Göksel Gümüşdağ'dan eleştirilere yanıt

Göksel Gümüşdağ'dan eleştirilere yanıt
TT

Göksel Gümüşdağ'dan eleştirilere yanıt

Göksel Gümüşdağ'dan eleştirilere yanıt

İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, lider durumunda bulunan takımları hakkında, "Siyasiler tarafından destekleniyor." ve "İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketleri kulübe sponsor oluyor" iddialarına tepki gösterdi.
Göksel Gümüşdağ, teknik direktör Abdullah Avcı'nın sözleşmesinin uzatılması için 3. İstanbul Başakşehir Fatih Terim Stadı'nda düzenlenen imza töreninde soruları yanıtladı.
Duayen gazeteci Şansal Büyüka'nın, "Başakşehir için 'Siyaset Başakşehir'in şampiyon olmasını istiyor ve bunu destekliyor.' ve 'Arda Turan transferine İstanbul Halk Ekmek'in sponsor olduğu.' iddiaları için ne söylersiniz." şeklindeki sorusu üzerine Gümüşdağ, "100 yıllık çınarlarla yarışta olduğunuzda bunların konuşulması çok doğal. Herhalde bizi konuşanların çoğu, 5 yıl öncesini veya başka şeyleri hayal ediyor. İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü, 7 ortaklı bir anonim şirkettir. Bu şirketin doğru veya kötü yönetilmesinden biz sorumluyuz. Kötü yönetiminden mal varlığımızla mesulüz. Göztepe ve Kasımpaşa hariç mevcut kulüplerin böyle bir şeyi söz konusu değil. Aslında biz, zoru başarıyoruz. Eğer bugüne kadar siyaset müdahale etseydi Çaykur Rizespor veya geçmişte İstanbul Büyükşehir Belediyespor düşmezdi. Bunlar çok mantıksız şeyler. Haksızlık da ediyorlar. Herhangi bir şirketin bize sponsor olma olasılığı sıfır. Bunlar Sayıştay'a tabii şirketler. Böyle bir şey mümkün değil ama konuşuyorlar." diye konuştu.
2017-2018 gelirleriyle ilgili hazırladıkları grafiği paylaşan turuncu-lacivertli kulübün başkanı, "Süper Lig ve Türkiye Kupası gelirlerinin bütçedeki payı yüzde 36,2. UEFA gelirleri yüzde 17,9. Oyuncu satış geliri, 26,5. Reklam, isim hakları, sponsorluk gelirleri yüzde 16. Burada bir yanlışlık ve haksızlık yapıyorlar. Bütçemizin sadece yüzde 16'sı sponsorluk geliri" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'de model bir kulübüz"
Göksel Gümüşdağ, son yıllardaki transfer gelirlerine değinerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'de yerli altyapıdan gelen oyuncunun yurt dışına satış rekoru İstanbul Başakşehir Futbol Kulübünde. 15 milyon avro nakit alındı. 100 bin liraya Zonguldak'tan aldığımız Enver Cenk Şahin'i 2 milyon 250 bin avroya Bundesliga'ya sattık. 220 bin avroya aldığımız Stephan Badji'yi 2 milyon 750 bin avroya Anderlecht'e gönderdik. En son 100 bin avroya Olympiakos'tan aldığımız Da Costa'yı El Ittihad'a 4 milyon avroya sattık. Geçen sene UEFA'ya katıldık. Toplam 30-35 milyon avro yaptı. Burada biraz vicdansızlık biraz da haksızlık yapıyorlar. Başakşehir Futbol Kulübünün başarısı örtülemez, gizlenemez. Türkiye'de model bir kulübüz. Yanlış yönetimimizden birinci derece sorumluyuz."
Diğer kulüplerin geçmişten gelen borçlarının olduğuna dikkati çeken Gümüşdağ, "Bu kulübün Süper Lig lisans haklarını aldığımda 17,5 milyon lira bedel ödedim. Kulübü doğru yönettim. Hem kulübüm borçlu değil hem de takımım yarışta. Başakşehir Futbol Kulübü, 5 yıllık planlamalarla ve vizyonla yönetilen bir kulüp. Onun için başarı geliyor. Türkiye'de bir başkanın 10 yıl aynı teknik direktör ile çalıştığı başka bir kulüp var mı? Ben Abdullah Avcı'dan başka hoca ile çalışmadım. Türkiye Futbol Federasyonuna gittiğimde A Milli Takım'da da Abdullah Avcı ile çalıştım. Hiç ayrılmadık. Ayrılmak da iyi gelmiyor. Türkiye'de değil uluslararası alanda bizlerle bu iş modelini konuşmaya gelenler var." şeklinde görüş belirtti.
"Bize haksızlık ediyorlar"
Arda Turan transferine bazı firmaların sponsor olduğunu aktaran Gümüşdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Arda Turan'in imza töreninde bir tarafımda Evershine Group Holding, diğer tarafımda Makro ve Medipol'ün temsilcileri vardı. Onlar da sponsorluk yaptılar. Bunu doğru yönetirsiniz, bunları oluşturabiliyorsunuz. Bundan neden rahatsız olunuyor. Başakşehir Futbol Kulübü, Video Yardımcı Hakem (VAR) sisteminin gelmesi için en çok mücadele eden kulüptür. Buna rağmen VAR en çok bize zarar verdi. Biz, Türk futbolunda doğru model oluşturmayı, örnek olmayı istiyoruz. Süper Lig'de bir kulübün borcu yok ise denk bütçesini oluşturur, üstüne de kasasına para koyar. Bu yoğurt yiyişine bağlı. Güneş balçıkla sıvanmaz. Bize haksızlık ediyorlar. Doğru olanı alkışlamayı bilmemiz lazım. Zirveyi zorladığımız için bunlar oluşturuluyor."
Göksel Gümüşdağ, geçen sezon 38 milyon 739 bin 982 lira vergi ödediklerini, bu sezon ise tahmini 44 milyon 74 bin 535 lira vergi ödeyeceklerini sözlerine ekledi.
Teknik direktör Abdullah Avcı ise başarılı bir takım olduklarını anlatarak, şunları kaydetti:
"4,5 senelik sürecin ilk 2 senesini dördüncülük ile geçip bu tip algıların, konuşmaların olmadığı bir dönemi yaşamıştık. Son 2 senedir yarışırken, ligin zirvesinde olurken bütün istatistikler ve modern futbol İstanbul Başakşehir'i gösteriyor. Biri bizi şampiyon yapacaksa geçen sezon olurduk. Son 3 senedir ilk yarıyı lider bitiriyoruz. Topa sahip olma, rakip ceza sahasına girme, en az gol yeme ve en çok mesafe kat etmede lideriz. Bunun ekibin ve kulübün emeğine saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Lütfen buna saygı gösterin."



Sydney Sweeney, yeni filmi için 13,5 kilo almaktan çok memnun

Sydney Sweeney, boksör Christy hakkındaki yeni biyografik film için fiziksel bir dönüşüm geçirdikten sonra "Christy'nin gücünü hissettiğini" söylüyor (TIFF)
Sydney Sweeney, boksör Christy hakkındaki yeni biyografik film için fiziksel bir dönüşüm geçirdikten sonra "Christy'nin gücünü hissettiğini" söylüyor (TIFF)
TT

Sydney Sweeney, yeni filmi için 13,5 kilo almaktan çok memnun

Sydney Sweeney, boksör Christy hakkındaki yeni biyografik film için fiziksel bir dönüşüm geçirdikten sonra "Christy'nin gücünü hissettiğini" söylüyor (TIFF)
Sydney Sweeney, boksör Christy hakkındaki yeni biyografik film için fiziksel bir dönüşüm geçirdikten sonra "Christy'nin gücünü hissettiğini" söylüyor (TIFF)

Sydney Sweeney yeni filmi Christy için Uluslararası Boks Onur Listesi'nde yer alan Christy Martin'e dönüşmekten keyif almış.

David Michôd'un yönettiği filmin ilk gösterimi bu hafta sonu Toronto Uluslararası Film Festivali'nde (TIFF) yapıldı.

Deadline'ın TIFF stüdyosundaki bir panel sırasında Sweeney, bir beslenme uzmanıyla çalışarak, 13,5 kilo alarak ve üç ay boyunca günde birkaç saat boks yaparak bu role nasıl hazırlandığını anlattı.

Oyuncu süreç hakkında "Kesinlikle çok sevdim" dedi. 

Dönüşüm geçirirken Christy'nin gücünü gerçekten hissettim. Christy için bulunduğum yere gelmeme yardım eden inanılmaz boks antrenörleri, fitness antrenörleri ve beslenme uzmanlarıyla antrenman yapmaktan ve çalışmaktan gerçekten keyif aldım.

Euphoria'nın yıldızı, Martin de orada olduğu için sette ilk başta ne kadar "gergin" hissettiğini de itiraf etti. Sweeney böylesine "ilham verici, inanılmaz" bir kadını "canlandırdığını" ve Martin'i "en iyi şekide yansıtma" isteğini dile getirdi.

Sweeney "Ama Christy'yle zaman geçirdikten, onu tanıdıktan ve onunla yakınlaştıktan sonra, insan onun sürekli etrafta olmasını istiyor" diye açıkladı.

Ona sürekli mesaj atıp 'Ne zaman ziyarete geleceksin? Ne zaman dönüyorsun?' diyordum. Onun orada olmasını çok seviyordum. Ekip de onun orada olmasını seviyordu. Hepimiz onun enerjisinden ve havasından gerçekten keyif aldık.

Sweeney hazırlık süreciyle ilgili benzer duyguları geçen hafta Vanity Fair'a da açıkladı.

Oyuncu "Kendimi çok güçlü ve kuvvetli hissettim" dedi. 

Hayalim kendimi kaybedip bir başkasına hayat verebilmek.

Kendisinin ve rol arkadaşlarının gerçekçilik arayışı içinde sık sık gerçek yumruklar attığını, çürükler ve beyin sarsıntısıyla setten ayrıldığını da ekledi.

Senden Başka'nın (Anyone But You) yıldızı sözlerini "Gördüğünüz her kavgada gerçekten birbirimizi yumrukluyoruz. Tüm gücümüzle saldırıyoruz" diye sürdürdü.

Sweeney ayrıca American Eagle'la yaptığı ve yaz boyunca manşetlere çıkan tartışmalı kıyafet kampanyasıyla ilgili soruları da yanıtsız bıraktı.

Oyuncu "Filmimi ve filmin yapımında yer alan insanları desteklemek için oradayım ve kot pantolonlar hakkında konuşmaya gitmiyorum" demişti.

Film Christy hakkında ve ben de bunun hakkında konuşmaya gidiyorum.

Christy 28 Kasım'da Birleşik Krallık ve İrlanda sinemalarında gösterime girecek. Filmin Türkiye'deki vizyon tarihi henüz açıklanmadı.

Independent Türkçe


Lewis Hamilton, Ferrari'den umudu kesti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Lewis Hamilton, Ferrari'den umudu kesti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Lewis Hamilton, Ferrari'nin sezonun kalan 8 yarışında podyum için mücadele edecek tempoya sahip olduğunu "düşünmediğini" itiraf etti.

5 sıra ceza nedeniyle 10. sırada başlayan Hamilton, pazar günü İtalya Grand Prix'sini 6. sırada tamamladı ve Scuderia pilotu olarak ilk Monza yarışında "sağlam bir sürüş" sergilediğini kabul etti.

Ancak bu, 40 yaşındaki pilotun bu sezon 16 yarıştan sonra hâlâ ilk üçte yer alamadığı anlamına geliyor. Şimdiye kadar bir grand prix'deki en iyi sonucu 4.'lük ve martta Çin'deki sprint yarışını kazandı.

Bu yıl 8 yarış kaldı ancak Hamilton, özellikle Red Bull pilotu Max Verstappen'in ezici bir zafer elde etmesinin ardından, kalan üç aydaki şansı sorulduğunda karamsardı.

Hamilton, sezonun geri kalanında rekabetçi olup olmayacağı sorulduğunda Sky Sports F1'e şunları söyledi:

Sanmıyorum, Charles [Leclerc, 4. oldu] elinden geleni yapıyordu, şimdi zirvede Max var. Red Bull'un temposuna sahip değiliz, bugün hızlıydılar veya McLaren, şu anda 4.'yüz. Burada veya orada bir podyum? Bir noktada bunu başarma şansımız var. Ama saf tempo açısından, buna sahip değiliz.

Ferrari takım patronu Fred Vasseur, Hamilton'ın başlangıçta sıralar kazanıp Mercedes'ten eski takım arkadaşı George Russell'ın hemen arkasında bitirmesinin ardından "çok iyi bir yarış" geçirdiğini vurguladı.

Vasseur, "Ceza nedeniyle grubun ortasından başlayan Lewis, ilk etapta çok güçlü bir performans sergiledi ve sonlara doğru Russell'ın önüne geçmesi için ona lastik avantajı sağlamaya çalıştık ancak lastik aşınması çok düşüktü" dedi.

Çok iyi bir yarış çıkardı ve onun adına çok mutluyum. Tüm hafta boyunca harika bir performans sergileyen tifosi'lerimize daha iyi bir sonuç veremediğimiz için üzgünüz.

Hamilton'ın podyuma çıkmak için sıradaki şansı, 19-21 Eylül tarihlerinde Bakü'de düzenlenecek Azerbaycan Grand Prix'si.

Independent Türkçe


ABD Açık'ta Alcaraz'a yenilen Sinner: Kazanmak için kaybetmeye hazırım

Jannik Sinner, Carlos Alcaraz'ı yenmek için bir oyun planı geliştirmek adına maç kaybetmeye razı olduğunu açıkladı (Reuters)
Jannik Sinner, Carlos Alcaraz'ı yenmek için bir oyun planı geliştirmek adına maç kaybetmeye razı olduğunu açıkladı (Reuters)
TT

ABD Açık'ta Alcaraz'a yenilen Sinner: Kazanmak için kaybetmeye hazırım

Jannik Sinner, Carlos Alcaraz'ı yenmek için bir oyun planı geliştirmek adına maç kaybetmeye razı olduğunu açıkladı (Reuters)
Jannik Sinner, Carlos Alcaraz'ı yenmek için bir oyun planı geliştirmek adına maç kaybetmeye razı olduğunu açıkladı (Reuters)

Jannik Sinner'ın sert kortta oynanan büyük turnuva maçlarındaki olağanüstü galibiyet serisi sona erdi. İtalyan tenisçi, Carlos Alcaraz'ın Flushing Meadows'ta ezici bir galibiyetle onu tahtından indirmesinden önce Avustralya ve ABD Açık'ta üst üste 27 maç kazanmıştı.

6-2, 3-6, 6-1, ve 6-4'lük setlerle ABD Açık şampiyonluğunu kazanan Alcaraz, Wimbledon finalinde Sinner'a yenilmesinin antrenman düzenini nasıl yeniden şekillendirdiğini ve servislerdeki yüksek performansıyla mükemmel vuruş oyununun onu zirveye taşıdığını açıkladı.

İspanyol tenisçi, Sinner'a karşı 7 karşılaşmada 6. galibiyetini elde etti (yukarıda bahsedilen Wimbledon yenilgisi istisnaydı) ve İtalyan sporcu, New York'ta Alcaraz'ı durdurmak için "elinden geleni yaptığını" itiraf etti.

Sonrasında Sinner, en yakın rakibiyle başa çıkmak için etkili bir plan geliştirmek adına, maç kaybetme riskini de alarak, genel oyununu geliştirmesi gerektiğini açıkladı.

Sinner, ABD Açık'taki yenilgisinin ardından kortta verdiği röportajda Alcaraz'a, "Benden daha iyiydin" dedi.

Elimden gelenin en iyisini yaptım. Daha fazlasını yapamazdım. Aslında kortta çok öngörülebilirdim. O birçok şey yaptı, oyunu değiştirdi. Bu aynı zamanda onun oyun tarzı. Şimdi değişiklik yapmak isteyip istemediğime ben karar vereceğim, anlıyor musun? Bunun üzerinde çalışacağız. Bundan sonra belki birkaç maç kaybetmeyi bile hedefleyeceğim, ama bir oyuncu olarak biraz daha öngörülemez olmaya çalışarak bazı değişiklikler yapmaya çalışacağım, çünkü sanırım yapmam gereken bu, daha iyi bir tenisçi olmaya çalışmak.

Sinner, Haziran 2024'ten beri Dünya 1 numarasıydı ve doping cezası nedeniyle üç ay sahalardan uzak kaldığı dönem dahil 65 hafta boyunca bu pozisyonu korumuştu.

Ancak ABD Açık'taki zafer, Alcaraz'ın Eylül 2023'ten beri ilk kez zirveye dönmesi ve artık sıralamalarda peşinden koşulacak tenisçi olması anlamına geliyor.

Sinner, Alcaraz'ı yakalamak için sabırsızlandığını açıkladı.

Serviste birkaç şeyi değiştireceğim, sadece küçük şeyler, ama biliyorsunuz, büyük farklar yaratabilirler. Sonra nasıl olacağını göreceğiz. Bu maçlara tekrar çıkmayı dört gözle bekliyorum. Yeni bir şey var, artık 1 numara değilim, yani biliyorsunuz, kovaladığınız kişiyi de biraz değiştiriyor. Farklı. Sonra göreceğiz.

Independent Türkçe