Çok fazla şekerli içecek tüketmek erken ölüm riskini artırıyor

Reuters
Reuters
TT

Çok fazla şekerli içecek tüketmek erken ölüm riskini artırıyor

Reuters
Reuters

Yeni bir çalışmaya göre, şekerli içeceklerin sık sık tüketilmesi kardiyovasküler hastalıktan erken ölüm riskini artırabilir.
The Independent'tan Katie O’Malley'in haberine göre, Circulation adlı akademik bir yayında yayımlanan bilimsel araştırmada, şekerle tatlandırılmış içecekleri günde 2 porsiyon (standart bir bardak, biberon veya kutuya eşdeğer) veya daha fazla tüketenlerin, kalp hastalıklarından erken ölüm riskinin yüzde 31 daha yüksek olduğu tespit edildi.
Araştırmacılar, ayda bir kereden az tüketmeye kıyasla, ayda 1 ila 4 porsiyon şekerli içecek tüketilmesinin, ölüm riskini yüzde bir oranında artırdığını buldu.  
Öte yandan, haftada 2-6 porsiyon arası tüketimin yüzde 6'lık bir artışa; günde 1-2 porsiyonun yüzde 14'lük bir artışa; günde 2 veya daha fazla porsiyonun ise yüzde 21'lik bir ölüm riski artışına neden olduğu bulundu.
Harvard T. H. Chan Halk Sağlığı Bölümü Beslenme Bölümü'nde araştırmacı Vasanti Malik, "Sonuçlarımız, genel sağlığı ve ömrü artırmak için şekerli içeceklerin tüketimini sınırlamayı ve bunların yerine farklı içecekleri, tercihen suyu tüketmeyi destekliyor," dedi.
Yine aynı okulun yaptığı araştırmada, şekerli içeceklerin sık tüketilmesinin kansere bağlı ölümleri ise yüzde 18 artırdığı tespit edildi.
Yetişkinlerin günde 30 gramdan fazla serbest şeker (bir yiyecek veya içeceğe eklenmiş herhangi bir şeker) tüketmemesi öneriliyor. Bu sınır 7-10 yaş arası çocuklar için 24 grama ve 4-6 yaş arası çocuklar için 19 grama düşüyor.
Ürünler, 100 gram başına toplamda 22,5 gramdan fazla şeker içeriyorsa, şeker bakımından yüksek, aynı miktar için toplamda 5 gram şeker içeriyorsa düşük olarak kabul edilir.
Araştırmacılar, şekerle tatlandırılmış içeceklerin yerine yapay olarak tatlandırılmış içecekler tüketmenin de erken ölüm riskini kısmen azalttığını tespit etti. 
Bununla birlikte, yapay tatlandırıcıların çok tüketilmesinin (günlük 4 porsiyon) kadınlar arasında hem genel hem de kardiyovasküler kaynaklı ölüm riskini hafifçe arttırdığını da buldular. 
Epidemiyoloji ve beslenme profesörü Walter Willett, araştırmayla ilgili şunları söyledi, “Bu bulgular, yüksek şeker alımının bilinen olumsuz etkilerine ve şekerle tatlandırılmış içecekler içmenin tip 2 diyabet riskini artırdığına dair tespit edilmiş güçlü kanıtlarla uyumludur. Sonuçlar ayrıca çocuklara ve ergenlere şekerli içeceklerin pazarlanmasını sınırlamayı ve şekerli ürünlere vergi uygulamasını destekliyor, çünkü şekerli içeceklerin mevcut fiyatı, tedavinin yüksek maliyetlerini içermiyor.”
Önceki çalışmalar şekerli içecek tüketimiyle kilo alımı, tip 2 diyabet riski, kalp hastalığı ve inme riski arasında bağlantı kurmuş olmasına rağmen, şekerli içecek tüketimiyle ölüm riski arasında bağlantı kuran fazla çalışma bulunmuyor.   
Araştırmada şekerli içeceklerin ölüm riski üzerindeki etkisini incelemek için, 1986'da başlayan Sağlık Çalışanları İzleme Çalışmasındaki 37 bin 716 Amerikalı erkeğin ve 1976’da başlayan Hemşirelerin Sağlığı Çalışmasındaki 80 bin 647 Amerikalı kadının verilerini kullandı.  Her 2 çalışma da 2014 yılında sona erdi.
Katılımcılar her 4 yılda bir yeme alışkanlıkları hakkında anketler doldurdu ve her 2 yılda bir yaşam tarzları ve genel sağlıklarıyla ilgili soruları cevapladı.



1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)
TT

1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)

İngiltere'nin güneybatısındaki Wiltshire'da metal dedektörü kullanan kişiler, yaklaşık 1400 yıl öncesine ait Anglosakson döneminden kalma altın ve lal taşından nadir bir kuzgun başı buldu.

Ayrıca küçük boncuklar ve üçgen lal taşlarıyla süslenmiş altın bir halka veya yüzük de keşfettiler.

Yaklaşık 60 gram ağırlığındaki kuzgun başı, çarpıcı bir lal taşı göz ve "tüylü" kısımlarının hatlarını çizen minik altın kürelerden oluşuyor.

Eserleri ocak ayında bulan iki dedektörcüden biri Paul Gould, bunların MS 7. yüzyıl Anglosakson dönemine tarihlendirildiğini söylüyor.

Kuzgun başının neyi temsil ettiği net değil ancak daha önceki araştırmalar, Cermen ve Viking çağlarında İskandinav tanrısı Odin'le bağlantılı şekilde karanlığı ve ölümü sembolize ettiğini gösteriyor.

Diğer dedektörcü Chris Phillips "Bu hayatta bir kez yapılacak bir keşif: Paul ve ben Sakson altınını keşfettik" diyor. 

İnanılmaz bir şey. Biraz duygusalım.

Ender nesneler halihazırda British Museum'daki uzmanlar tarafından temizlenip işlemden geçiriliyor.

Kuzgun başının sağ tarafında lal taşı bir gözün eksik olduğu tespit edildi ve içinden çıkarılan pislik, başka bir esere takılmış olabilecek küçük iğneleri gözler önüne serdi.

Phillips, uzmanlara atıfla kuzgun başının bir zamanlar bir boynuzdan yapılmış bir kadehin ucuna takılmış olabileceğini söyleyerek "hiçbir şeyin buna benzemediğini" ekliyor.

"Diğer taraf ya hasar görmüş gibi görünüyor ya da bu şekilde olması gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Parıltılı, yanardöner görünümünü hâlâ koruyor.

Diğer altın ve lal taşı eserin ayrı bir mücevher mi yoksa daha büyük bir mücevherin parçası mı olduğu sorusu da cevapsız.

"Bunun bir yüzüğün parçası mı yoksa başka bir şeyin parçası mı olduğundan emin değiliz, belki de boynuzdan yapılan kadehe takılıydı" diyen Phillips, tüm lal taşlarının sağlam olduğunu da ekliyor.

Bu eserleri tam olarak kimin yaptığı belirsiz olsa da uzmanlar, Anglosakson ya da İskandinav kökenlerine uyduklarını söylüyor.

Daha önce Sutton Hoo ve Staffordshire istiflerinde de bulunan bunun gibi kuş benzeri mücevher parçalarının üzerinde, belirgin lal taşı kakmalı gözler ve gaga şekilleri vardı.

LiveScience'a göre Phillips, "Bölgede yapılacak sonraki araştırmalarda yer almayı umuyoruz ve tüm doğru prosedürleri uygulayarak keşif yapmaya devam edeceğiz" diyor.

Organizatörlerin alandaki metal dedektör çalışmalarını durdurduğu ve Wiltshire'ın irtibat görevlisini bilgilendirdiği bildirildi.

Independent Türkçe