Hindistan Pakistan’ı vurdu: İslamabad’dan ‘karşılık verme’ tehdidi

Hindistan Pakistan’ı vurdu: İslamabad’dan ‘karşılık verme’ tehdidi
TT

Hindistan Pakistan’ı vurdu: İslamabad’dan ‘karşılık verme’ tehdidi

Hindistan Pakistan’ı vurdu: İslamabad’dan ‘karşılık verme’ tehdidi

Hindistan Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçakları dün tartışmalı bölge Keşmir’in Kontrol Hattı'nı geçerek Pakistan’ın kontrolü altındaki bölgeye hava saldırıları gerçekleştirdi. Hava saldırıları, iki ülke tarafından yapılan açıklamalarda doğrulandı. Ancak Hindistan dün komşusu Pakistan’ın topraklarına yönelik “önleyici bir hava saldırısı” düzenlediğini ve 300 militanı öldürdüğünü duyururken Pakistan’ın sivil ve askeri üst düzey yetkilileri Yeni Delhi’nin açıklamalarını reddetti.
Yeni Delhi hava saldırılarını, İslambad’ın Hindistan savaş uçaklarının Keşmir Kontrol Hattı'ndan sızmalarını kınamasının ardından duyurdu. İslamabad açıklamasında, Hindistan savaş uçaklarını geri püskürttüklerini kaydetti.
Başbakan İmran Han ve Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Kamer Cavid Becva başta olmak üzere üst düzey yetkililerin yer aldığı Pakistan Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından yapılan açıklamada, Hindistan’ın Balakot yakınlarındaki bir terörist kampını hedefledikleri ve önemli kayıplar verdirdikleri şeklindeki iddialar reddedildi.
Pakistan merkezli televizyon kanalı “Geo” tarafından Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısının ardından yayımlanan bildiride, Hindistan’ın Balakot yakınlarındaki bir terörist kampını hedefledikleri ve önemli kayıplar verdirdikleri şeklindeki iddiaların reddedildiği belirtildi. Alman Haber Ajansı’nın (DPA) haberine göre bildiride, “Hindistan hükümeti yine hayali ve boş iddialara başvurarak yalnızca kendi çıkarlarına hizmet etti” ifadeleri yer aldı.
Hava saldırılarının seçimlerin yaklaştığı Hindistan'da kamuoyuna yönelik bir propagandaya hizmet ettiği belirtilen bildiride, aynı zamanda bölgesel barış ve istikrarın tehlikeye atıldığı kaydedilirken Pakistan’ın istediği zaman karşılık verme hakkını saklı tuttuğu belirtildi.
Hindistan Dışişleri Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada Hindistan savaş uçaklarının, Pakistan topraklarındaki terörist kampına hava saldırısı düzenlediği belirtilirken bir hükümet kaynağı, hava saldırısında 300 militanın etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
Hava saldırısının düzenlendiği bölgedeki gerçeklerin tüm dünyanın gözü önüne serilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, yerel ve uluslararası basının bölgeye gönderildiği kaydedildi. Hindistan,  hava saldırılarında çok sayıda teröristin etkisiz hale getirildiğini aktardı.
Hindistan Dışişleri Bakanı Vijay Gokhale’in dün yaptığı ve DPA tarafından aktarılan açıklamada, Hindistan savaş uçaklarının, Ceyşu’l Muhammed örgütünün Hindistan’da daha fazla intihar saldırısı düzenleyeceğine dair alınan bir istihbarat üzerine Keşmir’de önleyici bir hava saldırısı düzenlendiği belirtildi.
Bakan Gokhale, Hindistan’ın dün Ceyşu’l Muhammed örgütünün eğitim kampını bombaladığını kaydetti. Ceyşu’l Muhammed örgütünün Hindistan’da 40 askerin ölümüne yol açan bombalı araç saldırısından birkaç gün sonra gerçekleşen bombardımanın bölgesel gerilimleri artırması bekleniyor. Öte yandan Çin, iki tarafa da “itidal” çağrısında bulundu.
Pakistan’ın Balakot adında iki bölgesi var. Birincisi, Keşmir’de doğrudan ateşkes hattına yakın bölgede bulunurken ikincisi Hayber-Pahtunhva (Kuzeybatı Sınır Eyaleti) eyaletinde bulunuyor. Hintli yetkililer, Ceyşu’l Muhammed örgütünü, Yeni Delhi karşıtı ayrılıkçı grupların en büyüğü olarak nitelendirirken örgütün Hindistan’da yeni intihar saldırıları hazırlığında olduğunu belirttiler.
Ceyşu’l Muhammed örgütünün yeni intihar saldırılarına hazırlandığına dair istihbarat aldıklarını söyleyen Hindistan Dışişleri Bakanı, “Yaklaşan tehlike göz önüne alındığında, önleyici bir grev gerekliydi” şeklinde konuştu. Terörist kampının sivil nüfusa uzak bir tepedeki ormanlık alanda bulunduğunu belirten Bakan, “Burayı hedeflememizin nedeni, sivil kayıplarından kaçınmak istememizdi” dedi.
Buna karşılık Pakistan dün sabah saatlerinde yaptığı açıklamada, Hindistan savaş uçaklarının iki ülke arasındaki tartışmalı bölge Keşmir Kontrol Hattı’nı geçtiği, ancak Pakistan savaş uçakları tarafından geri püskürtüldükleri belirtildi. Pakistan Silahlı Kuvvetler Sözcüsü Tümgeneral Asıf Gafur, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Hindistan Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçakların, Keşmir’in Pakistan kontrolündeki bölgesine sızdığını, ancak Pakistan Hava Kuvvetleri uçaklarının anında etkili bir cevap verdiğini ve Hint savaş uçaklarının püskürtüldüğünü söyledi.
Gafur, Fransız Haber Ajansı (AFP) tarafından aktarılan ikinci Twitter mesajında, “Hindistan savaş uçaklarının Keşmir’in Pakistan’ın kontrolündeki bölgesinin yönetim merkezi Muzaferabat hava sahasını 4 ila 6 kilometre kadar ihlal ettiğini, ancak Pakistan Hava Kuvvetleri’nden anında etkili bir yanıt alan Hindistan savaş uçaklarının aceleyle kaçarken Balakot yakınlarında bir “kargo” düşürdüklerini kaydetti. Kargoya ilişkin detay vermeyen Gafur, herhangi bir can kaybı veya hasarın olmadığını belirtti. Daha sonra yayınlanan “kargoya” ait resimlerde, ormanlık alanda dağılmış metal parçaları gözlemlendi.
Hindistan'a bağlı Cammu Keşmir eyaletinin eski Başbakanı Ömer Abdullah, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Hava saldırısı, Hayber-Pahtunhva'da olsaydı, büyük bir operasyon ve Hindistan Hava Kuvvetleri’nin önemli bir darbesi olurdu. Fakat Balakot’taki saldırı hattı, büyük ölçüde sembolik bir hat. Çünkü buradaki ayrılıkçı grupların kampları yılın bu dönemlerinde boş olur” ifadelerini kullandı.
Pakistanlı analist Hasan Askari ise AFP’ye yaptığı değerlendirmede, hava saldırısını Hindistan’ın kendi kamuoyunu tatmin etme girişimi olduğunu belirterek, “Endişeliyim. Eğer bu tür hareketler devam ederse, büyük bir anlaşmazlık yaşanabilir ve bu anlaşmazlık bölgeyi ciddi bir krize sokabilir” şeklinde konuştu.
Hindistan, Pakistan’ı, radikal ve ayrılıkçı grupların topraklarına sızmasını gizlice desteklemekle suçlarken Pakistan, bu iddiaları reddediyor. 14 Şubatta 40 Hintli askerin hayatını kaybettiği terör saldırısı, Hindistan’da büyük bir öfke patlamasına neden oldu. Hindistan'ın güçlü adamı olarak nitelendirilen Başbakan Narendra Modi, baharda yapılması planlanan seçimlerde yeniden aday olmayı planlıyor. Bu nedenle Modi, intihar saldırısının ardından caydırıcı önlemler alması için kamuoyunun baskısı altında. Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, Cuma günü yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki gerginliği “çok tehlikeli” olarak nitelendirdi. Pakistan Hindistan’a karşılık verme tehdidinde bulundu.
Diğer bir gelişmede ise Pakistan İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Bahavalpur’da 600 öğrencisi ve 70 öğretmeni bulunan ve Ceyşu’l Muhammed grubunun merkezi olduğuna inanılan kompleksin kontrolünün ele geçirildiği belirtildi.



Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.