Irak’ın ekonomi başkenti Basra’da uygulanamayan yasa

Basra’nın en bilinen bölgelerinden olan Şattülarap (Independent Arapça)
Basra’nın en bilinen bölgelerinden olan Şattülarap (Independent Arapça)
TT

Irak’ın ekonomi başkenti Basra’da uygulanamayan yasa

Basra’nın en bilinen bölgelerinden olan Şattülarap (Independent Arapça)
Basra’nın en bilinen bölgelerinden olan Şattülarap (Independent Arapça)

Basra, stratejik konumu, geniş petrol sahaları, aktif ticari limanları, ticaret malları ve müşterileriyle dolup taşan pazarları göz önüne alındığında Irak ekonomisinin kalbidir. Basra, devletin kasasına her ay yüz milyonlarca dolar girmesini sağlıyor. Ancak buna rağmen Basra için devletin kasasından yıllık çok az bir rakam ayrılıyor. Aynı zamanda Basra için gerçek bir kalkınma rönesansı gerçekleştirilmez ve ulusal düzeydeki yüksek ekonomik önemine gerekli özen gösterilmezken bölge halkının temel hizmetlerin zayıflığı nedeniyle yaşadığı sıkıntılar, konut krizi, iş olanaklarının az olması ve idari kurumlardaki yaygın yolsuzluğa da çözüm getirilemiyor.
Kağıt üstünde mürekkep
Irak Temsilciler Meclisi, büyük siyasi güçlerin Basra’nın ekonomik durumunu tanımlamanın yanı sıra bölge sakinleri arasındaki temel hizmetlerden yoksun bırakılma ve dışlanma duygusunu azaltma girişimi çerçevesinde 2 yıl önce, Basra’yı Irak'ın ekonomi başkentine dönüştüren bir yasa çıkardı. Ancak yasa cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanmış ve resmi gazetede yayımlanmış olmasına rağmen belirsizlikler nedeniyle bir türlü yürürlüğe giremedi.
Basra Halk Gözetim Meclisi Başkanı eş-Şeyh Mansur et-Temimi yaptığı açıklamada yasanın yürürlüğe girmemesinin nedenini bölgenin maruz kaldığı ihmale bağlarken yalnızca Bağdat'taki merkezi hükümetin değil, Basra'daki yerel yönetimin de bu konuda başarısız olduğunu söyledi. Bu hayati yasanın bölgeye birçok fayda sağlayacağının altını çizen eski milletvekili Temimi, yasanın finansal ayrıcalıklardan oluşması nedeniyle yeni fonlar tahsis edilmesini gerektirmediğini, buna karşılık ekonomik kalkınma için altın fırsatlar sunduğunu kaydetti. Temimi ayrıca Basra için bir sekretarya oluşturulması ve büyük sanayi bölgelerinin kurulmasının bölgeyi dünyanın her yerinden gelen malların serbestçe aktığı, serbest bir ticaret bölgesine dönüştüreceğini ifade etti.
Yasanın uygulanmasına yönelik çalışmalar
Öte yandan Basra İl Meclisi Adem-i Merkeziyetçilik ve İdari Reform Komisyonu Başkanı Emin Vehbi el-İbadi'ye göre Irak’ın petrol fiyatlarının düşmesi sonucu yaşadığı mali sıkıntı Ekonomi Başkenti Yasası'nın yürürlüğe girmesini geciktiren temel nedenlerden biri haline geldi. Aynı zamanda eski Irak hükümeti de yasayı uygulama konusunda ihmalkar davrandı. Vehbi el-İbadi, yasanın uygulanması için Basra'daki yerel yönetim tarafından önerilen ve ardından merkezi hükümet tarafından onaylanan kararların alt mevzuatlar olarak uygulanması gerektiğine dikkati çekti.
Irak’ın yeni bir ekonomi başkenti deneyimine yelken açtığına işaret eden Vehbi el-İbadi bu nedenle başta BAE’nin Dubai, Hindistan’ın Mumbai, Türkiye’nin de İstanbul şehirleri ve diğer ekonomi başkentlerinin deneyimlerinden yararlanmak istediklerinin altını çizdi. İbadi, Basra'daki yerel yönetimin önümüzdeki günlerde yasanın kademeli olarak uygulanması ve merkezi yönetimin iş birliği yapacağı gerçekçi adımlar atılmasını beklediğini söyledi.
Yasanın “büyük ekonomik umutlar içeren bir paket” olarak giriş yapılan açıklamasının ikinci maddesinde “Basra'nın, il sınırları içerisinde Irak'ın ekonomik başkenti olacağı” belirtiliyor. Yasanın kapsamlı ekonomik bir gelişme sağlamak, vatandaşın yaşam ve hizmet standardını iyileştirmek gibi konuların yer aldığı “olumlu nedenler” maddesinde ise Irak ekonomisini geliştirmek ve güçlendirmek için “yasanın yürürlüğe konulduğu” belirtiliyor.
Ekonomik büyüme beklentileri
Basra Yatırım Heyeti Başkanı Alaa Abdul Hüseyin, Ekonomi Başkenti Yasası’nın uygulanması halinde bunun birçok yeni yatırım fırsatı yaratacağını ve Basra’ya daha fazla yatırım çekeceğini ancak bunun için öncelikle bankacılık sektörünün geliştirilmesi ve bölgeye yatırım yapılmasını engelleyen bazı eski yasaların değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Değişiklik ihtiyacı duyan yasaların başında Basra topraklarının yüzde 65’inin petrol sahası olarak kullanılmasını yasaklayan Hidrokarbon Zenginliğini Koruma Yasası olduğunu söyleyen Abdul Hüseyin özellikle sanayi, tarım, konut ve lojistik sektörleri başta olmak üzere bazı yatırım sektörlerinin yakın gelecekte hızlı bir büyüme göstermesini beklediklerini de sözlerine ekledi.
Basra Sanayi Odası Başkanı Macid Abdullah ise yerel pazarlar ithal mallarla dolmaya devam ederken Basra'daki sanayi sektörünün devlet desteğinin olmaması nedeniyle sorunlar ve zorluklarla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Abdullah, Basra'da özel sektöre ait yüzde 20'si tamamen duran ve yalnızca yüzde 5'i tam kapasiteli olarak devam eden 25 bin sanayi projesi olduğunun altını çizdi.
Ekonomi Başkenti Yasası’nın mevcut reformlarla birlikte uygulanması halinde sanayi sektörünü yeniden canlandıracağına işaret eden Abdullah ancak yasanın uygulanması için şu anda mevcut olmayan ulusal iradeye ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Basra için “ekonomi başkenti” ifadesi ilk kez 1604’te Basra’ya gelen Portekizli gezgin Pedro Teixeria tarafından bölgenin ekonomik önemini tanımlamak üzere kullanıldı. Gezgin Teixeira, Basra’nın Hürmüz Boğazı ve Bağdat üzerinden İran, Bahreyn, el-Hasa ve Hindistan’dan gelen tüccarlar için bir “ekonomi başkenti” olduğunu söyledi.
Basra, petrolün keşfedilmesinden sonra Irak ve bölge düzeyindeki ekonomik konumunu güçlendirirken bu bol verimliliği hiçbir zaman açıkça fırsata çeviremedi. Irak’ta ardı ardına kurulan hükümetler, yaklaşık 4 milyon nüfuslu Basra sakinlerine fazla bir umut vermezken ekonomi projeleri de bir takım sorunlar nedeniyle durduruldu.



Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
TT

Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)

Hamas bugün yaptığı açıklamada ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temasların bir ‘meyvesi’ olduğunu bildirdi.

Hamas'tan yapılan açıklamada, “Edan Alexander'ın geri dönüşü, Siyonist saldırganlığın ya da askeri baskı yanılsamasının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan ciddi temasların ve arabulucuların çabalarının bir meyvesidir” denildi.

Hamas dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez turu öncesinde Gazze Şeridi'nde tutulan Edan Alexander'ı serbest bıraktı. 21 yaşındaki Alexander, 19 aydan uzun bir süredir Gazze Şeridi'nde tutuluyordu ve ABD vatandaşlığına sahip yaşayan son esirdi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail Başbakanı’nın söylediğinin aksine İsrail'in askeri baskısının değil, Washington'la yapılan ‘ciddi temasların’ bir sonucu olduğu belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Alexander'ın dönüşünü ‘sıcak’ bir şekilde karşıladı ve ‘İsrail hükümetinin yaşayan ya da ölü tüm esirleri ve kayıp kişileri geri getirmeye kararlı olduğunu’ vurguladı. Netanyahu, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail devletinin askeri baskısı ve Trump'ın ‘siyasi baskısı’ sonucunda gerçekleştiği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusu, 7 Ekim saldırısı sırasında kaçırılan 251 esirden 57'sinin halen Gazze Şeridi'nde tutulduğunu, bunlardan 34'ünün öldüğünü açıkladı. Ayrıca Hamas, 2014 yılından bu yana bir İsrail askerinin cesedini elinde tutuyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre savaşın başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde çoğu sivil olmak üzere en az 52 bin 862 Filistinli hayatını kaybetti. Bunların 2 bin 749'u yaklaşık iki ay süren kırılgan bir ateşkesin ardından İsrail'in 18 Mart'ta saldırılarına yeniden başlamasından sonra yaşamını yitirdi.