TOKİ 67 şehirde yapılacak 50 bin konut projesini tanıttı

TOKİ 67 şehirde yapılacak 50 bin konut projesini tanıttı
TT

TOKİ 67 şehirde yapılacak 50 bin konut projesini tanıttı

TOKİ 67 şehirde yapılacak 50 bin konut projesini tanıttı

Toplu Konut İdaresi (TOKİ) 67 şehirde yapılacak 140 projeyle yapılacak 50 bin konutun tanıtım toplantısını İstanbul’da gerçekleştirdi. Projelerin yatay mimarı esas alınarak hayata geçirileceğini vurgulayan TOKİ Başkanı Ömer Bulut "2+1 konutlar 116 bin 400 liradan başlayıp, 13 bin peşin, 388 liralık taksitiyle 240 aya kadar bir vade seçeneği bulunuyor" dedi.
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Türkiye genelinde 67 şehirde 140 projeyle yürütülecek 50 bin konutun tanıtım toplantısını İstanbul'daki hizmet binasında gerçekleştirdi. Toplantıda TOKİ Başkanı Ömer Bulut 50 bin konut içerisinde yer alan 2+1 ve 3+1 dairelerin planlamaları ve detaylarını basın mensuplarıyla paylaştı. 67 şehirde yapılacak olan 140 projenin çalışma ve projelendirme süreçlerini değerlendiren Başkan Ömer Bulut daha sonra fiyatlandırma ve başvuru yapacak vatandaşların niteliklerini anlattı. Toplantı öncesinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Bulut, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadın basın mensuplarına karanfil hediye etti.
'Projelerimizi görünür 5 kat olacak şekilde yapıyoruz'
Tanıtım toplantısında konuşan TOKİ Başkanı Ömer Bulut yapılan projelerin yatay mimariye esas alacağını belirterek, “Bu yeni projeler Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla insanlarımızı tabiatla daha çok buluşturan aile, komşuluk ve mahalle kültürünü yaşatacak yardımlaşmayı canlı tutacak az katlı yatay mimariyi esas alan konutlardan oluşacak. Ayrıca doğal afetlere dayanıklı çağdaş yaşamla uyumlu sosyal donatıları bulunan alt yapısı ve üst yapısı mevcut kent dokusuyla özdeşleşen projeler olacak. Bu yapıların en önemli özelliği alt katlı olacak olması. Cumhurbaşkanımız ve çevre bakanımız da bu konuda zemin artı 3 ya da zemin artı 4 olacak şekilde açıklamalarını yaptılar. Artık bina katsayılarını tanımlarken zemin artı 4 diyorsak bu binanın bodrum katından 4 tanede aşağıya varsa bu bodrumları da kat olarak görüyoruz. Dolayısıyla görünür katı 5 katı geçmeyecek şekilde biz bu projeleri yapılandırıyoruz. Kottan çirkinleşmeleri, silueti çirkinleştiren yapıları bundan sonra projelerimizde göremeyeceksiniz. Bu durumda olan projelerimizi de revize ediyoruz. Örneğin, İstanbul Ayazma'da olan bir projemizi revize ediyoruz” ifadelerini kullandı.
'2+1 daireler 388 liradan, 3+1 daireler 759 liradan başlayan taksitle' 
Vatandaşların konut alabilmesi için kira bedelinden düşük fiyatlar belirlediklerini aktaran Bulut, “Bu proje 67 ili kapsıyor şu anda 67 ili kapsama sebebi bu ilçelerdeki taleplerin fazla olması hem de bizim oralarda bu konutları inşa edebilmemiz için gerekli arazilerin olması. Geriye kalan 14 ilimizle ilgili buralarda da talepler oluşursa ve alanları oluşturabilirsek projelerimize oralarda da devam edeceğiz. Alt gelir grubu vatandaşlarımızın daha rahat konut sahibi olmalarını sağlamak bakımından toplam konut sayısının yüzde 64'ü 2+1 konutlardan oluşacak. Yüzde 36'sı 3+1 konut olacak. 50 bin konutun 32 bin 198'i 2+1, 17 bin 802'si 3+1 olacak şeklinde. 2+1 konutlarımız 75 metrekare ile 85 metrekare arasında değişmekte ve konut fiyatı 116 bin 400 liradan başlayıp, 13 bin 960 liradan başlayan peşinat miktarlarıyla 388 liralık taksitiyle 240 aya kadar bir vade seçeneği bulunuyor. 3+1 konutlarımız ise 110 metrekare ile 128 metrekare arasında değişmekte konut fiyatları ise 170 bin 720 lira. Peşinatı 17 bin TL civarında aylık taksiti 759 lira ve vadesi de 180 aya kadar yapılabiliyor. Bugünün şartlarında kiranın bile altında olan fiyatlar vatandaşlarımız kolaylıkla rahatlıkla buradan konut sahibi olabilecekler” diye konuştu.  



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe