ABD, Menbiç saldırısı ile ilgili DEAŞ'a yoğunlaştı

DEAŞ’a karşı savaşan koalisyon kuvvetlerini hedef alan Menbiç’teki intihar saldırısının yapıldığı yer (AFP)
DEAŞ’a karşı savaşan koalisyon kuvvetlerini hedef alan Menbiç’teki intihar saldırısının yapıldığı yer (AFP)
TT

ABD, Menbiç saldırısı ile ilgili DEAŞ'a yoğunlaştı

DEAŞ’a karşı savaşan koalisyon kuvvetlerini hedef alan Menbiç’teki intihar saldırısının yapıldığı yer (AFP)
DEAŞ’a karşı savaşan koalisyon kuvvetlerini hedef alan Menbiç’teki intihar saldırısının yapıldığı yer (AFP)

ABD hükümetinden kaynaklar, Washington, Çarşamba günü Suriye’nin Menbiç şehrinde meydana gelen ve 4 ABD’linin ölümüne neden olan intihar saldırısından DEAŞ’ın sorumlu olduğuna ihtimal veriyor ancak bu konuda kesin hükme varmadı.
Reuters’a konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen hükümet kaynakları, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon ve diğer güvenlik kurumlarının Menbiç saldırısını araştırdığını söyledi.
Kaynaklardan biri, olayı inceleyen yetkililerin, DEAŞ’ın, 2 ABD askeri ve ordu için çalışan 2 ABD’li sivilin ölümüne yol açan patlamadaki sorumluluğunu reddetmediğini ancak diğer ihtimalleri de yok saymıyor.
Washington tarafından desteklenen Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen Menbiç’teki saldırı, ABD kuvvetlerinin 2015 yılında bölgeye konuşlanmasından bu yana ölü sayısı bakımından Suriye’de maruz kaldığı en büyük saldırı gibi görünüyor.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, saldırıdan saatler sonra yaptığı açıklamada, ''Suriye'de DEAŞ'le mücadeleyi koalisyon ortaklarımıza devredebiliriz. DEAŞ yenilgiye uğratıldı, askerlerimizi eve getirebiliriz'' diye konuştu.
Uzmanlar, DEAŞ’ın, 2014-2015 yıllarında, Suriye ve Irak’ın bazı bölgelerini kontrol etmesiyle sözde hilafet ilan etmesinin ardından, kontrol ettiği toprakların büyük çoğunluğunu kaybetmesine rağmen mağlup olmadığına inanıyor. DEAŞ’ın elindeki topraklardaki kontrolü azalsa da, gücünü kaybetmediğine ve gerilla tarzı saldırılar yapabileceğini düşünüyor.
YPG, geçtiğimiz ay, Suriye rejimine, olası bir Türk operasyonunu engellemek amacıyla şehri çevreleyen bölgeye girmesi yönünde çağrıda bulunmuştu. Kısa bir süre sonra rejim bölgeye girmişti. Ayrıca, YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu SDG, DEAŞ kalıntılarına karşı saldırıları arttırma sözü vermişti.



Washington ve Tahran zorlu müzakerelere doğru ilerliyor

İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)
İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)
TT

Washington ve Tahran zorlu müzakerelere doğru ilerliyor

İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)
İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)

Washington ve Tahran, nükleer programla ilgili zorlu müzakereler sırasında dolaylı mesajlar ilettiler.

ABD Başkanı Donald Trump, “İran bir görüşme yapmak bile isteyebilir. Bence çok hevesliler. Ne olacağını göreceğiz” dedi. Trump, “Gerekirse müzakerelere müdahale edeceğim” diye de sözlerini tamamladı.

Tahran'da ise Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi, diplomasi kapılarının hala açık olduğunu ancak ülkesinin “uranyum zenginleştirmeye devam edeceğini” söyledi. Devrim Muhafızları'nın koordinasyon işlerinden sorumlu genelkurmay başkan yardımcısı Tuğgeneral Ali Fazli de İran'ın "henüz ortaya çıkarılmamış birçok füze kabiliyetine" sahip olduğunu ima etti.

Önemli bir gelişme olarak, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı müfettiş ekibi İran'dan güvenli bir şekilde ayrıldı. UAEA Genel Müdürü Rafael Grossi, ajansın Twitter hesabından yayımladığı açıklamalarda, İran'da izleme faaliyetlerinin en kısa sürede yeniden başlatılmasının önemini vurguladı.