​Washington Trump döneminde Kuzey Kore’yi nükleer silahlardan arındıracağını öngörüyor

Kuzey Kore’deki Sohae füze deneme tesisinin son uydu görüntüsü (AP)
Kuzey Kore’deki Sohae füze deneme tesisinin son uydu görüntüsü (AP)
TT

​Washington Trump döneminde Kuzey Kore’yi nükleer silahlardan arındıracağını öngörüyor

Kuzey Kore’deki Sohae füze deneme tesisinin son uydu görüntüsü (AP)
Kuzey Kore’deki Sohae füze deneme tesisinin son uydu görüntüsü (AP)

ABD’li uzmanların, Kuzey Kore’nin, ABD ile yakınlaşmanın ardından sökmeye başladığı Tongchang-ri'deki Sohae füze deneme tesisinde yeniden inşa çalışmalarının başladığını açıklamasının ardından, Washington, ABD Başkanı Donald Trump’ın görev süresi sona ermeden, Kuzey Kore'yi nükleer silahsızlardan tamamen arındırabileceğine inandığını açıkladı.  
İsmi açıklanmayan ABD’li bir yetkili, Washington’un, ABD Başkanı Donald Trump’ın görev süresi sona ermeden, Kuzey Kore'yi nükleer silahsızlardan tamamen arındırabileceğine inandığını söyledi.  
Yetkili, Washington’un, füze fırlatma tesisinin yeniden inşa edilmesinin nedenleriyle ilgili Pyongyang'dan açıklama isteyeceğini dile getirerek, ABD yönetiminin orada neler olduğu konusunda herhangi bir sonuca varmadığını da sözlerine ekledi.
Washington merkezli 38 North isimli izleme kuruluşu ve Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS), eldeki uydu görüntüleri ışığında Sohae tesisinde normal faaliyet durumuna dönüldüğüne dair işaretler olduğunu açıklamıştı.
Uzmanlar, uydu görüntülerine göre, tesiste 16 Şubat-2 Mart arasında yeni inşa faaliyetleri gözlendiğine işaret ederek, fırlatma rampası üzerinde 2 inşaat vinci bulunduğunu, aktarım kulesinin duvarlarının bir basamak yükseltildiğini ayrıca kuleye bir tavan eklendiğini savunmuştu.
Çin’den yeni yol haritası
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Kuzey Kore'nin nükleer silahsızlanması için bir yol haritası önerdi.
Wang, ABD Başkanı ve Kuzey Kore liderinin Hanoi'de geçen hafta bir araya gelmesinin övgüye değer olduğunu söyledi.
Kore Yarımadası meselesinin bir gecede çözülemeyeceğini vurgulayan Wang, "Bütün tarafların makul beklentileri olmalı. İstekler başlangıçta tavan yapmamalı veya tek taraflı olarak gerçekçi olmayan taleplerde bulunmamalıdır” diye konuştu.
“Kuzey Kore ile yapıcı pazarlıklar başlatmaya hazırız”
Diğer taraftan, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Robert Palladino, “Kuzey Kore ile yapıcı pazarlıklar başlatmaya hazırız” diyerek, Kuzey Kore lideri Kim Yong-un ile Trump arasındaki Hanoi zirvesinin başarısız olmasından bu yana Washington ile Pyongyang arasında temas olup olmadığı konusunda yorum yapmaktan kaçındı.
Trump’tan ‘hayal kırıklığı’ yorumu
Trump, Kuzey Kore'nin söz konusu füze deneme tesisinde yeni inşaat faaliyeti yürüttüğüne ilişkin haberlerle ilgili, "Bir şey söylemek için çok erken. Ama eğer bu doğruysa Kim Jong-un hakkında çok büyük hayal kırıklığı içinde olurdum" şeklinde yorumladı.
“Nihai sonuçlara varmak için çok erken”
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ise, Kuzey Kore’nin bu yöne gitmesinin büyük hayal kırıklığı olacağını belirterek, “Durumu dikkatlice inceleyeceğiz. Elbette ne yaptıklarını izleyeceğiz. Nihai sonuçlara varmak için çok erken” dedi.
Güney Kore Devlet Başkanı açıklamıştı
Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in, Eylül ayında Pyongyang'da Kuzey Kore lideri ile yapılan zirvenin sonunda, Kuzey Kore ile Sohae füze deneme tesisi ve başka bir platformunun kalıcı olarak kapatılması konusunda anlaştıklarını açıklamıştı.
Sohae füze deneme tesisi, Pyongyang'ın 2012 ve 2016'da iki uydu fırlattığı bir platformdu.



Suveyda’da ateşkes bir ihtiyaç olsa da gerçek bir çözümün yerini tutamaz

Bedevi aşiretlerinden kişiler, Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinin et-Tera beldesinde bir kamyonun üzerinde Dera'ya doğru yol alırken, 21 Temmuz 2025 (AFP)
Bedevi aşiretlerinden kişiler, Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinin et-Tera beldesinde bir kamyonun üzerinde Dera'ya doğru yol alırken, 21 Temmuz 2025 (AFP)
TT

Suveyda’da ateşkes bir ihtiyaç olsa da gerçek bir çözümün yerini tutamaz

Bedevi aşiretlerinden kişiler, Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinin et-Tera beldesinde bir kamyonun üzerinde Dera'ya doğru yol alırken, 21 Temmuz 2025 (AFP)
Bedevi aşiretlerinden kişiler, Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinin et-Tera beldesinde bir kamyonun üzerinde Dera'ya doğru yol alırken, 21 Temmuz 2025 (AFP)

Hayed Hayed

ABD’nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkes, Suveyda'da on yıllardır görülen en şiddetli çatışmalar geçici olarak sona erdirdi. Olaylar 13 Temmuz'da Dürzi silahlı gruplar ile Bedevi aşiretlerinden silahlı gruplar arasında yerel bir çatışma olarak başladı. Ancak kısa sürede tırmandı ve Dürzi silahlı gruplarla Şam’daki geçici hükümete bağlı güçler arasında geniş çaplı bir askeri çatışmaya dönüştü.

Şiddet şu anda azalmış olsa da bu durgunluğu istikrarın geri dönüşü olarak yorumlamak yanlış olur. Tüm ilk göstergeler, ateşkesin çatışmanın patlak vermesinden önceki durumu yeniden üretmekten öteye gitmediğini ve bölgedeki Dürzilerin Suveyda’nın fiili olarak kontrolünü geri aldığını gösteriyor. Şiddetin durdurulması gerekli bir ilk adım olsa da bu sağlam bir siyasi çözüme ulaşmak için yeterli değil. Gerginliği tırmandıran temel sorunlar, yani siyasi olarak ötekileştirme ve iktidar mücadelesi, gerçek anlamda köklü bir şekilde çözülmedikçe, bu sükunetin uzun süre devam edemez.

Krizin fitili

Krizin fitilini ateşleyen kıvılcım, bir Dürzi tüccarın Bedevi aşiretleriyle bağlantılı kişiler tarafından kaçırılması olayıydı. Buna misilleme olarak bir dizi kaçırma olayı yaşandı ve bu olaylar daha geniş çaplı bir mezhep çatışmasına dönüştü. Bu olayların Suriye'nin güneyinde sıkça yaşandığını belirtmek gerekiyor. Bu bölgede, karşılıklı güvensizlik ortamında yerel topluluklar arasında gerginlikler halen devam ediyor. Bu olayı diğerlerinden ayıran noktaysa geçici hükümet yetkililerinin askeri müdahale kararı alması oldu.

Şam, güvenlik güçlerini konuşlandırmayı düzeni yeniden sağlamak ve güvenliği sağlamak için gerekli bir görev olarak nitelendirdi. Ancak Suveyda'nın vatandaşları, en azından şiddetle direnenler, bunu bölgedeki iktidarı ele geçirme girişimi olarak gördü. Bu algı, Suveyda'nın önde gelenleri ile geçiş dönemi yetkilileri arasında, özellikle yönetim, güvenlik düzenlemeleri ve Suriye'nin gelecekteki kimliği konusunda süregelen anlaşmazlıklardan kaynaklanıyor.

Tartışmalı yetki

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Suveyda'nın önde gelenleri, merkezi olmayan bir yönetim modelinin (adem-i merkeziyet) ve toplumun ihtiyaçlarına uygun olarak yerel olarak yönetilen güvenlik yapılarının kurulmasını talebini her zaman dile getirdiler. Ancak Şam, kararların en üst düzeyde alındığı ve daha sonra aşağıya doğru uygulandığı hiyerarşik bir yapıya dayanan katı bir merkezi yaklaşımı sürdürdü. Tekrarlanan müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla daha da tırmanan bu gerilimler, birçok kişinin devletin müdahalesinin barışı korumak için değil, merkezi otoritesini zorla yeniden dayatmak için yapıldığına dair inancını pekiştirdi.

Bu gerginlikler, hükümet güçleri ile Dürzi mezhebinin önde gelen ruhani liderlerinden Şeyh Hikmet el-Hicri'ye bağlı silahlı gruplar arasında çatışmaların patlak vermesiyle doruğa ulaştı. Taraflar birbirlerini suçladı. Şam, Hicri'ye bağlı silahlı grup üyelerini önceki anlaşmaları ihlal ederek güvenlik güçlerine saldırmakla suçlarken, Hicri'nin destekçileri hükümetin sözlerini tutmadığını ve sahada ciddi ihlallerde bulunduğunu iddia etti.

Dürzi karşıtı kışkırtıcı söylemler, İsrail'in saldırılarını, bu mezhebi İsrail ile iş birliği içinde veya ayrılıkçı olarak gösterme amacıyla kullandı.

Ateşkes var barış yok

Olaylar, İsrail'in çatışmalara yanıt olarak Suriye hükümet güçlerini ve ülkenin bir dizi hayati tesisini, başta Savunma Bakanlığı binası olmak üzere, hava saldırılarıyla hedef almasıyla tehlikeli bir dönemece girdi. Gerginliğin tırmanmasından endişe eden ABD, Türkiye'nin yardımıyla ateşkes anlaşması sağlanması için arabuluculuk yaptı. Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, devlet televizyon ekranlarından yaptığı konuşmada ateşkes anlaşmasına varıldığını duyurdu ve ‘bu anlaşmayı durumun daha fazla kötüleşmesini önlemek için atılan gerekli bir adım’ olarak nitelendirdi.

dfrgthyu
Suriye'nin güneyindeki Suveyda ili yakınlarındaki Dera ilinin Busra el-Harir beldesinde konuşlanan Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçleri, tampon bölge olarak kurdukları toprak setin yanında duruyorlar, 21 Temmuz 2025 (AFP)

Ateşkes, şiddeti kontrol altına almak için gerekli ve memnuniyetle karşılanan bir adımdır, ancak krizin temel nedenlerine müdahale etmezken çatışmaların patlak vermesinden önceki duruma geri dönülmesini sağladı, ancak uzun vadeli bir siyasi çözüme yönelik ciddi ve somut adımlar atılmadı. Fakat bu adımların atılmaması, gerçekleri ciddi şekilde göz ardı etmek anlamına geliyor. Geçtiğimiz haftaki olayların Suriye'deki siyasi ortamı derinden değiştirdiği şüphe götürmez bir gerçekti. Bu olaylar, toplumda var olan bölünmeleri ortaya çıkarmış ve aynı zamanda yeni bölünmelere yol açtı.

Dürzi karşıtı kışkırtıcı söylemler, İsrail'in saldırılarını, bu mezhebi İsrail ile iş birliği içinde veya ayrılıkçı olarak gösterme amacıyla kullandı. Bu da mezhepçi söylemleri güçlendirirken toplu cezalandırma çağrılarını alevlendirdi ve nihayetinde Dürzi azınlığa karşı kışkırtma endişe verici bir boyuta ulaştı. Öyle ki Dürzi tüccar ve iş adamlarını boykot etme çağrıları yapıldı, birçok ilde Dürzi öğrenciler üniversite yurtlarından atıldı. Buna karşın, mezhebin geniş bir kesiminin, özellikle de Şeyh el-Hicri'ye bağlı olanların, devlete ve devlet kurumlarına olan güvensizlikleri arttı. Bu durum, geçiş hükümetinin meşruiyetini daha da zayıflattı.

Ateşkes silah seslerini susturmuş olabilir, ancak Suriye'nin kanayan yaralarını sadece gerçek ve kapsamlı bir siyasi geçiş süreci sarabilir.

Yıllardır kabuğun altında kaynayan mezhepçilik patlak verdi ve açık bir düşmanlığa dönüştü. Marjinal bir konuma hapsolmuş olan nefret söylemi, kuru otların ateşe verilmesi gibi yayıldı, sesini yükselterek diğer sesleri bastırdı ve her yönde yankılandı. Mevcut ateşkes anlaşmasını kırılgan ve riskli hale getiren de işte bu. Çünkü siyasi ve toplumsal alanda meydana gelen derin dönüşümü hesaba katmıyor. Kriz öncesi duruma geri dönmek, barışın sağlandığı anlamına gelmiyor, aksine galip ve mağlup olmayan, değişken bir çatışmada yeni bir tıkanıklık anlamına geliyor.

Ateşkes silah seslerini susturmuş olabilir, ancak Suriye'nin kanayan yaralarını sadece gerçek ve kapsamlı bir siyasi geçiş süreci sarabilir. Suveyda'daki şiddetin temelindeki nedenleri ele almak için acil adımlar atılmazsa, bu kırılgan ateşkes uzun sürmez. Suriye'nin daha fazla bölünme ve parçalanmaya doğru sürüklenmesini önlemek için bir umut ışığı olsa da kapsamlı ve sürdürülebilir bir çözüm arayışı için alan hızla daralıyor.