El Salvador’un yeni Devlet Başkanı Filistin asıllı Nayib Bukele oldu

El Salvador’un yeni Devlet Başkanı Nayib Bukele seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından destekçilerine bir konuşma yaptı (EPA)
El Salvador’un yeni Devlet Başkanı Nayib Bukele seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından destekçilerine bir konuşma yaptı (EPA)
TT

El Salvador’un yeni Devlet Başkanı Filistin asıllı Nayib Bukele oldu

El Salvador’un yeni Devlet Başkanı Nayib Bukele seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından destekçilerine bir konuşma yaptı (EPA)
El Salvador’un yeni Devlet Başkanı Nayib Bukele seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından destekçilerine bir konuşma yaptı (EPA)

Orta Amerika ülkelerinden El Salvador’da yapılan devlet başkanlığı seçiminin ilk turunu, Filistin asıllı işadamı Nayib Bukele kazandı.
Bukele (37), seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından destekçilerine şunları söyledi;
“Şimdi ilk turda başkanlığı kazandığımızı güvenle ilan edebiliriz. Oy veren herkese teşekkür ederim.”
Ulusal Cumhuriyetçi İttifakı'nın adayı Carlos Calleja ve sol iktidar partisi Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin adayı eski Dışişleri Bakanı Hugo Martinez, sağcı Ulusal Birlik İttifakı'nın bayrağı altında yarışan Nayibb Bukele’nin zaferini kabul etti.
Seçim Komisyonu Başkanı Julio Olivo, San Salvador'un eski Belediye Başkanı olan Nayib Bukele’nin oyların yaklaşık yüzde 54'ünü aldığını açıkladı.1992'deki 12 yıllık iç savaşın sona ermesinden bu yana altıncı devlet başkanı olacak Bukele, seçim kampanyası sırasında, eğitime yapılan yatırım ile yolsuzlukla mücadelenin arttırılacağına dair söz verdi.



Senatör: Guantanamo'daki her göçmen Amerika'ya günde 100 bin dolara mal oluyor

ABD'nin Guantanamo Körfezi'ndeki deniz üssünde gözaltına alınan göçmenler için yeni kurulan gözaltı çadırları (Reuters)
ABD'nin Guantanamo Körfezi'ndeki deniz üssünde gözaltına alınan göçmenler için yeni kurulan gözaltı çadırları (Reuters)
TT

Senatör: Guantanamo'daki her göçmen Amerika'ya günde 100 bin dolara mal oluyor

ABD'nin Guantanamo Körfezi'ndeki deniz üssünde gözaltına alınan göçmenler için yeni kurulan gözaltı çadırları (Reuters)
ABD'nin Guantanamo Körfezi'ndeki deniz üssünde gözaltına alınan göçmenler için yeni kurulan gözaltı çadırları (Reuters)

ABD Senatörü Gary Peters, dün Kongre'de düzenlenen bir oturumda, Başkan Donald Trump'ın Guantanamo Körfezi deniz üssünü göçmenleri barındırmak için kullanmasının, her bir tutuklu için günlük 100 bin dolar maliyet getirdiğini söyledi.

Senato İç Güvenlik ve Hükümet İşleri Komitesi'nin en kıdemli Demokrat üyesi olan Peters, İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem'e, ABD'deki göçmen gözaltı merkezlerinde günlük 165 dolardan çok daha yüksek maliyetler hakkında sorular sordu.

Peters, tutukluların neden Küba'daki Amerikan deniz üssüne gönderildikten sonra vergi mükelleflerinin parasıyla ABD'ye geri gönderildiğini sordu. Demokrat senatör şöyle dedi: "Guantanamo'da bir kişiyi tutmak için günde 100 bin dolar harcıyoruz... Onları bir süre orada tutuyoruz, sonra uçakla ABD'ye geri gönderiyoruz, ya da günde 165 dolar karşılığında burada tutabiliriz. Bence bu biraz utanç verici bir durum" dedi.

Beyaz Saray, Trump'ın toplu sınır dışı etme hedefini gerçekleştirmeye çalışırken, göçmenlik yasalarının uygulanması için büyük bir bütçe artışı talep etti. Yönetim, bu ay Kongre'den 1 Ekim'de başlayan 2026 mali yılında İç Güvenlik Bakanlığı'na 44 milyar dolar ek bütçe talep etti.

Bütçe talebini savunmak üzere komite karşısına çıkan Noem, Guantanamo'daki göçmenlerin günlük barınma maliyetinin ne kadar olduğunu bilmediğini söyledi. İç Güvenlik Bakanlığı Sözcüsü Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Başkan Trump Amerikalılar'ı güvende tutmaya kararlıdır" dedi. Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre isminin açıklanmasını istemeyen bir ABD'li yetkili yaptığı açıklamada, şu anda yaklaşık 70 göçmenin orada tutulduğunu söyledi.

Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği, mart ayında 10 göçmenin üsse nakledilmesini engellemek için dava açtı.

Davada, Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği, Guantanamo'daki göçmenlerin günde en az 23 saat penceresiz odalarda tutulduklarını, çıplak arama ve tacize maruz kaldıklarını ve aileleriyle iletişim kuramadıklarını iddia etti.