​Berlin Film Festivali'nde çarpıcı yarış

İtalyan yönetmen Claudio Giovannesi’n “Piranhas” adlı filmden bir kare
İtalyan yönetmen Claudio Giovannesi’n “Piranhas” adlı filmden bir kare
TT

​Berlin Film Festivali'nde çarpıcı yarış

İtalyan yönetmen Claudio Giovannesi’n “Piranhas” adlı filmden bir kare
İtalyan yönetmen Claudio Giovannesi’n “Piranhas” adlı filmden bir kare

Çinli yönetmen Zhang Yimou’nun “Yi miao zhong” (Bir Saniye) adlı filmi, festival başladıktan günler sonra Berlin Film Festivali'nden (Berlinale) çekildi. Çekilmenin sebebi olarak bir takım teknik sorunlar gösterildi.
Söz konusu durum yönetmenin filmin hazır olduğuna dair teminat verdiği Berlinale organizatörlerinin suçu değil. Yapılan yorumlar büyük olasılıkla kontrol edilmesi gereken bir takım sebeplerden ötürü filmin Çinli yetkililerce ülke dışına çıkmasının yasaklandığı yönünde.
Alman bir gazeteci dün yaptığı açıklamada çocuk filmleri kategorisindeki Çin yapımı bir filmin de benzer şekilde Berlinale’den çekildiğini aktardı. Filmin adını vermeyen gazeteci bir çocuk filminde yasaklı nasıl bir içerik olabileceğinin kafalarda soru işaretleri oluşturduğunu söyledi.
Festival yönetimi ise önemli yeniliklere imza atmaya hazırlanıyor. Resmi bir kaynağa göre, Oscar Akademisi'nin yıllık törenini normalden daha erken bir tarihe çekmesi Berlinale organizatörlerini şaşırttı. Bu yüzden festivalin gelecek yıl mart ayının ortalarına, Oscar Ödülleri’nden uzak bir tarihe ertelenmesi kararı alındı. Karar resmileşti ancak uygulamalarda halen bir takım gariplikler yaşandığı belirtiliyor.
Öncelikle Berlinale ve Oscar Ödülleri Töreni her zaman bir birlerine yakın tarihlerde yapılıyordu. Oscar Ödül Töreni’nden tam bir hafta önce sona eren Berlin Film Festivali’nin Oscar'a olumlu veya olumsuz herhangi bir yansıması olmuyordu.
Suudi Arabistan Filmleri
Bu yılki festivalde yer alan Arap yapımları, Batı medyasından kimsenin dikkatini çekmeyi başaramadı. Bu garip bir durum değil. Zira izleyenleri düşünmeye sevk eden en iyi Arap yapımı filmler bile genellikle bunu beyaz perdeye dökme konusunda pek fazla yaratıcı olamıyor.
Evet, Portekiz ile Yunan adaları arasındaki mesafeye dağılmış gibi duran Arap filmleri festivalde birkaç kez gösterildi. Ancak hiçbiri dikkatleri üzerine toplamayı başaramadı. Alınan duyumlar Lübnanlı senarist Ghassan Salhab’ın yeni çalışmasının da söz konusu filmler arasında olduğu yönünde.
Arap Sinema Merkezi’nin (ACC) düzenlediği ve Abdulrahman Sandokji’nin Suudi Arabistan’da kadınların yaşamlarından ve mevcut süreçten bahsettiği “Farklı Bir Hayat” adlı belgeselin gösteriminin de yer aldığı program biraz olsun dikkatleri çekmeyi başarmıştı. “Farklı Bir Hayat”, Ayşe Rıdvan'ın boğularak ölen annesiyle tanışmak için denizkızı olmak isteyen küçük bir kızın öyküsünü anlattığı “Huriye” adlı kısa romandan uyarlanarak beyaz perdeye aktarılan bir çalışma.
Komşu ülke Türkiye ise daha önce ilk filmi Tepenin Ardı ile Berlin Film Festivali'nde Caligari Ödülü, ikinci filmi “Abluka” ile Venedik Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü alan Emin Alper’in “Kız Kardeşler” adlı filmiyle festivale katıldı. Film her ne kadar sosyal sorunları gündeme getirse de sınırlı bir etkiyle ve dar çerçevedeki konularla kısıtlı. Film, kişisel ve duygusal olarak birbirine tamamen zıt konumlardaki kız kardeşlerin hararetli tartışmalarını izleyicilere sunuyor.
Kuzeyde dağlık, soğuk ve zor ulaşılabilen bir köyde geçen film, yüksek dağlara doğru ilerlerken gözlerden kaybolan bir araba sahnesiyle başlıyor. Köy halkının çektiği sıkıntıları aktaran filmde köye ulaşan arabadan bir kız iniyor ve uzun zamandır görmediği kardeşlerine kavuşuyor. Ancak köye gelişinden itibaren bir çobanla evli olan ablasıyla aralarında tartışmalar yaşanıyor. İç içe geçmiş hikayeler anlatan film, erkek ve kadın karakterlerin tutum ve davranışlarının yanı sıra sadece bir miktar anlayışın onları nasıl bir araya getirdiğini gözler önüne seriyor.
Filmde sürekli aynı diyaloglar geçiyor ve her seferinde konu, başlangıçta yakalanan etkinin bir kısmını kaybediyor. Emin Alper, filmin hem senaristi hem de yönetmeni. Peş peşe gelen uzun diyaloglardan oluşan sahneleri birbirinden ayıran tek işaret ise köy ve dağların yer aldığı sahneler.
Napoli Çeteleri
Eleştirmenlerin dikkatlerinden kaçan bir diğer yapım ise İtalyan yönetmen Claudio Giovannesi’n “Piranhas” adlı filmi. Film, Roberto Saviano’nun bir romanından esinlenilmiş. Napoli sokaklarında geçen Piranhas, Napolilerin zorlu yaşamlarından kesitler sunuyor. Film sürekli olarak olaylar ve kişilerden bahsediyor. Filmin karakterlerini ise polisin başa çıkamadığı Napoli çetelerinin üyeleri olan çocuk yaştaki gençler oluşturuyor.
Nikola, 15 yaşında sabıkalı bir gençtir. Uyuşturucu ve silah ticareti ile uğraşmayı ve akranlarının lideri olmayı istiyor. Film, hikayeyi sosyal başlangıç noktalarına değinmeden sunmakla büyük bir hata yapıyor. Yani film, konunun içine girmemizi değil, kendisini bir hikaye olarak izlememizi istiyor. Bu gençlerin yaşadığı çelişkileri izleyiciye yansıtan filmin ana karakteri Nikola’nın da dediği gibi; aslında suç işlemeseler normal insanlar gibi yaşayabilirler. Bu çocukların yaptıklarının sonuçlarını aktarmak için henüz çok genç olduklarını göstermek isteyen film sonuna kadar sorunun merkezine inmeyen ve merakın ötesine geçmeyen öneriler sunuyor.



Meşhur gençlik dizisine 30 yıl sonra eleştiri: O hikaye artık kabul edilemez

Dawson's Creek'teki Audrey Liddell karakterine hayat vererek şöhrete uzanan Amerikalı aktris Busy Philipps (sağda), Freaks and Geeks ve ER gibi dizilerdeki rolleriyle de tanınıyor (The WB)
Dawson's Creek'teki Audrey Liddell karakterine hayat vererek şöhrete uzanan Amerikalı aktris Busy Philipps (sağda), Freaks and Geeks ve ER gibi dizilerdeki rolleriyle de tanınıyor (The WB)
TT

Meşhur gençlik dizisine 30 yıl sonra eleştiri: O hikaye artık kabul edilemez

Dawson's Creek'teki Audrey Liddell karakterine hayat vererek şöhrete uzanan Amerikalı aktris Busy Philipps (sağda), Freaks and Geeks ve ER gibi dizilerdeki rolleriyle de tanınıyor (The WB)
Dawson's Creek'teki Audrey Liddell karakterine hayat vererek şöhrete uzanan Amerikalı aktris Busy Philipps (sağda), Freaks and Geeks ve ER gibi dizilerdeki rolleriyle de tanınıyor (The WB)

Efsanevi gençlik dizisi Dawson's Creek'in yayımlanmasının üzerinden neredeyse 30 yıl geçti. Ancak dizinin oyuncularından Busy Philipps, geçmişe dönüp baktığında bazı hikayelerin "bugünün bakış açısından hiç de iyi görünmediğini" itiraf etti.

Philipps, 2001'de 5. sezonda diziye Joshua Jackson'ın canlandırdığı Pacey'nin sevgilisi Audrey olarak katılmıştı. Fakat geçen ay New York'taki Richard Rodgers Tiyatrosu'nda F Cancer Vakfı yararına düzenlenen canlı senaryo okumasında farklı bir karakteri canlandırdı. Etkinlik, başrol oyuncularından James Van Der Beek'in üçüncü evre kolorektal kanser teşhisinin ardından organize edilmişti.

46 yaşındaki oyuncu, köklü Amerikan dergisi People'a verdiği röportajda şunları söyledi:

Pilot bölümde Pacey ve Audrey zaten birlikte değillerdi. O dönemde Pacey, öğretmeniyle son derece uygunsuz bir yakınlık yaşayacaktı, ki bu inanılmaz. Bu da kültürel olarak ne kadar değiştiğimizin ve bunun ne kadar iyi bir şey olduğunun kanıtı.

Philipps, okuma etkinliğinde 1998'de yayımlanan pilot bölümde Leann Hunley'nin canlandırdığı İngilizce öğretmeni Tamara Jacobs karakterine hayat verdi. Dizide 36 yaşındaki öğretmen, 15 yaşındaki öğrencisi Pacey'yle sınırları aşan bir ilişki içinde gösterilmişti.

Oyuncu, canlandırdığı Audrey karakterinin Dawson's Creek'in yaratıcısı Kevin Williamson tarafından yazılmadığını da açıkladı:

Audrey karakterini Kevin Williamson yazmadı. Dizi üniversiteye geçtiğinde artık projede değildi ve benim karakterim o dönemde eklendi.

Philipps, ardından esprili bir dille şunu ekledi:

Okuma bittikten sonra Kevin'a, 'Demek ki Dawson's Creek'te bana da bir rol yazmışsın, sadece bunu oynayabilmem için 20 yıl beklemem gerektiğini bilmiyordun' dedim.

James Van Der Beek mide rahatsızlığı nedeniyle etkinliğe son anda katılamasa da canlı okuma, oyuncu kadrosunun büyük bölümünü yeniden bir araya getirmişti.

22 Eylül'de gerçekleşen etkinlikte Philipps'e Joshua Jackson, Michelle Williams, Katie Holmes, Mary Beth Peil, John Wesley Shipp, Mary-Margaret Humes, Nina Repeta, Kerr Smith ve Meredith Monroe eşlik etmişti.

Independent Türkçe, Deadline, People


İkonik serinin Netflix'teki animasyon halkası 4. sezonuyla veda ediyor

İlk sezonu Mayıs 2024'te ekranlara gelen J​​urassic World: Kaos Teorisi, eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da yüzde 100'lük beğeni puanına sahip (Netflix)
İlk sezonu Mayıs 2024'te ekranlara gelen J​​urassic World: Kaos Teorisi, eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da yüzde 100'lük beğeni puanına sahip (Netflix)
TT

İkonik serinin Netflix'teki animasyon halkası 4. sezonuyla veda ediyor

İlk sezonu Mayıs 2024'te ekranlara gelen J​​urassic World: Kaos Teorisi, eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da yüzde 100'lük beğeni puanına sahip (Netflix)
İlk sezonu Mayıs 2024'te ekranlara gelen J​​urassic World: Kaos Teorisi, eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da yüzde 100'lük beğeni puanına sahip (Netflix)

J​​urassic World: Kaos Teorisi (Jurassic World: Chaos Theory) final sezonuyla veda ediyor.

Jurassic World evreninde geçen animasyon, son sezonuyla Netflix'te izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. DreamWorks Animation ve Netflix, yapımın 4. ve final sezonuna ait fragmanı New York Comic Con kapsamında yayımladı.

Dizi, Kretese Kampı'ndaki olaylardan 6 yıl sonrasını konu alıyor. Dinozorlarla dolu bir dünyada hayatta kalmaya çalışan "Nublar Altılısı" yeniden bir araya geliyor. Ancak ekip bu kez hem insanlardan hem de dinozorlardan gelen yeni tehditlerle karşı karşıya kalıyor.

Yeni sezonda kahramanlar, volkan felaketinden kurtulan dinozorların yaşadığı Biosyn Vadisi'nde hayatta kalma mücadelesi veriyor. 

Fragmanda, serinin simge dinozorları Tyrannosaurus ve Velociraptor'un geri döndüğü görülüyor. Dizinin maskotu haline gelen küçük Ankylosaurus Smoothie ise bu sezon da izleyicinin favorisi olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Kaos Teorisi, Nublar Altılısı'nın arkadaşlık bağlarını, travmalarını ve artık insanların dinozorlarla bir arada yaşamak zorunda olduğu yeni dünyayı keşfetmesini anlatıyor. 

Dizinin seslendirme kadrosunda Paul-Mikél Williams (Darius), Sean Giambrone (Ben), Darren Barnet (Kenji), Raini Rodriguez (Sammy), Kausar Mohammed (Yaz) ve Kiersten Kelly (Brooklynn) yer alıyor.

Yapım, Scott Kreamer ve Aaron Hammersley'nin yönetici yapımcılığında; Jurassic Park efsanesinin yaratıcıları Steven Spielberg, Colin Trevorrow ve Frank Marshall'ın desteğiyle hayata geçirildi.

9 bölümden oluşacak final sezonu, 20 Kasım'da Netflix'te yayına girecek.

Independent Türkçe, Collider, Hollywood Reporter


Ünlü oyuncudan yeni Matrix açıklaması: Morpheus geri döner mi?

Emmy ödüllü Laurence Fishburne, kehanetteki seçilmiş kişiyi Matrix'te bulmak ve ona yardım etmek isteyen Nebuchadnezzar gemisinin kaptanı Morpheus'a hayat vermişti (Warner Bros. Pictures)
Emmy ödüllü Laurence Fishburne, kehanetteki seçilmiş kişiyi Matrix'te bulmak ve ona yardım etmek isteyen Nebuchadnezzar gemisinin kaptanı Morpheus'a hayat vermişti (Warner Bros. Pictures)
TT

Ünlü oyuncudan yeni Matrix açıklaması: Morpheus geri döner mi?

Emmy ödüllü Laurence Fishburne, kehanetteki seçilmiş kişiyi Matrix'te bulmak ve ona yardım etmek isteyen Nebuchadnezzar gemisinin kaptanı Morpheus'a hayat vermişti (Warner Bros. Pictures)
Emmy ödüllü Laurence Fishburne, kehanetteki seçilmiş kişiyi Matrix'te bulmak ve ona yardım etmek isteyen Nebuchadnezzar gemisinin kaptanı Morpheus'a hayat vermişti (Warner Bros. Pictures)

Geçen yıl Marslı'nın (The Martian) Oscar adayı senaristi Drew Goddard'ın, Lana ve Lily Wachowski'nin yerine yeni bir Matrix filmi yönetmek üzere seçildiğinin duyurulmasının ardından Laurence Fishburne, seriye yeniden dönüp dönmeyeceği konusunda temkinli konuştu.

New York Comic Con 2025'te düzenlenen Matrix buluşmasında sahneye çıkan Fishburne, "Bu tamamen ne kadar iyi olacağına bağlı" dedi: 

Eğer gerçekten harikaysa, evet. Mantıklıysa... Ama emin değilim, mantıklı mı olur bilmiyorum.

Fishburne, daha önce 2021 yapımı The Matrix Resurrections'da Morpheus rolünü yeniden canlandırmak istediğini ancak davet edilmediğini de anlattı.

"Onlara ben ulaştım" diyen oyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Ama olmadı. 'Çok teşekkür ederim' dedim. Lana da 'Ben de teşekkür ederim, düşüneceğim' dedi. Konu orada kapandı.

Happy Sad Confused podcast'inin sunucusu Josh Horowitz'in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Fishburne ve Joe Pantoliano, 1999 yapımı filmin başarısını, seçilme süreçlerini ve Morpheus'la Cypher karakterlerinin 20 yıl sonraki kültürel etkisini değerlendirdi.

Fishburne, Matrix'in yeni kuşak sinemacılar üzerindeki etkisi sorulduğunda, yapımın modern sinema anlatısındaki yerini şöyle açıkladı:

64 yaşındaki aktör, "Matrix'ten sonra çekilen hiçbir bilimkurgu, aksiyon ya da fantastik film ondan etkilenmeden yapılmadı" ifadelerini kullanarak ekledi: 

Her yerde var. O kadar yaygın ki artık nereden geldiğini bile unutuyoruz. İnsanlar farkında değil ama Matrix olmasaydı, Marvel Sinematik Evreni de olmazdı. En azından bugünkü haliyle görünmezdi.

Independent Türkçe, Variety, ScreenRant