Mali’de askeri kışlaya terör saldırısı: 20’den fazla asker öldü

​Gao’da bulunan Fransız askeri üssündeki Mali güçleri (AFP)
​Gao’da bulunan Fransız askeri üssündeki Mali güçleri (AFP)
TT

Mali’de askeri kışlaya terör saldırısı: 20’den fazla asker öldü

​Gao’da bulunan Fransız askeri üssündeki Mali güçleri (AFP)
​Gao’da bulunan Fransız askeri üssündeki Mali güçleri (AFP)

Afrika ülkesi Mali'de kimliği belirlenemeyen silahlı kişiler, dün şafak vakti Mopti bölgesindeki Diora kasabasında bulunan askeri kışlaya saldırı düzenledi. Saldırıda, ordu saflarından 20'den fazla askerin öldüğü, birçok zırhlı aracın ve askeri mekanizmanın tahrip edildiği ifade edildi.
Şarku’l Avsat’a konuşan yerel kaynaklar, saldırının kimliği belirsiz onlarca silahlı kişi tarafından gerçekleştirildiğini ve bu kimselerden bazıların motosiklet, diğer bazı kişilerin ise jeep kullandıklarını aktardı. Söz konusu kişilerin sabah 6 sularında Diora kasabası yakınlarına geldiklerini kaydeden kaynaklar, eli silahlı kişilerin kullandıkları havan topları ve bombaların kışlaya girmeden önce askerler arasında bir bocalamaya ve kasaba sakinleri arasında korkuya sebep olduğunu belirtti.
Kaynaklar, saldırganların, farklı yerlerden askeri kışlalara saldıran birkaç takıma bölündüklerini ve birkaç dakika içinde kışlanın tam kontrolünü ele geçirmeyi başardıklarını kaydetti. Saldırganların, kasabadan çekilmeden önce bir saat kadar daha saldırıyı devam ettirdiklerini kaydeden kaynaklar, saldırganların muhtemelen silahları ve mühimmatı ele geçirmeyi ve askerleri kaçırmayı amaçladıklarını söyledi.
Yerel kaynaklar, saldırının ardından gelen ilk bilgilerde 16 kişinin hayatını kaybettiğinin kaydedildiğini, fakat bu sayının bir süre sonra 20’yi aştığını aktardı. Saldırı sırasında birçok modern zırhlı araç ve askeri mekanizmalar imha edildi. Bunlardan bazıları birkaç ay önce terörizmle mücadele amacıyla dost ülkelerle işbirliği çerçevesinde Mali ordusu tarafından teslim alınmıştı.
Mali ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Diora kasabasındaki askeri kışla, bugün sabah 6 sularında teröristler tarafından saldırıya uğradı. Çatışmada her iki taraftan da kayıplar verildi” ifadeleri yer aldı. Açıklamada bu zayiatın niteliği ve büyüklüğü hakkında daha fazla ayrıntı verilmedi.
Öte yandan, kasaba ve çevresindeki durumu kontrol altına aldığını belirten ordu, askeri uçakların kasabanın üzerinde uçtuğunu ve bölgede hareket halinde olan yoğun takviyelerin varlığını bildirerek, henüz değerlendirme aşamasında olan saldırı ile ilgili tüm bilgilerin daha sonra açıklanacağını söyledi.
Her ne kadar kimse saldırının sorumluluğunu üstlenmese de, Sahel bölgesindeki en tehlikeli terör örgütü olarak nitelendirilen Nusretu'l İslam ve'l Müslimin (JNIM) grubunun olayda parmağının olduğu düşünülüyor.
İlk kez 2012 yılında Tuareg isyancılarının Kuzey Mali’nin büyük bir kısmını ele geçirmesi ile Mali’de patlak veren şiddet eylemleri, o günden bu yana gittikçe şiddetlendi. Tuareg isyancıları, Fransa liderliğindeki bir askeri müdahale ile birlikte geri çekilmek zorunda kalıncaya dek başkent Bamako'ya doğru ilerlediler.
El Kaide ve DEAŞ örgütleri ile ilişkili gruplar, Mali’nin kuzey ve merkez bölgelerini, Sahel genelinde gerçekleştirdikleri saldırılar için bir başlangıç noktası olarak kullanıyor.
Mali'nin merkezi, halifelik mücadelesi ve ateşli vaazlarıyla meşhur Amadu Kufa tarafından yönetilen Macina Kurtuluş Cephesi’nin faaliyet gösterdiği alandır. Fransız ordusu tarafından Kasım ayında yapılan bir açıklamada, Kufa’nın Fransız birlikleri tarafından düzenlenen bir baskında öldürüldüğü kaydedilmişti. Fakat Kufa geçen ayın sonlarında Fransız ve Mali güçleriyle alay ettiği bir videoda göründü.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.