Moritanya Cumhurbaşkanı gelecek seçimlere aday olmayacak

Muhammed Veled Abdulaziz
Muhammed Veled Abdulaziz
TT

Moritanya Cumhurbaşkanı gelecek seçimlere aday olmayacak

Muhammed Veled Abdulaziz
Muhammed Veled Abdulaziz

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Abdulaziz, ülkede 6 ay içinde yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olmayı planlamadığını açıkladı. Abdulaziz, aday olmasını sağlayacak anayasa değişikliği girişimlerinin durdurulması çağrısında bulundu.
Halihazırda BAE’ye resmi bir ziyaret gerçekleştiren Veled Abdulaziz’in, önce cumhurbaşkanlığı tarafından ardından resmi televizyon ve radyo üzerinden yayınlanan açıklamaları, Moritanya’da son üç gün içinde yaşanan tartışmaları sonlandırmak için geldi. Parlamentodaki milletvekillerinin anayasada değişiklik yapılmasını ve Veled Abdulaziz’in cumhurbaşkanlığına aday olmasını engelleyen anayasa maddelerinin iptal edilmesini isteyen bir girişim başlatmaları tartışmalara neden olmuştu.
Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, “ulusal arenanın son zamanlarda, ülkenin lideri olarak sayın cumhurbaşkanına ve devlet işlerinin yürütülmesindeki değerli yöntemine olan bağlılığı vurgulayan güçlü bir harekete tanık olduğu” belirtildi. Büyük bir milletvekili grubunun, anayasanın görevlendirmelerle ilgili maddelerinin Cumhurbaşkanı’nın gelecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olmasının yolunu açacak şekilde değiştirilmesi amacıyla meslektaşlarının imzalarını toplamaya yönelik bir girişim başlattığı kaydedildi.
Söz konusu açıklamada, Veled Abdulaziz’in şahsına ve benimsediği yönteme olan bağlılığını dile getiren ya da dile getirme niyetinde olan herkese teşekkürlerini sunduğu vurgulandı. Ayrıca, onların bu hareketlerinin iyi niyetten ve ülkenin güvenlik ve istikrar ışığında sürekli olarak ilerlemeye ve büyümeye devam edeceğine dair samimi bir amaçtan kaynaklandığına emin olduğu ifade edildi.
Açıklamada, Veled Abdulaziz’in, iktidarda kalmak isteyenlerin önce kamu işlerini yürütme konusunda Moritanya halkının büyük çoğunluğu tarafından benimsenmiş olan ve etkili olduğunu kanıtlayan mevcut yöntemi sürdürmesi gerektiğini defalarca vurguladığı belirtildi.
Açıklamaya göre, anayasa değişikliği konusundaki tutumu ile ilgili olarak, Cumhurbaşkanı Veled Abdulaziz, birçok kez dile getirdiği tutumuna bağlı olduğunu, ülke anayasasına saygı duyduğunu ve anayasanın 26, 28 ve 99’uncu maddelerinde yapılacak herhangi bir değişikliği kabul etmediğini söyledi. Bu maddeler, Cumhurbaşkanlığı görev süresini belirliyor ve Cumhurbaşkanı’nın iki dönemden fazla  görev yapmasını yasaklıyor.
Açıklamada, Veled Abdulaziz’in söz konusu anayasa maddelerinin gözden geçirilmesi ile ilgili tüm girişimlerin durdurulması çağrısında bulunduğu ifade edildi. Girişimi başlatanları ve tüm Moritanyalıları demokratik sistemlerini ve devlet kurumlarını güçlendirmeye, vatan düşmanlarına ve gruplaşma, nefret, şiddet ve radikallik propagandası yapanlara karşı safları birleştirmeye çağırdığı belirtildi.
İktidardaki cumhurbaşkanlığı partisinden bir grup milletvekili, geçtiğimiz Cuma günü, anayasada değişiklik yapılmasını ve Veled Abdulaziz’in önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olma yolunun açılmasını isteyen bir girişim başlattı. Bu girişim, birkaç milletvekili tarafından imzalanırken cumhurbaşkanlığı partisindeki diğer milletvekillerinin güçlü muhalefetiyle karşı karşıya kaldı.
Söz konusu milletvekilleri, yaptıkları basın açıklamalarında, cumhurbaşkanının daha önce anayasada lehine değişiklik yapılmasını istemediğini söyleyerek görüşlerini haklı çıkarmaya çalıştılar ve anayasaya saygı duyan Cumhurbaşkanı seçeneğine bağlı olduklarını belirttiler.
Bu girişim, parlamento çoğunluğu içinde keskin bir kutuplaşmaya yol açtı. Bu durum, Moritanya hükümetini ve iktidardaki Cumhuriyet İçin Birlik Partisi’ni (UPR) müdahale etmeye ve Veled Abdulaziz’in isteklerine saygı duyduğunu ve onun yöntemine ve anayasaya olan saygısına bağlı olduğunu açıklayan “ortak bir komite” oluşturulması yoluyla iki taraf arasındaki çatışmayı düzeltmeye çalışmaya sevk etti.
Beklentiler, Savunma Bakanı’nın adaylığı yönünde
Moritanyalılar, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimleri için Veled Abdulaziz tarafından desteklenecek bir adayın açıklanmasını bekliyorlar. Beklentiler bu adayın, mevcut hükümetteki Savunma Bakanı Muhammed Veled el-Ghazouani olması yönünde. Genelkurmay Başkanı olarak görev yapmış olan el-Ghazouani, Veled Abdulaziz’in yakın arkadaşı olan emekli bir general.
Veled el-Ghazouani, geçen yıl sonunda doğrudan savunma bakanlığına atanmak üzere ordudan emekli olmuştu. 2005 yılında Veled Abdulaziz ile birlikte Cumhurbaşkanı Muaviye Veled Seyyid Ahmed Tayi rejimini deviren darbeye katılmış olan el-Ghazouani 2008 yılında Veled Abdulaziz ile birlikte, seçilmiş sivil Cumhurbaşkanı Seyyid Muhammed Veled Şeyh Abdullah’a karşı darbeye de katılmıştı.



İsrail Şam'ı bombaladıktan sonra Ahmed Eş-Şara'yı mı hedef alıyor?

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
TT

İsrail Şam'ı bombaladıktan sonra Ahmed Eş-Şara'yı mı hedef alıyor?

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)

İsrail, çarşamba günü Suriye'ye yönelik saldırılarını artırarak başkent Şam'ı hedef aldı. Newsweek, olayı, İsrail'in Süveyda'da artan mezhepsel şiddet ortamında operasyonlarını yoğunlaştırdığı bir dönemde, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın yedi aylık görev süresi boyunca karşı karşıya kaldığı en ciddi kriz olarak nitelendirdi.

Suriye Devlet Başkanı ABD Başkanı Donald Trump'ın beğenisini kazanmış olabilir ama yakında İsrail'in hedef listesine girebilir.

İsrail'in operasyonları, devrik Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejiminin yıkılmasının hemen ardından İsrail ordusunun askeri hedeflere yönelik geniş çaplı bir saldırı kampanyası başlatarak daha güneydeki toprakları ele geçirmesinden sonra Suriye'deki en yoğun operasyonlar oldu.

Görsel kaldırıldı.İsrail hava saldırılarının hedef aldığı Şam'daki Savunma Bakanlığı binası (AFP)

"İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun söylemleri, Şara'nın gerilimi azaltma çağrılarına rağmen tırmanırken, yeni Suriye cumhurbaşkanı, Tel Aviv'in Şara’nın da karşı olduğu İran yanlısı "direniş ekseni" ile son 21 aydır süren çatışmasında İsrail'in birçok önemli düşmanının başına geldiği gibi, hedef haline gelebilir.  

İsrail'in eski büyükelçilerinden ve şu anda Yahudi Dürzi örgütünün CEO'su olan Rida Mansur Newsweek'e şunları söyledi: “İsrail son zamanlarda, eski Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, İranlı askeri komutanlar ya da Hamas lideri gibi belirli bir liderin, ulusal güvenliğine açık bir tehdit oluşturduğunu hissettiğinde harekete geçeceğini gösterdi.”

Mansur şöyle devam etti: "Bu bir gerçek. Son iki yıl içinde yaşandı. Bu, İsrail'in ilk tercihi olmayacaktır. İsrail Suriye'de kaosu tetikleyebileceğinin farkına varabilir ama bu, kaosu en başta onun başlatıp başlatmadığına bağlı, o zaman başka liderlere de şans verilmeli."

Mansur, son günlerde aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yüzlerce Suriyeli Dürzi'nin, Suriye güvenlik güçleri tarafından desteklendiği iddia edilen ve aralarında yabancı ve yerel milislerin de bulunduğu Bedevi aşiretleri tarafından öldürüldüğüne dair haberler üzerine İsrail askeri müdahalesi çağrısında bulunan İsrail Dürzi toplumunun önde gelen isimleri arasında yer alıyor.

Şam'ın Dürzilerin çoğunlukta olduğu güney banliyölerinde şubat ayında Suriye güçleri ve milisler arasında yaşanan kanlı çatışmalar, Netanyahu'nun bu azınlığın kaderiyle ilgili ilk büyük tehditlerini savurmasına yol açtı. Nisan ayında yeniden su yüzüne çıkan şiddet, İsrail'in daha sert uyarılarına neden oldu ve mayıs ayında bir süreliğine yatışmış gibi görünse de son günlerde yeniden su yüzüne çıktı. İsrailli yetkililer böylece, ülkelerini bölgedeki azınlık haklarının koruyucusu olarak gösterme fırsatını yakaladı.

İsrail'in ABD Büyükelçiliği'nde diplomat olarak görev yapan Sevsen Natur Hassun, dün Newsweek'te yayınlanan yazısında, “Suriye sınırının tamamen silahsızlandırılmasını sağlayarak, ortak değerlerimiz ve azınlık gruplarının korunması için hareket ederek, rejimin Dürzilere zarar vermesini engellemeye kararlıyız. Herkes bilmelidir ki, Suriye Dürzileri, Arap çoğunluklu bölgede, çoğulculuğun ve azınlık çeşitliliğinin son sembolüdür” ifadelerini kullandı.

Eş Şara, Dürzileri korumanın hükümeti için bir “öncelik” olduğunu açıkladı ve İsrail'i “Suriye'yi savaşa ve bölünmeye sürüklemeye çalışmakla” suçladı.

Mansur şöyle devam etti: "İsrail, Suriye'nin güneyinin Lübnan ya da Gazze'ye dönüşmesine izin veremez. Harekete geçmek için çok uzun süre tereddüt ettiğimiz o yerlerden çok acı bir ders aldık. Çok uzun süre bekledik ve çok yüksek bir bedel ödedik. Dolayısıyla İsrail'in şu anki ruh hali, 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısı senaryosunun tekrarlanmasını önlemek için elimizden gelen her şeyi yapmaktır."

Bu strateji, Netanyahu'nun dünkü konuşmasında da vurguladığı gibi, Şam'dan Golan Tepelerine kadar Suriye'nin güneyinde, Suveyda'yı da içine alan bir “tampon bölge” kurulmasını içeriyor.

Mansur, “Şara güneydeki Dürzilerin haklarını savunmayı taahhüt etmezse, iç savaşın ilk yıllarında kuzeydoğuda kurulan ABD destekli Kürt güçlerine benzer fiili bir özerk bölgenin oluşturulmasıyla karşı karşıya kalabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Mansur, “Dürzilere özerklik verilmesi İsrail'in Suriye'nin güneyinde istikrarı sağlamasına yardımcı olacaktır ki, bence bu herkes için faydalı olacaktır. Bu İsrail için de iyi, Dürziler için de iyi. Şam hükümeti ülkeyi birleştirmenin önemini anlamazsa, izlediği politikanın bedeli bu olacaktır" şeklinde görüşünü dile getirdi.

Görsel kaldırıldı.ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara arasında Riyad'da görüşme (Arşiv-AP)

ABD, İsrail'in son saldırılarına desteğini çekmenin yanı sıra, Suriye'nin birliğini ve toprak bütünlüğünü de savundu ki bu mesaj, Beyaz Saray'ın Kürt müttefiki Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) merkezi hükümete entegre olmasını öngören ve şu anda durmuş olan anlaşmanın müzakere edilmesindeki rolüyle pekiştirildi.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre Trump Netanyahu'ya yakın dururken, ABD lideri aynı zamanda mayıs ayında kendisini Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmaya ikna ettiği belirtilen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de yakın ilişkiler kurdu.

Erdoğan dün yapılan kabine toplantısında, Suriye'nin bölünmesine yönelik iddiaları sert bir dille eleştirerek şunları söyledi: "Suriye'nin bölünmesine dün de razı olmadık, bugün de yarın da asla razı olmayacağız. Ülkenin toprak bütünlüğü pahasına Suriye'nin güneyi ile kuzeyi arasında bir koridor oluşturmayı hayal edenler asla amaçlarına ulaşamayacaklar."

"Suriyeli kardeşlerimizle dayanışma içinde bunlara engel olacağız ama İsrail ile soruna bulaşanlar er ya da geç büyük bir hesap hatası yaptıklarını anlayacaklardır."