​“Yumurta çocuk” internetin yeni fenomeni oldu

​“Yumurta çocuk” internetin yeni fenomeni oldu
TT

​“Yumurta çocuk” internetin yeni fenomeni oldu

​“Yumurta çocuk” internetin yeni fenomeni oldu

Yeni Zelanda’da geçen cuma günü iki camiye düzenlenen ve 50 kişinin ölümüne sebep olan terör saldırısının ardından Avustralyalı Senatör Fraser Anning’in yaptığı ırkçı açıklamalara tepkiler sürüyor. Avustralyalı bir gencin Anning’in kafasında yumurta kırması, sosyal medya ve haber ajanslarının ilk gündem maddesi haline geldi.
Avustralyalı Senatör Fraser Anning, Christchurch kentindeki katliamdan sadece birkaç saat sonra yaptığı bir açıklamada Yeni Zelanda’daki camilere yapılan saldırının gerçek sebebinin “Müslüman fanatiklerin” ülkeye göç etmesine izin verilmesinin olduğunu söylemişti. Senatör açıklamasından sonra, Avustralya Başbakanı Scott Morrison ve siyasetçiler tarafından büyük bir tepki ile karşılaştı.
Morrison gazetecilere yaptığı açıklamada, Anning’in söz konusu korkunç terör saldırısı ile göçmen sorununu karıştırdığını belirterek İslam karşıtı söylemlerini kınadı. Morrison, bu türde görüşlerin tiksindirici olduğunu ve Avustralya’da yeri bulunmadığını kaydetti.

Avustralyalı genç Will Connolly, sözleriyle tartışmalara sebep olan Queensland’de basın açıklaması yapan Fraser Anning’in kafasında yumurta kırdı. Senatör, olaya müdahale edilmeden önce genci darp etti.
17 yaşındaki genç, görüntülerin yayılmasıyla “yumurta çocuk” lakabıyla sosyal medyanın yeni fenomeni oldu. Polis tarafından kısa bir süreliğine gözaltına alınan Connolly yapılan soruşturmanın ardından serbest bırakıldı.
Collony’in bu davranışı Twitter’da birçok kişi tarafından “kahramanlık” olarak değerlendirildi. Bir Twitter kullanıcısı yayınladığı mesajında “Yumurta çocuk dünyaya baskı, nefret ve kötülük karşısında hiçbir dine, yaşa ve ırka sahip olmadığını kanıtladı. Senin sadece temiz bir kalbe ihtiyacın var. Yumurta Çocuk da altın bir kalbe sahip” ifadelerini kullandı.
Amerikalı oyuncu Chelsea Peretti, Avustralyalı gencin eylemini takdir ederek “Yumurta çocuğun videosu beni neden ağlattı” isimli bir şarkı söyledi. Yeni Zelandalı rock grubu Unknown Mortal Orchestra da “Yumurta çocuk enerjisi” mesajı yayınladı.
Gençler için bağış toplayan internet sitesi GoFundMe de Yeni Zelanda’daki terör saldırısı mağdurları için  “Hakkını talep etmenin zorlukları ve daha fazla yumurta” isimli bir bağış kampanyası başlattı. “Connolly, bu paranın büyük bir kısmının mağdurlara verileceğini doğruladı” açıklamasında bulunulan site üzerinden şu ana kadar 30 bin dolar bağış toplandı. Huffington Post gazetesi, Connolly’nin üzerinde “1917” yazan gömlek giydiğine dikkat çekti. Gazete, söz konusu tarihin Avustralya başbakanı Billy Hughes’un beyazlar tarafından Queensland’de darp edildiği tarih olduğunu yazdı.
Ancak Avustralyalı genç kahraman geri adım atmışa benziyor. Zira bugün yayınladığı videoda “Siyasetçilere yumurta ile vurmayın. Bir anda 30 çift ayakkabı ile çiğnenebilirsiniz. Bunu sert yollarla öğrendim”  dedi.
Anning’in sicili kabarık
Senatör Fraser Anning ilk kez tartışmalara neden olmuyor. Anning, daha önce de birçok ırkçı açıklamalarda bulunmuştu. Geçen ağustos ayında da “Göçmen Sorununun Nihai Çözümü” için halk oylaması ve ayrımcı politikalarla “Beyaz Avustralya’ya”  geri dönülmesi çağrısı yaparak tepki çekmişti.
Yeni Zelandalı yetkililer, katliamından sonra beyaz ırkın üstünlüğüne inanan ve radikal olduğu düşünülen Avustralyalı terörist, 28 yaşındaki Brenton Tarrant’a suçlamalarda bulundu. Tarrant dün hapishane elbisesi giydirilerek gözaltında tutulduğu Christchurch Bölge Mahkemesi’nde tutuklandı. Polis, 5 Nisan’da tekrar mahkemeye çıkacak olan suçluya başka suçlamalar da yöneltileceğini bildirdi. Başbakan Jacinda Ardern de söz konusu terör saldırısının Yeni Zelanda’daki en kötü toplu katliam olduğunu ve güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkarıldığını duyurdu.
Christchurch kentindeki camilere yapılan saldırıyı Facebook üzerinden yayınlanmış, Twitter'dan yaptığı açıklamada ise göçmenleri 'istilacı' olarak tanımlanmıştı.



Vizyon 2030, Suudi Arabistan'ı enerji sürdürülebilirliğine ulaşma ve emisyonları azaltma yolunda ilerletiyor

Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)
TT

Vizyon 2030, Suudi Arabistan'ı enerji sürdürülebilirliğine ulaşma ve emisyonları azaltma yolunda ilerletiyor

Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)

Suudi Arabistan, uzun yıllar boyunca ulusal enerji karışımının önemli bir parçası olarak geleneksel enerji kaynaklarına bel bağladı. Bu bağımlılık büyük miktarlarda fosil yakıt tüketimine ve karbon emisyonlarının artmasına neden oldu. Suudi Arabistan, güneş ve rüzgâr enerjisi alanında geniş doğal kaynaklara sahip olsa da, bu yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımlar olması gerektiği kadar kapsamlı değildi.

Vizyon 2030'un hayata geçirilmesiyle birlikte bu alanda bir değişim başladı; enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ve karbon emisyonlarının azaltılmasının temel stratejik boyutlarından biri haline geldi. Bu doğrultuda, Vizyon 2030’un 2024 yılı raporuna göre, ulusal enerji karışımının çeşitlendirilmesini hızlandırmak için Ulusal Yenilenebilir Enerji Programı ve İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Yenilenebilir Enerji Girişimi başlatıldı.

Bu girişimler kapsamında yenilenebilir enerji sektöründe birçok başarı elde edildi. Suudi Arabistan, güneş ve rüzgâr enerjisinden elektrik üretiminde rekor düzeyde düşük maliyete ulaştı. Ayrıca hidrojen kullanarak sürdürülebilir ulaşım çözümlerini harekete geçirmek ve düşük karbonlu enerjiye geçişi desteklemek için adımlar atmaya başladı.

Bu bağlamda Suudi Arabistan, hidrojen kullanarak sürdürülebilir ulaşım çözümlerini etkinleştirmek ve düşük karbonlu enerji kaynaklarına geçişi desteklemek için pratik adımlar atmaya başladı. Tüm bu çabalar, gelecek nesiller için enerji kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamayı, sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmayı ve yeşil ve müreffeh bir ekonominin inşasını desteklemeyi amaçlıyor.

Enerji depolama alanında Suudi Arabistan, 26 gigawatt (GW) depolama kapasitesi sağlayan mevcut projeler ve 2030 yılına kadar 48 GW hedefi ile en büyük on küresel pazardan biri. Ayrıca, 2 bin megawatt saat (MWh) kapasite ve 488 gelişmiş batarya konteyneri ile Ortadoğu ve Afrika'daki en büyük enerji depolama projelerinden biri olan Bisha Enerji Depolama Projesi'nin lansmanı yapıldı.

dfgthy
Bisha Enerji Depolama Projesi (SPA)

Suudi Arabistan, doğu bölgesinde iki konvansiyonel olmayan petrol sahası ve rezervuarının keşfedilmesiyle konvansiyonel enerji sektöründe de başarılar elde etti ve Krallığın dünya çapında önemli bir enerji kaynağı olarak konumunu güçlendirdi. Bu yeni sahalar ve rezervuarlar günde 11 bin 437 varil Arap petrolü ve günde 9,39 milyon standart fit küp ilişkili gaz üretiyor. Ayrıca Rubülhali Çölü’nde günde 140 varil kondensat ve günde 19,5 milyon standart fit küp ilişkili gaz üreten iki doğal gaz sahası ve rezervuarı keşfedildi.