Dünyanın en iyi şehirleri listesi yayınlandı! İstanbul kaçıncı sırada?

Dünyanın en iyi şehirleri listesi yayınlandı! İstanbul kaçıncı sırada?
TT

Dünyanın en iyi şehirleri listesi yayınlandı! İstanbul kaçıncı sırada?

Dünyanın en iyi şehirleri listesi yayınlandı! İstanbul kaçıncı sırada?

Avustralya’nın ikinci büyük şehri Melbourne dünyanın en iyi şehirleri sıralamasında ABD’nin New York şehrinin ardından ikinci sırada yer aldı. 
Her yıl yayınlanan şehir yaşamı endeksine göre Melbourne şehri, Londra, Chicago ve İstanbul gibi önemli şehirleri geride bırakarak dünyanın en iyi ikinci şehri oldu. Melbourne, yemek, eğlence, mutluluk, kültür ve yenilikçilik kriterlerinde ön plana çıkarak dünyanın en iyi ikinci şehri olan Melbourne, yiyecek-içecek, misafirperverlik, fiyat uygunluğu ve mutluluk açısından birçok metropolü geride bıraktı. Melbourne’u İngiltere’nin başkenti Londra ve ABD’nin bir diğer şehri Chicago takip etti. Avustralya’nın en büyük şehri Sidney’in 39’uncu sırada yer aldığı Dünya’nın en iyi şehirleri listesinde İstanbul 48’inci sırada yer buldu. Sonuçlar, geçtiğimiz Şubat ayında yüzlerce şehirde 33 bin 706 kişiyle yapılan mülakatlarda belirlendi. 
İşte dünyanın en iyi şehirleri: 
1. New York 2. Melbourne 3. Chicago 4. London 5. Los Angeles 6. Montreal 7. Berlin 8. Glasgow 9. Paris 10. Tokyo 11. Madrid 12. Cape Town 13. Las Vegas 14. Mexico City 15. Manchester 16. Philadelphia 17. Barcelona 18. Buenos Aires 19. Lisbon 20. Washington D.C 21. Tel Aviv 22. Mumbai 23. Toronto 24. Birmingham 25. Dublin 26. Sao Paulo 27. Miami 28. Porto 29. Singapur 30. Edinburgh 31. San Francisco 32. Dubai 33. Münih 34. Viyana 35. Shanghai 36. Moskova 37. Yeni Delhi 38. Seattle 39. Sidney 40. Abu Dabi 41. Hong Kong 42. Boston 43. Rio de Janeiro 44. Marseille 45. Bangkok 46. Kuala Lumpur 47. Pekin 48. İstanbul. 



Sosyal medyaya ara vermek ruh sağlığına iyi geliyor mu?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Sosyal medyaya ara vermek ruh sağlığına iyi geliyor mu?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırma, sosyal medyadan kısa süre uzak kalmanın bile ruh sağlığını iyileştirmeye yetebileceğini öne sürüyor.

Jama Network adlı akademik dergide yayımlanan makaleye göre bilim insanları, sadece bir haftalık detoks yapmanın gençler arasında anksiyete, depresyon ve uyku problemlerinde kayda değer bir azalma sağladığını ortaya koydu.

Harvard Üniversitesi'nden araştırmacılar, 18 ila 24 yaşındaki 295 genç yetişkinin ruh sağlığını üç hafta boyunca değerlendirdi. Katılımcılar ilk iki hafta boyunca sosyal medyayı kullandı ancak üçüncü haftada hepsi 7 günlük ara verdi.

Çarpıcı bulgular, detoksun anksiyete semptomlarını yüzde 16, depresyonu yaklaşık yüzde 25 ve uyku sorunlarını yüzde 14 azalttığını gösterdi. Çalışmanın başında daha şiddetli depresif semptomlar gösterenlerde daha da belirgin değişiklikler kaydedildi.

Ancak araştırmacılar, sosyal medyaya ara vermenin yalnızlık oranlarını etkilemediğini ve haftalar arasında "önemli" bir değişiklik bulunmadığını belirtti.

Boston'daki Harvard Tıp Fakültesi'nde psikiyatri doçenti ve çalışmanın ortak yazarı Dr. John Torous, The New York Times'a, sosyal medyayı azaltmanın "başvurulacak ilk yöntem ya da tek çözüm" olarak görülmemesi gerektiğini söyledi.

"Bir ruh sağlığı sorunuyla mücadele ediyorsanız ve halihazırda tedavi görüyorsanız, sosyal medyayı azaltmak kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olup olmadığını görmek için denemeye değer olabilir" diye tavsiyede bulundu ancak sonuçların herkes için bir garanti olarak görülmemesi konusunda uyardı.

Torous ayrıca şunları ekledi:

Ortalamalar cesaret verici ancak kesinlikle tabloyu bütünüyle göstermiyor,  fark çok büyüktü.

Bu çalışma, Pensilvanya Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmanın, ergenlik öncesi dönemde akıllı telefon sahibi olmanın ve düzenli kullanmanın depresyon ve obezite de dahil bir dizi zihinsel ve fiziksel sağlık sorunuyla bağlantılı olabileceğini ortaya koymasının ardından geldi.

Çalışma, 12 yaşında akıllı telefon sahibi olan çocukların obezite, yetersiz uyku ve depresyon sorunları geliştirme ihtimalinin daha yüksek olduğunu göstermişti. Sonuçlar, bir çocuk akıllı telefonu ne kadar erken edinirse, bu alanlardaki sağlık sonuçlarının o kadar kötü olduğuna işaret etmişti.

Başyazar Dr. Ran Barzilay. "Bulgularımız, akıllı telefonları ergen sağlığında önemli bir faktör olarak görmemiz, bir çocuğa telefon verme kararına temkinli yaklaşmamız ve yaşamlarıyla sağlıkları üzerindeki olası etkilerini göz önünde bulundurmamız gerektiğini gösteriyor" demişti.

Ancak Dr. Torous gibi o da akıllı telefonları çocukların ruh sağlığı için tamamen kötü olarak görmememiz konusunda uyarmıştı.

Birçok ergen için akıllı telefonlar, sosyal bağları güçlendirerek, öğrenmeyi destekleyerek ve kişisel gelişimi teşvik eden bilgi ve kaynaklara erişim sağlayarak yapıcı bir rol oynayabilir. Benzer şekilde, bazı aileler akıllı telefonu güvenlik veya iletişim için bir gereklilik olarak görebilir.

Independent Türkçe


Neuralink'in beyin çipini takanlar robot kolları kumanda etmeye başladı

Beyin bilgisayar arayüzü öncüsü Nathan Copeland, 2019'da bir robotik kolun önünde (Pittsburgh Üniversitesi Tıp Merkezi)
Beyin bilgisayar arayüzü öncüsü Nathan Copeland, 2019'da bir robotik kolun önünde (Pittsburgh Üniversitesi Tıp Merkezi)
TT

Neuralink'in beyin çipini takanlar robot kolları kumanda etmeye başladı

Beyin bilgisayar arayüzü öncüsü Nathan Copeland, 2019'da bir robotik kolun önünde (Pittsburgh Üniversitesi Tıp Merkezi)
Beyin bilgisayar arayüzü öncüsü Nathan Copeland, 2019'da bir robotik kolun önünde (Pittsburgh Üniversitesi Tıp Merkezi)

Elon Musk'ın Neuralink beyin çipini ilk deneyenler, artık bilgisayarları kontrol etmenin ötesine geçip zihinleriyle robotik uzuvları hareket ettirebiliyor.

2006'da yaşadığı sakatlığın ardından boynundan aşağısı felç kalan Rocky Stoutenburgh, X'te paylaşılan videoda yalnızca düşüncelerini kullanarak bir robot kolu ağzına götürebildiğini gösterdi.

Stoutenburgh, daha önce işleri yerine getirmek için video oyunları oynamasını sağlayan, ağızla çalışan bir kontrol cihazı da dahil başka yardımcı teknolojilere bel bağlıyordu.

Deneyin bir diğer katılımcısı, Amiyotrofik lateral skleroz (ALS) hastası Nick Wray de yeni becerileri denedi ve bir robotik kol kullanarak bardağı kaldırıp içindekini içti.

Neuralink sosyal medya paylaşımında, "Klinik deneylerimize katılanlar, dijital bilgisayar kontrolünü yardımcı robotik kollar gibi fiziksel cihazlara da genişletti" diye yazdı.

Zamanla, Neuralink aracılığıyla kontrol edilebilen cihaz yelpazesini genişletmeyi planlıyoruz.

Neuralink Hasta Kaydı'na 10 binden fazla kişi, beyin bilgisayar arayüzü teknolojisinin denemelerine katılmayı umarak kaydoldu.

Klinik deneyler halihazırda yalnızca omurilik hasarı veya motor nöron hastalığına sahip olanlar gibi felçli kişilere açık ancak girişim, beyin çiplerinin gelecekte engelli olmayan kişileri geliştirmek için de kullanılabileceğini iddia ediyor.

Musk, Neuralink cihazının gelecekteki versiyonlarının, müziği doğrudan kullanıcıların beyinlerine aktarmaya veya yalnızca düşüncelerini kullanarak diğer insanlarla iletişim kurmaya olanak tanıyabileceğini söyledi.

Teknoloji milyarderi, beyin çipinin insanların yapay zekayla bir tür "simbiyoz" kurmalarına olanak sağlayacağını da iddia ediyor.

Temmuzda düzenlenen bir etkinlikte, "Hatta anılarınızı yükleyip temelde kendinizin kayıtlı bir versiyonuna sahip olabileceğiniz noktaya bile gelebilir... Sonra bunu bir robot vücuda veya orijinal benliğinizin klon versiyonuna indirebilirsiniz" demişti.

Burada gerçekten bilim kurguya giriyorum... Ama böyle şeylerin mümkün olacağını düşünüyorum ve bu da insanlara bir tür ölümsüzlük kazandıracaktır.

Independent Türkçe


Kızıldeniz Film Festivali 5. yılında dünya yıldızlarını Cidde’de buluşturdu

Kızıldeniz Film Vakfı Mütevelli heyeti Başkanı Cumana er-Raşid Kızıldeniz Film Yarışması jüri üyeleriyle birlikte görüntülendi. (Festival Yönetimi)
Kızıldeniz Film Vakfı Mütevelli heyeti Başkanı Cumana er-Raşid Kızıldeniz Film Yarışması jüri üyeleriyle birlikte görüntülendi. (Festival Yönetimi)
TT

Kızıldeniz Film Festivali 5. yılında dünya yıldızlarını Cidde’de buluşturdu

Kızıldeniz Film Vakfı Mütevelli heyeti Başkanı Cumana er-Raşid Kızıldeniz Film Yarışması jüri üyeleriyle birlikte görüntülendi. (Festival Yönetimi)
Kızıldeniz Film Vakfı Mütevelli heyeti Başkanı Cumana er-Raşid Kızıldeniz Film Yarışması jüri üyeleriyle birlikte görüntülendi. (Festival Yönetimi)

“Sinemaya Aşk” sloganıyla düzenlenen 5. Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali, Cidde’de görkemli bir açılışla başladı. Etkinlik, Suudi Arabistan Kültür Bakanı Prens Badr bin Abdullah bin Ferhan ile Kızıldeniz Sinema Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Cumana er-Raşid’in yanı sıra Suudi Arabistan’ın sinema, oyunculuk ve yapım alanındaki önde gelen isimlerini bir araya getirdi.

4–13 Aralık tarihleri arasında devam edecek festival, bölgedeki yeteneklerin buluştuğu ve uluslararası ortaklıkların geliştiği bir merkez olarak konumunu güçlendirmeyi sürdürüyor.

Kırmızı halı töreni, dünyanın farklı ülkelerinden gelen ünlü sinema isimlerinin yoğun ilgisine sahne oldu. Festivalde gün boyunca düzenlenen gösterimler ve söyleşiler geniş katılım çekti. Açılış gününün dikkat çeken konukları arasında ABD’li oyuncu ve müzisyen Queen Latifah, Hollywood yıldızı Kirsten Dunst ve Bollywood’un ünlü ismi Aishwarya Rai yer aldı.

Festival, Britanyalı-Hintli yönetmen Rowan Athale’nin “The Giant (El-Amilaq)” filmiyle perdelerini açtı. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da ilk kez gösterilen film, Yemen kökenli Britanyalı boksör Naseem “Naz” Hamed’in yaşam hikâyesini anlatıyor.

Bu yılki program, dünya sinemasından seçilmiş yapımların yanı sıra bölgeden ilk kez gösterilecek projeleri de içeriyor. Beş kıtadan filmlerin yer aldığı resmi yarışma, festivalin en prestijli bölümleri arasında bulunuyor. Ayrıca festival boyunca çeşitli söyleşiler, ustalık sınıfları ve yetenek geliştirme programları düzenlenerek yeni seslere destek veriliyor.