Sosyal medya fenomeni kedi 'Yeşim' öldü

Sosyal medya fenomeni kedi 'Yeşim' öldü
TT

Sosyal medya fenomeni kedi 'Yeşim' öldü

Sosyal medya fenomeni kedi 'Yeşim' öldü

Turgutlu'daki kasaba her gün giderek müşteri gibi sırasını bekleyen, iş yeri sahibi İkram Korkmazer'den et isteyen "Yeşim" adlı sokak kedisi, bir müşterinin çektiği videoyu sosyal medyada paylaşmasıyla herkes tarafından tanındı.
Videonun yurt dışında da yayınlanmasıyla yaklaşık 3 milyar kez izlenen ve bir anda sosyal medya fenomeni olan kedi "Yeşim", bu hafta başında her zaman et istemek için gittiği kasap dükkanına bitkin bir şekilde geldi.
Bitkin durumdaki kediyi hemen Turgutlu'da bir veterinere götüren kasap İkram Korkmazer, buradaki müdahalenin ardından "Yeşim"i Manisa kent merkezindeki bir veteriner kliniğine getirdi.
Burada 3 gün yoğun bakımda kalan Yeşim, müdahalelere rağmen öldü.
"Çok üzgünüm, benim için bir insandan farkı yoktu"
Yaklaşık 10 yıl kedi "Yeşim"in annesine baktığını belirten kasap İkram Korkmazer, "Yeşim" doğduktan sonra dükkanına alıştığını, 5 yıldır her gün iş yerine gelerek et istediğini ve onu beslediğini söyledi.
"Yeşim" ile arasında özel bir diyalog olduğunu belirten Korkmazer, şöyle konuştu:
"Aramızdaki diyalog nedeniyle bütün dünya onu tanıdı. Sanki konuşuyordu benimle. Ben ne söylersem yanıt veriyordu. Benim için bir insandan farkı yoktu. Diyaloğumuzu gören herkes hayran kalıyordu. Sokak kedisiydi, son 3-4 gündür kayıptı, önceki gün iş yerime geldi. Bayılmak üzereydi, durumunu fark ettim ve apar topar Turgutlu'daki bir veterinere ardından Manisa'ya götürdüm. Serum verdiler, iğne yaptılar ama kurtaramadılar. Veterinerlerin söylediğine göre aşırı yağmurlu olan şu günlerde bir yerde kapalı kalmış dışarı çıkamamış herhalde ve enfeksiyon kapmış. Üzgünüm elimden gelen her şeyi yaptım ama kaybettim, söyleyecek bir şey bulamıyorum."
"Susuz kalmış, hipotermi geçirmiş, enfeksiyon kapmış"
Veteriner hekim Ayşegül Özkuran da hayvanın kendilerine geldiğinde durumunun oldukça kötü olduğunu, uzun süre susuz kaldığını ve hipotermi geçirdiğini ifade etti.
Hemen tedaviye başladıklarını anlatan Özkuran, "Gerekli müdahaleleri yaptık, vücut sıcaklığını normale getirmeye çalıştık. Susuzluğu çok yüksekti, ne kadar takviye yapsak da yeterli olmadı. Aynı zamanda hayvan ağır bir enfeksiyon geçiriyordu. Bu yüzden maalesef kurtaramadık. Havalar da soğuk gittiği için kedilerin bu havalarda dirençleri düşüyor. Dirençleri düştüğü için bulaşıcı hastalıklara daha açık hale geliyorlar. Yeşim'i maalesef bu yüzden kurtaramadık." dedi.



Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Hayvanların bilincini araştırmaya odaklanan ilk bilimsel kurum kurulurken, yapay zeka araştırmacıları insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşabileceğini" keşfetmeye hazırlanıyor.

Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu'ndaki (LSE) 4 milyon sterlinlik (yaklaşık 218 milyon TL) Jeremy Coller Hayvan Duyarlılığı Merkezi, insan dışı hayvanları çeşitli disiplinlerden uzmanlarla araştıran çalışmalarını 30 Eylül'de başlatacak.

Merkezin projeleri arasında, yapay zekanın insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşmasını" sağlayabileceğini incelemenin yanı sıra sürecin neresinde sorunlar çıkabileceğini ve potansiyel tehlikelerden nasıl kaçınılacağını araştıracak bir çalışma da yer alıyor.

Merkezin ilk direktörü Profesör Jonathan Birch, Guardian'a konuştu:

Evcil hayvanlarımızın insani özellikler göstermesini çok seviyoruz ve yapay zekanın ortaya çıkmasıyla, evcil hayvanınızın sizinle konuşabileceği yollar yepyeni bir seviyeye taşınacak. Ancak yapay zeka genellikle nesnel gerçekliğe dayanmak yerine kullanıcıyı memnun eden uydurma yanıtlar üretir. Bu, evcil hayvanların refahına uygulanırsa felaket olabilir. Hayvanlarla ilgili sorumlu ve etik yapay zeka kullanımını yöneten düzenlemelere acilen ihtiyacımız var. Bu alanda tam bir düzenleme eksikliği var. Merkez, dünya çapında kabul görecek etik kurallar geliştirmek istiyor.

Merkez, daha sonra küresel lobi faaliyetlerinde kullanılabilecek rehberlik ve araştırmalar geliştirmek amacıyla sivil toplum örgütleriyle çalışacak.

New York Üniversitesi Çevre ve Hayvanları Koruma Merkezi Direktörü Jeff Sebo gazeteye, hayvan sezgisi ve refahı, yapay zekanın hayvanlar üzerindeki etkisi ve kamuoyunun hayvanlara yönelik tutumu gibi konuların "toplumca karşı karşıya olduğumuz en önemli, zor ve ihmal edilmiş konular arasında yer aldığını" söyledi.

"İnsanlar dünyayı milyonlarca tür ve kentilyonlarca bireysel hayvanla paylaşıyor ve hoşumuza gitse de gitmese de dünyanın her yerindeki hayvanları etkiliyoruz" diye ekledi.

Yeni merkezin mütevelli heyeti üyelerinden Profesör Kristin Andrews, yeni projenin bilimdeki en büyük soru olarak gördüğü insan bilinci ve bunun ne olduğu sorusuna bile yanıt verebileceğine inandığını söyledi.

İnsanları bilinçli yapan şeyin ne olduğunu ya da birinin neden bilinç kazandığını veya bilincini neden kaybettiğini hâlâ anlayabilmiş değiliz. Ancak cevaplara ulaşmanın yolunun önce basit sistemleri incelemekten geçtiğini biliyoruz: Bilim, genomik ve tıp alanlarındaki büyük ilerlemeleri basit organizmaları inceleyerek elde etti.

Independent Türkçe