ABD Kara Kuvvetlerinden 'Irak Savaşı'nı İran kazandı' raporu

ABD Kara Kuvvetlerinden 'Irak Savaşı'nı İran kazandı' raporu
TT

ABD Kara Kuvvetlerinden 'Irak Savaşı'nı İran kazandı' raporu

ABD Kara Kuvvetlerinden 'Irak Savaşı'nı İran kazandı' raporu

ABD Kara Kuvvetlerinin, Irak'ın ABD tarafından işgaline ilişkin derlediği 1300 sayfalık raporda Irak'ta kazananın İran olduğu bildirildi.
ABD Kara Kuvvetlerinin 2003 ile 2018 yılları arasında ABD'nin Irak'taki faaliyetlerini değerlendiren "Irak Savaşında ABD Kara Kuvvetleri: İşgal, İsyan ve İç Savaş: 2003-2006 Cilt I" ve "Irak Savaşında ABD Kara Kuvvetleri: Yığınak ve Çekilme 2007-2011 Cilt II" başlıklı 1300 sayfalık raporu yayımlandı.
ABD'nin Irak'ı işgali, Irak'ta ortaya çıkan direniş hareketleri ve ABD'nin ülkeden çekilmesine kadar bin civarında gizliliği kaldırılmış belgenin de yer aldığı raporun sonunda "Bu proje 2018'de tamamlandığında cesaretlenmiş ve yayılmacı bir İran (Irak'ta) tek kazanan olarak görünüyor" ifadesine yer verildi.
Irak savaşının ABD'de ordu-siyaset ilişkisine ve Amerikan halkına büyük zarar verdiğine dikkat çekilen raporda, "Irak Savaşı, Amerikan tarihindeki en önemli çatışmalardan biri olma potansiyeline sahip. Uzun zamandır mevcut olan önleyici savaşa karşı durma geleneğini sarstı. Savaşın hemen sonrasında ise Amerikan siyaseti dış müdahalelere yönelik derin bir şüphe içinde tam zıt noktaya savruldu." ifadesi kullanıldı.
Raporda, ABD ordusunun Irak'tan çıkardığı dersle hiçbir ülkeyi bundan sonra büyük bir kara gücü ile işgal etmeye kalkışmayacağına dikkat çekildi.
Savaşın karakterinin değiştiğine işaret edilen raporda, "Gelecekteki çatışmalarda kendimize yakın bir rakiple bile karşı karşıya kalsak daha çok 'hibrit savaş' veya 'gri alanda savaş' olarak da bilinen konvansiyonel ve düzensiz kuvvetlerle bize saldıracaklardır." denildi.
Irak'ta ABD'nin hiçbir zaman hem Sünni isyancılarla hem de Şii milislerle mücadele edecek yeterli kuvvet göndermediği iddia edilen raporda, "İran ve Suriye, Sünni ve Şii militanlara alan ve destek sağlarken, ABD bunu durdurmak için hiçbir zaman kapsamlı bir strateji geliştirmedi" değerlendirmesi dikkati çekti.
"Demokrasi her zaman istikrar getirmez"
Uluslararası koalisyon üyesi ülkelerin yeterince asker göndermemesinin, Irak'ta koalisyon operasyonlarını başarısız kıldığına işaret edilen raporda, ABD öncülüğündeki Irak ordusunun eğitilmesi çabalarının yetersiz olduğu ve Irak ordusuna güvenliğin erken devredildiği savunuldu.
ABD'nin savaş tutuklularına, "esir muamelesi" yapmadığı, bununla birlikte tutukluların nasıl yargılanacağı konusunda da kapsamlı bir strateji geliştirmediği ve böylece birçok direnişçinin Irak'ta savaş alanına geri döndüğü değerlendirmesi de raporda dikkati çeken unsurlardan oldu.
Raporda, "Demokrasi her zaman istikrar getirmez. ABD'li komutanlar 2005 Irak seçimlerinin sakinleştirici bir etkisi olacağına inanıyorlardı ancak bu seçimler tam tersine etnik ve mezhepsel gerilimleri arttırdı." değerlendirmesi de öne çıktı.
Yazımına 2013'te başlanılan rapor 2016'da tamamlanmasına rağmen yayımlanmıyordu.



Kremlin: Putin önümüzdeki ekim ayında ilk Rus-Arap zirvesine ev sahipliği yapacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
TT

Kremlin: Putin önümüzdeki ekim ayında ilk Rus-Arap zirvesine ev sahipliği yapacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)

Rus haber ajansları, Kremlin'in bugün yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tüm Arap liderlerini ve Arap Birliği Genel Sekreteri'ni 15 Ekim'de yapılacak ilk Rus-Arap zirvesine davet ettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Rusya'nın Sputnik haber ajansından aktardığına göre davette, “Sayın Devlet ve Hükümet Başkanları! 34. Arap Birliği Zirvesi'nin açılışı vesilesiyle sizi içtenlikle selamlıyorum... Arap Birliği ile yapıcı diyalog ve tüm üyeleriyle dostane ilişkiler geliştirmeye kararlıyız. Bu bağlamda, Birliğinizin üye ülkelerinin tüm liderlerini ve Birliğin Genel Sekreterini, 15 Ekim'de yapmayı planladığımız ilk Rus-Arap Zirvesi'ne katılmaya davet ediyorum" ifadeleri yer aldı.

Putin, "Toplantının, tüm ülkeler arasında çok yönlü, karşılıklı yarar sağlayan iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının yollarının bulunmasına yardımcı olacağına" inandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı zirvenin, on binlerce sivilin hayatına mal olan Filistin-İsrail ihtilafının tırmanmasının, gerginliğin keskin bir şekilde artmasına ve komşu ülkeler ile Ortadoğu'nun tamamında çok sayıda toplumsal ve ekonomik sorunu daha da ağırlaştırmasına yol açtığı son derece zor bir zamanda düzenlendiğini kaydetti. Böyle bir ortamda Arap Birliği'nin çok taraflı diyalog ve etkileşim için etkili bir mekanizma olarak rolünün özellikle önemli hale geldiğini vurguladı.

Putin, Rusya'nın Arap ülkelerinin hem Milletler Cemiyeti içinde hem de diğer formatlarda bölgedeki mevcut çelişkileri çözmek için yürüttükleri ortak siyasi ve diplomatik çabaları kararlılıkla desteklediğini belirtti. Tüm ihtilaflı konuların, ülkelerin egemenlik ve toprak bütünlüğüne sıkı sıkıya saygıyı esas alan uluslararası hukuk temelinde çözülmesi gerektiği vurguladı.