Space X insanlı uzay aracı demo uçuşu yaptı

Space X insanlı uzay aracı demo uçuşu yaptı
TT

Space X insanlı uzay aracı demo uçuşu yaptı

Space X insanlı uzay aracı demo uçuşu yaptı

Uzaya insan taşımak için tasarlanan ‘SpaceX Crew Dragon’ (Uzay X mürettebat Ejderha) gösteri uçuşu yapıyor. 
ABD Uzay mekiğinin emekliye ayrılmasından sonra SpaceX's Crew Dragon kapsülü, uzaya fırlatıldıktan sonra ABD toprağına geri dönen uzaya insan taşıyan ilk uzay aracı oldu. 
Uzaya insan taşımak için tasarlanan ilk uzay kapsülü olan SpaceX's Crew Dragon Cumartesi günü, gösteri için Florida Kenedy Uzay Merkezinden mahalli saatle saat 3’de havalandı. 
Mürettebat Ejderhası (Crew Dragon) NASA tarafından dünya yörüngesindeki uzay istasyonuna astronot göndermek için kullanılan, ticari olarak üretilen ilk uzay aracı olacak. Boeing tarafından imal edilen Starliner kapsülüne bağlanan Space X Crew Dragon, ABD’nin uzaya insan göndermek için 10 yıldır Rusya’ya bağımlı kalmasına sona verecek. 
Dünyadan 254 mil yüksekte, mermiden 10 kat daha hızlı olan SpaceX' kapsülü Uluslararası uzay istasyonuna doğru yol alıyor. 
Crew Dragon, bu defa uzaya insan yerine ‘kahraman uzaylı’ ismi verilen bir kukla taşıyor. Crew Dragon, pazar günü Uzay istasyonuna bağlanarak 181 kilo gram ağırlığında bir yük teslim ettikten 5 gün sonra dünyaya dönecek. Bu denemenin başarılı geçmesi halinde birkaç aylık güvenlik kontrollerinden sonra Space X Crew Dragon’un temmuz ayında NASA’nın 2 astronotunu Uluslararası uzay istasyonuna götürmesi planlanıyor. 
NASA, uzay mekiğini 2011 yılında emekliye ayırdıktan sonra gelecek nesil insanlı uzay aracı imalatını özel sektöre devretti. NASA insanlı uzay aracı imal etmeleri için SpaceX 2 milyar 600 milyon dolar, Boeing (BA) ise 4 milyar 200 milyonluk bir anlaşma imzaladı. 
NASA, 2011 yılından beri Rus Soyuz roketleriyle uzaya gönderdiği her bir astronot için Rusya’ya yaklaşık $80 milyon dolar ödedi. NASA, Space X’in bu sene hizmete alınmaması durumunda 2019’ın sonları ve 2020 ilkbaharında uzaya birkaç astronot daha göndermek için Soyuz ile anlaşma yapmış durumda. 
NASA geçen ayın sonunda yayımladığı bir açıklamada firmaların 2019 yılında insanlı uzay aracının hazır olacağından emin olduğunu, Soyuz ile yapılan anlaşmanın tedbir amaçlı olduğunu kaydetti. 



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging