Yeni Zelanda'daki katliamcı saldırıdan önce manifesto yayınlamış

Avustralyalı Brenton Tarrant Yeni Zelanda'da iki camiye saldırdı (Reuters)
Avustralyalı Brenton Tarrant Yeni Zelanda'da iki camiye saldırdı (Reuters)
TT

Yeni Zelanda'daki katliamcı saldırıdan önce manifesto yayınlamış

Avustralyalı Brenton Tarrant Yeni Zelanda'da iki camiye saldırdı (Reuters)
Avustralyalı Brenton Tarrant Yeni Zelanda'da iki camiye saldırdı (Reuters)

Dünya, güne, Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen ve 49 kişinin ölümüne neden olan terör saldırısı haberiyle uyandı. Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre düzenlediği terör saldırısını kayıt ederek Facebook’ta yayınlayan saldırgan, katliam öncesinde Twitter hesabından da 73 sayfalık bir manifesto yayınladı.
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, camilere saldıran şüphelilerden birinin Avustralya vatandaşı olduğunu ve şu anda polis tarafından gözaltında tutulduğunu söyledi.
Saldırının ardından yakalanan 4 saldırgandan birinin, Avustralya vatandaşı olduğunu dile getiren Morrison, "Biz bugün burada aşırılık yanlısı, aşırı sağcı bir terörist tarafından yapılan saldırıları kesinlikle kınıyoruz. Avustralya ve Yeni Zelanda sadece müttefik ve partner değil, biz aileyiz ve Yeni Zelandalı kuzenlerimizle aile olarak bugün yastayız, şoktayız, dehşete düştük ve kızgınız. Yeni Zelandalı ve Avustralyalı Müslümanlara dualarımı gönderiyorum’’ ifadelerini kullandı.
Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern ise,  “Bugün ülkemizin en karanlık günlerinden biri. Bu saldırı eşi görülmemiş bir şiddet eylemidir. Açıkçası, bu, yalnızca terör saldırısı olarak tanımlanabilir. Bilgilerimize göre saldırılar detaylı bir şekilde planlanmış” yorumunda bulundu.
Ardern, açıklamasında ayrıca, "Güvenlik tehdit seviyesi yükseğe çıkarıldı, güvenlik önlemleri artırıldı. En uygun şekilde tepki veriyoruz. Sınırlarımız içerisinde ChristChurch bölgesinde bütün uçuşlar durduruldu. Sağlık hizmetleri devam edecek" ifadelerini kullandı.
Saldırgan 28 yaşındaki Brenton Tarrant
Avustralya medyasında yer alan haberlerde, Yeni Zelanda'nın ChristChurch kentindeki iki camiye ateş açan saldırganın Avustralya doğumlu Brenton Tarrant (28) olduğu bilgisi yer aldı.
Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre düzenlediği terör saldırısını kayıt ederek Facebook’ta yayınlayan saldırgan, katliam öncesinde Twitter hesabından da 73 sayfalık bir manifesto yayınladı.
Tarant'ın yayınladığı 73 sayfalık manifestoda, terör eylemi düzenlemesi ve ChristChurch’deki camileri seçme nedenleri, toplu cinayet fikrini nasıl aldığı ve kendisi hakkındaki kişisel bilgiler yer alıyor.
Tarrant, düşük gelirli işçi sınıfı bir ailede doğan genç bir Avustralyalı olduğunu yazdığı manifestosunda, “Normal bir çocukluk geçirdim, herhangi büyük bir sorun yaşamadım. Eğitimim sırasında okula çok ilgisizdim ve çok nadir geçer not alırdım. Üniversiteye gitmedim çünkü üniversitede eğitimi sunulan hiçbir şeye kayda değer bir ilgim olmadı. Kendi insanına bir gelecek yaratmak istediği için bir tutum sergilemeye karar vermiş, sıradan bir ailesi olan, sıradan beyaz bir adamım” ifadesine yer verdi.
Hayatının büyük kısmını Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletindeki küçük bir kasaba olan Grafton'da yaşadığını aktaran saldırgan, babasını 2010 yılında kanserden kaybettiğini annesinin ise hala aynı bölgede yaşadığını kaydetti.
Saldırgan manifestoda kendisine, “Bu saldırıyı neden gerçekleştirdin?” diye soru yönelttikten sonra şu ifadeleri kullandı;
“Her şeyden önce istilacılara bizim topraklarımızın asla onların toprakları olmayacağını göstermek için. Beyaz adam hayatta kaldığı sürece ülkelerimizin bize ait olduğunu göstermek için. Topraklarımızı asla fethedemeyeceklerini ve insanlarımızı yerlerinden asla edemeyeceklerini göstermek için. Avrupa ülkelerinde tarih boyunca yabancı istilacılar yüzünden yaşanan yüzbinlerce ölümün intikamını almak için. İsveç’te bir terör saldırısında hayatını kaybeden 11 yaşındaki Ebba Akkerlund’un intikamını almak için. Avrupa genelinde gerçekleşen terör saldırılarında hayatını kaybeden binlerce Avrupalının intikamını almak için. İstilacıların gözünü korkutarak ve fiziksel olarak ortadan kaldırarak Avrupa ülkelerine göç oranlarını doğrudan düşürebilmek için.”
Manifestosunda 2011 yılında Norveç'te 77 kişiyi öldüren Anders Breivik'ten ilham aldığını yazan Tarrant, başlangıçta Dunedin'de bir camiyi hedef almayı planladığını, ancak daha kalabalık olması nedeniyle ChristChurch’deki camilere yöneldiğini kaydetti.
Tarant, ayrıca ülkedeki bazı milliyetçi hareketlerden etkilenmesine rağmen hiçbir partiye bağlı olmadığını da vurguladı.
YENİ ZELANDA'DA CAMİLERE SİLAHLI SALDIRI: 49 ÖLÜ
YENİ ZELANDA'DAKİ SALDIRININ FAİLLERİNDEN BİRİNİN YAKALANMA ANI



Rusya'dan 11 kişi ABD Medicare sağlık programını dolandırmakla suçlanıyor

Medicare üyelik kartı (AP)
Medicare üyelik kartı (AP)
TT

Rusya'dan 11 kişi ABD Medicare sağlık programını dolandırmakla suçlanıyor

Medicare üyelik kartı (AP)
Medicare üyelik kartı (AP)

ABD federal savcıları, Rusya merkezli bir suç örgütüne mensup 11 kişiyi, tıbbi cihaz ve ekipmanlar için hileli faturalandırma yoluyla Medicare sağlık programını 10,6 milyar dolar dolandırmakla suçladı.

Savcılar, ‘ulusötesi suç örgütünün’ tıbbi cihaz ve ekipman satan onlarca şirketi yasal sahiplerinden satın alarak milyarlarca dolar kazanabilecek bir sağlık hizmetleri dolandırıcılığı ve kara para aklama operasyonu düzenlediğini söyledi.

Savcılar, sanıkların bir milyondan fazla Medicare faydalanıcısının kişisel bilgilerini çaldıklarını ve Medicare ve anlaşmalı sigortacılarına karşı milyarlarca dolarlık talepte bulunmak için kullandıklarını belirtti.

Talepler, örgüt tarafından satın alınan tıbbi ekipman şirketleri aracılığıyla sunuldu, ancak ekipman hiçbir zaman teslim edilmedi.

Mahkemeye sunulan belgede, “Sanıklar, Ağustos 2022'den Eylül 2024'e kadar dayanıklı tıbbi ekipman için yaklaşık 10,6 milyar dolarlık hileli talepte bulundular” ifadesi yer aldı. Bu talepler için Medicare yaklaşık 41 milyon dolar öderken, yüklenicileri yaklaşık 900 milyon dolar ödedi.

Yetkililer, Rusya'da ikamet eden Nimetullah adlı bir kişinin operasyonu yönettiğini; Estonya, Çek Cumhuriyeti ve ABD'de bulunan diğer sanıkların işlerini idare ettiğini bildirdi.

İddianameye göre dolandırıcılık, ‘yüz binlerce Amerikalının Medicare'e ve yüklenicilerine, yardım formlarında sipariş etmedikleri veya almadıkları ekipmanı aldıklarını iddia eden açıklamalar aldıktan sonra endişelerini bildirmelerinin’ ardından ortaya çıkarıldı.