HTŞ'nin 'kurucu komutanı' örgütten ayrıldı

HTŞ'nin 'kurucu komutanı' örgütten ayrıldı
TT

HTŞ'nin 'kurucu komutanı' örgütten ayrıldı

HTŞ'nin 'kurucu komutanı' örgütten ayrıldı

2017’de, Suriye’de faaliyet gösteren birkaç silahlı muhalif grubun birleşmesiyle kurulan Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) kurucu genel komutanı Haşim eş Şeyh (Ebu Cabir) HTŞ’den ayrıldığını açıkladı.
Ayrılık kararını sosyal medyadan duyuran Ebu Cabir, grubun başlangıçta “gölge komutanı” şimdi ise lideri olan eski Nusra Cephesi lideri Muhammed el Colani ile “kişisel farklılıklarının” bulunduğunu ifade etti. Ebu Cabir, “artık HTŞ üyesi olmadığını” dile getirdi.
Ebu Cabir’e göre, Colani ve bazı arkadaşları başkalarına yönelik adaletsiz hareket etti.
HTŞ'nin ilk genel komutanıydı
HTŞ, 2016’nın son günlerinde Halep’in tamamen Esad rejiminin kontrolü altına girmesinin ardından eski adı Nusra Cephesi olan Şam’ın Fethi Cephesi, Nurettin Zengi Hareketi, Ceyş’ül Ahrar, Cephe Ensar ed Din, Liva el Hak ve Ceyş’ül Sünne grubunun katılımıyla kurulmuştu. Grubun ilk genel komutanı olan Ebu Cabir’in bir süre sonra HTŞ komutanlığından ayrılması ve liderliğe Colani’nin geçmesiyle birçok grup HTŞ çatısından koptu.
Irak’a direnişçi gönderme suçlamasıyla tutuklanmıştı
Asıl mesleği makine mühendisliği olan Ebu Cabir savaştan önce savunma sanayii fabrikalarında çalışıyordu. ABD’nin 2003’teki Irak işgalinin ardından Suriye’den Irak’a direnişçi göndermek suçlamasıyla genellikle siyasi mahkumların kaldığı Sednaya Hapishanesi’ne gönderildi. 
Suriye’de iç savaşın başladığı 2011 yılında, ülkenin bir dönem en büyük muhalif gruplarından biri olan Ahraru’ş Şam’a katıldı. 
2014 yılında Ahraru’ş Şam’ın komuta kademesi toplantı halindeyken IŞİD tarafından yapıldığı düşünülen bir intihar saldırısı gerçekleştirildi. Saldırıda grubun komuta kademesi bütünüyle hayatını kaybetti. Olayın ardından Ebu Cabir Ahrar’uş Şam’ın genel komutanlığına getirildi. Cabir’in Türkiye ile yakın ilişkide olduğu ileri sürülüyor. Ebu Cabir 2015 yılın da liderliği başka bir isme devrederek Ceyş’ül Ahrar isminde bir grup kurdu.



Gazze Şeridi'ndeki savaşta hayatını kaybedenlerin sayısı 61 bini aştı

Yardım almaya çalışırken açılan İsrail ateşiyle öldürülen Filistinlilerin cesetlerini taşıyan insanlar (DPA)
Yardım almaya çalışırken açılan İsrail ateşiyle öldürülen Filistinlilerin cesetlerini taşıyan insanlar (DPA)
TT

Gazze Şeridi'ndeki savaşta hayatını kaybedenlerin sayısı 61 bini aştı

Yardım almaya çalışırken açılan İsrail ateşiyle öldürülen Filistinlilerin cesetlerini taşıyan insanlar (DPA)
Yardım almaya çalışırken açılan İsrail ateşiyle öldürülen Filistinlilerin cesetlerini taşıyan insanlar (DPA)

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybedenlerin sayısının 61 bin 20'ye, yaralıların sayısının ise 150 bin 671'e yükseldiğini açıkladı.

Filistinli medya kuruluşları, bugün şafak vakti Gazze Şeridi'ne düzenlenen İsrail saldırılarında 14’ü yardım bekleyen olmak üzere 25 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.

Filistin Safa Haber Ajansı, 5 vatandaşın, Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Han Yunus kentinin batısındaki Atyaf Mülteci Kampı’nda bir çadırın İsrail hava saldırısında vurulması sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa Haber Ajansı’ndan aktardığına göre, bir vatandaş ve erkek kardeşi, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nın kuzeyine düzenlenen İsrail topçu saldırısında şehit oldu. Ajans ayrıca, İsrail'in Gazze şehrinin kuzeyindeki Şeyh Rıdvan Göleti çevresinde bir eve düzenlediği hava saldırısında yaralananlar olduğunu kaydetti.

8ı9o
Yardım almaya çalışırken açılan İsrail ateşiyle öldürülen Filistinlilerin cesetleri (DPA)

Şifa Tıp Kompleksi, ‘Gazze şehrinin kuzeybatısındaki bir apartmana düzenlenen İsrail hava saldırısı sonucu iki vatandaşın hayatını kaybettiğini, çok sayıda kişinin ise yaralandığını’ açıkladı.

Dün sabah saatlerinden bu yana 80'den fazla Filistinli öldürüldü. Bunların 39'u Gazze İnsani Yardım Vakfı’na ait yardım dağıtım noktalarında ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde kamyonların giriş noktalarında yardım bekleyenlerdi.

Sağlık Bakanlığı, Guillain-Barre sendromundan kaynaklanan ilk ölüm vakalarının kaydedilmesinin ardından bulaşıcı hastalıkların ‘kontrol edilemeyecek kadar ciddi bir şekilde artabileceği’ uyarısında bulundu. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Bunlar sadece ölüm vakaları değil, olası gerçek bir bulaşıcı felaketin habercisi” denildi.