​‘Rusya’da kayıt dışı ekonomi, toplam bütçeden daha büyük’

​‘Rusya’da kayıt dışı ekonomi, toplam bütçeden daha büyük’
TT

​‘Rusya’da kayıt dışı ekonomi, toplam bütçeden daha büyük’

​‘Rusya’da kayıt dışı ekonomi, toplam bütçeden daha büyük’

Rusya’da kayıt dışı ekonomi, son iki yılda gerilemesine rağmen halen toplam federal bütçe harcamasından daha fazla.
Rusya Federal Finansal Denetim Servisi’nin (Rosfinnadzor) Mali Eylem Görev Gücü ve Terörizmin Finansmanıyla Mücadele Konvansiyonu’nu (AML/CFT) kapsayan Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu’nun (FATF) tavsiyelerine uyumu değerlendirildiği taslak belgeler çerçevesinde hazırladığı rapora göre Rusya’daki kayıt dışı ekonomi rakamları, geçtiğimiz iki yılda gerilemesine rağmen federal harcamaların toplamından daha fazla olmaya devam ediyor. Hazırlanan taslak belgeler ve rapor, ülkelerin, grubun tavsiyelerini yerine getirip getirmediğini, devletin kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanı ile mücadeledeki etkinliğini denetleyen FATF’nin dördüncü tur değerlendirmesinde sunulacak. Rusya’nın taahhüdünün 2008’deki değerlendirme sonuçlarına göre, uzmanlar “mülkten yararlanan hak sahipleri” konusundaki şeffaflık da dahil olmak üzere bir çok eksikliğin olduğunu ortaya çıkarmışlardı.
Rosfinnadzor tarafından yapılan açıklamada, kayıt dışı ekonominin 2018 yılında 20 trilyon rubleye (306 milyar dolar) ulaştığı ve bu rakamın ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) yüzde 20’sine eşit olduğu belirtildi. Yine rapordaki resmi verilere göre ülkede kayıt dışı ekonominin payı son iki yılda gerileme gösterdi. 2016 yılında 24,3 trilyon ruble (GSYH’nin yüzde 28,3’ü) seviyesinde olan bu miktar, 2017’de yüzde 8 azalarak 18,9 trilyon rubleye (GSYH’nin yüzde 20,5’i) gerilerken, 2018 yılında 20 trilyon rubleye (306 milyar dolar) ulaştı.
Bu da geçen yıl kayıt dışı ekonominin büyüklüğünün, 2019'da 18 trilyon ruble olması beklenen toplam bütçe harcamalarından ve yine 2017 verilerine göre 6,5 trilyon ruble olan enerji devi Gazprom’un yıllık gelirlerinin üç katından fazla olduğu anlamına geliyor. Bununla birlikte 2018’de 57,5 trilyon rubleyi bulan kayıt dışı ekonominin hacmi, Rus vatandaşlarının toplam mali gelirinin üçte birinden daha fazla.
Öte yandan geçtiğimiz yıllarda ülkeden kaçırılan “şüpheli” para miktarı önemli ölçüde azalırken yurt dışından şüpheli fonların akışı da büyük oranda geriledi.
2017'deki kayıt dışı ekonominin hacmindeki düşüşün, yasadışı fonların boyutundaki düşüşe bağlı olmadığını düşünen gözlemciler, bunun Rosfinnadzor’un çalışma mekanizmasını değiştirmesine ve bazı ekonomik işlemleri kayıt dışı ekonominin dışında tutarak, meşru faaliyetler olarak görmeye başlamalarından kaynaklandığını belirttiler.
Diğer yandan Uluslararası Para Fonu (IMF), Ocak 2018'de, 1991 - 2015 yılları arasında küresel kayıt dışı ekonomi hacmini değerlendiren bir çalışma yayınlamıştı. Bu çalışmada, Rusya’nın kayıt dışı ekonomisinin 2015 yılında, ülke GSYH’sinin yüzde 33,7’siyle resmi verilerin çok üzerinde olduğuna ve 158 ülkenin kayıt dışı ekonomi hacmi ortalamasının üzerine çıktığına işaret edilmişti.
Rusya Federal İstatistik Servisi’ne (Rosstat) göre kayıt dışı ekonomi 2016 yılında ülke GSYH’sinin yüzde 16’sına denk gelirken 2018 yılı itibarıyla kayıt dışı çalışan sayısı 14,9 milyonu (toplam çalışanların yüzde 20,4’ü) buldu.
Gizli aylık maaş fonu olarak isimlendirilen, iş sözleşmesinde kayıtlı olmayan ücret ödemesi ise 2017'de yaklaşık 10,9 trilyon rubleyle GSYH'nin yüzde 11,8'ine eşit olduğu aktarıldı.



Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
TT

Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Ağustos 1973'te imzalanan ve iki ülke arasındaki en önemli ekonomik anlaşmalardan biri olan Irak-Türkiye petrol anlaşmasını feshetti.

Türk cumhurbaşkanlığı kararı dün resmi gazetede yayınlandı ve anlaşma ile buna ek tüm protokol ve mutabakat metinlerinin 27 Temmuz 2026 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmasına karar verildi.

Basra Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nebil El-Marsumi, Türkiye'nin kararının, "19 Eylül 2010'da değiştirilen anlaşmanın 11. maddesine" dayandığını değerlendiriyor. Bu madde, tarafların anlaşmanın sona ermesinden bir yıl önce diğer tarafa yazılı bildirimde bulunarak 15 yıllık anlaşmayı feshedebilmelerine olanak tanıyor. El-Marsumi, iptal kararını, "Türkiye'nin Basra'dan Ceyhan limanına petrol ve doğalgaz taşımak için yeni boru hatları kurma isteğine" bağladı.

Ülkenin güneyindeki petrol sahalarından ihraç edilen hacme kıyasla boru hattından ihraç edilen petrol miktarı az olsa da Irak-Türkiye boru hattı, Irak petrolünün küresel pazarlara ihraç edilmesi için stratejik bir arter teşkil etmektedir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre özellikle son yıllarda bu konuda yaşanan gerginlikler, Bağdat ve Erbil arasındaki hukuki anlaşmazlıklar ve Ankara'nın Irak hükümetinin itirazlarına rağmen Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihraç etmek için boru hattını kullanması göz önüne alındığında, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde kilit bir eksen oldu. Boru hattı, son yirmi yılda çok sayıda sabotaj ve saldırı eylemine maruz kaldı. Irak'ın Türkiye'ye karşı açtığı tahkim davasını kazanmasının ardından yaklaşık iki yıl önce kapatılmıştı.