​Pelosi, OHAL’i bitirmek için Temsilcilerden destek istedi

ABD Meclis Başkanı Nancy Pelosi basın açıklamasında konuşuyor (AFP)
ABD Meclis Başkanı Nancy Pelosi basın açıklamasında konuşuyor (AFP)
TT

​Pelosi, OHAL’i bitirmek için Temsilcilerden destek istedi

ABD Meclis Başkanı Nancy Pelosi basın açıklamasında konuşuyor (AFP)
ABD Meclis Başkanı Nancy Pelosi basın açıklamasında konuşuyor (AFP)

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Meclis üyelerinden Trump'a karşı destek istedi.
Pelosi, ABD Başkanı Donald Trump’ın ilan ettiği olağanüstü hali (OHAL) sonlandırma kararını destek çağrısında bulundu.
Trump, 5,4 milyar dolarının sadece dörtte birini onaylayan Kongre'yi geçmek için OHAL ilan etmişti.
Bu haftanın başında 16 eyalet, OHAL’in kaldırılması için mahkemeye başvurdu. Trump yönetimi Savunma Bakanlığı’ndan ve federal fonlardan 6.6 milyar dolar toplama çabalarını sürdürüyor.
ABD Temsilciler Meclisi Teksas Vekili Demokrat Joaquin Castro, geçtiğimiz hafta başkanın kampanyasını sonlandıracak bir karar sunacağını söyledi.
Pelosi, Temsilciler Meclisi üyelerinden Cuma günü sunulacak resmi kararı imzalamak için Perşembe günü saat 15:00’e kadar vakitleri olduğunu söyledi.
Pelosi Çarşamba günü geç saatlerde Demokratlar ve Cumhuriyetçilere gönderdiği mesajda, “Tüm Kongre üyelerine, Castro'nun kararını destekleme çağrısında bulunmak için yazıyorum. Başkanın anayasal süreçte elde edemediklerini yasaları çiğneyerek elde etmeye çalışma çabası durdurulmalı. Anayasayı başkanın saldırısından koruma ve sistemimizi savunma konusunda ciddi bir sorumluluğumuz var” dedi.
Demokrat Senatör Brian Schatz Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda “OHAL’in kaldırılması için oyum evet” paylaşımında bulundu.
Öte yandan Kaliforniyalı Demokrat Temsilci Linda Sanchez Castro'nun kararını desteklemekten gurur duyduğunu söyledi.
ABD Kongresi, Amerika Birleşik Devletleri'nin çift meclisli yasama organı. ABD Temsilciler Meclisi ve ABD Senatosu olmak üzere iki ayrı meclisten oluşan Kongre, 435 temsilci ve 100 senatör olmak üzere toplam 535 üyeden oluşuyor.
Demokratlar Temsilciler Meclisi'nde 235 sandalye ile 199 sandalyeli Cumhuriyetçilere karşı çoğunluğu ellerinde tutuyor.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP