​Katar kraliyet ailesi üyesi, Doha’da yaşadığı trajediyi anlattı

Esma Reyyan ve çocukları dün İsviçre Basın Kulübü’nün önünde (Şarku’l Avsat)
Esma Reyyan ve çocukları dün İsviçre Basın Kulübü’nün önünde (Şarku’l Avsat)
TT

​Katar kraliyet ailesi üyesi, Doha’da yaşadığı trajediyi anlattı

Esma Reyyan ve çocukları dün İsviçre Basın Kulübü’nün önünde (Şarku’l Avsat)
Esma Reyyan ve çocukları dün İsviçre Basın Kulübü’nün önünde (Şarku’l Avsat)

Katar kraliyet ailesi üyelerinden Şeyh Talal bin Abdulaziz Al Sani’nin eşi Esma Reyyan, Doha’nın eylemleri sonucunda kraliyet ailesine mensup çocuklarının trajedisi hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Reyyan dün Cenevre’deki İsviçre Basın Kulübü’nün önünde konuşarak, kraliyet ailesi mensubu Şeyh Talal bin Abdulaziz Al Sani’nin hapsedildikten sonra mal varlıklarının dondurulduğunu belirtti. Reyyan açıklamasında kraliyet ailesi mensubu olmalarına rağmen intikam için çocuklarının, eğitim, sağlık ve barınma gibi haklardan mahrum edildiğini ifade etti.
Alman vatandaşlığı bulunan Esma Reyyan, 2007 yılında Şeyh Talal ile evlendi. Şeyh Talal, 2008 yılında Suudi Arabistan’da sürgünde ölen kraliyet mensubu babalardan birinin oğlu.
Reyyan, Katar Sağlık Bakanlığı’nda görevli olan eşinin babasının vefatından sonra 4 çocuğu ile bu sıkıntıları yaşamaya başladığını söyledi. Eşine olan düşmanlığın Şeyh Abdulaziz bin Hamad’dan Şeyh Hamad bin Halife rejimine geçtiğini belirten Reyyan, bu sebeple Şeyh Talal’ın hapse girdiğini söyledi. Şeyh Talal’ın ise 2013 yılında Doha’da 22 yıl hapis cezasına çarptırıldığı açıklanmıştı.
Esma Reyyan, babasından kalan mirasın eşine verilmesi için Katar rejiminin kendisini Doha’ya dönmeye zorladığını belirtti. Reyyan, eşinin hapse girmesi ile başlayan sıkıntılar arasında, kredisiz imza çekleri, borçların ödenmemesi, ahlaki zorluklar ve baskılar, zorla evden çıkarılarak El Sebka bölgesinde ıssız ve uygun olmayan bir alanda yaşamaya zorlanmak olduğunu söyledi. Reyyan, bu bölgede ikamet ettiği esnada çevrede suyun az bulunduğunu böceklerin bulunduğu yerde hava sıcaklığının ise 50 derecenin üstünde olduğunu ve çocuklarının hastalığa kapıldığını belirtti.
Esma Reyyan açıklamasında çocuklarının sıkıntı çektiğini, hedef haline geldikten sonra ailenin okul masrafları da dâhil hiçbir hakka sahip olmadan ortada kaldıklarını söyledi. Reyyan açıklamasında ayrıca, Temim rejiminin, Şeyh Talal’ı gelecekte herhangi bir haktan mahrum etmek için evrak imzalamaya zorladıklarını aktardı.
Katar rejiminin Şeyh Talal’a zihinsel ve ahlaki olarak işkence yaptığını belirten Reyyan, ülkeye yaptığı bir ziyaret sırasında çocuklarının haklarından korkutulduğu ve babalarına olan görüşlerinin zorlaştığını belirtti. Reyyan en küçük çocuğunun babasını ziyaret esnasında tanımadığını söyledi.
Esma Reyyan, Katar Emiri’nin uluslararası topluluğa ve dünyaya devletinin insan haklarını bağlı olduğunu anlattığını ancak, ülkede yaşananların tam tersi olduğunu ifade etti.
Reyyan, Şeyh Talal’ın hapse girmesinden sonra ailesine ödemelerin yapılacağını söylediklerini, kraliyet ailesinin bütün üyelerinin aynı ödenekleri almalarına rağmen Şeyh Talal’ın oğullarının herhangi bir ödenek almadığını belirtti. Esma Reyyan, Katar’da herhangi bir mesleği icra etmekten ise men edildi.



Fortune Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Riyad'daki En Güçlü Kadınlar Uluslararası Konferansı öncesinde konuştu: Suudi Arabistan'dan daha ilginç bir yer yok

Fortune Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alyson Shontell (AFP)
Fortune Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alyson Shontell (AFP)
TT

Fortune Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Riyad'daki En Güçlü Kadınlar Uluslararası Konferansı öncesinde konuştu: Suudi Arabistan'dan daha ilginç bir yer yok

Fortune Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alyson Shontell (AFP)
Fortune Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alyson Shontell (AFP)

Her yıl sektördeki en güçlü 100 kadını listeleyen Fortune Dergisi, ilk İş Dünyasının En Güçlü Kadınları listesi 1998 yılında yayınladı. Şimdi, yaklaşık otuz yıl sonra, dergi 20-21 Mayıs tarihlerinde Riyad'da düzenlenecek Fortune En Güçlü Kadınlar Uluslararası Konferansı ile Ortadoğu'ya giriş yapıyor.

Fortune Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve baş içerik sorumlusu Alyson Shontell, Arab News'e yaptığı açıklamada, giderek daha fazla kadının iş dünyasında üst düzey pozisyonlara geldiğini ve bu yüzden etkinliği yerinde takip etmek istediklerini söyledi.

Shontell, sözlerini şöyle sürdürdü:

İş dünyasını ve kadınların ilerlemesini ele almak için şu anda bizim için Suudi Arabistan'dan daha ilginç bir yer yok. Suudi Arabistan'a herhangi bir önyargı olmaksızın gitmekten, bölgenin kadınlarıyla bağlantı kurmaktan ve dünyaya neler sunabileceklerini göstermekten heyecan duyuyorum.

Suudi Arabistan'ın 2030 Vizyonu kapsamında geçirdiği dönüşümün ‘dikkate değer’ olduğunu vurgulayan Shontell, “Bunu kendimiz görmek ve dünyaya göstermek istiyoruz. İlerlemenin olduğu yere yani Ortadoğu'ya gittiğimizi söylemeye gerek yok” ifadelerini kullandı.

Fortune dergisinin küresel güçleri dünyanın en büyük şirketleriyle buluşturmayı hedeflediğini söyleyen Shontell, “Bu yüzden ilk İş Dünyasının En Güçlü Kadınları listesini küresel bir ağa dönüştürmek istiyoruz. Bu sayede Ortadoğu'daki kadınlar kendilerini dünyanın diğer bölgelerindeki kadınlarla bağlantılı hissedecekler” şeklinde konuştu.

Bu yılki ‘Fortune 500’ şirketlerinin yüzde 11'i kadınlar tarafından yönetiliyor. Bu sayı, liste tarihinin en yükseği olarak kayıtlara geçti. Shontell, şirketlerde cinsiyet eşitliği hedefine ulaşılması için daha gidilecek uzun bir yol olduğunu da sözlerine ekledi.

ABD Başkanı Donald Trump'a ve onun çalışan kadınlar için endişe yaratan çeşitlilik, kapsayıcılık ve eşitlik politikalarını geri çekme kararları karşısındaki iyimserliğini dile getiren Shontell, “ABD'de kadınların güçlü bir taahhüdü var. Son 50 yılda çok fazla ilerleme kaydettik ve pek çok insanın bunun tersine döndüğünü görmek istediğini sanmıyorum” yorumunda bulundu.

Shontell, şunları söyledi:

Yapay zeka (AI) teknolojinin özü ve onun çok güçlü bir araç olduğuna şüphe yok. Örneğin sahte haberler, dezenformasyon, deepfake gibi risklerine ve potansiyel iş kayıplarına ilişkin endişelere rağmen bu heyecan verici bir fırsat. Çünkü gazeteciliği, orijinal bilgi ve gerçekleri araştırmak ve bunları en iyi analiz ve elde edilebilecek en iyi yeni bilgilerle okuyuculara sunmak şeklindeki köklerine geri döndürecek.