BDDK'dan cep telefonu taksit sınırına ilişkin açıklama

BDDK'dan cep telefonu taksit sınırına ilişkin açıklama
TT

BDDK'dan cep telefonu taksit sınırına ilişkin açıklama

BDDK'dan cep telefonu taksit sınırına ilişkin açıklama

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bugün itibarıyla fiyatı 3 bin 500 lira üzerinde olan cep telefonu alımı amacıyla kullandırılan kredilerin vade sınırının altı ay olarak uygulanacağını bildirdi.
BDDK tarafından yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bilindiği üzere, 1 Kasım 2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmeliğin Geçici 4'üncü maddesi ile 24 Nisan 2013 tarihli ve 28627 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin Geçici 5'inci maddesinde fiyatı 3 bin 500 liranın üzerinde olan cep telefonu alımı amacıyla kullandırılan kredilerde altı ay olan vade sınırı 31 Ocak 2019 tarihine kadar 12 ay olarak uygulanacağı düzenlenmektedir.
Bununla birlikte, 31 Ocak 2019 tarihinde Kurumumuz resmi internet sitesinde 'Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı' ile 'Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı' (Yönetmelik Taslakları) yayımlanmış olup, Yönetmelik Taslakları ile anılan Yönetmeliklerin yukarıda belirtilen Geçici Maddelerinin 'fiyatı 3 bin beş yüz Türk lirasının üzerinde olan cep telefonu alımı amacıyla kullandırılan kredilerde altı ay olan vade sınırı 30 Nisan 2019 tarihine kadar 12 ay olarak uygulanacağı' şeklinde değiştirilmesinin öngörüldüğü hususu kamuoyunun bilgilerine sunulmuştur. Ancak, söz konusu Yönetmelik Taslakları ile yapılması planlanan süre uzatımına ilişkin düzenlemelerden vazgeçildiğinden, 1 Şubat 2019 tarihi itibarıyla fiyatı 3 bin 500 liranın üzerinde olan cep telefonu alımı amacıyla kullandırılan kredilerin vade sınırının altı ay olarak uygulanacağı hususunun belirtilmesi gerekliliği hasıl olmuştur."



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal