Yeni bir araştırmaya göre sosyal medya bağımlılığı uyuşturucu bağımlılığı gibi

Yeni bir araştırmaya göre sosyal medya bağımlılığı uyuşturucu bağımlılığı gibi
TT

Yeni bir araştırmaya göre sosyal medya bağımlılığı uyuşturucu bağımlılığı gibi

Yeni bir araştırmaya göre sosyal medya bağımlılığı uyuşturucu bağımlılığı gibi

Yapılan yeni bir araştırma, sosyal medyayı çok fazla kullanan insanların, karar verme yetisinin uyuşturucu bağımlıları ve hastalık derecesindeki kumarbazlarla benzer özellikler gösterdiğini ortaya koydu.
Michigan Eyalet Üniversitesi’nden (MSU) araştırmacılar, yoğun sosyal medya kullanımı ile diğer bağımlılık türlerinde görülen riskli karar alma eğilimi arasında ilişki olduğu sonucuna ulaştı. 
Karar verme mekanizması ile sosyal medya arasındaki ilişkiyi masaya yatıran ilk çalışma olan araştırma, sosyal medyanın insanların ruh sağlığı üzerindeki etkisine dikkat çekiyor. 
Davranış Bağımlılıkları Dergisi’nde (Journal of Behaviour Addictions) yayınlanan çalışmanın başyazarı Yrd. Doç. Dr. Dar Meshi, “İnsanların üçte biri sosyal medya kullanıyor. Bazı insanlar, bu platformları ölçüsüzce kullanıyor. Bulgularımız, sosyal medyanın aşırı kullanılması konusunu ciddiye almamızı sağlayabilir” dedi.
Madde bağımlılarında karar verme mekanizmasının genellikle sorunlu olduğunu belirten Meshi, şöyle konuştu:
“Bu tür insanlar, bazen hatalarından ders almaz ve olumsuz sonuçlara varan istikamette ilerlemeye devam ederler. Ancak daha önce hiç kimse, bu davranış şekline aşırı sosyal medya kullanımı ilişkisi açısından bakmamıştı. Bu nedenle sosyal medyayı çok fazla kullanmak ile madde bağımlılığı arasındaki muhtemel benzerliği mercek altına aldık. Karar vermedeki zayıflığın sebebini değil, bunun sorunlu sosyal medya kullanımı ile ilişkisini araştırdık.”
Sağlık üzerine çalışmalar yapan yardım dernekleri, sosyal medyanın uyku, ruh sağlığı ve ilişkiler üzerindeki olumsuz etkilerini dile getiriyor.

Kraliyet Halk Sağlığı Toplumu (RSPH), insanların Facebook, Instagram ve Twitter gibi platformlardan uzaklaşması için geçtiğimiz yıl eylül ayında, geniş katılımlı “sosyal medyasız ay” etkinliği düzenlemişti. Alanında bir ilk olan kampanyaya İngiltere’den yaklaşık 320 bin kişi katılmıştı.
Sosyal medyanın sağlığa olumsuz etkisi nedeniyle gözlerin çevrildiği büyük teknoloji firmaları ise, insanların platformlarını kullanırken daha iyi zaman geçirebilmeleri için bazı önlemler aldıklarını belirtmişti.
Instagram, kullanıcıların günlük kullanım süresini gösteren “hareketler” çizelgesini yakın bir zamanda uygulamaya koymuştu.
Dünya üzerinde çok sayıda kişinin sosyal medya kullandığını hatırlatan Meshi şu açıklamalarda bulundu:
“Sosyal medyanın insanlar için muazzam faydaları olsa da kullanıcıların kendilerini uzaklaştıramadıkları karanlık bir yönü olduğu da gerçek. Bunun arkasında yatan nedeni daha iyi anlamak, sosyal medyayı aşırı derecede kullanmanın, bir bağımlılık olarak kabul edilip edilmemesine karar vermemizi sağlayabilir.”



Kenya'daki "madamlar" 13 yaşındaki çocukları hedef alıyor

Kenya'daki "madamlar" 13 yaşındaki çocukları hedef alıyor
Kenya'daki "madamlar" 13 yaşındaki çocukları hedef alıyor
TT

Kenya'daki "madamlar" 13 yaşındaki çocukları hedef alıyor

Kenya'daki "madamlar" 13 yaşındaki çocukları hedef alıyor
Kenya'daki "madamlar" 13 yaşındaki çocukları hedef alıyor

BBC yaptığı özel haberle Kenya'nın Maai Mahiu bölgesindeki çocuk istismarını gözler önüne serdi.

Başkent Nairobi'ye yalnızca 50 kilometre mesafede olan bölgenin yalnızca ulaşım değil, fuhuş merkezi olarak da bilindiği aktarıldı.

13 yaşındaki çocukların dahi, kentte "madamlar" diye bilinen kadınlar tarafından fuhşa sürüklendiği bildiriliyor.

Bu haber için kimliklerini gizleyen iki muhabir, kendilerinin de "madam" olmak istediğini belirterek 2025 başında sahaya indi. 

Nyambura ve Cheptoo adlarındaki iki madamın videolarını gizlice çeken muhabirler, onların kendilerini fuhşa sürüklenmiş kız çocuklarıyla tanıştırdığını söyledi.

Kız çocuklarından biri "Bazen birden fazla kişiyle ilişkiye giriyoruz. Müşteriler bizi akıl almaz şeyler yapmaya zorluyor" dedi. 

Aylarını harcayan muhabirler, madamların çocukları nasıl ayarttığını da ortaya koydu. 

Kendini Nyambura diye tanıtan madamın "Onlar hâlâ çocuk, onları sadece şekerle kandırmak bile mümkün" dediği gizli kamera görüntülerinde duyuluyor.

Bölgenin önemli bir ulaşım merkezi olduğunu hatırlatan Nyambura şu ifadeleri de kullanıyor:

Fuhuş, Maai Mahiu için bir ihracat ürünü, kamyoncular besliyor. Maai Mahiu'da bu normalleştirilmiş durumda. Çocuklarla iş yaptığınızda risk çok büyüyor. Onları güpegündüz dolaştıramıyorsunuz. Geceleri büyük bir gizlilikle onları çıkarıyorum.

Tehdit edilen çocukların herhangi bir korunma önlemi almadan cinsel ilişkiye girdiği de vurgulandı.

Çocukların birçoğunun ebeveynleri olmadan büyüdüğü ya da evde istismara uğradığı haberde bildirildi. 

Kenya polisine martta sunulan kanıtlar, herhangi bir tutuklanmayla sonuçlanmadı. Bunun en önemli nedeninin, çocukların güvenli bir şekilde ifade vermesinin güçlüğü olduğu belirtildi.

Kenya'da çocukların fuhşa sürüklenmesinin cezası 10 yıldan müebbet hapse kadar değişiyor.

Afrika ülkesindeki fuhşa sürüklenen çocuk sayısına dair güncel bir rakam yok. Ancak 2012'de ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yerel kaynaklardan bilgi alarak yaptığı tahmine göre, bu rakam 30 bini buluyordu. 

Bu hayatı geçmişte bırakmak isteyen çocuklar, kendileriyle aynı yoldan geçmiş bir kadından destek görüyor. 

"Bebek" diye tanınan eski seks işçisi, onlara barınacak yer ve mesleki eğitim sağlıyor. Ancak Donald Trump yönetiminin USAID fonlarını kesmesiyle birlikte bu çabalar da tehdit altında. 

Independent Türkçe, BBC, AP