Senegal: General Diyalo’nun torunu Sall siyasi güç dengesini değiştirdi

​Macky Sall 22 Şubat'ta Dakar'daki seçim etkinliklerinde taraftarlarını selamlarken (Reuters)
​Macky Sall 22 Şubat'ta Dakar'daki seçim etkinliklerinde taraftarlarını selamlarken (Reuters)
TT

Senegal: General Diyalo’nun torunu Sall siyasi güç dengesini değiştirdi

​Macky Sall 22 Şubat'ta Dakar'daki seçim etkinliklerinde taraftarlarını selamlarken (Reuters)
​Macky Sall 22 Şubat'ta Dakar'daki seçim etkinliklerinde taraftarlarını selamlarken (Reuters)

Yaklaşık iki yüzyıl önce, Batı Afrika’nın önemli bir kısmını yöneten İmamiye Devleti’nin lideri  İmam Abdulkadir Han, devam eden savaşlarında zaferleriyle ünlü bir savaş generalinden güç alıyordu.
O zaman güç, taarruz savaşlarını kazananların elindeydi ve yalnızca sınırları korumak yetmiyordu. Binlerce kişilik bir orduyu yöneten General Hasan Sadio Diyalo, bu yolla İmam Abdulkadir Han’ın ruhani yönetimini muhafaza edebildi. Bundan dolayı İslam dini bölgede kök saldı ve Fransızların sömürgecilik faaliyetleri başlayana dek bölgede Arap kültürü güçlendi.
Senegal'in doğusundan Moritanya’nın güneyindeki bazı bölgelere kadar uzanan ve neredeyse Fransa’nın yüzölçümüne denk olan bir alanı kapsayan Fudi, köklü İslami geleneklerini terk etmeye zorlayan sömürgeciliğe rağmen bugün hala abartı ve aşırılık olmaksızın dindarlığını muhafaza ediyor.  
Sadio Diyalo ailesinin idare ve iktidardaki gelenekleri, siyasi savaşlarda bu gelenekleri bütünüyle ve sağduyuya dayalı bir şekilde kullanan bir torun tarafından miras alınmadan önce, Senegal’de modern ulusal devletin ortaya çıkmasından sonra düşük seviyelerde uygulanmasına rağmen, bu ailenin nesilleri arasında dolaşan mirasın bir parçası olarak kaldı.
Bu torun, 1960’ta Fransa’dan bağımsızlığını kazanan Senegal’in dördüncü cumhurbaşkanı olan Macky Sall’dı. Siyasi bir savaştan sonra beş yıllık ikinci cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen Sall, bu savaşlar sırasında manevra ve ikna etme yeteneğini kanıtladı.
Siyasi rakiplerini zayıf yönlerinden vurdu ve anladıkları bir dilde Senegallilere hitap etti. Sall 7 yıl önce, aralarında Senegal siyasi koridorlarının deneyimli ve seçkin kişilerinin de bulunduğu politik akranlarını geride bırakarak bir sürpriz yapmıştı.
Sall, büyük dedesi Sadio Diyalo’nun planlama ve yönetim mirasını, siyasi savaşları idare etmekte bir silah olarak kullandı. Kendi planı doğrultusunda seçimleri bir savaş arenası haline getirecek sıkı bir plan yaptı ve bunu kademeli bir zaman çizelgesi çerçevesinde uygulayarak rakiplerinin yaptığı tüm hatalardan faydalandı.
Belki de bu boyut, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir çeşit etnik kutuplaşmaya yol açtı. Macky Sall, diğer etnik grupların büyük bir kısmının güvenini kazandı. Sanki tarih tekerrür ediyormuş gibi torun, büyükbabasının yolundan giderek öğütülmüş askeri savaşları şiddetli siyasi savaşlara dönüştürdü ve bu kabilelere kendi şanlı tarihlerine ait olan bir şeyi iade etti.
Son seçimlerde Macky Sall’e verilen destek tüm etnik grupları, dini toplulukları ve tasavvuf gruplarını içeren bir mozaik olmasına rağmen, seçim sonuçlarında etnik kökene dayalı bir ayrışma söz konusu oldu. Senegal'in güney ucundaki Casamance bölgesi, kendisini kapitalizm ve sömürgeciliğe karşı bir adam olarak nitelendiren Ousmane Sonko’ya oy verdi. Ancak ona oy verenler çoğunlukla Dyula ırkından olan kimselerdi.
Bazen aşırıya kaçan sert konuşmalar yapan Sonko, Fransız sömürgeciliğinin artığı olarak tanımladığı ve terk edilmesi gerektiğini söylediği “Batı Afrika Frangı” hakkında konuşarak gençleri kendi tarafına çekmeye çalıştı. Sonko, kalkınma yolunda yürümeyi hedefleyen bu Afrika ülkelerinin ekonomisinin Fransız tahakkümü altına olmasını reddetti. Ancak bu popülist söylem Sonko'yu etnik aidiyet çemberinden çıkarmadı ve ona zafer kazandırmadı.
Fakat dedesinden kendisine miras kalan yönetim ve idareyi kullanan Sall, geçmişle ve geçmişin değerleriyle kendini sınırlamadı. Senegalliler tarafından keskin yüz hatlarına sahip biri olarak nitelendirilen bu adam, 2034 yılında Senegal’in bölgede ekonomik bir güç haline gelmesini hedefledi. Sall, iktidarının ikinci yılında Senegal Kalkınma Planı girişiminin ilk aşamasını başlattı. Uluslararası finansörlerin güvenini kazanan bu proje, Senegal halkının büyük bir kısmı tarafından gururla karşılanıyor. Sall bu yıl söz konusu girişimin ikinci aşamasını başlatmayı planlıyor.
Sall’ın iktidarının ilk döneminde Senegal’in gerçekleştirdiği kalkınma ve ekonomik başarılar, Sall’ın siyasi başarılarına eşlik etti. Sall’ın destekçileri, onun yedi yıl süren yönetiminin, ağır kayıplar veren muhalefeti zora soktuğunu söylüyor.
Senegal’de sadece Sall’ı destekleyen Senegal Sosyalist Partisi tarafından temsil edilen sol cenah, seçimlerde görünmedi. Daha önce böyle bir durum yaşanmamıştı. Ayrıca eski Cumhurbaşkanı Abdoulaye Wade’nin önderlik ettiği Senegal Demokratik Partisi (PDS) daha önce hiç yapmadığını bir şey yaparak seçimleri boykot etti. 93 yaşındaki cumhurbaşkanı, Senegal yargısı tarafından yolsuzluk suçuyla mahkum edilen oğlu Kerim Wade’yi aday gösterme niyetindeydi, fakat Kerim Wade’nin adaylığı mahkeme tarafından reddedildi.
Macky Sall, Senegal’deki siyasi sahneyi yeniden şekillendirdi ve güç dengesini değiştirdi. 10 yıl önce kurulan partisi, ülkenin en büyük partilerinden biri oldu. Ülke nüfusunun büyük bir çoğunluğunu oluşturan gençler, işgücü piyasasına girmeyi arzu ediyor ve istasyonlarını Senegal kıyılarına birkaç mil uzaklıkta inşa eden çokuluslu şirketlerin iştahını açan büyük bir petrol ve gaz servetini dört gözle bekliyorlar.



Cezayir ile Fransa arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi sürecinde temel öncelikler neler?

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron arasında iki ülke arasındaki krizin patlak vermesinden önce yapılan bir görüşmeden (AFP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron arasında iki ülke arasındaki krizin patlak vermesinden önce yapılan bir görüşmeden (AFP)
TT

Cezayir ile Fransa arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi sürecinde temel öncelikler neler?

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron arasında iki ülke arasındaki krizin patlak vermesinden önce yapılan bir görüşmeden (AFP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron arasında iki ülke arasındaki krizin patlak vermesinden önce yapılan bir görüşmeden (AFP)

Fransa ile Cezayir arasında son aylarda eşi benzeri görülmemiş kriz yaratan uzun bir sorun ve anlaşmazlık listesi var ve bu listedeki üç konu, öncelikli olarak ele alınacak. Cezayirli kaynaklara göre, temmuz sonunda patlak veren gerginlikten bu yana iki taraf arasında yapılacak ilk doğrudan görüşmeler için yapılan düzenlemelerin ardından Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Cezayirli mevkidaşı Ahmed Attaf ile yarın Cezayir'de bir araya gelecek.

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)

‘Fransa topraklarından sınır dışı edilme emrine tabi Cezayirliler krizinin’ çözümü, iki ülke arasında ikili ilişkilerin geçen yaz öncesine dönmesi için başlatılan normalleşme sürecinin ön saflarında yer alıyor.

Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un Paris ziyareti, Fransa Cumhurbaşkanlığı'nın ‘Fas Sahrası’nı tanıma’ kararını kendisine bildirmesinin ardından Cezayir tarafınca iptal edildi.

Aynı kaynaklara göre Fransa, Cezayir'in ‘topraklarındaki istenmeyen vatandaşlarının’ büyük bir kısmını ülkelerine geri almayı kabul etmesini istiyor. Bu kişiler, ‘düzensiz göçmenler’ ve ‘şiddeti kışkırtmakla suçlanan düzenli göçmenler’ olmak üzere iki kategorideler. İkinci kategorideki kişiler, iki ülke arasındaki siyasi gerilimin başlangıcında, sosyal medya platformlarında ‘Cezayir rejiminin muhaliflerini öldürme’ çağrısı yapan ve Fransız hükümetini ‘muhaliflere sığınak sağlamakla’ suçlayan videolar yayınlayarak ön plana çıktılar.

 Fransa İçişleri Bakanı Bruno Retailleau (solda), Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İç Güvenlik Müdürü Celine Berthon ile birlikte (AP)Fransa İçişleri Bakanı Bruno Retailleau (solda), Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İç Güvenlik Müdürü Celine Berthon ile birlikte (AP)

Fransa İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, Cezayir ile anlaşmazlık patlak verdiğinde hükümette olmamasına rağmen, daha sonra ‘Cezayirlilerin sınır dışı edilmesi dosyasından’ sorumlu ana kişi olarak ortaya çıktı. Hükümetinin onay için Cezayir'e gönderdiği listelerde yer alan yüzlerce Cezayirlinin sınır dışı edilmesi konusunda kararlıydı. Retailleau'un bu yaklaşımı Cezayir'i kızdırdı ve yerel medya kuruluşları ona karşı bir saldırı kampanyası başlatarak, Retailleau’yu ‘Cezayirli göçmenlere karşı düşmanlığını 2027 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kazanmak için bir platform olarak kullanmakla’ suçladı.

Aynı kaynaklara göre Cezayir, sınır dışı edilenlerin durumunu tek tek inceleyecek ve bu durum Fransa Dışişleri Bakanı’na iletilecek. “Fransa nasıl sınır dışı edilmek istenen vatandaşlarının güvenliğinden endişe ediyorsa, Cezayir de kendi güvenliği için aynı endişeyi taşıyor. Öyle ki Cezayir, Cezayirli kimliğinden ve geri döndüğünde kendisine tehdit oluşturmayacağından emin olmadan hiçbir sınır dışı edilenin ülkeye girişini riske atmayacak” diyen kaynaklar, Cezayir'in sınır dışı edilenlerin durumunu vaka bazında inceleyeceğini vurguladı.

Cezayir karşıtı iklime son vermek

Cezayirlilerin son zamanlarda Fransız havaalanlarına vardıklarında kötü muameleye maruz kaldıklarını ve bunun da Cezayir'e karşı düşmanca bir atmosferi yansıttığını vurgulayan kaynaklar, “Bu durum sona ermeli. Fransız yetkililer buna bir son vermeli ki, Cezayir de kendisiyle ilgili konularda iş birliği yapmak için güçlü gerekçeler bulabilsin” ifadeleri kullandı.

Cezayirlilere göre, eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin oğlu Louis Sarkozy'nin, Cezayir'in çifte vatandaşlığa sahip yazar Boualem Sansal'ı serbest bırakmayı reddetmesine tepki olarak ‘Fransa'daki Cezayir Büyükelçiliği’ni yakmaya’ teşvik etmesi bu ‘düşmanca atmosferin’ bir örneği.

Fransızlar, yazar Boualem Sansal için cumhurbaşkanlığı affı çıkarılmasını umuyor. (AFP)Fransızlar, yazar Boualem Sansal için cumhurbaşkanlığı affı çıkarılmasını umuyor. (AFP)

Öte yandan Fransız tarafı, bazı Fransız şehirlerindeki Cezayir konsolosluklarının, pasaportu olmayan ve Cezayirli olduğundan şüphelenilen herhangi bir yabancının sınır dışı edilmesine izin veren belgeleri vermeyi reddetmesinden şikayetçi. Valilikler şüpheliyi, kimliğini teyit etmek ve sorgulanmak üzere Cezayir konsolosluğuna gönderiyor. Bu süreç 1994 tarihli bir anlaşmaya göre düzenleniyor. Fransızlara göre, Fas ve Tunus gibi Cezayir konsoloslukları da 2021'den bu yana konsolosluk ruhsatlarının verilmesini önemli ölçüde azaltarak Paris'i vize kotalarını düşürmeye sevk etti.

Yapılan ortak açıklamaya göre, tüm ikili dosyalardan sorumlu olan Abdulmecid Tebbun ve Emmanuel Macron, Fransa'nın Sahra anlaşmazlığında Fas'ı açıkça destekleme kararından bu yana oluşan gerilimleri görüşmek üzere geçtiğimiz pazartesi günü ‘uzun, samimi ve dostane bir görüşme’ gerçekleştirdi.

Fransa İç Güvenlik Müdürü Celine Berthon (Sosyal medya)Fransa İç Güvenlik Müdürü Celine Berthon (Sosyal medya)

İki ülke arasında diyaloğun yeniden başlatılması için öncelikler listesindeki ikinci konu ise güvenlik iş birliği. Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre  Fransa'nın eski sömürgesiyle ilişkileri 1962'deki bağımsızlıktan bu yana zor dönemlerden geçti, ancak güvenlik alanındaki koordinasyon bu sefer olduğu gibi anlaşmazlıklardan etkilenmedi. Fransa İç Güvenlik Müdürü Celine Berthon geçen ay Cezayir ile güvenlik iş birliğinin ‘en düşük seviyede’ olduğunu söyledi.

Cezayir'le güvenlik iş birliğinin önemi

Barrot'un ziyaretiyle ilgilenen Cezayirli kaynaklara göre, özellikle Fransa Dış İstihbarat Servisi DGSE'nin Direktörü Nicolas Lerner'in ocak ayında Cezayir'i ziyaret etmesinden bu yana iki yabancı istihbarat servisi arasındaki iş birliği iyi bir şekilde yeniden başladı. Ancak Fransa Genelkurmay Başkanlığı ve İç Güvenlik Müdürlüğü ile Cezayir'in ilgili güvenlik birimleri arasındaki bilgi alışverişinin, özellikle Sahel bölgesinde güvenlik ve siyasi düzeyde meydana gelen gelişmeler ışığında yeniden canlandırılması gerekiyor. Cezayir'deki gözlemciler, Fransa'nın ‘Mali, Nijer ve Libya sınırlarındaki aşırılık yanlıları, kaçakçılar, silah tüccarları ve gizli göç şebekelerinin takibinde Cezayir'in çabalarına ihtiyacı olduğunu’ vurguluyor.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (Sosyal medya)Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (Sosyal medya)

İki ülke arasındaki normalleşme sürecinin üçüncü unsuru Boualem Sansal davası. Bu bağlamda Cezayirli kaynaklar, Barrot'un aynı gün Cezayir'den ayrılmadan önce Muradiye Sarayı'nda kabulü sırasında, Cezayir yargısı tarafından beş yıl hapse mahkûm edilen yazar için bir cumhurbaşkanlığı affı çıkarması yönünde Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un talebini bizzat Cumhurbaşkanı Tebbun'a iletmesini bekliyor. Aynı kaynaklar Cezayir'in ‘Fransa'da ikamet eden, yolsuzluk ve terörizmle suçlanan ve aranan kişilerin iadesi konusunda Fransa'dan ciddi bir iş birliği beklediğini’ de belirtti.