Hollywood'a rakip ilk Rus filmi: Brother

“Brother” filminin yönetmeni Aleksei Balabanov ve kahramanı aktör Sergey Bodrov
“Brother” filminin yönetmeni Aleksei Balabanov ve kahramanı aktör Sergey Bodrov
TT

Hollywood'a rakip ilk Rus filmi: Brother

“Brother” filminin yönetmeni Aleksei Balabanov ve kahramanı aktör Sergey Bodrov
“Brother” filminin yönetmeni Aleksei Balabanov ve kahramanı aktör Sergey Bodrov

Hollywood'un Rus sinemasının pek çok filmi üzerindeki açık etkisi sonrasında, geçen birkaç yıl boyunca, Rus sinema endüstrisi, özellikle senaryo ve olay örgüsü açısından  “yerli” bir türe yönelmeye başladı. Başlangıçtan bu yana, birçok yönetmen bu aşamada, olay örgüsü ve tamamlayıcı sanatsal unsurlarıyla “mükemmel” olarak nitelendirilebilecek olan filmler yapabildi. Bu filmlerden biri de ünlü yönetmen ve senarist Aleksei Balabanov’un “Brat” yani “Brother/Kardeş” adlı filmi.
2013 yılında ölen Balabanov, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından önce ve sonra ülkedeki durumu, toplumdaki kaosun gerçekliğini, organize suçun yayılmasını, Çeçen savaşını ve toplumsal yankılarını ilk defa gözler önüne seren pek çok filme imza attı.
Rusya’da bugüne kadarki en ünlü filmlerden biri olan  “Brother”, Petersburg kentindeki vatandaşların yönetmen Balabanov’un doğum gününü (25 Şubat) kutlaması vesilesiyle yeniden gündeme geldi. Belki de filmin en büyük başarısı, eleştirmenlerin Rusya tarihinde gerçekliği bu derece iyi anlatan başka bir hikaye olmayacağını söylediği hikayesinden kaynaklanıyor. Film, zorunlu hizmetten yeni ayrılan ve orduya katıldığında tanıdığından başka bir hayatla yüz yüze gelen genç bir adamın hikayesini anlatıyor. Söz konusu genç, işini güvenceye alamıyor, hayatını kurmak için gelir sağlayamıyor ve kentin büyük iş adamlarından olan ve daha sonra ücretli bir katil olduğu ortaya çıkan ağabeyi ile çalışmaya gitmesini öneren annesinin nafakasıyla yaşıyor.
“Brother” filminin büyük şöhreti, şiddet ve kovalama sahnelerinden değil, genel olarak sürecin karmaşıklığına rağmen birbirine ve “kardeşliğe” tutunan ve her ikisi de suç dünyasından kurtulma ve düzgün bir hayat kurma arayışında olan iki erkek kardeş arasındaki ilişkinin “psikolojik arka planını” gösterebilmesinden kaynaklanıyor. Eleştirmenler, “Brother” in “kısıtlamalardan” kurtulan ilk Rus filmi olduğunu ve gerçekliği özellikle de genç bir adamın “karmaşık bir dünyada” yaşamla olan “savaşı” bağlamında sunabildiğini düşünüyorlar. Bazıları ise, filmin, cinayetin ağabeyini savunmak için gerçekliğin dayattığı bir yol olduğunu düşünen kahraman ana karakter aracılığıyla ilk defa katilin farklı bir portresini sunduğunu söylüyor.
Filmin yapım hikayesinin de en az filmin sunduğu gerçeklik kadar hüzün verici olması dikkat çekici. Yönetmen Balabanov, son derece kötü ekonomik koşulların yaşandığı ve yeni bir filmin çekimi için fon kaynaklarının bulunmadığı geçen yüzyılın son on yılının başında filmi çekmeye karar verdi. Bununla birlikte, filmde emeği geçenlerin büyük arzusu filmin başarısına katkıda bulundu.
Öyle ki bazı oyuncular ücretsiz olarak bazıları ise çok az ücret karşılığında çalışma, bazıları da film gösterime girene kadar ücretlerinin ertelenmesi konusunda anlaştılar. Çoğu televizyon kanalı prodüksiyonu finanse etmeyi reddetti ve senaryoyu “kışkırtıcı” gördü.
Sonunda 100 bin doları aşmayan bir bütçe sağlandı ve çekim ekibi yönetmen Balabanov’un dairesinde ve diğer apartman dairelerinde iç sahneleri çekti. Oyuncular özel kostümler olmaksızın çalıştılar ve rollerini kendi kıyafetleriyle oynadılar. Bu koşullar, herkesin çekim, performans ve üretimdeki beceri ve yeteneklerini ortaya koyduğu filmin başarısına katkıda bulunan bir başka faktör gibi görünüyor.
“Brother” filmi, yapımından sonra bile başlangıçta sinema ekranlarında gösterilme şansını yakalamamıştı. Mayıs 1997’de Cannes’da eleştirmenlerin memnuniyetini de kazanamamıştı. Bu zorluklara rağmen, film, o zamanlar yaygın olan video kasetleri piyasasında yayılması sonrasında, Rus izleyicileri tarafından daha önce hiç görülmemiş bir üne kavuştu. Sadece birkaç günde satışlar 200 bin doları aştı, bu da yapım maliyetlerini karşılamak ve çabalarından dolayı filmde emeği geçenlere ödeme yapılması için yeterliydi. O zamandan beri, “Brother” filmi Rusya’nın en ünlü filmlerinden biri haline geldi ve bu güne kadar da bu özelliğini korudu. Film,  başlangıçta reddeden kanalların ekranları tarafından gösterildi ve yapım şirketleri 2000 yılında filmin ikinci bölümünü finanse etti.



Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
TT

Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)

Bilim insanları şizofreni ve bipolar bozukluktan muzdarip kişilerin beyin zarında Hepatit C virüsü tespit etti. Bulgular bu kişilerdeki bazı semptomlara enfeksiyonun yol açabileceğine işaret ediyor.

Şizofreni, bipolar bozukluk ve majör depresyon gibi sorunların bazı psikiyatrik belirtileri uzun zamandır viral enfeksiyonlarla ilişkilendiriliyor. Ancak bugüne dek bu teoriyi doğrudan destekleyecek bir virüse beyinde rastlanmamıştı.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu durumun virüslerin doğrudan beyne girmeyip beyin zarını hedef almasından kaynaklanabileceğini söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Translational Psychiatry'de 14 Temmuz Pazartesi günü yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, şizofreni, bipolar bozukluk veya majör depresyonu olan kişilerin ölümden sonra beyinlerinden alınan koroid pleksus örneklerini, sağlıklı bireylerin beyinlerinden alınanlarla karşılaştırdı.

Koroid pleksus, sıvı dolu boşlukların yani ventriküllerin zarını oluşturan ve özellikle beyni ve omuriliği koruyan beyin omurilik sıvısını üreten hücre topluluğunu ifade ediyor. Daha önceki çalışmalarda beyin içinde virüs keşfedilmediği için virüslerin bulaştığı bilinen bu bölgeye odaklandılar. 

Araştırmacılar 3 binden fazla hücreyi saptayabilen bir teknolojiyi kullanarak şizofreni veya bipolar bozukluktan muzdarip kişilerden alınan örneklerde daha fazla virüs tespit etti. Ancak sadece bu kişilerin beyin zarında Hepatit C vardı. 

Ayrıca kronik Hepatit C tanısı olan bazı kişilerde virüse rastlanmadı. Bu da enfeksiyonun her zaman beyin zarına ulaşmadığını gösteriyor

Bilim insanları daha sonra yaklaşık 285 milyon kişinin sağlık verilerinin tutulduğu bir veritabanına başvurdu. Şizofreni hastalarının yüzde 3,6'sında ve bipolar bozukluğu olanların yüzde 3,9'unda Hepatit C virüsünün belgelendiği saptandı. 

Majör depresyonu olanların neredeyse yüzde 1,8'inde virüs tanısı görülürken, kontrol grubunda bu oran sadece yüzde 0,5'ti. 

Ayrıca beyin zarında Hepatit C olan kişilerin, öğrenme ve hafızayla ilgili beyin bölümü hipokampusunda virüse rastlanmadı. Ancak yine de virüsün varlığı, hipokampustaki gen ifadesini değiştiriyordu. Bu durum zarda meydana gelen bir enfeksiyonun, beyin fonksiyonlarını ve davranışını etkileyebileceği ihtimaline işaret ediyor.

Araştırmacılar bulguların, şizofreni veya bipolar bozukluğu olan herkesin Hepatit C enfeksiyonu olduğunu göstermediği uyarısında bulunuyor. Ancak beyin zarındaki virüsün, semptomlarla ilişkili olabileceğini gösteriyor.

Bu rahatsızlıklardan muzdarip kişilere virüs testi yapılması ve buna yönelik tedavi uygulanması semptomların azaltılmasına katkı sağlayabilir. Enfeksiyon genellikle antiviral ilaçlarla tedavi ediliyor.

Çalışmaya liderlik eden Sarven Sabunciyan "Bulgularımız, bazı kişilerin enfeksiyon nedeniyle psikiyatrik semptomlar yaşıyor olabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor:

Hepatit C enfeksiyonu tedavi edilebildiğinden, bu hastalara antiviral ilaçlar verilerek psikiyatrik semptomlarının azalmasına yardımcı olunabilir.

Independent Türkçe, Johns Hopkins Üniversitesi, Neuroscience News, Translational Psychiatry