Dünyanın en popüler savaş oyunu PUBG, Suriyeli muhalifleri de etkisi altına aldı. ÖSO’ya bağlı Semerkant Tugayı, savaşmak yerine savaş oyunu oynayan üyelerine uyarıda bulunarak örgütten atmakla tehdit etti.
Independent/Londra
TT
TT
ÖSO, PUBG oynayan savaşçılarını örgütten atacak
Dünyanın en popüler savaş oyunu PUBG, Suriyeli muhalifleri de etkisi altına aldı. ÖSO’ya bağlı Semerkant Tugayı, savaşmak yerine savaş oyunu oynayan üyelerine uyarıda bulunarak örgütten atmakla tehdit etti.
Suriye’de savaşan rejim karşıtı Özgür Suriye Ordusu’na bağlı Semerkant Tugayı, savaşçılarına PUBG isimli savaş oyununu oynamayı yasakladı.
PUBG, online olarak da oynanabilen bir savaş oyunu. Tüm dünyayı etkisi altına alan PUBG’nin dünya genelinde milyonlarca oyuncusu bulunuyor.
Bu savaş oyunu 2011’den bu yana şiddetli bir iç savaşın yaşandığı ve yüz binlerce kişinin hayatına mal olan iç savaşa rağmen Suriye’de de yaygınlık kazandı. Suriye rejimiyle mücadele eden muhalif savaşçıların da bu oyuna ‘bağımlı’ hale gelmesi üzerine örgütlerin yönetimleri tedbir almaya başladı.
ÖSO’ya bağlı Semerkant Tugayı idari bir karar yayınlayarak bu oyunun oynanmasının yasaklandığını bildirdi.
Tugay Komutanı Abdulgani Maruf imzasıyla yayınlanan kararda, oyun “Allah’ın razı olmadığı boş bir vakit kaybı” olarak nitelendirildi. Bu oyunu oynayanların görevlerini aksattığını belirten tugay komutanı Maruf, oyunu oynamakta ısrar edenlere önce para cezası verileceği, durumun tekrarının ardından ise oyunun yüklü olduğu telefonun sahibinin örgütten atılacağı uyarısında bulundu.
Oyunun yasaklandığı karara, komutan veya asker olarak herkesin uyması istendi.
Suriye kuzeyinde faaliyet gösteren Semerkant Tugayı, diğer ÖSO bileşenleriyle birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Fırat Kalkanı ve Zeytindalı harekatlarına da katılmıştı.
Bishara Bahbah... Hamas-Trump anlaşmasının arkasındaki gölge isim
Bishara Bahbah, ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile birlikte (Bahbah'ın X hesabı)
Sessiz arabuluculuğuyla ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın Hamas tarafından serbest bırakılmasına katkıda bulunan Bishara Bahbah, ABD Başkanı Donald Trump ve yönetimindeki üst düzey yetkililer üzerinde perde arkasında önemli bir etkiye sahip.
Bu, ailesi 1948 Arap Nekbe'si sırasında Ürdün'e kaçmak zorunda kalan ve iki yıl sonra 1958'de doğduğu Eski Kudüs'e dönmeye karar veren Kudüslü Bahbah'ın çabalarından kaynaklanıyor.
Bahbah, Utah'taki Brigham Young Üniversitesi'nde eğitim gördü ve ardından burslu olarak Harvard Üniversitesi'nde siyaset bilimi ve ekonomi alanlarında yüksek lisans eğitimine devam etti. Ortadoğu çalışmaları ve uluslararası ilişkiler alanında 1981 yılında yüksek lisans derecesi alan Bahbah, bölgesel güvenlik konularında 1983 yılında doktorasını tamamladı.
Bishara Bahbah Aralık 2024'te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile birlikte (Bahbah'ın X hesabı)
Bahbah daha sonra Harvard Üniversitesi'nde profesör olarak Ortadoğu meseleleri üzerine çalıştı ve üniversitenin Ortadoğu Enstitüsü'nde müdür yardımcısı olarak görev yaptı. 1991-1993 yılları arasında silah kontrolü ve bölgesel güvenlik konulu çok taraflı barış görüşmelerinde Filistin delegasyonunun bir üyesiydi.
Bahbah, İsrail ile ‘çelik gibi bir ilişkisi’ olan ABD'de siyasetle ve Filistin davasıyla ilişkisinde kendine özgü bir yol çizdi.
Parti değişimleri
ABD'deki siyasi kariyerinin başında Demokrat Parti'yi desteklemesine rağmen, bu ilişkinin en son bölümünde Başkan Donald Trump'ı başkanlık seçim kampanyalarında desteklemeyi seçti. Diğer Arap Amerikalılarla birlikte ‘Trump için Arap Amerikalılar’ grubunu kurdu ve Cumhuriyetçi başkanın Demokrat rakibi eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris'e karşı zafer kazanmasına katkıda bulundu. Sonuç Başkan Trump için oldukça olumlu oldu.
Bahbah geçtiğimiz günlerde Demokrat Parti'den ve eski Başkan Barack Obama'nın Ortadoğu politikalarından duyduğu memnuniyetsizlik nedeniyle 2016 seçimlerinde Trump'a oy verdiğini açıkladı.
Ancak Trump'ın ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs'e taşıması ve İsrail'in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanımasının ardından Bahbah, 2020 seçimlerinde Joe Biden'a oy vermeye karar verdi.
Ancak 2024'te Cumhuriyetçi kampanyayı desteklemek ve Biden'ın 7 Ekim 2023 saldırılarından bu yana İsrail yanlısı olarak nitelendirdiği politika ve yönetimine tepki olarak ‘Trump için Arap Amerikalılar’ grubunu kurmaya karar verdi.
Arabuluculuk ekseni
Bununla birlikte Bahbah'ın, ABD'nin Filistinliler ve İsraillilerle ilişkisine dair vizyonu ve anlayışı belirsizliğini korurken, Bahbah'ın Trump yönetimi ile Hamas liderleri arasında arabuluculuk yaptığı süreçte, Hamas'ın pazartesi günü herhangi bir İsrail iadesi olmaksızın Edan Alexander'ı serbest bırakması da dahil olmak üzere yeni bir katkısı ortaya çıktı. Bahbah'ın Trump'a verdiği destek, Trump'ın Filistinlileri Gazze Şeridi'nden çıkarmaktan ve orada Ortadoğu’nun Rivierası’nı inşa etmekten bahsettiği Şubat 2024'ten sonra bir yük haline geldi.
“İsrail'i memnun etmek için insanlar topraklarından sürülemez. Bu kabul edilemez ve biz bunu asla kabul etmeyeceğiz” diyen Bahbah, bunun üzerine kurduğu grubun adını ‘Barış için Arap Amerikalılar’ olarak değiştirmeye karar verdiğini açıkladı.
Şarku’l Avsat’ın Axios'tan aktardığına göre Hamas, Alexander'ın serbest bırakılmasına yol açan ‘gizli görüşmeler’ için ‘beklenmedik bir arabulucu’ olan Bahbah ile temasa geçti.
İsrailli bir yetkili, iki taraf arasında ‘son iki hafta içinde Bahbah'a gönderilen mesajlar aracılığıyla yaklaşık 20 mesaj alışverişi yapıldığını ve Bahbah'ın Hamas'ın baş müzakerecisi Halil el-Hayye ile de konuştuğunu’ söyledi. Yetkili, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ‘Katarlı yetkililer ve Bahbah'ın yardımıyla Hamas'ı Alexander'ın serbest bırakılmasının Trump nezdinde büyük önem taşıyacağı konusunda ikna etmeyi başardığını’ belirtti.
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander (Beyaz Saray'ın resmi X hesabı)
Filistinli bir yetkiliye göre Trump yönetimi Hamas'a, Edan Alexander'ın serbest bırakılması halinde ABD'nin on esirin serbest bırakılması karşılığında önceki tekliflerden daha uzun bir süre olan 70-90 günlük bir ateşkes için bastıracağını, ateşkes döneminde nihai bir anlaşma için müzakerelere başlanacağını ve ABD, Katar ve Mısır'ın görüşmeler devam ettiği sürece savaşa geri dönülmeyeceğini garanti edeceğini bildirdi.