​Rusya Lübnan’da nüfuzunu arttırıyor

​Rusya Lübnan’da nüfuzunu arttırıyor
TT

​Rusya Lübnan’da nüfuzunu arttırıyor

​Rusya Lübnan’da nüfuzunu arttırıyor

Rusya’nın Lübnan sahasındaki son hamleleri, Beyrut’taki nüfuzunu arttırdığını ve Suriye krizine katılımının ardından ortaya çıkan politik bir etkiyle sınırlı olan önceki rolünün büyüdüğünü gözler önüne serdi.
Rus rolünün gelişmesine, Moskova’nın bölgesel sahneye katılımına ve ticaret anlaşmalarının imzalanmasına öncülük eden Rus şirketi Rosneft’in, kuzeyde petrol depolamak yönünde kazandığı ihaleye rağmen, bu rolün Beyrut’taki ABD rolüne bir alternatif olarak tanıtılması yanlış olarak görülüyor.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan siyasi kaynaklar, Lübnan’daki silahlanma sisteminin Batı merkezli olduğunu, Rusya’nın iki ülke arasında askeri işbirliğini geliştirmeye istekli olmasıyla birlikte bu konuda büyük bir siyasi karar gerektiren herhangi bir değişikliğin Lübnan’da mevcut olmadığını belirtti.
Lübnan, Suriye krizine doğrudan dahil olmasından bu yana Rusya için ilgi odağı oldu ve  Moskova için büyük öneme sahip bir ekonomik, politik ve güvenlik alanı haline geldi.
Kaynaklara göre, Moskova, Lübnan’daki herhangi bir gerginliğin Suriye’yi etkileyeceğini düşünüyor ve bu nedenle aralarındaki çatışmayı önlemek için Lübnan ve İsrail’le birlikte çalışıyor.
Çünkü Lübnan’da İsrail ile yaşanacak herhangi bir çatışma, Rus ordusunun bulunduğu Suriye’ye uzanacak ve İran-İsrail’in çatışmasına neden olacak. Bu da Moskova'yı istikrarı koruma yönünde tarafları baskı altına almaya itiyor.
Söz konusu kaynaklar, Rusya’nın, yerlerinden edilmiş Suriyelilerin ülkelerine geri dönmeleri yönünde İran’ın hiçbir isteği olmadığını ve İranlıların buradaki demografik yapıyı yeniden kurduğunu idrak ettiğini de aktardı.
Lübnan ve Rusya arasındaki ilişki, hiçbir dönemde kesilmedi ancak Başbakan Saad Hariri’nin 2006’dan bu yana Moskova’ya 10 kez gerçekleştirdiği ziyaretinin ardından iki katına çıktı.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 26 Mart’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek üzere Moskova'yı ziyaret edecek.
Yerlerinden edilmiş Suriyeliler konusunu ele almak için Lübnan-Rusya Ortak Komitesi tarafından düzenlenecek görüşmelerde, enerji alanında işbirliği ve  Lübnan’ın petrol ve doğalgaz keşfetmek amacıyla açacağı yeni lisans dönemine Rus şirketlerinin katılımı, ticari ve ekonomik değişim, Lübnan gıda endüstrisinin Rusya pazarına ve çevresine tanıtılması ile turizm alanındaki işbirliği konuları ele alınacak.
Dışişleri Bakanı Cibran Basil’in Danışmanı eski Milletvekili Emel Ebu Zeyd, Lübnan’ın tek küresel kutuplu olamayacağını çıkarına olan herkesle dengeli bir şekilde iletişim kurduğunu söyledi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Ebu Zeyd, Lübnan’ın politikasının Rus eksenine kaydırdığı yönündeki iddiaları reddederek, küçük bir devlet olarak, herkesle karşılıklı saygıyı, çıkarlarını ve ilişkilerini koruduğunu dile getirdi.



Trump: Putin ile görüşene kadar Ukrayna görüşmelerinde hiçbir şey olmayacak

TT

Trump: Putin ile görüşene kadar Ukrayna görüşmelerinde hiçbir şey olmayacak

ABD Başkanı Donald Trump, Katar ziyareti sırasında (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Katar ziyareti sırasında (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşene kadar Ukrayna barış görüşmelerinde ilerleme kaydedilemeyeceğini söyledi. Trump bugün, Ortadoğu turunun üçüncü ayağı olan Dubai'ye inmeden önce Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Putin ve ben buluşana kadar hiçbir şey olmayacak” dedi.

Trump, Rusya ile Ukrayna arasındaki görüşmelerde ilerleme kaydedilmesi halinde yarın Türkiye'ye gitme ihtimalinin olduğunu vurguladı.

Katar'da bulunduğu sırada, bir Rus heyeti Ukrayna ile üç yıl sonra yapılacak ilk doğrudan barış görüşmelerine katılmak üzere İstanbul'a gelirken Trump, “Biliyorsunuz, eğer bir şey olursa yarın Türkiye’ye gideceğim” dedi.

Trump, “Dünyaya psikolojik olarak yardımcı olabiliriz. Dolayısıyla Rusya ve Ukrayna ile iyi sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Trump dün yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in katılması halinde görüşmeler için Türkiye'ye gideceğini söylemişti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin barış konusunda ciddi olduğunu göstermek için Putin'i görüşmeye çağırmasına rağmen Rusya, daha düşük seviyeli bir heyet gönderdi.

Trump, Putin'in yokluğuna şaşırmadığını ifade ederek, “Ben gitmiyorsam o neden gitsin?” diye sordu.

Trump göreve geldiğinde savaşın derhal sona erdirileceği sözünü vermiş, ancak Rusya, Ukrayna'nın da desteklediği ABD'nin 30 günlük koşulsuz ateşkes önerisini reddetmişti.

Ukrayna ile ABD yönetimi arasında iyileşen ilişkilere rağmen Trump, ülkesine milyarlarca dolarlık askeri yardım sağlamak için eski ABD Başkanı Joe Biden ile yakın çalışan Zelenskiy hakkında Katar'da yine aşağılayıcı ifadeler kullandı.

Trump, 28 Şubat'ta Beyaz Saray'da kendisi ve yardımcısı J.D. Vance ile gergin bir görüşme yapan Zelenskiy için “Bence o tarihin en büyük satıcısı” ifadesini kullandı.

Trump, yönetiminin Ukrayna'ya askeri yardımı azalttığını belirterek, “Bu çok kolaydı, bir çocuğun elinden şekerini almak gibi” dedi

Diğer yandan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin Ukrayna ve Rusya arasındaki müzakerelerde ilerleme kaydetmeyi ‘dört gözle beklediğini’ ve savaşın sürdürülebilir bir şekilde sona erdirilmesi için ‘her türlü mekanizmayı’ değerlendirmeye hazır olduğunu söyledi.

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) dışişleri bakanlarının Türkiye'deki toplantısında konuşan Rubio, “Önümüzde yapılacak çok iş var ve biz bu sürece dahil olmaya devam ediyoruz. Herkes gibi biz de neler olacağını görmek için sabırsızlanıyoruz, ancak bu zor bir durum. Yakında bu konuda ilerleme kaydedileceğini umuyoruz” ifadelerini kullandı.

fgrthyjukı
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Antalya'daki NEST Kongre Merkezi'nde NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile görüşmesi sırasında (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın RIA Novosti haber ajansından aktardığına göre bir Rus heyeti Ukrayna ile müzakerelere katılmak üzere bugün İstanbul'a geldi.

İstanbul’daki görüşmeler, Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlamasından birkaç ay sonra yapılan müzakerelerin başarısız olmasından bu yana Ukraynalılar ve Ruslar arasında çatışmayı sona erdirmeye yönelik ilk doğrudan barış görüşmeleri olacak. Her iki ülke de uzlaştırılması zor taleplerde bulunmaya devam ediyor. Rusya, Ukrayna'nın NATO’ya katılmaması ve ilhak ettiği Ukrayna topraklarını elinde tutması yönündeki talebini sürdürürken, müttefiklerinin desteğini alan Kiev bu koşulları kabul edilemez buluyor.

Buna karşılık Ukrayna, yeni bir Rus saldırısını önlemek için Batı'dan sağlam ‘güvenlik garantileri’ ve ülkenin yaklaşık yüzde 20'sini kontrol eden Rus ordusunun topraklarından tamamen çekilmesini istiyor.

NATO Genel Sekreteri bu müzakerelerde ilerleme kaydedilmesi konusunda ‘ihtiyatlı’ bir iyimserlik dile getirerek, Rusların Ukrayna ile ‘bir sonraki adımları atması’ gerektiğini söyledi.