Dünyanın en küçük dini cemaati: Filistin’deki Samiriler

Samiriler yeryüzündeki en eski Tevrat’a sahip olduklarını söylüyor / Fotoğraf: Independent Arabia
Samiriler yeryüzündeki en eski Tevrat’a sahip olduklarını söylüyor / Fotoğraf: Independent Arabia
TT

Dünyanın en küçük dini cemaati: Filistin’deki Samiriler

Samiriler yeryüzündeki en eski Tevrat’a sahip olduklarını söylüyor / Fotoğraf: Independent Arabia
Samiriler yeryüzündeki en eski Tevrat’a sahip olduklarını söylüyor / Fotoğraf: Independent Arabia

Semavi dinler Tanrı’yı birleme, dua ve güzel ahlak bakımından birbirine benzerlik gösteriyor. Ancak bu benzerlik bir yolda ayrılıyor. Bazılarında namaz ve dua ibadetleri kiliselerde, bazılarında camilerde yapılıyor. 
The Independent'tan Phantina Sholi'nin haberine göre bu dinlerin bazılarında ise uyum, varlık, adet ve geleneklerin sürdürülebilmesi için cemaat halinde yaşanıyor. İşte bu topluluklardan biri olan dünyanın en küçük dini cemaati Samiriler’in nüfusu sadece 812 kişiden oluşuyor.
Gerizim Dağı'nda yaşıyorlar
Geçmişleri binlerce yıl önce Musa Peygamber ile birlikte Mısır’dan çıkan İsrailoğulları’na dayanan bu cemaatin bazı üyeleri, dinleri gereği Filistin’in Nablus kentindeki Gerizim Dağı’nda yaşıyor. Bu dağın asıl adı Ebal olsa da, bu isim cemaat üyeleri tarafından lanetli olarak görülüyor.
Cemaat üyelerinin kalan kısmı ise İsrail’in başkenti Tel Aviv yakınlarında bulunan Holon bölgesinde kalıyor.
Cemaatin kahinlerinden Hüsnü Samiri, Tevrat'ın Gerizim Dağı'nda ikamet etmeyi öğretmesine rağmen, ailelerin iki alan arasında bölünmesinin tamamen ekonomik nedenlerden kaynaklandığını açıkladı. 
Yirminci yüzyılın başlarında, cemaatin durumu zordu ve bazılarının bu bölgelere gidip çalışması gerekiyordu. Ancak Samirilerin hac ve bayramlar gibi dini ritüelleri yerine getirmeleri için dağa gelmesi gerekiyor.
Cemaatin bir başkahini var ve toplum onu Yahudi olarak görmüyor. Çünkü inançlarına göre Yahudilerle aralarında çok fark var.

Samirilerin yedi saat süren ve yedi aşamadan oluşan hac ibadetlerinin başladığı yol / Fotoğraf: Independent Arabia

Samiri kadını ve evlilik
Samiriler, varlıklarını ve kültürlerini sürdürebilmek için cemaat dışından evlilik yapmıyor. Bu tip evlilik yapanlar topluluktan ayrılmış olarak görülüyor. Ancak cemaatin özellikle kadın nüfusu az olduğu için, bazı genç erkek Ukrayna, Azerbaycan ve yakın bölgelerden Samiri dinini öğrenme şartıyla evlilikler yapıyor. 
Samiri gazeteci Bedeviye Samiri, cemaatteki kadınların adet dönemlerinde çocukları da dahil evdeki herhangi bir şeye dokunmalarının veya yemek hazırlamalarının yasak olduğunu söyledi. Kendilerine ait özel bir köşesi olan kadınlar doğum yaptıklarında da aynı şekilde yasaklanıyor. 
Erkek çocuk doğurursa 41 gün, kız çocuk doğurursa 80 gün boyunca bu köşede kalıyor. Ancak bu süreçte eğitimini, işlerini cemaatin dışında olacak şekilde sürdürebiliyor.
Bedeviye, cemaate katılmak isteyen kadınların Gerizim Dağı’nın kutsallığına iman etmesi, elektronik ve teknolojik araçların kullanımının yasak olduğu cumartesi günlerine saygı göstermesi gerektiğini söyledi.
Yine dışarıdan gelen kadınların sinagogda sadece dini görevler ve namaz için bulunabileceğini belirtti. Bedeviye, Samirilerin et ve sütü bir arada yemediğini aktardı.
Samirilerin kadın hakları konusundaki eksikliklerine yönelik söylemlere de yanıt veren Bedeviye, kadınların dini ritüelleri yerine getirmemesine rağmen tüm dini öğretileri aldıklarını, çünkü çocuk yetiştirmenin temelinde kadınların olduğunu ifade etti. 
Birçok şeyi kadınların yönettiğini söyleyen Bedeviye, “Kadınlar tamamen özgür, Samiri cemaati kadına şiddete izin vermiyor. Kadın sayısının azlığı ve çok eşliliğin olmaması da kadınların gücünü açıklıyor” ifadelerini kullandı.
Samirilerin bayramları
Samiri Kahin Hüsnü Samiri, Samiri cemaatinin yılda yedi kez bayram kutladığını söyledi. Tüm bayramların manevi bir anlamı olduğunu söyleyen kahin, nisan ayındaki Paskalya Bayramı’nın İsrailoğlulları’nın Mısır’dan çıkışını temsil ettiğini aktardı.
Hüsnü Samiri’nin aktardığına göre bu bayramda Samiriler en büyük kahinin etrafında toplanıyor ve Tevrat’tan ayetler okunuyor.
Sonrasında tüm aileler günbatımına doğru bir kazanda pişirilmesi için kendi kuzusunu ya da koyununu kurban olarak sunuyor.
Beyaz bir kıyafet giyen Samiriler, İsrailoğlulları’nın Mısır’dan çıkışını tasvir etmek için kemer bağlıyor, asa taşıyor ve başörtüsü takıyor.
İkinci bayram olan Hamursuz (Pesah) Bayramı’nda Samiriler yedi gün boyunca mayasız ekmek yiyor. Üçüncü bayramda Tevrat’ın ilk beş kitabının (Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar, Tesniye) anısına törenler düzenleniyor.

Taht Festivali’nde tavana asılan meyveler / Fotoğraf: Independent Arabia
Kippur Günü ise İbrani Takvimi’nin yılbaşına denk geldiği için kutlanan dördüncü bayram. Beşinci bayram olan Bağışlanma Bayramı’nda Samiriler bir gün boyunca oruç tutarak yemek yemiyor, ev işleri yapmıyor, elektronik araçlar kullanmıyor ve namaz kılıyorlar. Bunu aralık ayına denk gelen Taht Bayramı takip ediyor. 
Taht Bayramı’nda Samiriler Mısır’dan çıkışı temsilen evlerinin duvarlarına meyveden şemsiyeler yapıyor. Sekiz gün süren bayramın sonunda yağmur duası yapılıyor. Tıpkı Pesah Bayramı’ndaki gibi hac ibadetini yerine getirmek isteyen Samiriler Gerizim Dağı’na gidiyor. 7 saat boyunca yedi ayrı durakta duruluyor.
Üç farklı millet
Filistin bölgesindeki Samiriler Filistin vatandaşı, ancak dağa ulaştıklarında araçlarındaki plakaların sarı olduğu görülüyor. Bu da onların İsrail vatandaşı olduğunu gösteriyor. 
Ancak asıl sürpriz Samirilerin üç farklı vatandaşlığa sahip olması. Bunlar Ürdün, Filistin ve İsrail vatandaşlıkları. 
Bunun sebebi, 1993 yılında İsrail ile Filistin arasında imzalanan Oslo Anlaşması sonrası Gerizim Dağı’nın yönetiminin bölünmesi olarak gösterilebilir.
Cemaatin diline gelince, Samiriler dünyanın en eskisi olan Musa Peygamber’e indirilen Tevrat’ın kolayca okunması ve ezberlenmesi için çocuklarına eski İbraniceyi öğretme eğiliminde oluyorlar. Bunun yanında Arapça, İbranice dilleri de konuşuluyor.
Samiriler ve astronomi bilimi
Samiriler, astronomi bilimindeki İbranice aylar üzerinden cümle ve rakam hesaplamalarıyla ünlü bir cemaat. Bir kişinin kaderi ve şansının kendisinin ve annesinin ismine bağlı olduğuna inanılıyor. Ancak Kahin Hüsnü’ye göre Samiriler sihre inanmıyor.



Pandora'ya dönüş: Dev bütçeli Avatar 3'ün gişe bilançosu

Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)
Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)
TT

Pandora'ya dönüş: Dev bütçeli Avatar 3'ün gişe bilançosu

Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)
Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)

James Cameron'ın bilimkurgu destanı Avatar: Ateş ve Kül (Avatar: Fire and Ash), dünya genelinde 345 milyon dolar hasılatla gişeye güçlü bir giriş yaptı. Ancak bu başlangıç, serinin bir önceki filmine kıyasla kayda değer bir düşüşe işaret ediyor. 

Karşılaştırmak gerekirse, 2022'de defalarca ertelenen vizyon tarihinin ardından gösterime giren Avatar: Suyun Yolu (Avatar: The Way of Water), aynı dönemde 435 milyon dolar kazanmıştı.

2025'in en büyük ikinci açılışı

Disney ve 20th Century imzalı Avatar 3'ün ilk bilet satışları, 257 milyon dolar uluslararası ve 88 milyon dolar Kuzey Amerika olmak üzere gerçekleşti. Küresel ölçekte bu rakam, 2025'in en büyük ikinci açılışı anlamına geliyor. Listenin zirvesinde ise üç günde 500 milyon dolar hasılat elde eden bir başka Disney yapımı Zootropolis 2 (Zootopia 2) yer alıyor.

Avatar: Ateş ve Kül, sinema salonlarındaki beklentiler açısından son derece yüksek bir çıtaya sahip. Zira Pandora'ya yapılan ilk iki yolculuk, dünya çapında 2 milyar doların üzerinde gişe yaparak büyük başarı yakalamıştı. Üstelik Disney'in prodüksiyon için 350 milyon dolar, pazarlama içinse yaklaşık 150 milyon dolar harcadığı belirtiliyor. Bu da dev bütçeli yapımın maliyetini karşılayabilmesi için uzun soluklu ve yüksek bir gişe performansına ihtiyaç duyduğu anlamına geliyor.

Bu noktada Avatar filmleri, gişedeki dayanıklılıklarıyla biliniyor. Ne 2009 yapımı Avatar ne de Suyun Yolu, açılışlarıyla Noel öncesinde rekor kırmıştı. Ancak her iki film de yeni yıl boyunca sinemaseverlerin ilk tercihi olmayı sürdürmüştü. Bugün bu iki yapım, sırasıyla 2,9 milyar dolar ve 2,3 milyar dolar hasılatla tüm zamanların en çok kazanan filmleri arasında yer alıyor.

Üçüncü filmin ticari başarısında uluslararası izleyici belirleyici olacak. İlk Avatar, gişesinin 2,1 milyar dolarını Kuzey Amerika dışı pazarlardan elde etmişti. Devam filmi ise yabancı pazarlardan 1,65 milyar dolar kazandı.

Çin'de Suyun Yolu'nu geride bıraktı

Sinema danışmanlık şirketi Franchise Entertainment Research'ün başındaki David A. Gross, "İlk iki film hasılatlarının yüzde 70'inden fazlasını yurt dışından elde etti. Şu ana kadar yabancı pazarlardaki açılışlar yine son derece güçlü" değerlendirmesini yaptı.

Bu tabloya öncülük eden ülke Çin oldu. Ateş ve Kül, Çin'de 57,6 milyon dolarla açılarak, Suyun Yolu'nun 56 milyon dolarlık başlangıcını az da olsa geride bıraktı. Çin dışındaki en güçlü uluslararası açılışlar ise Fransa'da 21,4 milyon dolar, Almanya'da 18 milyon dolar, Güney Kore'de 13,6 milyon dolar ve Birleşik Krallık'ta 11,9 milyon dolar olarak kaydedildi.

"Çok az serinin yapabildiğini başardı"

"Görsel şölen" diye tanınan Avatar filmlerinde izleyicilerin en yüksek görüntü kalitesini tercih etmesi de şaşırtıcı olmadı. IMAX ve 3D gibi formatlar, toplam hasılatın yüzde 66'sını oluşturdu. Yalnızca IMAX gösterimleri, dünya genelinde 43,6 milyon dolar gelir sağladı. Bu rakam, toplam küresel açılışın yaklaşık yüzde 14'üne karşılık geliyor. Bu sonuç, IMAX'in 2025'teki en büyük açılışı olmasının yanı sıra şirket tarihindeki en büyük 5. başlangıç olarak kayda geçti.

IMAX CEO'su Rich Gelfond, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

James Cameron, Avatar'la yeni ufuklar açmayı sürdürürken, IMAX'le bu benzersiz seri arasındaki güçlü bağ da varlığını koruyor. IMAX, dünyanın neredeyse her pazarında hasılattan orantısız derecede büyük bir pay elde ediyor. Avatar filmleri, az sayıda serinin başarabildiği bir gişe dayanıklılığı sergiledi ve izleyicilerin bayram sezonu boyunca ve sonrasında Avatar: Ateş ve Kül'ü IMAX'te büyük ilgiyle izlemeye devam etmesini bekliyoruz.

Independent Türkçe, Deadline, Variety


38 yıllık kült bilimkurgunun devamı geliyor: Hayallerim gerçek oldu

Yıldız Savaşları serisinden ve 1970-1980'de seyirciyle buluşan benzer bilimkurgulardan mizahi olarak beslenen yapımda Lone Starr ve Barf, Prenses Vespa'yı Dark Helmet'ın pençesinden kurtarmak için uçan Winnebago'da görevlendiriliyor (Metro-Goldwyn-Mayer)
Yıldız Savaşları serisinden ve 1970-1980'de seyirciyle buluşan benzer bilimkurgulardan mizahi olarak beslenen yapımda Lone Starr ve Barf, Prenses Vespa'yı Dark Helmet'ın pençesinden kurtarmak için uçan Winnebago'da görevlendiriliyor (Metro-Goldwyn-Mayer)
TT

38 yıllık kült bilimkurgunun devamı geliyor: Hayallerim gerçek oldu

Yıldız Savaşları serisinden ve 1970-1980'de seyirciyle buluşan benzer bilimkurgulardan mizahi olarak beslenen yapımda Lone Starr ve Barf, Prenses Vespa'yı Dark Helmet'ın pençesinden kurtarmak için uçan Winnebago'da görevlendiriliyor (Metro-Goldwyn-Mayer)
Yıldız Savaşları serisinden ve 1970-1980'de seyirciyle buluşan benzer bilimkurgulardan mizahi olarak beslenen yapımda Lone Starr ve Barf, Prenses Vespa'yı Dark Helmet'ın pençesinden kurtarmak için uçan Winnebago'da görevlendiriliyor (Metro-Goldwyn-Mayer)

Uzay Topları'nın (Spaceballs) uzun süredir beklenen devam filminin çekimlerini tamamlayan Lewis Pullman, deneyimi "kozmik ölçekte" diye tanımladı.

People dergisine verdiği yeni röportajda konuşan Thunderbolts* yıldızı, "Bir hayalin gerçekleşmesi gibiydi. Çekimleri yeni bitirdik ve her gün tam anlamıyla baş döndürücüydü. Garip bir simülasyonun içindeymişim gibi geldi. Şansıma hâlâ inanamıyorum" dedi.

32 yaşındaki aktör, ilk filmin yıldızlarından Bill Pullman'ın oğlu.

Dönem dizisi Lessons in Chemistry'yle de tanınan oyuncu sözlerini şöyle sürdürdü:

Babamla birlikte çalışmayı çok uzun zamandır istiyorduk ama bunun mümkün olup olmayacağını hiç bilmiyorduk. Bunu Uzay Topları 2 (Spaceballs 2) gibi bir filmde yapmak ise 'Bu nasıl bir simülasyon, şu an hangi dünyadayız?' dedirtecek bir şeydi.

Geliştirme aşamasında olduğu ilk kez 2024 yazında duyurulan Uzay Topları 2, 1987 tarihli kült uzay parodisinin geleneğini sürdürecek. 

Filmde Rick Moranis, Bill Pullman ve Daphne Zuniga; sırasıyla Dark Helmet, Lone Star ve Prenses Vespa rollerine geri dönüyor. 

İlk filmin yaratıcısı Mel Brooks da projede yer alıyor. Lewis Pullman'ın yanı sıra Keke Palmer, Anthony Carrigan ve aynı zamanda senaryoya da imza atan Josh Gad da kadroya katılan yeni isimler arasında. 

Filmi Emmy adayı Josh Greenbaum yönetirken, senaryoda Benji Samit ve Dan Hernandez'in de imzası bulunuyor. Çekimler eylülde başlamış ve kısa süre önce tamamlanmıştı.

Bilimkurgu türünün parodisi olan ve Yıldız Savaşları'ndan (Star Wars) 2001: Uzay Macerası'na (2001: A Space Odyssey) uzanan ikonik filmlere göndermelerle dolu bir parodi niteliğindeki Uzay Topları, dünya genelinde 38,1 milyon doların biraz üzerinde hasılat elde etmiş; yıllar içinde bir kült klasiğe dönüşmüştü.

Uzay Topları 2'nin 2027'de vizyona girmesi planlanıyor.

Independent Türkçe, Deadline, People


Netflix'teki Güney Kore yapımı distopya seyirciyi nefessiz bıraktı

30 yaşındaki Güney Koreli aktris Kim Da-mi, Kim Byung-woo imzalı Tufan'da, küçük oğlu Ja-in'i kurtarmaya çalışan bilim insanı Gu An-na rolünde (Netflix)
30 yaşındaki Güney Koreli aktris Kim Da-mi, Kim Byung-woo imzalı Tufan'da, küçük oğlu Ja-in'i kurtarmaya çalışan bilim insanı Gu An-na rolünde (Netflix)
TT

Netflix'teki Güney Kore yapımı distopya seyirciyi nefessiz bıraktı

30 yaşındaki Güney Koreli aktris Kim Da-mi, Kim Byung-woo imzalı Tufan'da, küçük oğlu Ja-in'i kurtarmaya çalışan bilim insanı Gu An-na rolünde (Netflix)
30 yaşındaki Güney Koreli aktris Kim Da-mi, Kim Byung-woo imzalı Tufan'da, küçük oğlu Ja-in'i kurtarmaya çalışan bilim insanı Gu An-na rolünde (Netflix)

Netflix izleyicileri, cuma günü (19 Aralık) platformda yayına giren yeni felaket filmi karşısında adeta büyülendi.

Distopik bir gelecekte geçen sürükleyici film, devasa bir sel felaketinin yutmak üzere olduğu bir dünyanın kasvetli tablosunu çiziyor.

Milyarlarca insanın hayatı pamuk ipliğine bağlıyken, dünyayı kurtarmaya yönelik bir planı olan anne, çocuğunu hayatta tutabilmek için apartman binasında yükselen sulara ve zamana karşı amansız bir mücadele veriyor.

Güney Kore yapımı Tufan (Daehongsu), İntikam'la (Manyeo) tanınan Kim Da-mi ve Netflix fenomeni Squid Game'in ilk sezonunda rol alan Park Hae-soo'nun başını çektiği oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor.

Mirror'ın aktardığına göre gerilim filmi, yayımlandığı günden bu yana izleyicileri nefessiz bırakırken, karakterlerin verdiği yoğun hayatta kalma mücadelesiyle bazılarını da gözyaşlarına boğdu.

Bir izleyici sosyal medyada, "Az önce Tufan'ı izledim... Şu an hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Bu kadar duygusal olmasını beklemiyordum! Kim Da-mi'nin rol seçimleri her zaman ustalık dersi gibi!" diye yazdı.

Bir başka izleyici ise filmi bitirir bitirmez, "Nasılsınız bilmiyorum ama ben tekrar tekrar izlemek istiyorum. Kim Da-mi'nin anne performansı olağanüstüydü!" paylaşımında bulundu.

Bir diğer kullanıcı da deneyimini şöyle aktardı: 

Yemek yerken izlemek için Netflix'te film arıyordum ve Tufan'ı açtım. Kısacası, yemek yerken izlemek için iyi bir film değil ama güzelce ağlamak istiyorsanız kesinlikle izlenmeli.

Film, Letterboxd'da da övgü topladı. Bir kullanıcı Tufan'a 5 yıldız vererek şu yorumu yaptı:

Görseller en iyi anlamda çılgıncaydı. Başta Yarından Sonra (The Day After Tomorrow) hissi veriyordu, sonra yavaş yavaş Yıldızlararası (Interstellar) sularına girdi. Ortalarda Wonderland'i hatırlattı, finaldeyse aklımdan Distant Sky çıkmadı. Film, bittikten sonra bile aklımdan çıkmıyor.

Bir başka izleyici ise yapımı "2025'in açık ara en iyi filmlerinden biri" diye tanımladı.

Independent Türkçe, Daily Record, Mirror