Tantura Kış Festivali’ni ziyaret etmek için 8 neden

El-Ula’da aynaların kullanımı ile yapılan sanat eseri (El-Ula Kraliyet Komisyonu)
El-Ula’da aynaların kullanımı ile yapılan sanat eseri (El-Ula Kraliyet Komisyonu)
TT

Tantura Kış Festivali’ni ziyaret etmek için 8 neden

El-Ula’da aynaların kullanımı ile yapılan sanat eseri (El-Ula Kraliyet Komisyonu)
El-Ula’da aynaların kullanımı ile yapılan sanat eseri (El-Ula Kraliyet Komisyonu)

Günümüzde festivaller, artık sadece müziğin keyfini çıkarmak veya akşam yemeğinde lezzetli yemekler yemekle sınırlı kalmıyor.
Müzik ve yemek, her zaman önemli cazibe merkezleri olsa da, festivaller kapsamında, yakın veya uzak olduğuna bakılmaksızın seyahat etmek de cazip bir seçenek haline geldi.
Suudi Arabistan’da bulunan El-Ula Vadisi’nde, 20 Aralık-9 Şubat tarihleri arasında düzenlenen Tantura Kış Festivali, işte tüm bu özellikleri bir araya getiriyor.
Dünyanın önde gelen ‘lüks yaşam’ dergilerinden olan Robb Report, 8 başlık altında, Tantura Kış Festivali'nin neden ziyaret edilmesi gerektiğine yer verdi.
1-Her köşesinde tarihin izleri var
Antik kent El-Ula’nın zengin tarihi M.Ö. 6. yüzyıla kadar uzanırken, Arap harfleri ile taş işçiliği kullanılarak yapılan eski yazıtları içinde barındıran ve eski uygarlıkların yaşam alanı olan bu antik kent ile çevresi koruma altına alındı.
2-UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor
El-Ula eteklerinde yer alan İslam öncesi arkeolojik sit alanı el-Hicr (Medain Salih), Suudi Arabistan’ın UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ilk bölgesi oldu.
El-Hicr, merkezi Ürdün topraklarındaki Petra antik kenti olan Nebatî Krallığı’nın ikinci büyük kenti olurken, buradaki arkeolojik kalıntılar M.Ö. birinci yüzyıla kadar uzanıyor.
3-Nefes kesen arkeolojik sit alanı
Fil kayası gibi nefes kesen ve harikulade kalıntıların bulunduğu arkeolojik sit alanını yukarıdan görmek isteyenler, festival kapsamında 31 Ocak - 9 Şubat tarihleri ​​arasında düzenlenecek olan sıcak hava balonu turlarıyla bunu gerçekleştirip, fotoğraf çekmek için mükemmel bir fırsat yakalamış olacak.
4) Dünyanın en iyi müzisyenlerini izleme fırsatı
Tantura Kış Festivali kapsamında, şimdiye kadar Fransız kemancı Renaud Capuçon ve Çinli piyanist Lang Lang performanslarını sergiledi.
Festivalin ziyaretçileri, Vanessa van Gogh’a ait eserlerin yer aldığı digital sergiyi gezerken, Luke Longobardi’nin eserlerini dinleyebilecek.
Önümüzdeki haftalarda ayrıca, dünyanın en ünlü söz yazarı ve bestecilerinden İtalyan tenor Andrea Bocelli ve Yunan piyanist Yanni festival kapsamında sahne alacak. 
5-Destansı at yarışları
Festival, 2 Şubat tarihinde, bölgenin en büyük ödüllerinden biri olan ‘Hadimu'l Harameyn Şerifeyn Kupası’ için mücadele edecek 80 yarışmacının katılacağı Ortadoğu'nun en büyük ikinci at yarışlarına ev sahipliği de yapacak.
6-Sanat buluşmaları
Tantura Kış Festivali’nde, ziyaretçiler sergilenen sanat eserlerini incelemenin yanı sıra bu eserleri yapan sanatçılarla tanışabilir. Ziyaretçiler ayrıca, yaratıcı çalışma atölyelerine katılıp, yerel el sanatlarının kökenini de öğrenebilir.
7-Ziyaretçiler Bedevi hayatını deneyimleyebilir
Festival ziyaretçileri, AccorHotels grubu tarafından işletilen, 120 oda ve 5 lüks villadan oluşan Bedevi tesisi El-Vadi Camp Resort’ta kalabilir. El-Ula’da bir gece geçirmek isteyenlere, sağlık tesisleri ve yöresel yemekler ile 24 saat hizmet sunuluyor.
8-Otantik Arap mutfağının tadına bakma fırsatı
İster, tütsü ve baharat pazarında duyuları geliştirme, ister de bir restoranda lezzetli bir yemek yemek tercih edilsin, her halükarda Otantik Arap mutfağını tatmak için mükemmel bir fırsata sahip olunacak.
Festival kapsamında düzenlenen tarım turları sayesinde, ziyaretçilere ülkedeki tarımsal alanın tarihi hakkında bilgi edinme fırsatı da sunulacak.



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe