İsrail İşçi Partisi lideri: Arap Birliği’yle bir araya gelmek istiyorum

İsrail İşçi Partisi lideri: Arap Birliği’yle bir araya gelmek istiyorum
TT

İsrail İşçi Partisi lideri: Arap Birliği’yle bir araya gelmek istiyorum

İsrail İşçi Partisi lideri: Arap Birliği’yle bir araya gelmek istiyorum

İsrail'de muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Avi Gabbay, gelecek seçimlerde başbakan seçilmesi halinde atacağı ilk adımlardan birinin, Kahire’de Arap Birliği’yle bir araya gelerek, Filistinliler ve Arap ülkeleriyle kapsamlı müzakerelerin önünü açmak olduğunu söyledi.
Önceki akşam seçim kampanyasını yürüten ekiple bir araya geldiği toplantıda konuşan Gabbay, “Başbakan seçildikten sonraki ilk günlerde, İbranice, Arapça ve İngilizce olarak Filistinliler ve ılımlı Arap ülkeleriyle geniş ve kapsamlı görüşmelerin önünü açan bir İsrail siyasi girişimi duyurusu yapmak istiyorum. Bu hedefimi gerçekleştirmek için elimden geleni yapacağım. Bu nedenle Arap Birliği’yle görüşmeyi düşünüyorum. Oradan da barışçıl ilişkileri olan yeni bölgesel düzenlemelere yönelmeleri için Arap dünyası ve liderlerine net bir davet göndereceğim” ifadelerini kullandı.
Gabbay’ın partisinin seçim kampanyasında eski Adalet Bakanı Tzipi Livni’nin lideri olduğu Hatnuah Partisi ile birlikte çalıştığı biliniyor. İki parti, Likud Partisi’nin 30 sandalye kazandığı 2015 seçimlerinde, “Siyonist Kamp” adlı ittifakla mecliste 24 sandalye kazanmıştı. Siyasi arenadan uzak, başarılı bir iş adamı olan Gabbay, 2015 seçimleriyle siyasete girdi.
Lieberman'ı protesto edip istifa kararı aldı
Maliye Bakanı Moşe Kahlon liderliğindeki koalisyon ortağı Kulanu (Hepimiz) Partisi tarafından Çevre Bakanı olarak atanan Gabbay, 1 buçuk yıl kadar hükümette görev yaptı. Ancak 2016 yılında Yisrael Beiteinu (İsrail Evimiz) Partisi lideri, eski Savunma Bakanı Avigdor Lieberman'ı protesto etmek için hükümetten istifa etti. Gabbay, Lieberman'ın hükümete girişini, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun barış sürecini tamamen gizleyip, uzlaşı politikası yerine çatışma politikasını tercih ettiğinin bir göstergesi olarak değerlendirdi.
Netanyahu ise o dönem İshak Herzog liderliğindeki İşçi Partisi’ni hükümete katılmaya ikna etmeye çalıştıysa da başarılı olamadı. Gabbay,  istifa ettikten sonra, partisini de bırakarak İşçi Partisi'ne katıldı. İşçi Partisi başkanlığı için yarışa giren Gabbay bu yarışı kazandı ve partinin liderlik koltuğuna oturdu. Ancak siyasi liderlik konusunda deneyimsiz olan Gabbay, birçok çelişkili açıklamalarda bulunarak kendisini zor durumda bıraktı.
Filistin konusundaki kafa karıştıran tavrı
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Ürdün Kralı 2’inci Abdullah ile muhalefet lideri olarak görüşmeler gerçekleştiren Gabbay, bu müzakerelerin temel amacının Arap Barış Girişi’ne destek vermek olduğunu açıkladı. Ancak bununla birlikte herhangi bir yerleşim bölgesinin tahliye edilmesine karşı çıkan açıklamalarda da bulunan Gabbay’ın, “İsrail Yahudi Ulus Devlet Yasası” ile ilgili son açıklamaları, partideki Arap asıllı milletvekili Zuheyr Behlül’ün istifasına ve Tzipi Livni'nin Siyonist Kamp’tan ayrılmasına neden oldu. Anketler Gabbay’ın, popülaritesinde 24 sandalyenin yalnızca 8’ini koruyabileceği bir düşüş yaşadığına işaret etti.
Seçim arifesinde hakkındaki yoğun eleştirilerle düşen popülaritesini yeniden artırmak ve oy oranlarını yükseltmek için yeni bir kampanya başlatan Gabbay, partinin oylarını geri kazanmasının en iyi yolunun, Netanyahu'nun tamamen karşısında olan bir tutum sergilemek olduğunu söyledi. Gabbay yaklaşan seçim yarışında İsrailli partilerin önünde iki yol olduğunu düşünüyor. Ya barış tarafında yer alarak, İsrail'i Filistin topraklarından ayrı demokratik bir Yahudi devleti yapıp, Filistinliler ve Araplarla barış yollarını arayacaklar. Ya da sağcı kesimde yer alıp, Yahudi devletinin temellerini sarsarak, Filistin’in çoğunluğuna sahip olduğu ve savaşın sürdüğü bir devlet haline getirecekler.



Trump'a yakın aşırı sağcılar, Barrack'ın Suriye dosyasından uzaklaştırılmasını sağlar mı?

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
TT

Trump'a yakın aşırı sağcılar, Barrack'ın Suriye dosyasından uzaklaştırılmasını sağlar mı?

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)

Medyada yer alan, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın Suriye ve Lübnan dosyalarını takip etme görevinden alınabileceği yönündeki haberler “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” atasözünü hatırlatıyor.

Sosyal medya platformlarında son birkaç saat içinde ABD Başkanı Donald Trump'ın en büyük destekçilerinden biri olan sağcı cumhuriyetçi medya mensubu ve aktivist Laura Loomer'ın, Barrack'ın Suriye'deki görevinden alınmasını talep ettiği paylaşımları dolaşıma girdi.

dsv
Barrack, Lübnan’ın başkenti Beyrut'taki hükümet merkezinde açıklama yaparken (AFP)

Spekülasyonlar Barrack'ın Suriye'deki rolünün ötesine geçerek Lübnan'daki rolünü de kapsarken, ABD Dışişleri Bakanlığı Donald Trump, onu Lübnan dosyasından uzaklaştırmayı planladığı iddialarını yalanladı. Trump, Barrack’ın Suriye dosyasındaki sorumluluğuna ise değinmedi.

Loomer, “Trump yönetiminin denetim krizi sadece çalışanlarla sınırlı değil, ABD büyükelçilerine de uzanıyor” başlıklı uzun bir paylaşımda milyarder emlakçı, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın, ‘İslam'ın dış çıkarlarını Amerikan değerlerinin üzerinde tutması ve ABD'nin Ortadoğu'daki itibarını zedeleyen cihatçı şiddeti açıkça desteklemesi’ nedeniyle giderek daha yoğun bir şekilde incelemeye maruz kaldığını yazdı.

cvs
Trump ve Şara, Suudi Arabistan'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (AP)

Haber ajansı Associated Press (AP) cumartesi günü yayınladığı bir haberde, Başkan Trump'ın sosyal medyada tanınan sağcı provokatör Laura Loomer'ın yönetimindeki karar alma sürecindeki etkisini küçümsese de Loomer'ın öfkesini çeken Trump yönetimi yetkililerinin listesinin giderek uzadığını ve bu yetkililerin kısa sürede başkan tarafından görevden alındığını vurguladı.

Loomer, Barrack’ı geleneksel diplomatik veya güvenlik niteliklerinden yoksun olarak nitelendirerek, her ne kadar deneyimli bir bağış toplayıcı, politikacı ve bölge ülkeleriyle iyi ilişkilere sahip olsa da bu deneyiminin onu Suriye gibi çalkantılı bir ülkede ABD'nin politikalarını uygulamaya uygun hale getirmediğini belirttiği uzun paylaşımında “Barrack'ın felaket getiren ataması, Ortadoğu'da cihatçıların yayılmasını sağladı” dedi.

vfghty
Sağcı aktivist Laura Loomer, geçtiğimiz haziran ayında ABD Kongre Binası önünde (Getty)

Barrack'ın 2021 yılında Adalet Bakanlığı tarafından dış finansal ve siyasi bağlantıları nedeniyle sorgulandığını ve suçlandığını hatırlatan Loomer, “(Barrack) her ne kadar beraat etse de bu olay onun yöntemlerini ortaya çıkardı” ifadelerini kullandı. Loomer, bu bilgiyi, eski bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisinden aldığını söyledi.

Barrack'ın yolsuzluk iddialarıyla dolu bir geçmişi olduğunu belirten Loomer, onun mali faaliyetlerinin ülkesinin politikalarının uygulanmasıyla çelişip çelişmediğini sorguladı. Barrack'ın Ankara Büyükelçisi olarak görev yaptığı sırada ABD politikasını Türkiye'nin çıkarlarıyla uyumlu hale getirmesi, Müslüman Kardeşler gibi İslamcı grupları koruması da dahil olmak üzere bazı eylemlerinin büyük öfkeye neden olduğunu söyleyen Loomer, bu tür eylemlerin ‘İsrail gibi ABD müttefiklerini ihanete uğrattığını ve cihatçıların yayılmasını önleme çabalarını baltaladığını’ söyledi.

dsdfrgt
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, İstanbul'da ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. Görüşmeye Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani de katıldı (EPA)

ABD'nin ulusal güvenlik çıkarları için Tom Barrack'ın diplomatik görevinden derhal alınması gerektiğini öne süren Loomer, Trump yönetiminin birçok üyesinin Barrack'ı bir dost, hatta bağışçı olarak gördüğünü anladığını ekleyerek, “O halde büyükelçi olmak yerine, yine bir dost ve bağışçı olmaya devam etsin” ifadelerini kullandı.

Barrack'ın tüm diplomatik ve danışmanlık görevlerinden alınmasıyla başlayan bir mekanizma ile hareket edilmesi çağrısında bulunan Loomer, ardından, Yabancı Temsilciler Kayıt Yasası’nın (FARA) ihlali, adaletin engellenmesi ve terörizme maddi destek sağlama suçlarının soruşturulması için özel bir soruşturmacı atanmasını istedi.

Şimdiye kadar bu yorumların Barrack'ın geleceğini nasıl etkileyeceğine dair kesin tahminler yürütülmese de Barrack'ın Lübnan dosyasında üstlendiği rol, ABD’nin yeni Beyrut Büyükelçisi Michel İsa'nın, 1 Eylül'e kadar yaz tatiline giren Senato tarafından adaylığı onaylandıktan sonra göreve başlamasıyla sona erebilir. Başkan Trump'a çok yakın bir isim olan Büyükelçi İsa, Trump’la doğrudan iletişim halinde olduğundan Lübnan'a özel bir elçi atanmasına gerek kalmayacak ve bu görevi büyükelçi üstlenecek.