​Uluslararası Kazablanka Kitap Fuarı... Doğuyla Batının büyüleyici birleşimi

​Uluslararası Kazablanka Kitap Fuarı... Doğuyla Batının büyüleyici birleşimi
TT

​Uluslararası Kazablanka Kitap Fuarı... Doğuyla Batının büyüleyici birleşimi

​Uluslararası Kazablanka Kitap Fuarı... Doğuyla Batının büyüleyici birleşimi

Faslı kitapseverler, bu yıl 25’incisi düzenlenen Uluslararası Kazablanka Kitap Fuarı’na akın ediyorlar. Bu yılki fuarın onur konuğu ise İspanya. Fuar organizatörleri bu seçimle, iki ülke arasındaki tarihi ve seçkin ilişkileri pekiştirmeyi hedefliyor. Ayrıca önemli bir dil programı olan fuarda İspanyolca kitaplar için özel bir bölüm bulunuyor. 300 metrekarelik bölümde İspanyolca 700 kitap okuyucularıyla buluşuyor. Bu yılki Uluslararası Kazablanka Kitap Fuarı’na 40 ülkeden 700'den fazla yayıncı katılırken çeşitli alanlarda ve dillerde 28 bin kitap yer alıyor. Öte yandan fuar kapsamında gerçekleşecek oturum, seminer ve panellere konuşmacı olarak 350’den fazla aydın, yazar, şair, siyasetçi, ekonomist, sanatçı ve hukukçu katılacak.
Tarih boyunca aralarında güçlü ilişkilerin kurulduğu ve deniz komşusu olan Fas ve İspanya arasındaki bağ, ekonomik, kültürel ve tarihsel yakınlığın da ötesindedir. Bu tarihi, coğrafi ve kültürel arka planda İspanya, fuarın onur konuğu oluyor. Bu nedenle Faslı yazarlar ve sanatçılar, dostluk bağlarının yenilendiği ve iyi komşuluk ilişkilerinin hüküm sürdüğü büyük bir kültürel kutlamanın parçası olarak kuzey yakasında meslektaşlarıyla buluşuyorlar. 25’incisi gerçekleşen kitap fuarının bu yılki seminer programları, ister Fas ister Arap kültürü olsun, uluslararası alanda kültürel sorunların ele alınabildiği bir ortam oluşturarak farklılık yakaladı.
Bu yılki fuar programında, yazı kavramının seçkin bir insani eylem olmasından ziyade bir kelimeler yığını ve terimler sentezi olması üzerine duruluyor. Yazardan yazara değişen duyguları ve deneyimleri bir milletten diğerine tercüme yoluyla aktarma ve farklı insani durumları, zamanları, bireysel ve ortak tarihleri yansıtmanın ne denli harika bir çaba olduğuna işaret ediliyor. Bu durum, bireylerin veya toplumların deneyimlerini birbirine aktarabilmelerini sağlayacak fırsatlar sunuyor. Şiir ise gücünü insanların en derin duygularından aldığı kalıcı bir etkiye sahiptir. Bu nedenle şairler asil ve yüksek duyguların yaratıcısı oluveriyor. Kitap fuarı bu yüzden şiir akşamları düzenleyerek dünyaya ve insanlara bakış açılarını kelimelere döken farklı dillerdeki şairleri keşfetme fırsatı sunuyor.

Uluslararası Kazablanka Kitap Fuarı’nda yer alan Suudi Arabistan standı (Fuarın internet sitesinden)

Fuarın ‘Yazarla bir saat’ adlı bölümünde Faslı, Arap ve yabancı yazarlar, okuyucularıyla bir araya geliyor. Bir saat süren söyleşide, yazarlar okuyucularına kitaplarındaki sırları açıyor. Yine fuarın bir başka bölümü olan ‘Hafıza’ ile yazarların ve sanatçıların günlük hayatlarından kesitlerle yad edilmeleri sağlanıyor. Fuarın ‘Sahnedeki isimler’ bölümünde ise Faslı yazarlar ve sanatçılar, kültürel ve yaratıcı ürünleriyle, ülkelerini yurt dışında da temsil edebiliyorlar.
Bu son derece teknolojik ve iletişimsel çağda, yazmanın artık kişisel bir mesele olmadığı bir gerçek. Fuar programının ‘Büyükelçiler’ bölümü, sessizliğe ve inzivaya çekilmeden önce kendini ifade etmek isteyen yazar ile onun çalışmalarına değer veren okurunu bir araya getiriyor.
Öte yandan fuarda her yıl olduğu gibi bu yılda “İbni Batuta Gezi Edebiyatı Ödülleri” sahiplerini buldu. Ödül, Arap Gezi Edebiyatı Merkezi tarafından Faslı, Arap, yabancı gezgin ve araştırmacıların çalışmalarını ön plana çıkarmak için veriliyor.
Fuarın, ‘Yazıda yeni sesler’ başlıklı bölümü ise yeni nesil Faslı yazarlar için özel olarak ayrılmış durumda. Her nesil, kendi bakış açısını yansıtmaya, tarzını çıkarmaya, yaşamla ilgili düşüncelerine yönelik yaklaşımını ortaya koymaya çalışır. Sonuç olarak ise bu geniş çeşitlilik ve zenginlik, ortak kültürün gelişmesine katkıda bulunurken, Fas’ın yaratıcı benliğini güçlendirir. Yeni nesiller, öncü nesiller tarafından yazılan ve ortaya konanlara ulaşmaya çalışır. Fuarın bu bölümü yeni nesli dinlemeyi, acil sorunlarına çözüm getirmeyi ve ürettiklerine yönelik endişelerini gidermeyi hedefliyor.
Ayrıca çeviri faaliyetlerine özel bir önem verilen fuarda yazar ile tercüman bir araya geliyor. Hem yazar hem de tercümanı aynı anda dinleme fırsatı bulan okur ise, bir metnin iki farklı bakış açısıyla yazılmasının serüvenine tanıklık ediyor.
Fuarın en önemli programlarından biri de ‘Okuma Ödülü’ bölümü. Hem eğitim kurumlarında hem de parklar gibi kamuya açık alanlarda çocuklar ve gençler arasında kısa sürede okuma alışkanlığının kazandırılmasını amaçlayan program, fuar kapsamında 5 yıldır okumayı ve arkadaşlığı bir tutku haline getiren gençlerin katılımıyla gerçekleşiyor.



Lily-Rose Depp'in Nosferatu seçmelerindeki performansı herkesi ağlatmış

2015 yapımı Cadı (The Witch) ve 2019 yapımı Deniz Feneri'yle (The Lighthouse) tanınan Robert Eggers, Alman sinemacı Friedrich Wilhelm Murnau'nun 1922'de çektiği Nosferatu'yu yeniden yorumladı (Universal Pictures)
2015 yapımı Cadı (The Witch) ve 2019 yapımı Deniz Feneri'yle (The Lighthouse) tanınan Robert Eggers, Alman sinemacı Friedrich Wilhelm Murnau'nun 1922'de çektiği Nosferatu'yu yeniden yorumladı (Universal Pictures)
TT

Lily-Rose Depp'in Nosferatu seçmelerindeki performansı herkesi ağlatmış

2015 yapımı Cadı (The Witch) ve 2019 yapımı Deniz Feneri'yle (The Lighthouse) tanınan Robert Eggers, Alman sinemacı Friedrich Wilhelm Murnau'nun 1922'de çektiği Nosferatu'yu yeniden yorumladı (Universal Pictures)
2015 yapımı Cadı (The Witch) ve 2019 yapımı Deniz Feneri'yle (The Lighthouse) tanınan Robert Eggers, Alman sinemacı Friedrich Wilhelm Murnau'nun 1922'de çektiği Nosferatu'yu yeniden yorumladı (Universal Pictures)

Robert Eggers, Lily-Rose Depp'in Nosferatu'daki performansının ne kadar "muhteşem" olduğunu görünce gözyaşlarına hakim olamamış.

Deadline'a konuşan yönetmen, filme adını veren kan emiciyle karanlık bir bağ kuran Ellen rolü için Depp'in seçmelerine tanık olmanın bile kendisini gözyaşlarına boğduğunu söylüyor.

"Çok etkileyiciydi"

41 yaşındaki Eggers, "Ben, casting direktörü ve hatta kameraman bile gözyaşları içinde kaldık çünkü çok etkileyiciydi" diyerek ekliyor: 

Filmde olduğu gibi inanılmaz derecede cesur, doğal ve güçlüydü. Bu karanlık ve lanetli yere bu kadar çabuk uyum sağlama yeteneği olağanüstü.

Eggers, daha önce Vanity Fair'a konuşmuş ve Depp'in rolün fizikselliğine kendini fazlasıyla adaması nedeniyle yapım sırasında çekim sayısını sınırlamak zorunda kaldığını söylemişti. 

Depp'in canlandırdığı karakter Ellen, Bill Skarsgård'ın oynadığı Kont Orlok'un etkisi altına girdiğinde ürkütücü nöbetler geçiriyor.

Amerikalı yönetmen, Depp'in performansı için "Fiziksel açıdan çok zorlayıcıydı" diyor: 

Çok fazla çekim yapma eğilimindeyim ama bazı zamanlar sadece çok fazla çekim yapamayacağınızı fark ediyorsunuz çünkü bunu yapmak onun için çok yorucu. Bunları yapan o. CG'yle süslemedik. Bu hareketleri gerçekten o yapıyor.

Ellen karakterinden bahseden yönetmen, "O, öteki dünyaya karşı son derece duyarlı" diyerek ekliyor:

O, derin bir karakter ama yaşadığı dönemde genç bir kadın olarak söz hakkı yok. Bu yüzden melankolik, deli ve benzeri sıfatlarla anılıyor. Bu yüzden çok yanlış anlaşılan bir karakter.

Depp, rolün "histerisini" vurgulamak için Butō diye bilinen Japon dansını bile çalışmış.

"Çok korkutucu"

25 yaşındaki aktris de Deadline'a, Kont Orlok rolündeki rol arkadaşı Skarsgård'la kamera karşısına geçmenin "çok korkutucu" olduğunu söylüyor:

Bir odada onun yanında olmak gerçekten çok korkutucu, bu yüzden 'Ekranda nasıl görüneceğini hayal bile edemiyorum' diye düşündüğümü hatırlıyorum.

Nosferatu, Türkiye'de 3 Ocak 2025'te gösterime girecek.
 

Independent Türkçe, Deadline, Indiewire, Vanity Fair