​Yemen hükümeti, BM’nin Husi politikasını eleştirdi

Öğrencilerin derslere katılmalarını teşvik etmek için UNICEF ve Dünya Gıda Örgütü tarafından desteklenen bir program kapsamında, Sana’da bir okulda dağıtılan hurmalı bisküvileri yiyen öğrenciler (EPA)
Öğrencilerin derslere katılmalarını teşvik etmek için UNICEF ve Dünya Gıda Örgütü tarafından desteklenen bir program kapsamında, Sana’da bir okulda dağıtılan hurmalı bisküvileri yiyen öğrenciler (EPA)
TT

​Yemen hükümeti, BM’nin Husi politikasını eleştirdi

Öğrencilerin derslere katılmalarını teşvik etmek için UNICEF ve Dünya Gıda Örgütü tarafından desteklenen bir program kapsamında, Sana’da bir okulda dağıtılan hurmalı bisküvileri yiyen öğrenciler (EPA)
Öğrencilerin derslere katılmalarını teşvik etmek için UNICEF ve Dünya Gıda Örgütü tarafından desteklenen bir program kapsamında, Sana’da bir okulda dağıtılan hurmalı bisküvileri yiyen öğrenciler (EPA)

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths ile BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock’un yaptıkları ortak açıklamayla Husi grubunu razı etmeye çalışmalarına saldırdı. BM’nin Husileri razı etme girişimlerine ve Husileri Hudeyde’deki buğday depolarına erişimi engellemekle suçladığı daha önceki açıklamasından geri adım atmasına tepki gösterdi.
Yemenli bakan Twitter hesabından yaptığı açıklamada, BM’yi ve BM Yemen Temsilcisini, Hudeyde’de İsveç Anlaşması’nın uygulanması ve şehirden ve üç limandan çekilmesi için Husilere karşı kesin bir tavır takınmada “manipülasyon ve ciddiyetsizlik” le suçladı.
El-İryani, meşru hükümetin bu manipülasyona karşı sabrının uzun sürmeyeceğini vurguladı. Griffiths ve Lowcock’un Pazartesi günü yaptıkları ortak BM açıklamasının, Mark Lowcock’un Husileri Kızıl Deniz değirmenlerinde buğday stoklarının boşaltılmasını önlemek ve gıda tedariki için güvenli hatların açılmasını engellemekle suçladığı önceki açıklamasıyla çeliştiğini belirtti.
Söz konusu ortak açıklamayı “açıkça ve yüz kızartıcı bir şekilde Husilerin tarafının tutulması” olarak nitelendirdi. “Buna sessiz kalınmamalı, çünkü bu, Husi milislerin Hudeyde’deki durum hakkındaki İsveç Anlaşması’nın uygulanmasını iki aydır engellemeye devam ettikleri sahadaki gerçeğe aykırı” ifadelerini kullandı. Açıklamanın, hükümetin ve Arap Koalisyonu’nun anlaşmanın uygulanması için sarf ettiği tüm çabaları ve verdiği tavizleri görmezden geldiğini söyleyerek bunun üzüntü verici olduğunu ifade etti. Açıklamanın ayrıca BM Temsilcisi’nin şu ana kadar yardım malzemelerinin vatandaşlara ulaşmasını engelleyen ve limanı bombalamakla tehdit eden Husilerin şantaj ve baskılarına boyun eğdiğini gözler önüne serdiğini kaydetti.
Yemenli bakan, ortak açıklamayı hükümetin İsveç Anlaşması’nı uygulama konusundaki taahhüdünü ve vatandaşların çektiği sıkıntılara duyarlı olmak için insani yardımların geçişini kolaylaştırmak amacıyla her türlü çabayı sarf etmesini göz ardı etmekle suçladı. Griffiths ve Hudeyde’deki uluslararası gözlemcilerin başkanı Danimarkalı general Michael Lollesgaard’dan anlaşmanın uygulanmasını engelleyen tarafın belirlenmesini istedi.
Lowcock, geçen Perşembe günü yaptığı açıklamada Husileri beş ay boyunca BM ekiplerinin Kızıldeniz değirmenlerine ve buğday depolarına erişim sağlamasını engellemekle suçlamıştı. Bunun bir ay boyunca 3,7 milyon insanın gıda ihtiyacını karşılamaya yetecek miktardaki malzemenin çürümesine yol açacağını söylemişti. Griffiths’in Husi grubunu öven ve bütün tarafları insani erişimden sorumlu tutan ortak açıklamasından önce, grubun liderleri, Lowcock’un bu açıklamasını, “iğrenç yalanlar” olarak nitelendirmişti.



İsrail, Hizbullah'ın teknik yetkililerinin peşine düştü

 Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)
Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)
TT

İsrail, Hizbullah'ın teknik yetkililerinin peşine düştü

 Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)
Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)

İsrail daha önce güvenlik yetkililerini hedef aldıktan sonra şimdi de Hizbullah'ın teknik yetkililerinin peşine düştü. Son olarak ‘Lübnan’da ve özellikle Güney Litani bölgesinde Hizbullah iletişim ekipmanlarının konuşlandırılmasından sorumlu’ olduğunu söylediği bir kişiyi Sayda yakınlarındaki el-Gaziye bölgesinde aracını hedef alarak öldürdü. İsrail saldırısı sonucu araç tamamen yandı.

Lübnan-İsrail sınırına yaklaşık 50 kilometre mesafede bulunan el-Gaziye'nin hedef alınması, yolun kapanması nedeniyle güneyi kısa süreliğine izole etti. Bölge son savaş sırasında da birkaç kez vurulmuştu.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, ‘İsrail ordusunun Sayda-el-Gaziye yolunda bir araca düzenlediği saldırıda bir kişinin şehit olduğunu’ ve İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının son bir hafta içinde altıya yükseldiğini bildirdi.

Öte yandan İsrail ordusu, ‘hava kuvvetlerine ait bir uçağın Sayda bölgesinde bir araca hassas mühimmatla saldırdığını ve Hizbullah mensubu Muhammed Cafer Menah Esad Abdullah’ın öldürüldüğünü’ açıkladı. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Öldürülen Hizbullah mensubu, İsrail devletine karşı terörist faaliyetlerde bulunuyordu ve Lübnan bölgesinde, özellikle de Güney Litani bölgesinde Hizbullah iletişim cihazlarının konuşlandırılmasından sorumluydu” ifadesini kullandı. Adraee, Hizbullah mensubunun son dönemdeki faaliyetlerini ‘İsrail ile Lübnan arasındaki anlaşmaların ihlali ve İsrail devleti ile vatandaşlarına yönelik bir tehdit’ olarak değerlendirdi.

İsrail ordusu üç gün önce ‘Hizbullah'ın özel operasyonlar sistemindeki bir hücrenin’ komutanını ortadan kaldırdığını açıkladı.

Bu olay, İsrail bombardımanının güneydeki prefabrik evleri hedef almaya devam ettiği bir döneme denk geldi. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre, bir insansız hava aracı (İHA) perşembe gecesi hedef aldığı Lübnan'ın güneyindeki Muhaybib'deki prefabrik odaları tekrar hedef aldı. Genel olarak güney hava sahası İsrail savaş uçaklarının yoğun alçak irtifa uçuşlarına tanık oluyor.

İsrail ordusu Hizbullah'ı bölgedeki altyapısını rehabilite etmek için sivil tesisleri kullanmaya çalışmakla suçluyor. İsrail Ordu Sözcüsü geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın sivil altyapıyı istismar ettiğini ve Lübnanlıları canlı kalkan olarak kullandığını belirterek, İsrail ordusunun Hizbullah'ın yeteneklerini yeniden inşa etme ya da sivil örtü altında askeri olarak konumlanma girişimlerine karşı harekete geçeceğini vurguladı.

İsrail, Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgesinde prefabrik evleri, sağlık merkezlerini, kasabalarına yerleşmeye çalışan bölge sakinlerini ve İsrail'in topçu ateşi ve bombardıman operasyonları sonucu bölgede oluşan enkazı kaldırmak için çalışan sivil araçları ve buldozerleri hedef almak da dâhil olmak üzere dört kısıtlama getirdi.

Hizbullah ile İsrail arasında geçtiğimiz kasım ayında ateşkes sağlanmasıyla sonuçlanan anlaşma, ordu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) İsrail sınırı yakınlarındaki konuşlanmalarını güçlendirmesi karşılığında Hizbullah savaşçılarının Güney Lübnan'daki Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeden çekilmesini ve buradaki askeri yapılarının dağıtılmasını öngörüyordu. Lübnan, uluslararası toplumu, İsrail'e saldırılarını durdurması ve anlaşma uyarınca 18 Şubat'ta sona eren sürenin ardından kuvvetlerini bulundurduğu beş ‘stratejik’ tepeden çekmesi için baskı yapmaya çağırıyor.