Suudi Arabistan vatandaşlarına Lübnan’a seyahat uyarısını kaldırdı

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Suudi Arabistan Kraliyet Divanı Müsteşarı Nizar Alula'yı kabul etti (Dalati&Nohra)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Suudi Arabistan Kraliyet Divanı Müsteşarı Nizar Alula'yı kabul etti (Dalati&Nohra)
TT

Suudi Arabistan vatandaşlarına Lübnan’a seyahat uyarısını kaldırdı

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Suudi Arabistan Kraliyet Divanı Müsteşarı Nizar Alula'yı kabul etti (Dalati&Nohra)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Suudi Arabistan Kraliyet Divanı Müsteşarı Nizar Alula'yı kabul etti (Dalati&Nohra)

Suudi Arabistan Kraliyet Divanı Müsteşarı Nizar Alula ile Lübnan Başbakanı Saad Hariri arasındaki görüşmenin ardından, Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Velid bin Abdullah el-Buhari’nin yaptığı açıklamaya göre, Suudi Arabistan, Lübnan hükümetinden alınan güvenceler ve ülkenin güvenliğinde görülen istikrara dayanarak Lübnan'a seyahat eden vatandaşlarına yaptığı uyarıları kaldırdı.
Suudi Arabistan Kraliyet Divanı Müsteşarı Nizar Alula, dün Beyrut’a gelerek, Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Merri ve Başbakan Saad Hariri ile resmi görüşmelerde bulundu.
Müsteşar Nizar Alula, Lübnan Cumhurbaşkanı Avn ile görüşmesi esnasında, Suudi Arabistan’ın Lübnan’ın güvenlik ve istikrarının yanı sıra iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine destek verdiğini vurgulayarak, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Lübnan’da yeni hükümetin kurulması vesilesiyle gönderdiği tebrik ve selamlarını iletti.
Cumhurbaşkanı Avn ise Lübnan’ın iki ülke arasındaki çeşitli alanlarda işbirliğini güçlendirme konusundaki kararlılığını vurgulayarak, Müsteşar Alula’dan Kral Selman ve Veliaht Prens’e selamlarını iletmesini rica etti. Görüşmede, Avn’ın ‘İnsan Buluşma ve Dialog Akademisi’ kurulması önerisi de el alındı.
Suudi Arabistan Kraliyet Divanı Müsteşarı Nizar Alula, ayrıca Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri ile de bir araya geldi.
Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Velid bin Abdullah el-Buhari’nin de katıldığı görüşmede, Alula, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Lübnan’da yeni hükümetin kurulması vesilesiyle gönderdiği tebrik ve selamlarını iletti.
Kraliyet Divanı Müsteşarı Nizar Alula bunun ardından Başbakan Hariri'nin ofisine gitti.
Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Velid bin Abdullah el-Buhari, toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, iki ülke arasında ortak bir komitenin kurulması başta olmak üzere görüşmelerde birçok önemli konunun ele alındığını söyleyerek, ortak komitenin toplanması için önümüzdeki hafta hazırlıkların başlamasının, iki ülke arasındaki ikili ilişkileri kurumsal olarak güçlendireceğini belirtti.
Suudi vatandaşlarına daha önce yapılan ‘Lübnan’a seyahat uyarısı’ konusuna da değinen Buhari, “Lübnan’a seyahat edecek Suudi Arabistan vatandaşlarına daha önce uyarıda bulunulmasına neden olan güvenlik nedenlerinin şu an bulunmaması, Lübnan hükümetinden alınan güvenceler ve ülkedeki güvenlik durumunda devam eden istikrara dayanarak, Suudi Arabistan Lübnan'a seyahat eden vatandaşlarına yaptığı uyarıları kaldırdı” diye konuştu.



Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

TT

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu, şiddet olaylarına sahne olan kentte yeni bir ateşkes anlaşmasının ilan edilmesinden saatler sonra, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süveyda kentinden çekilmeye başladı.

Suriye Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Suriye Arap Ordusu güçlerinin Süveyda kentinden çekilmesi, anlaşma şartlarına uygun olarak ve kentin yasadışı gruplardan temizlenmesinin tamamlanmasının ardından başladı” denilirken, kentte konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden söz edilmedi.

Anlaşma, İsrail'in Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayı ve Suriye ordusu karargâhı yakınlarına ve Suriye'nin güneyindeki Süveyda ve Dera vilayetlerindeki hükümet güçlerine art arda düzenlediği saldırıların ardından sağlandı.

Ateşkes anlaşmasının şartları

Anlaşma, hükümet ile Süveyda ileri gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını duyuran topluluğun Dürzi Şeyhi Akl Yusuf Cerbu tarafından imzalanırken, Dürzi Şeyh Hikmet El Hicri anlaşmayı reddederek çatışmaların “tüm Süveyda'nın kurtarılmasına” kadar devam edeceğini vurguladı.

El Hicri yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma, müzakere ya da yetkilendirmeyi reddetti ve bu birleşik pozisyondan sapan ve tek taraflı olarak iletişim kuran ya da anlaşan herhangi bir kişi ya da tarafları uyardı.

Cerbu, anlaşmanın Süveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordu güçlerinin kışlalarına dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Süveyda ileri gelenlerinden bir izleme komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.

Dürzi lider anlaşmanın ayrıca Süveyda'nın Suriye devletine tam entegrasyonunu öngördüğünü ve tüm vilayet toprakları üzerindeki tam egemenliğini teyit ettiğini söyledi.

Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik kontrol noktaları ve devlet polisi ile Süveyda ve komşu bölgelerden polis personelinin konuşlandırılmasını ve Süveyda'dan polis memurlarının vilayetteki güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmesini de içeriyor.

Cerbu ayrıca iki tarafın, silahların devlet çerçevesi dışında ortaya çıkmasına son verilmesini sağlamak amacıyla Süveyda'daki ağır silahları düzenleyecek bir mekanizma üzerinde ve Süveyda'nın tüm bölgelerindeki tüm devlet kurumlarının Suriye yasaları ve yönetmeliklerine uygun olarak yeniden faaliyete geçirilmesi konusunda anlaştığını söyledi.

Çok sayıda ceset

Suriye Sağlık Bakanlığı bugün İsrail'in Şam'a yönelik saldırılarında üç kişinin öldüğünü ve 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık Süveyda'daki Ulusal Hastane'de aralarında güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu belirtti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada İsrail'in Genelkurmay karargâhı, başkanlık sarayı çevresi ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının “tehlikeli bir tırmanış” olduğunu söyledi.

Yapılan açıklamada şöyle denildi: “Suriye bu tehlikeli tırmanıştan ve yansımalarından tamamen İsrail'i sorumlu tutmaktadır. Suriye, topraklarını ve halkını uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan tüm araçlarla savunmak için tüm meşru haklarını saklı tutacaktır. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenlik ve emniyeti baltalamak için izlediği sistematik bir politika bağlamında gerçekleşen bu bariz saldırganlık, BM Şartı ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlalidir.”