Suriyeli Kürtler Nevruz’u kutluyor

​Doğu Suriye’de nevruz kutlamaları (Şarku’l Avsat)
​Doğu Suriye’de nevruz kutlamaları (Şarku’l Avsat)
TT

Suriyeli Kürtler Nevruz’u kutluyor

​Doğu Suriye’de nevruz kutlamaları (Şarku’l Avsat)
​Doğu Suriye’de nevruz kutlamaları (Şarku’l Avsat)

Suriye Kürtleri Nevruz Bayramı’nı kutluyor. Suriye'nin kuzeydoğu bölgeleri, bayram arifesinde güneşin batışı ile birlikte lastikler yakarak ve yürüyüşler düzenleyerek baharı karşıladılar, kutlamalar yaptılar ve kadim geleneklerini ihya ettiler.
Kamışlı merkez pazarında yapılan kutlamalar, Kürt bayraklarının ve Kürtlerin oluşturduğu askeri birliklerin sancaklarının yükselmesiyle başladı.  
Suriye'nin kuzeydoğusunda bulunan Kamışlı şehrinden gelen 32 yaşındaki Sekvan, kutlamalar dolayısıyla hissettiği mutluluğu dile getirdi ve “Bizim için Nevruz, baharın başlangıcıdır. Yıllarca birbirini takip eden hükümetler bizi bu ulusal bayramımızı kutlamaktan mahrum ettiler” ifadelerini kullandı.
Bayram dolayısıyla parlak renklere sahip geleneksel bir Kürt kıyafeti giyen Berivan, Kamışlı şehri yakınlarda toplanan yaklaşık 5 bin kişi ile birlikte kutlamalara katıldı. Duyduğu mutluluğu dile getiren ve yüzünde kocaman bir gülümsemeyle konuşan Berivan, “Her yıl bu günü bekliyoruz. Baharın ve bayramın güzelliği her yere yayılıyor. Bu savaşların sona ermesini ve halkımızın barış içinde yaşamasını umuyoruz” dedi.
Nevruz Bayram’ı kutlamaları, 2011 yılına kadar resmi olarak tanınmıyordu ve Suriye Kürtleri arasındaki ulusal bağları güçlendiren bir Kürt bayramı olması dolayısıyla yasaklanmıştı. Kutlamalara genellikle, eylemcilerin, politikacıların, organizatörlerin ve hatta meşale taşıyan kimselerin tutuklanma operasyonları eşlik ediyordu.
Kürtçe müfredatın uygulandığı özyönetim okullarından birinde öğretmen olarak görev yapan ve ailesi ile birlikte kutlamalara katılan Cemşid, çalınan Kürtçe şarkılardan ve oynanan geleneksel halk oyunlarından dolayı duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Bugün Kürtler için çok özel bir gün. Bu ülkede yaşayan halklardan biriyiz. Diğer bileşenlerden farklı kendimize ait bazı hususiyetlerimiz olsa da yine de bu ülkenin vatandaşıyız” dedi.
Kamışlı’nın merkez pazarında elektrikli ev aletleri satan bir dükkanın sahibi olan 35 yaşındaki Zeydan, bugünün resmi olarak tüm Suriyeliler tarafından kutlandığını söyledi. Suriye Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) artan rolüne dikkat çeken Zeydan, söz konusu tarafların bölgede askeri kontrolü sağladıklarına işaret ederek, rejim güçleri ile aralarında bir savaşın patlak vereceği beklentisinin ve korkusunun olduğunu belirtti.
Suriye hükümeti, ABD’nin desteğini alan SDG’nin kontrolü altındaki bölgeleri geri alacağını taahhüt etmiş ve Suriye Savunma Bakanı Ali Abdullah Eyüp, Iraklı ve İranlı mevkidaşlarıyla Şam’da düzenlediği ortak basın toplantısında, “Ya Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile uzlaşma yoluyla ya da askeri operasyonla toprakları kurtaracağız” demişti.  
Suriye hükümetinin, tüm Suriye toprakları üzerindeki kontrolünü er ya da geç yeniden tahsis edeceğini ve Suriye'nin daveti olmaksızın Suriye'de bulunan herhangi bir yabancı devlet gücünün işgal niteliği taşıdığını belirten Suriyeli bakan, Suriye'nin egemenliğini savunma ve işgale karşı koyma hakkının meşru olduğunu belirtmişti.
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Şahoz Hasan, Suriye Savunma Bakanı tarafından yapılan açıklamalara verdiği yanıtta, özyönetimin askeri bir tehdit olmadığını, bilakis karşılıklı diyalog çerçevesinde ele alınmasını istediklerini dile getirerek, “Şam, barışçıl ve demokratik çözümlerden kaçınıyor. Bizler diyalog yanlısıyız. Diyaloğumuz, tüm bileşenlerin haklarını koruyan yeni bir anayasa oluşturulmasına ilişkin müzakerelere dayanacak ve bunu ulusal ve demokratik sabitelerin pahasına yapmayacağız” ifadelerini kullandı. Herhangi bir müzakeren için uluslararası güvencelerinin sağlanmasının gerekliliğini vurgulayan Hasan, kapsamlı bir çözüm için müzakerelerin başlamasının önünü açacak bir yol haritasından bahsettiklerini kaydetti.
Washington liderliğindeki uluslararası koalisyonun desteklediği SDG’nin siyasi kolu olan Suriye Demokratik Konseyi temsilcileri, geçen yılın ortalarında, Suriye rejiminin güvenlik görevlileri ile resmi görüşmelerde bulundular. Görüşmeler, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in SDG’ye yönelik tehditlerinin ardından gelmişti. Esed, Haziran 2018’in başlarında gerçekleştirdiği bir röportajda, “Ya müzakere ya da askeri çözüm!” ifadesini kullanmıştı.
Washington’un Suriye’den çekilme kararından endişe duyan Kürt liderler ile Moskova ve müttefiki Şam, Türk tehditlerine karşı korunması için sınırlara askeri birlikler gönderilmesini istiyorlar. Şam, Suriye ile olan güney sınırı boyunca güvenli bir bölge kurulmasını talep ediyor.
Enerji ve petrol ekonomileri konusunda uzman olan Dr. Şevki Muhammed, en iyi çözümün uluslararası bir arabulucu aracılığıyla Suriye hükümeti ile müzakerelerde bulunmak olduğunu düşünüyor.
Şevki Muhammed, Suriye Demokratik Konseyi temsilcileri ile Suriye hükümeti arasında bir anlaşmaya varılması durumunda savaş sırasında parçalanan ülkenin en büyük iki bölgesinin tekrar bir araya geleceğini vurguladı. PYD belgelerinin ve yayınların hiçbir şekilde ayrılığa ilişkin herhangi bir kayıt içermediğini kaydeden Şevki Muhammed, yetkililerin sürekli bir şekilde Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve Suriye-Suriye diyaloğuna olan bağlılıklarını açıkça ifade ettiklerini dile getirdi. Ayrıca Şevki Muhammed, özyönetim ile Suriye hükümeti arasında bir uzlaşıya varılması hususunda bir fırsatın bulunduğunu kaydederek, gerçekleştiği takdirde bu durumun Suriye hükümetine, kaynak bakımından zengin olan bölgelere geri dönüş için imkan sağlayacağını belirtti.
Her ne kadar Kürtlerin istediği özerklik Şam'ın isteklerine açıkça aykırı olmasına rağmen Kürt kuvvetleri, sekiz yıllık savaş sırasında hükümet güçleriyle doğrudan çatışmaktan kaçındılar ve kimi zaman hükümet güçleri ile birlikte Bağuz’da olduğu gibi ortak düşman olan DEAŞ terör örgütüne karşı birlikte savaştılar.
Öte yandan Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Yürütme Kurulu Üyesi Muhammed İsmail, Suriye Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) Esed rejimi ile arabuluculuk yapması için Rusya ile temaslarını sürdürdüğünü belirterek, “PYD’nin çabaları her ne pahasına olursa olsun hayatta kalmayı amaçlıyor. Rejim, Kürt halkının haklarına veya diğer unsurlara karşı oldukça katı. Rejimle uzlaşan tüm bölgelerin tecrübesi, vatandaşların sanki hiçbir şey olmamış gibi 2011 öncesinde dönmek istediklerini gösteriyor. Bu gerçekçi değil” açıklamasında bulundu.
Türkiye, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) omurgasını oluşturan Halk Koruma Birlikleri’nin (YPG) nüfuzunu genişletmesinin ardından birçok kez Fırat'ın doğusunda bir askeri operasyon başlatacağı tehdidinde bulundu.
Komutan Muhammed İsmail, Türkiye’nin, Suriye’nin güney sınırında PYD ve partinin askeri güçlerinin bulunmasından endişe duyduğunu vurgulayarak, “Türkiye'nin Suriye'de etkili ve aktif bir rolü var. Bu nedenle partinin hayatta kalmasına izin vermeyecek” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin PKK’ye ilişkin birtakım iç sorunlarının da bulunduğunu dile getiren İsmail, Türkiye'nin başta ABD olmak üzere uluslararası bir uzlaşı olmaksızın bölgeye müdahale edemeyeceğini düşündüğünü söyledi.
Bölgenin tüm bileşenlerinden ilgili tüm taraflarca kabul edilebilir alternatifler bularak riskten korunmanın bir yolunun olması gerektiğini söyleyen İsmail, yaş ve kuru her şeyi yakıp yıkan askeri bir çözümün yerine böyle bir alternatife ulaşmanın vazgeçilemez olduğunu belirtti.



Suriyeli Yahudiler Şam'daki Faranj Sinagogu’nda ibadet ediyor

Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden bir Yahudi, 29 Nisan 2025. (AFP)
Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden bir Yahudi, 29 Nisan 2025. (AFP)
TT

Suriyeli Yahudiler Şam'daki Faranj Sinagogu’nda ibadet ediyor

Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden bir Yahudi, 29 Nisan 2025. (AFP)
Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden bir Yahudi, 29 Nisan 2025. (AFP)

AFP fotoğrafçısı, ABD'de yaşayan Suriyeli Yahudilerden oluşan bir heyetin bugün Şam'ın eski şehrindeki el- Faranj Sinagogu’nda (Frenk sinagogu) ibadet ettiğini ve bunun Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'nin başkentine yapılan bir dizi ziyaretin parçası olduğunu söyledi.

Ziyaret, Suriye'deki Yahudi topluluğunun lideri Bahur Chamntoub’un geçen hafta ortasında kimliği belirsiz saldırganların Yahudi mezarlığına girerek Yahudi mistisizminin sembolü olan Haham Hayyim Vital'in mezarını tahrip ettiklerini açıklamasının ardından gerçekleşti.

Görsel kaldırıldı.Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda Tevrat'ın el yazmasını taşıyan bir haham, 29 Nisan 2025. (AFP)

Ziyaret heyetinde, Suriye'yi terk eden son haham olan ve 1990'ların başında ülkeyi terk eden binlerce Suriyeli Yahudi arasında yer alan Yusuf Hamra'nın oğlu Haham Henry Hamra da yer aldı. Yusuf Hamra, ayrılışından bu yana ilk kez geçtiğimiz şubat ayında oğluyla birlikte Şam'ı ziyaret etmişti.

Henry Hamra, Suriye'deki 20'den fazla sinagogdan biri olan el- Faranj Sinagogu’nda, aralarında Brooklyn'deki Suriye Yahudi cemaatinden Victor Kemil'in de bulunduğu heyet üyelerinin huzurunda sabah ibadetini yönetti.

Görsel kaldırıldı.Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden Yahudi erkekler, 29 Nisan 2025. (AFP)

Kemil AFP'ye yaptığı açıklamada, ziyaretin ‘yakında Suriye'yi ziyaret edecek daha büyük bir heyetin hazırlıklarının’ parçası olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Kemil, “Sinagogu ve buradaki toplumu en azından ziyaretçi kabul etmeye hazırlamak istiyoruz. Umuyoruz ki, ülkedeki durum iyileşir ve geri dönmeyi ya da turizm için gelmeyi daha fazla düşünmeye başlarlar. Biz gururlu Suriyeli Yahudileriz ve çocuklarımız da bizim ne kadar gururlu olduğumuzu biliyorlar. Bu mirası ve bu tarihi kesinlikle sevecekler” ifadelerini kullandı.

Kemil, heyetin dün Şam'da, Şam'daki Yahudi mezarlığında gömülü olan Haham Vital'in ölüm yıldönümünü andığını söyledi.

Anma töreni, geçen hafta kimliği belirsiz saldırganların mezarlıkta Vital'in mezarının bulunduğu bölüme girmelerinin ardından gerçekleşti.

Görsel kaldırıldı.ABD'de yaşayan Suriyeli Yahudilerden oluşan bir heyet, Eski Şam'daki el- Faranj Sinagogu'nda ibadet ediyor. (AFP)

Suriye'deki Yahudi topluluğunun lideri Bahur Chamntoub cuma günü Facebook'ta yaptığı paylaşımda, kimliği belirsiz kişilerin ‘tarihi eser aramak için Haham Vital’in mezarının yanındaki alanı kazdıklarını’ belirtti. Chamntoub, “Bölgeden sorumlu yetkilileri bilgilendirdik. Onlar da vandalizmin gerçekleştiği yeri incelediler ve olayın sorumlularını bulacaklarına dair söz verdiler” dedi.

İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı adına geçtiğimiz pazar günü Chamntoub tarafından yayınlanan açıklamada, “Haham Hayyim Vital'in mezarına yapılan saygısızlık karşısında derin bir şok ve üzüntü duyuyoruz” denildi. Açıklamada ayrıca, ‘Suriye hükümeti, Yahudi kutsal mekanlarını, sinagoglarını ve mezarlıklarını acilen emniyete almaya” çağrıldı.

AFP'ye konuşan Kemil, “Olayın amacını bilmiyoruz ve amacın hahamın kemiklerine dokunmak, taşımak ya da saygısızlık etmek olup olmadığını öğrenmeye çalışıyoruz. Bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Haham bizim için çok önemli ve gömülü olduğu yer bizim için sonsuza kadar önemli kalacak” ifadelerini kullandı.

Suriye’deki çatışma yıllarında, Şam’ın Cobar mahallesinde bulunan ve dünyanın dört bir yanından gelen Yahudiler için kutsal bir yer olan eski bir sinagog yağmalanmış ve ağır hasar görmüştü.

Suriye'deki varlıkları milattan önceki yüzyıllara kadar uzanan Yahudiler, Esed ailesinin yönetimi sırasında dinlerinin gereklerini yerine getirme özgürlüğüne sahipti. Ancak Esed rejimi 1992 yılına kadar hareketlerini kısıtladı ve seyahat etmelerini engelledi. Seyahat etmelerine izin verildikten sonra sayıları yaklaşık 5 binden şu anda Şam'da ikamet eden 7 yaşlı kişiye düştü.

Görsel kaldırıldı.Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda Tevrat'ın el yazmasını taşıyan bir Yahudi, 29 Nisan 2025.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera liderliğindeki yeni yetkililer, Suriye'nin geleceğinin inşasına ve güvenliğinin sağlanmasına tüm toplulukları dahil etme sözü verirken, azınlıklar arasında zaman zaman yaşanan ihlaller nedeniyle kaygılar yaşanıyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani, New York'a yaptığı bir ziyaret kapsamında, New York'taki Suriyeli Yahudi toplumundan bir heyetle görüştü. Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre Şeybani, görüşmede ‘iletişim ve anlayış köprülerinin güçlendirilmesinin önemini’ ele aldı.