DEAŞ’lı Begüm’ün çocuğunun ölümünün ardından İngiliz Bakan Cavid’e sert eleştiriler

Hayatını kaybeden çocuğuyla birlikte Şamima Begüm (BBC)
Hayatını kaybeden çocuğuyla birlikte Şamima Begüm (BBC)
TT

DEAŞ’lı Begüm’ün çocuğunun ölümünün ardından İngiliz Bakan Cavid’e sert eleştiriler

Hayatını kaybeden çocuğuyla birlikte Şamima Begüm (BBC)
Hayatını kaybeden çocuğuyla birlikte Şamima Begüm (BBC)

Suriye’deki DEAŞ’lı genç kadın Şamima Begüm’ün bebeğinin hayatını kaybetmesinin ardından, İngiltere İçişleri Bakanı Sacid Cavid, sert eleştirilerin hedefi oldu.
İngiltere Hükümet Sözcüsü, herhangi bir İngiliz çocuğun ölümünün ‘korkunç bir olay’ olarak nitelendirildiğini söyledi.
Sözcü, hükümetin, Suriye’ye gitmeme çağrısını sürdürdüğünü, ayrıca insanların terörizmin peşinden sürüklenmesini ve tehlikeli çatışma bölgelerine gitmelerini engellemek için gereken çalışmalara devam edeceğini ifade etti.
DEAŞ’ın gelini olarak tanınan 19 yaşındaki Şamima Begüm’ün bebeği, geçtiğimiz Perşembe günü solunum yetersizliği nedeniyle hayatını kaybetti. DEAŞ terör örgütüne katılan genç kadın, İngiltere’ye dönmesine izin verilmesi konusunda tartışmalara neden olmuştu.
Londra’nın eski polis sefi ve Begüm ailesinin dostu Dal Babu, “Ülke olarak bir bebeği koruyamadık” dedi. İngiliz bir milletvekili olan Diane Abbott da İçişleri Bakanlığı’nın kararlarını eleştiren isimler arasında yer aldı.
Abbott, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Bir kişinin vatansız kalması düşüncesi uluslararası yasalara aykırı. Şimdi de İngiliz bir kadının vatandaşlıktan çıkarılması sonucu masum bir çocuk yaşamını yitirdi. Bu insani olmayan, katı bir karar” ifadelerini kullandı.
Ancak BBC muhabiri Daniel Sandford ise “Hükümet, siyasi açıdan zor olsa da belki bu çocuğu Suriye’den çıkarabilirdi. Hükümetin, çok tehlikeli olması nedeniyle Suriye’de insanları kamplardan çıkarmanın imkansız olduğu yönündeki tavrı tamamen yanlış. Çünkü gazeteciler, kısmi güvenlikle bu kamplara ulaşabiliyor” dedi.
“DEAŞ’la bağlantılı olan tüm çocuklar, savaş kurbanı”
Çocukları Kurtarın (Save the Children) derneğinden Kirsty McNeill, “DEAŞ’la bağlantılı olan tüm çocuklar, savaş kurbanı. Bu temel üzerine değerlendirilmeleri gerek. Bu ve başka çocuklar ölümden kurtarılabilirdi. İngiltere ve diğer ülkeler, Suriye’nin kuzeydoğusundaki kampta bulunan kadın vatandaşlarının sorumluluğunu üstlenmeli” şeklinde konuştu.
2015 yılında eğitim gördüğü sırada Londra’dan ayrılıp DEAŞ’a katılan Begüm, Suriye’nin kuzeydoğusunda sığınmacıların kaldığı el-Havl Mülteci Kampı’nda geçtiğimiz Şubat ayının ortalarında bir erkek çocuk dünyaya getirmişti.
İngiltere, geçtiğimiz ay ülkesine dönmek istediğini söylemesine rağmen ‘güvenlik gerekçesiyle’ Begüm’ü vatandaşlıktan çıkarmıştı. Begüm, İngiltere’ye götürülmek üzere bebeğinin kendisinden ayrılmasını reddetmişti.
Begüm’ün daha önce de iki çocuğu hastalık ve kötü beslenme nedeniyle hayatını kaybetmişti.



Trump'tan kanser teşhisi konan Biden'a mesaj

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump'tan kanser teşhisi konan Biden'a mesaj

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Başkan Donald Trump, selefi ve rakibi Joe Biden'a prostat kanseri teşhisi konmasına "üzüldüğünü" söyledi.

"Melania ve ben, Joe Biden'a konan son tıbbi teşhisi duyduğumuza üzüldük. Jill ve ailesine en içten ve en iyi dileklerimizi sunuyor, Joe'ya hızlı ve başarılı bir iyileşme diliyoruz" dedi.

Biden'ın sözcüsü pazar günü yaptığı açıklamada, teşhisin cuma günü doktorların prostatında daha ileri değerlendirme gerektiren küçük bir nodül bulmasının ardından konduğunu söyledi.

"Geçen hafta Başkan Joe Biden, artan idrar semptomları yaşamasının ardından yeni bir prostat nodülü bulgusu için görüldü. Cuma günü kendisine Gleason skoru 9 (Grade Grubu 5) olan ve kemiğe metastaz yapan prostat kanseri teşhisi kondu" dendi.

Sözcü, "Bu, hastalığın daha agresif bir formunu temsil etse de kanserin hormona duyarlı olduğu görülüyor ve bu da etkili tedaviye olanak sağlıyor" diye ekledi.

Başkan ve ailesi doktorlarıyla birlikte tedavi seçeneklerini değerlendiriyor.

Trump gibi diğer Cumhuriyetçiler de Biden'ın teşhis haberini yorumladı.

Maine Cumhuriyetçi Senatörü Susan Collins, "Başkan Biden'ın kanser teşhisini duyduğuna üzüldüğünü ve tedaviye başlarken kendisine ve ailesine iyi dileklerini ilettiğini" söyledi.

Kuzey Carolina Cumhuriyetçi Senatörü Thom Tillis "tamamen iyileşmesi için dua ettiğini" söyledi.

Utah Cumhuriyetçi Senatörü Mike Lee "üzücü haberden" yakındı.

Georgia Cumhuriyetçi Temsilci Marjorie Taylor Greene ise "bu haberi görmekten üzüntü duyduğunu" söyledi.

Kanser gerçekten korkunç bir şey. Babam 2021'de kanserden vefat etti. Joe Biden ve ailesi için dua ediyorum.

Biden, geçen haziran sonlarında felaket geçen münazaranın ardından Trump'a karşı 2024 rövanşından çekilmişti. Biden zayıf görünüyordu ve cümleleri bitirmekte zorlanıyordu. Trump selefiyle düzenli olarak "Uykulu Joe" diye alay etmiş ve ikinci döneminin başlangıcındaki aksaklıklardan sık sık Biden yönetimini sorumlu tutmuştu.

Demokratlar 2024 seçimini ele alış biçimleri ve Biden'ı kenara çekilmeye teşvik etmek için daha erken adım atıp atmamaları gerektiği konusunda acı çekiyor. Ancak Biden'ın kanseriyle hareket ve konuşma zorluğu arasında bağlantı olduğuna dair hiçbir belirti yok ve bu da 4 yıl daha hizmet edip edemeyeceğinin sorgulanmasına yol açmıştı.

Amerikan tarihinin en yaşlı başkanı olan Biden'ın son açıklaması, Beyaz Saray'daki görev süresinin tamamını doldurması halinde tarihin en yaşlı başkanı olacak 78 yaşındaki Trump da dahil diğer ABD'li siyasetçilerin yaşlarına odaklanılmasına sebebiyet verdi.

Independent Türkçe