​Abbas, Hamas'ı parlamento seçimlerine ikna etmeye çalışıyor

​Abbas, Hamas'ı parlamento seçimlerine ikna etmeye çalışıyor
TT

​Abbas, Hamas'ı parlamento seçimlerine ikna etmeye çalışıyor

​Abbas, Hamas'ı parlamento seçimlerine ikna etmeye çalışıyor

Fetih Hareketi Merkez Komitesi üyesi Hüseyin eş-Şeyh, Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın, yaklaşmakta olan parlamento seçimlerine katılma konusunda Hamas’ı ikna etmeye çalıştığını söyledi.
Eş-Şeyh’in bildirdiğine göre Abbas, Filistin Merkez Seçim Kurulu Başkanı Hanna Nasır’dan, Hamas liderleri ile açık bir diyalog başlatmak ve parlamento seçimleri için yapılan daveti kabul etmelerini istemek için Gazze’ye gitmesini istedi.
Hanna Nasır’a, gelecek seçimlerde Hamas’ı da içeren ulusal ortak bir liste oluşturmaya hazır olduğunu söyleyen Abbas, kim kazanırsa, ülkeyi onun yöneteceğini söyledi.
Hamas, Fetih Hareketi’nin seçimlere katılma davetine hemen bir yanıt vermezken, Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Hamas’ın kararını açıklamadan önce gelişmeleri bekleyeceğini söyledi.
“Hamas teklifi kabul edebilir”
Hamas Siyasi Büro üyesi Musa Ebu Merzuk ise, Hamas’ın teklifi kabul edebileceğine işaret ederek, seçim özgürlüğünü ortadan kaldıracağı gerekçesiyle Fetih ve diğer gruplarla tek bir seçim listesi oluşturma önerisini reddetti.
Seçimleri düzenleme girişimi, Filistin Anayasa Mahkemesi’nin Filistin Yasama Meclisi’ni feshetme kararının ardından geldi. Bu karar, Hamas’a bir darbe niteliğinde olurken, Hamas kararı reddederek halen Gazze Şeridi'nde Yasama Meclisi adına meclis bloğu toplantıları düzenlemeye devam ediyor.
Anayasa Mahkemesi’nin kararı, 6 ay içinde seçim yapılmasını öngörürken, İsrail’in Kudüs’te, Hamas’ın da Gazze’de seçim yapmayı reddetmesi durumunda bunun nasıl mümkün olacağı hala belirsizliğini koruyor.
“Kudüs olmadan hiçbir seçime izin vermeyeceğiz”
Fetih Hareketi Merkez Komitesi Üyesi Hüseyin eş-Şeyh, bu konuya değinerek, “Bir sonraki aşama Kudüs çatışması. Onlarsız hiçbir seçime izin vermeyeceğiz. Seçimlerin, tüm Filistin coğrafyası ve Kudüs’ü içermesi gerekiyor. İhanet etmiyor, satmıyoruz. Seçimler, 2006’da yapıldığı gibi olmalıdır. Bunun için mücadele edeceğiz. Ülkenin yasama kurumlarında bir boşluğa izin vermeyeceğiz ve bunun yokluğu zamanında bize çok acı verdi” dedi.
“Serbest ve adil bir seçim Filistinlilerin hakkı”
Diğer taraftan, Fetih Hareketi Merkez Komitesi üyesi Muhammed Eştiye, Filistin halkının serbest ve adil seçimlerle, Parlamento’daki temsilcilerini seçme hakkına sahip olduğunu söyledi.
Reuters’a demeç veren Eştiye, Fetih Hareketi’nin seçimleri yapmaya ve halkın seçimine saygı duymaya hazır olduğunu söyleyerek, İsrail’in seçimler ve özellikle de Kudüs şehri ile ilgili imzalanan anlaşmalara saygı duymasını, 1996 ve 2006’da olduğu gibi seçimlerin yapılmasına izin vermesini istedi.
AB’den seçimlere destek
Avrupa Birliği (AB), Filistin’de seçim yapılmasını desteklerken, Filistinli taraflara, ortak zeminde buluşmak ve Filistin halkının yararına olacak şekilde demokrasiye doğru pozitif bir yolda ilerlemek amacıyla birlikte çalışma çağrısında bulundu.
Filistinli tarafları, iki devletli bir çözüme ulaşmada önemli bir unsur olan uzlaşma sürecine iyi niyetle katılmaya çağıran AB, aynı zamanda Filistin Yasama Meclisi’nin feshedilme kararı konusundaki endişesini de dile getirdi.



Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.


Güney Lübnan'da İsrail’in bir araca düzenlediği hava saldırısında bir genç hayatını kaybetti

İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
TT

Güney Lübnan'da İsrail’in bir araca düzenlediği hava saldırısında bir genç hayatını kaybetti

İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)

İsrail ordusunun bugün Güney Lübnan'daki Zavtar el-Şarkiye'de düzenlediği saldırıda bir gencin öldürülmesiyle yeni bir gerilim yaşandı. UNIFIL ise sınırda devam eden gerginliğin ortasında Lübnan'ın egemenliğine saygı gösterilmesi çağrısını yineledi.

Ulusal Haber Ajansı'nın (NNA) haberine göre, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Zavtar bölgesinde bir aracı hedef alan hava saldırısında bugün bir Lübnanlı genç hayatını kaybetti.

Ajans haberinde, "Genç Kamil Reda Karabaş, İsrail insansız hava aracının (İHA) Ayn el-Semahiye yolunda seyir halindeki aracına iki güdümlü füzeyle saldırması sonucu şehit oldu. Ambulans ekipleri olay yerine geldi" ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu ayrıca Bint Cubeyl sektörüne bağlı Frun kasabasında bir Hizbullah mensubunu hedef alan hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Ordu sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından baskına ilişkin bir video yayınlayarak, hedefin "İsrail'e karşı terörist planlar yürüttüğünü" ve faaliyetlerinin "Lübnan ile varılan mutabakatların ihlali anlamına geldiğini" belirtti.

Adraee, ordunun Güney Lübnan'dan gelebilecek "her türlü tehdidi ortadan kaldırmaya" devam edeceğini ifade etti.

Lübnan Halk Sağlığı Acil Durum Operasyon Merkezi, dün yaptığı açıklamada, Frun kasabasında bir aracı hedef alan İsrail hava saldırısında bir vatandaşın hayatını kaybettiğini duyurdu.

UNIFIL: Lübnan'ın egemenliğine saygı gösterilmelidir

Bu arada, Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) Başkanı Diodato Abagnara, 1701 sayılı Kararın uygulanmasında ilerleme sağlanması için "Lübnan'ın egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı" gösterilmesinin gerekliliğini vurguladı.

"X" platformunda açıklama yapan Abagnara, Lübnan ordusunu destekleme taahhüdünü teyit ederek, orduyu güneyde "istikrarı sağlamada kilit ortak" olarak nitelendirdi. Ayrıca, Lübnan ordusunun bölgede yeniden konuşlandırılmasını, devlet otoritesinin genişletilmesinde hayati bir adım olarak değerlendirdi.

İsrail, Gazze'deki savaş sonrasında Hizbullah ile yaşanan çatışmanın ardından bir yıl önce varılan ateşkes anlaşmasına rağmen güney ve doğuda saldırılarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ateşkes anlaşmasının amacının "partinin askeri kapasitesini yeniden inşa etmesini engellemek" olduğu belirtiliyor.


Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
TT

Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)

11 Kasım 2025'te yapılan Irak parlamento seçimlerinden bir hafta sonra, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki 12 Şii parti lideri, başbakan adayı gösterme yetkisine sahip "en büyük blok" olduklarını belirten bildiriyi imzaladı. Görevden ayrılan Başbakan Muhammed es-Sudani'nin, ikinci bir dönem için göreve devam etme niyeti konusunda yaşanan anlaşmazlığın ardından imza töreninde hazır bulunması dikkat çekiciydi.

Şarku'l Avsat'ın kaynaklardan edindiği bilgiye göre, "koordinasyon çerçevesindeki üç önemli Şii lider, güçlü yetkilere ve tam desteğe sahip bir icra direktörü gibi birini bulma konusunda anlaştı, ancak bu pozisyonda siyasi bir lider istemiyorlar."

Kaynaklar, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki kilit liderlerin, bir sonraki aşamada pozisyonu yönetecek siyasi denklemi değerlendirmek üzere pozisyon için aday listelerinin incelenmesini geçici olarak durdurduğunu bildirdi ve "Es-Sudani'nin kısa listeye girdiğini, ancak farklı bir durumda olduğunu" vurguladı.

Eski Başbakan Nuri el-Maliki, Sudani'nin göreve dönmesine şiddetle karşı çıkıyor, ancak koalisyon içindeki sınırlı sayıda parti, "mevki için yeni kriterler kabul edilirse" itiraz etmeyecek. Şii bir lider, "koalisyon içindeki liderlerin son zamanlarda masada oturan ve önemli kararlar hakkında lider olarak oy kullanma hakkına sahip olan kişilerin sayısının artmasından duydukları hoşnutsuzluğu ve kızgınlığı dile getirdiklerini" belirtti.