​DEAŞ’ın son kalesi yırtık çadırlar, hendek ve tüneller

Bağuz’da DEAŞ’ın kurduğu kamptan geriye kalanlar (Şarku’l Avsat)
Bağuz’da DEAŞ’ın kurduğu kamptan geriye kalanlar (Şarku’l Avsat)
TT

​DEAŞ’ın son kalesi yırtık çadırlar, hendek ve tüneller

Bağuz’da DEAŞ’ın kurduğu kamptan geriye kalanlar (Şarku’l Avsat)
Bağuz’da DEAŞ’ın kurduğu kamptan geriye kalanlar (Şarku’l Avsat)

Fırat Nehri kıyılarına bakan Bağuz kasabasındaki kampın doğusunda, alelacele kuruldukları çok belli olan yırtık çadırlar, yerlere saçılmış battaniye, yastık, halı ve yırtık şilteler, boş su tenekeleri, kırılmış tabak ve kaplar göze çarpıyor. Ayrıca DEAŞ unsurların, bombardıman esnasında gizlenmek için bir sığınak gibi kullanıldıkları metal levhalarla kaplı küçük hendekleri de burada görmek mümkün.
ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon’un hava saldırılarıyla desteklenen Suriye Demokratik Güçleri (SDG), bu bölgeyi yer altı tünelleri ve hendeklerde gizlenen DEAŞ’ın kontrolünden büyük ölçüde kurtarmayı başardı.
Şarku’l Avsat muhabiri, dün gece DEAŞ’ın elindeki son alan olan Bağuz’dan çoğu çocuk ve kadın yaklaşık 100 kişinin çıktığını gözlemlerken, söz konusu grupta yer alan bazı erkeklerin DEAŞ unsuru oldukları şüphesi mevcut.
Bugün DEAŞ’ın bölgedeki varlığı, yerin altına oyulmuş tüneller ve hendekler ile Irak sınırına uzanan tarım arazileriyle çevrili bir kampın küçük bir bölümüyle sınırlı.
Omurgasını YPG’nin oluşturduğu SDG, DEAŞ unsuru ve ailelerinin teslim olma sürecinin bitmesinin ardından hala Bağuz’da saklanan ve sonuna kadar savaşmaya kararlı olan birkaç yüz unsura yönelik son saldırıyı başlatarak, bunun ardından askeri operasyonların sona erdiğini açıklayacaklarını belirtti.
SDG güçlerinden uzman ekipler, tünel ve hendeklerde saklanan uyuyan hücreler ile DEAŞ unsurları tarafından yerleştirilen patlayıcıları imha etmeye başlarken, bu süreç bitmeden kasaba sakinlerinin buraya geri dönüşüne izin vermiyor.
2011 baharında Suriye’deki krizin patlak vermesinin ardından, 2013 yılının başında Bağuz rejimin kontrolünden çıktı.
Önce Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve ardından da Nusra Cephesi’nin kontrolü altına giren Bağuz, 2014 yılında DEAŞ’ın eline geçti.
Geçtiğimiz Şubat ayına kadar DEAŞ’ın kontrolünde kalan Bağuz’un büyük bölümü, Uluslararası Koalisyon tarafından desteklenen SDG tarafından son haftalarda ele geçirildi.
SDG, Bağuz’da sıkışan sivillerin tahliyesine izin vermek için DEAŞ’a yönelik saldırıları defalarca askıya alırken, son zamanlarda kasabadan çıkanların çoğu DEAŞ unsurlarının aileleri oldu ve bunlar Bağuz’dan çıkmalarının ardından el-Hol kampına doğru yöneldi.
DEAŞ unsurlarının teslim olma sürecinin bitmesiyle birlikte, terör örgütünün coğrafi varlığı da sona erecek.
2011'den bu yana, Ortadoğu’nun en sorunlu ülkelerinden olan Suriye'ye sözde ‘halifelik’ hayaliyle binlerce kilometrelik alanda hakimiyet kuran sonra da tamamını kaybeden DEAŞ unsurları sonunda teslim olmaya karar verdi.



İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda can kayıpları... UNRWA: Gazze Şeridi'nin günlük 600 tır dolusu yardıma ihtiyacı var

İsrail hava saldırısının hedef aldığı Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir evde meydana gelen yıkımı inceleyen Filistinli bir çocuk (DPA)
İsrail hava saldırısının hedef aldığı Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir evde meydana gelen yıkımı inceleyen Filistinli bir çocuk (DPA)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda can kayıpları... UNRWA: Gazze Şeridi'nin günlük 600 tır dolusu yardıma ihtiyacı var

İsrail hava saldırısının hedef aldığı Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir evde meydana gelen yıkımı inceleyen Filistinli bir çocuk (DPA)
İsrail hava saldırısının hedef aldığı Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir evde meydana gelen yıkımı inceleyen Filistinli bir çocuk (DPA)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail hava kuvvetlerinin bugün şafak vakti Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az sekiz Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, kurum ekiplerinin ‘Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinde işgalci İsrail tarafından başlatılan saldırılar sonucunda en az sekiz şehit ve yaklaşık 30 yaralıyı’ hastanelere taşıdığını bildirdi.

Basal, “Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’de Dekka ailesine ait bir evi hedef alan İsrail hava saldırısının ardından beş şehit ve aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu çok sayıda yaralı nakledildi” dedi.

Cesetlerden bazılarının ‘kömürleşmiş’ olduğunu belirten Basal, ‘Sivil Savunma Müdürlüğü'nün enkazı kaldırmak, yaralıları kurtarmak ve şehitleri çıkarmak için yeterli ekipmanı olmadığından’ bir dizi kayıp kişinin halen enkaz altında olduğunu belirtti.

cvdfgrthy
Filistinli bir çocuk, dün İsrail hava saldırısının hedef aldığı Nuseyrat mülteci kampındaki bir evdeki yıkımı inceliyor (DPA)

Basal, “Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda yerlerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir çadıra insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenlenen saldırının ardından aralarında hamile bir kadının da bulunduğu iki şehit ve çok sayıda yaralı hastaneye nakledildi” dedi.

Basal, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusunda yer alan Beni Suheyle kasabasında bu sabah bir grup vatandaşın bombalanması sonucu bir kişinin şehit olduğunu doğruladı. Basal ayrıca, İsrail ordusunun Gazze şehrinin doğusundaki et-Tuffah ve ez-Zeytun bölgelerinde bir dizi evi yıktığını ve Han Yunus'un doğusundaki el-Karara kasabasında beş evi havaya uçurduğunu bildirdi.

Bir gazeteci öldürüldü

İsrail savaş uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye en-Nezle'yi bombalaması sonucu Filistinli bir gazeteci ve ailesinin birkaç üyesi hayatını kaybetti.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, gazeteci Hasan Mecdi Ebu Verde ve ailesinden birkaç kişi, işgalcilerin Cibaliye en-Nezle'deki evlerini bombalaması sonucu şehit oldu.

Ebu Verde'nin şehadeti, soykırım savaşının başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana şehit edilen gazetecilerin sayısını 221'e yükseltti. Söz konusu savaşta ayrıca, yüzlerce gazeteci yaralandı ve gözaltına alındı.

Diğer yandan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), Gazze Şeridi'nin her gün 500 ila 600 yardım tırına ihtiyaç duyduğunu bildirdi.

UNRWA’nın Facebook hesabı üzerinden yayınlanan gönderide, “Gazze Şeridi'ne anlamlı ve kesintisiz bir yardım akışı, mevcut felaketin daha da tırmanmasını önlemenin tek yoludur” denildi.

Han Yunus'ta karmaşık operasyon

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları bugün yaptığı açıklamada, geçtiğimiz salı sabahı Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusunda gerçekleştirilen karmaşık bir operasyonda çok sayıda İsrail askerinin öldürüldüğünü ve yaralandığını duyurdu.

Kassam Tugayları, savaşçılarının ‘Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusunda bulunan el-Karara kasabasının doğusunda bir evin içinde saklanan İsrail ordusuna ait bir gücü hedef alan’ karmaşık bir operasyon gerçekleştirdiğini bildirdi.

rgty
Filistin Sivil Savunma personeli Han Yunus'ta bombalanan bir binada mağdurları arıyor (Sivil Savunma - Reuters)

Kassam Tugayları, savaşçılarının evi ‘bir dizi yüksek patlayıcılı bombayla havaya uçurduğunu, evin çökmesinin ardından düşman askerlerini öldürdüğünü ve yaraladığını’ belirtti. Olayın ardında bir İsrail helikopterinin yaralıları tahliye etmek üzere iniş yaptığı görüldü.

rtghyj
Gazze Şeridi'nin kuzeyi üzerinde işaret fişekleri atan bir Apache helikopteri (Reuters)

Times of Israel dün, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde halihazırda görev yapan tüm piyade ve zırhlı tugayların konuşlandırılacağını duyurduğunu bildirdi.

Gazete, ordunun Golani, Paraşütçüler, Givati, Komando, Kfir ve Nahal tugaylarının yanı sıra bir dizi yedek birliğin Gazze Şeridi'ne konuşlandırıldığını söylediğini doğruladı.

İsrail ordusu daha önce Gazze Şeridi'ne on binlerce askerden oluşan beş tümenlik operasyonel güç konuşlandırdığını duyurmuştu.

(video)

Gazze Şeridi'ndeki Hükümet Medya Ofisi tarafından dün yapılan açıklamada, “İsrail, 84. gün üst üste, tüm sınır kapılarını tamamen kapatarak Gazze Şeridi'ne boğucu ve sıkı bir kuşatma uygulamaya devam ediyor. İsrail, sistematik soykırım ve günlük öldürme eylemlerine devam etmenin yanı sıra uluslararası hukuka göre savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil eden sistematik bir kitlesel açlık politikası uyguluyor” denildi.

Açıklamada, “İşgalci İsrail, bölgeye insani yardım, gıda ve mal girişini engelliyor. İsrail, yakıt sevkiyatını kasıtlı olarak keserek, başta hastaneler ve fırınlar olmak üzere halkın hayatta kalmak için bağımlı olduğu hayati tesislerin neredeyse tamamen kesintiye uğramasına neden oluyor” ifadeleri yer aldı.

gthyjuı
Han Yunus'ta bombalanan bir binanın içinde yaralı arayan Sivil Savunma Müdürlüğü mensupları (Sivil Savunma Müdürlüğü - Reuters)

Açıklamanın devamında şöyle denildi: “İşgalci İsrail, son birkaç gündür Gazze Şeridi’ne girişine izin verilen az sayıda tırın hareketine ciddi kısıtlamalar getiriyor, onları İHA’ların gözetimi altında tehlikeli yollardan ve güzergahlardan geçmeye zorluyor ve bu da onları silahlı grupların soygununa karşı savunmasız hale getiriyor.”

Hükümet Medya Ofisi, İsrail'in insani yardım alanında çalışan uluslararası kuruluşları ‘vatandaşlara doğrudan yardım dağıtmamaya’ zorladığını ve bunun da Gazze Şeridi'ndeki açlık krizini daha da kötüleştirdiğini kaydetti.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında Ekim 2023'ten bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının yaklaşık 54 bine yükseldiğini duyurdu.