Prostat ameliyatı sonrası idrar kaçırma ve ereksiyon sorunları: Nevrotik erkeklerde daha fazla görülüyor

Prostat ameliyatı sonrası idrar kaçırma ve ereksiyon sorunları: Nevrotik erkeklerde daha fazla görülüyor
TT

Prostat ameliyatı sonrası idrar kaçırma ve ereksiyon sorunları: Nevrotik erkeklerde daha fazla görülüyor

Prostat ameliyatı sonrası idrar kaçırma ve ereksiyon sorunları: Nevrotik erkeklerde daha fazla görülüyor

Yeni bilimsel çalışmaya göre, yüksek düzeyde nevrotik olan erkeklerin, prostat ameliyatı sonrası idrar kaçırma ve ereksiyon sorunları yaşama ihtimali daha yüksek.
The Independent'tan Conrad Duncan'ın haberine göre, araştırma, prostat kanserine yakalanan hastalara kişilik testi yapmanın ameliyat sonrasındaki iyileşme sürecini hızlandıracağını gösteriyor.
Yeni bulgulara göre, nevrotik erkeklerin yüzde 20’si prostatın alınmasından sonra “idrar kaçırma, ereksiyon ve bağırsak problemleri”ne maruz kalabiliyor.
Bugüne kadar, prostat kanseri ameliyatı sonrasında görülen farklı semptomların, cerrahi tekniklerden  ve kanserin farklı evrelerde olmasından kaynaklandığı düşünülüyordu.
Ancak Barselona'daki Avrupa Üroloji Birliği Kongresi'ne sunulan araştırma, ameliyat sonuçlarına yansıyan başka bir faktörün de hastanın kişiliği olabileceğini ortaya koyuyor.
Araştırmacılara göre prostat kanseri hastalarının en iyi şekilde tedaviedilmesi için onlara kişilik testi uygulanmalı.
Söz konusu araştırmada, Oslo'daki Üniversite Hastanesi’nde prostatı tamamen alınan 982 erkek incelendi. Ameliyat sonrası iyileştiğini belirten 761 erkeğe de nevroz testi yapıldı.
Nevrotiklik düzeyi yüksek çıkan katılımcıların iyileşme sürecine dair anketlerinde, sonuçların pek de iç açıcı olmadığı görüldü.
Araştırmaya öncülük eden Profesör Karol Axcrona, konuyla ilgili şunları söyledi: 
“Erkeklerin yaklaşık 5’te biri, nevrotiklik testinde, beklenenin çok üzerinde puanlar aldı. Bu kişilerin, prostat kanseri ameliyatı sonrasında, daha fazla olumsuzluk yaşadığı tespit edildi. Bu sonuç, hastanın kişiliğinin iyileşme sürecindeki etkisini gösteriyor. Kanser tedavisinde nevrozlar da göz önünde bulundurulmalı. Ancak bu testi başka araştırmalarda da denemek gerek.”
Nevroz; obsesif-kompulsif bozukluk, anksiyete bozukluğu ve fobi gibi fonksiyonel zihinsel bozukluklar kategorisinde yer alıyor.
Ayrıca gelişmiş ülkelerdeki erkeklerin yaklaşık 4’te birinin yüksek derecede nevrotik olduğu tahmin ediliyor.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe