Lübnan Ketaib Partisi Genel Kongresi'nde çatlak

Milletvekilleri Nedim ve Sami Cemayel
Milletvekilleri Nedim ve Sami Cemayel
TT

Lübnan Ketaib Partisi Genel Kongresi'nde çatlak

Milletvekilleri Nedim ve Sami Cemayel
Milletvekilleri Nedim ve Sami Cemayel

Milletvekili Nedim Cemayel’in (Maruni Hristiyan) Ketaib Partisi’nin 31. Genel Kongresi sırasında yaptığı konuşma, parti içindeki büyük bölünmelerin varlığını ve mevcut parti lideri Sami Cemayel ile aralarında olan ayrışmayı ortaya çıkardı.
Ketaib Milletvekili Nedim Cemayel önceki akşam yaptığı açıklamalarda partinin son zamanlardaki uygulamalarına saldırdı ve partinin dikkatini kıyıda köşede kalmış meselelere odakladığını belirterek, en acil olan diğer meseleleri görmezden geldiğini ima etti. İran sorununa, Hizbullah’ın Lübnan içerisindeki silahlarına ve yolsuzluk meselelerine işaret atıfta bulunan Cemayel, Ketaib Partisi tarafından elde edilen fonların kaynağı ve bunların nasıl harcanacağı hakkında birtakım sorulara sorarak, parti başkanının doğrudan parti içerisinden seçilmesi çağrısında bulundu.
Daha önce partinin siyasi bürosunda bu konulardan bahsettiğini dile getiren Cemayel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu konferansa parti organlarından ve gerektiği takdirde yargı tarafından itirazlar yöneltilebilir. O zamandan beri tüm tavsiyeler, kararlar, seçimler ve atamalarla ilgili itirazı açıklıyorum. Yenilgilerden, aksaklıklardan ve başarısızlıklardan kim sorumlu? Bugün kendinizi yeniliyorsunuz. Partimizi ıslah etmeden devlete nasıl reform çağrısında bulunabiliriz? Demokrasiyi parti içinde nefes alamaz hale getirdikten sonra devlete nasıl demokrasi çağrısında bulunabiliriz?”
Cemayel’in bu açıklamaları, partideki bölümeler ve kutuplaşmalarla ilgili birtakım soruları gündeme getirdi. Eski Lübnan Cumhurbaşkanı Emin Cemayel’in oğlu Milletvekili Sami Cemayel ile merhum Lübnan Cumhurbaşkanı Beşir Cemayel’in oğlu Nedim Cemayel arasında birtakım anlaşmazlıkların bulunup bulunmadığı soruldu. Partinin, 2005’ten bu yana ilk defa parlamentodaki temsilciliğini 3 milletvekili seviyesine indirdiği ve hükümette temsil edilmediği biliniyor.
Ketaib Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim el-Sayeg, bir radyo ve televizyon konuşması sırasında yaptığı açıklamada, kongrenin başında yapılan konuşmada sunulanların partinin geleceğe yönelik vizyonunu belirttiğine dikkat çekerek, bu konferansın, partinin liderliğini milletvekili Sami Cemayal’e vermek için yapıldığını söyledi. Cemayel’in Lübnan’daki bütün Ketaib partililerin ne istediği hakkında ve silah meselesi konusunda açıklamalarda bulunduğu belirten Sayeg, Cemayel’in, “Mişel Avn dışında hiçbir cumhurbaşkanının Hizbullah’a bu kadar yakın olamayacağı” ifadesini kullandığını ve bu nedenle gelişinin tarihsel ilkeleri gerçekleştirme fırsatına dönüştürülmesi çağrısında bulunduğunu söyledi. Hizbullah’ı kastederek bütün taraflardan gelecek için ileriye doğru adımlar atmalarını talep eden Sayeg, “Bugün olduğu gibi kırılgan siyasi gerekçelerle değil, sağlam temellerle birlikte yaşamayı teşvik etmek için tüm taraflardan bu tür adımları bekliyoruz” dedi.
Sayeg, bugün Ketaib Partisi’nde yaşananların demokratik bir süreç dahilinde gerçekleştriğine ve hiç kimsenin sonuçları önceden bilmediğine dikkat çekerek, “Muhtemelen Lübnan’da bu tür kongrelere alışkın değiliz. Burada ifade özgürlüğü ve basına sızdırılmayan Nedim Cemayel’in konuşmasından daha güçlü konuşmalar var. Parti sisteminin çatısı dışında başka çatı yoktur” ifadelerini kullandı. Ayrıca Sayeg, kongre sırasında parti kanunu ile ilgili bir değişim tasarısına ve yüzün üzerinde düzenleme paketine tanık olduğunu dile getirdi.
Öte yandan Ketaeb Partisi Genel Sekreteri Nizar Neccariyan dün yaptığı açıklamada, Ketaib Partisi’nin geçmişine ve ilkelerine dayanarak güçlü bir örgütlenme ve net bir politik vizyonla sahaya döndüğünü vurguladı.
Konferans kapsamında görüşülen konular ile ilgili olarak “demokrasi şöleni” değerlendirmesinde bulunan Neccariyan, “Yoldaşlardan oluşan bir komite, parti tüzüğü ve maddeleri hakkında uzun görüşmelerde bulundu. 100 saatten fazla süren ardışık toplantılar sırasındaki düzenleme çalışmasının ve bunların üçte iki çoğunluk tarafından kabul edilmesi kararının ardından yapılan değişiklikler genel kongreye sunuldu” ifadelerini kullandı.



Basil, Hizbullah ile cumhurbaşkanlığı için görüşmeler yapıyor

Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
TT

Basil, Hizbullah ile cumhurbaşkanlığı için görüşmeler yapıyor

Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)

Hizbullah ile (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) lideri Cibran Basil arasında görüşmeler yeniden başlarken görüşmelerin en kısa zamanda bir cumhurbaşkanı seçilmesi için yapılan manevralara bağlı olmayan bir diyalog olup olmadığına ve iki partinin cumhurbaşkanının seçilmesine yönelik görüşlerini yakınlaştırmalarını sağlayacak bir anlaşmanın önünü açmayı hedefleyip hedeflemediğine dair niyetler test ediliyor. Bunun yanında bu kez Beşli Komite’nin (Mısır, Fransa, Katar, Suudi Arabistan ve ABD) siyasi korumasına sahip olan Fransa Cumhurbaşkanı’nın Lübnan Özel Temsilcisi ve eski Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian'ın halen öncelikleri arasında yer alan seçim çıkmazını kırmak için iki partinin de birbirine ihtiyacı var.

Hizbullah ile ÖYH arasındaki diyalogun özellikle direniş ekseni ile muhalefet arasındaki iletişimin kesilmesi çerçevesinde yeniden başlaması bir yenilik olarak görülüyor. Bunun yanında Basil'in, eski bakan Cihad Azur'un cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinden muhalefetle kesiştiği noktadan ayrılması karşılığında müttefikiyle arasındaki anlaşmazlığı bitirme kararı almasından hareketle diyalog, Le Drian'ın Beyrut'a yapması beklenen ziyareti ve cumhurbaşkanlığı kartlarını yeniden dağıtılmasıyla aynı zamana denk gelip gelmediğinin anlaşılması, artık müttefiklerin ve muhaliflerin ilgisini çeken neredeyse tek siyasi hamle haline geldi.

Hizbullah ile Basil arasındaki yeni diyaloğun genel gidişatına ilişkin farklı görüşler söz konusu. Tarafsız olan bir kesim, iki tarafın birbirine ihtiyacı olduğuna inanıyor. Aynı kesim, Hizbullah’ın müttefiki (Maruni Hristiyan) Marada Hareketi Partisi lideri Süleyman Tony Franciye’nin adaylığını destekleyen muhalefet kanadına katılma ihtimali olduğunu ve ÖYH ile arasındaki diyalogun yeniden başlamasının yalnızca Basil'in Azur’u desteklemek için muhalefet kanadıyla yaptığı uzlaşının sona erdiği anlamına geldiğini söylüyor.

Basil'in direniş ekseni ve muhalefet arasındaki çekişmede oyun oynamaya çalıştığına dikkati çeken bu kesime göre Basil, müttefikinin Lübnan Egemen Cephesi’nin kurulmasını onaylamasından ve kapsamlı idari ve mali ademi merkeziyetçiliği benimsemesinden başlayarak diğer tarafların önceliklerini anladığını garanti etmedikçe, Hizbullah’ın yanında herhangi bir karşılık almadan yer almak istemediği için muhalefetle yaptığı uzlaşıyı geç duyurdu. Tarafsız kesim ayrıca Basil'in Hizbullah’la yeniden temasa geçmesi, Lübnan Temsilciler Meclisi’nden tanınmış bir kaynağın ifadeleriyle koşulların cumhurbaşkanlığı seçimleriyle güvenli bir yere geçmesine izin vermesi durumunda siyasi uzlaşmadaki şartlarını iyileştirme arayışı içinde ağacın tepesinden inmeye karar verdiğinin teyidi olarak görüyor.

Tarafsız kesimin Meclis’teki kaynaktan Şarku'l Avsat'a aktardığına göre Basil, önerileriyle Hizbullah’a “Cumhurbaşkanlığını alın, devleti bize verin. Kapsamlı mali ademi merkeziyetçilik, federalizmin diğer yüzü olduğundan bu başarılamayacak ve başka bir çıkmaza girilecektir” mesajı vermek istiyor.

Tarafsızlar, Hizbullah’ın meclis bloğundan çok sayıda milletvekilinin Basil'in Maruni Hristiyan partilerin kapsamlı idari ve mali ademi merkeziyetçiliğin desteklenmesine yönelik ilk taleplerinin iletildiği gerekçesiyle kendisinden daha fazlasını teklif edenlerin önünü kesmek için rakipleri karşısında söz konusu partileri yeniden kazanmak amacıyla istediği siyasi bedel karşılığında adaylıktan vazgeçerek Franciye'nin desteklenmesine itiraz etmemeyi  sürdürse de Hizbullah’ın Basil'e hiçbir şey veremeyeceğinin altını çizdi.

Hizbullah ile Basil arasında başlayan yeni diyalogda bekleyip neler olacağı konusunda bir uzlaşının olduğuna inanan tarafsızlar, Basil'in diyaloğu yeniden başlatma kararının bile muhalefeti endişelendirmeye yeteceğini belittiler. Meclis Başkanı Nebih Berri'nin Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn'ı kabulüyle başlayan ve subayların terfilerinin yapılmasıyla sonuçlanan olumlu atmosfer çerçevesinde konunun cumhurbaşkanının seçilmesiyle ilgilenen bölgesel ve uluslararası tüm tarafları ilgilendirdiğini vurgulayan tarafsızlar, uluslararası basın kuruluşlarının bildirdiğine göre General Avn’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda adının güçlendiğini ve bunun da Basil'i endişelendirdiğini ifade ettiler.

Tarafsızlar, Hizbullah’ın Basil’in, Franciye'nin cumhurbaşkanlığı adayları listesine dahil edilmesini istemeyi bırakıp adaylığına karşı çıkmasından sonra Genelkurmay Başkanı’nın adaylığına karşı da aynı tutumu sergilemesi olasılığına karşı Basil'in diyalogun yeniden başlaması talebine yanıt vermeye henüz karar vermediğini söylediler.

Hizbullah’ın henüz Basil’in taleplerine net yanıtlar vermediğini belirten tarafsızlar, müttefikinin, Hizbullah’a açılımını savunmak için kendisini destekleyen milletvekillerinin eleştirilerinden doğan bir anlaşmazlığı onunla ilişkilendirme niyeti çerçevesinde bunun genel siyasi duruma olası yansımalarını görmek amacıyla halen meselenin üzerinde çalıştığını rakiplerinin ise sanki tablo netleşene ve diyalogun gidişatı oturana kadar beklemeyi tercih ediyormuş gibi ona karşı çıkmaktan kaçındıklarını belirttiler. Bunun yanında siyasi uzlaşmaya ilişkin tutumunu koruyan Hizbullah ile uzlaşmaya varması halinde Basil’in ÖYH içinde muhalefetle karşılaşması ihtimali olmadığını savunanlar da var.

Bu yüzden tarafsızlar, Basil'i Hizbullah’a açılarak zaman kazanmaya çalıştığı şeklinde suçlamaktan kaçınarak Basil için önemli olanın Genelkurmay Başkanı’nın cumhurbaşkanlığı adaylığının önünü kesmek olduğunu ve Genelkurmay Başkanı’nın adaylık ihtimalinin güçlü olup olmadığına ya da diğer adayların güçleriyle eşit olup olmadığına ilişkin değerlendirmesine dayanarak bir pozisyon alacağını vurguladılar.

Öte yandan muhalefet güçleri, iki müttefik arasındaki diyalogun yeniden başlamasıyla ilgili değerlendirmelerinde temkinli davranırken bazıları tutumlarını muhalefetle ulaştıkları ortak noktayı yitirmemek için acele etmemekten yana kullanırken bazıları ise Azur’un adaylığını desteklemeye devam ediyorlar. Bazıları ise Franciye’nin adının cumhurbaşkanlığı adayları listesine dahil edilmesini, Hizbullah ile arasındaki yabancılaşmaya son verdiği için kabul ediyorlar.

Muhalefet güçleri, Hizbullah ile Basil arasındaki diyaloğun yeniden başlamasına ilişkin kararlar verirken sabırlı olmaya devam edip cumhurbaşkanlığı üzerine ittifakları yeniden şekillendirme sırası ona geleceği için Basil’in tamamen Hizbullah’a dönmeye karar vermesi durumunda içeriden ve dışarıdan gelebilecek tepkileri dikkatlice hesaplaması gerekiyor. Gerçekten Basil tamamen Hizbullah’a dönemeye karar verecek mi yoksa açılımını Le Drian Beyrut'a gelene kadar kaybedilen zamanda boşluğu doldurmak için kullanıp kendisine teklifler sunulmasını mı sağlayacak?