Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesi yankı uyandırıyor

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve eşi Roma’ya ulaşırken (Reuters)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve eşi Roma’ya ulaşırken (Reuters)
TT

Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesi yankı uyandırıyor

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve eşi Roma’ya ulaşırken (Reuters)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve eşi Roma’ya ulaşırken (Reuters)

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping dün akşam Roma’ya gerçekleştirdiği resmi ziyaretle Batı ülkelerinin merkezine atılım kazanmayı umuyor. Cinping, bugün öğleden sonra İtalya ile Yeni İpek Yolu veya Bir Kuşak Bir Yol projesi olarak isimlendirilen stratejik proje için mutabakat zaptı imzalayacakken, bu durum ABD ve bazı müttefiklerin çekincelerini artırıyor.
Pekin, Roma’nın uluslararası ekonomik ve politik çevrelerdeki tartışmalı projesine, Avrupa Birliği ve G7’nin (dünyanın ekonomisi en büyük yedi ülkenin arasında bir birliktir) kurucularından biri olduğu ve Batı dünyasındaki tarihsel ve kültürel konumundan biri olarak katılmasına büyük önem veriyor.
Avrupa Komisyonu, İtalya’ya bu konuda uyarıda bulunurken, Çin’in uluslararası norm ve kurallara uymasını gerektiren belge imzalaması çağrısında bulundu. Brüksel, Avrupa seçimlerinin arifesinde ateşli birkaç cephe ile karşı karşıya kalan İtalyan ortaklığında pek fazla yükselmemeyi tercih etti. Bu girişim ABD'yi ise rahatsız ediyor.
Peki genel olarak Batı ülkeleri ve ABD’nin, özellikle de Çin ile olan ticaret savaşının yoğunlaşmasının kaynağı olan bu proje nedir? Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in 2013 yılında Endonezya’ya gerçekleştiği ziyaret sırasında yaptığı bir konuşmada İpek Yolu projesini ortaya atmıştı.
2013 yılında Çin Devlet Başkanı, eski İpek Yolu'nu, komşu ülkelerde ticareti kolaylaştırmak ve üretim, ulaşım ve iletişim hareketlerini teşvik etmek için bir dizi altyapı projesinin uygulanması yoluyla canlandırmak için bir plan sundu. Ancak plan hızla beş kıtada 100'den fazla ülkeye yayılmış devasa limanlar, havaalanları, demiryolları, doğalgaz boru hatları, konut kompleksleri, kültürel ve sanatsal merkezler ağına dönüştü. ABD-Çin ticaret savaşının patlak vermesinden ve Çin'in ekonomik büyümesindeki yavaşlamanın başlamasından bu yana Pekin, Kuzey Kutbu'ndan Latin Amerika'ya kadar uzanan bölgeleri kapsayacak şekilde projeyi pekiştirmek ve çevresini genişletmek için çabalarını artırıyor. Pekin'in yüzlerce altyapı projesine yaptığı yatırımda şimdiye kadar milyarlarca dolar tahsis edilirken, bu durumun “Yeni İpek Yolu” için de geçerli olduğu tahmin ediliyor.
Yeni İpek Yolu projesinin 21. yüzyılın Marshall planı olarak değerlendiren proje savunucuları, çalışmanın gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde unutulmuş ve yoksul alanların yeniden topluma kazandırılmasına yardımcı olacağı görüşünde. ABD ve Çin arasındaki ticari ilişkilerdeki gerilim devam etmesi durumunda, projenin Çin için yeni pazarlar açmasına yardımcı olacağı bekleniyor. Proje hammadde ithalatı kaynaklarının çeşitlendirilmesi, ülkelerin yeni nesil akıllı telefonlar için 5G teknoloji standartlarının benimsenmesine olanak sağlayabilir.
ABD, Yeni İpek Yolu projesinin, Çin'in dünyaya hükmetme hedefli bir proje olduğuna inanıyor.
Öte yandan, Çin Devlet Başkanı projenin Çin’in dünyaya hükmetme hedefli bir proje olduğu iddiasını reddediyor.



4 soruda Los Angeles yangınlarının arkasındaki Santa Ana rüzgarları

7 Ocak Salı günü başlayan Palisades Yangını, Los Angeles'ın batısındaki evleri küle çeviriyor (Ringo Chiu/Reuters)
7 Ocak Salı günü başlayan Palisades Yangını, Los Angeles'ın batısındaki evleri küle çeviriyor (Ringo Chiu/Reuters)
TT

4 soruda Los Angeles yangınlarının arkasındaki Santa Ana rüzgarları

7 Ocak Salı günü başlayan Palisades Yangını, Los Angeles'ın batısındaki evleri küle çeviriyor (Ringo Chiu/Reuters)
7 Ocak Salı günü başlayan Palisades Yangını, Los Angeles'ın batısındaki evleri küle çeviriyor (Ringo Chiu/Reuters)

ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Los Angeles'ı kasıp kavurmaya devam eden orman yangınlarını kontrol altına alma çabaları sürüyor.

5 ayrı yangında hayatını kaybedenlerin sayısı dün akşam (9 Ocak) itibarıyla 10'a yükseldi. En az 180 bin kişi tahliye edilirken, neredeyse 10 bin yapının küle döndüğü aktarılıyor.

Salı günü patlak veren en büyük iki yangın Palisades ve Eaton yangınları halihazırda 13 bin 750 hektardan fazla alanı yok ederek Los Angeles tarihindeki en yıkıcı yangınlar olarak kayıtlara geçti.

CBS'in haberine göre halihazırda Palisades yangını yüzde 6 ve Eaton yangını yüzde 0 oranında kontrol altına alındı.

En büyük yangınların nasıl ortaya çıktığı araştırılmaya devam ederken, uzmanlar Santa Ana rüzgarlarının yangını körüklediğini söylüyor. 

1) Santa Ana rüzgarları nasıl oluşuyor?

Genellikle sonbahar aylarından ocağa kadar görülen Santa Ana rüzgarları, dağlardan Güney Kaliforniya kıyılarına doğru kuru ve güçlü bir şekilde esiyor.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'ndan yangın ekolojisti Jon Keeley; Nevada, Utah, Kaliforniya ve diğer eyaletlerin bazı bölümlerine yayılan Büyük Havza'da yüksek basınç, kıyıların açıklarındaysa alçak basınç olduğunda bu rüzgarların meydana geldiğini söylüyor.

Hava kütleleri yüksek basınçtan alçak basınca doğru hareket ediyor ve basınç farkıyla birlikte rüzgarların şiddeti de artıyor.

Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles kampüsündeki Çevre ve Sürdürülebilirlik Enstitüsü Direktörü Alex Hall, Büyük Havza'daki çöl ortamında ortaya çıktığı için Santa Ana rüzgarlarının son derecede kuru olduğunu ifade ediyor. 

Yine aynı nedenle rüzgarlar soğuk başlasa da dağ yamacından aşağı inerken sıkıştığı için genellikle ısınıyor. Hall bu durumun, bisiklet lastiklerine hava verince ısınmasıyla aynı sebepten kaynaklandığını belirtiyor.

Keeley, Conversation için kaleme aldığı yazıda kanyonların da rüzgarları yönlendirdiğini söyleyerek ekliyor: 

Eskiden Altadena bölgesinde yaşardım ve Santa Ana rüzgarları sırasında yaşadığımız yerde hiç rüzgar yokken birkaç blok ötede rüzgarın epey güçlü estiği günler olurdu.

Bu güçlü, kuru rüzgarlar genellikle saatte 40 ila 60 kilometre hıza ulaşırken, önceki günlerde saatte 120 kilometreyi aştıkları bildirilmişti.

2) Neden bu sefer şiddetli yangınlar patlak verdi?

Los Angeles'ta salı gününden beri devam eden yangınların bu seviyeye ulaşmasında, Santa Ana rüzgarlarının yanı sıra düşük nem oranı ve kuruyan bitki örtüsü de kritik bir rol oynuyor.

Keeley normalde Güney Kaliforniya'daki yağmurların, bitkilerin nemli kalıp yanmamasını sağladığını belirtiyor.

Ancak bölgenin bu yıl çok kuru kalması, güçlü rüzgarların bitkileri kolayca yangına katarak durumun şiddetini artırmasına yol açıyor.

Ekolojist bu şartlarda bölge halkını tahliye etmenin de epey zorlaştığını ekliyor.

Ayrıca Washington Post'un aktardığı üzere 2023 sonbaharıyla 2024 ilkbaharı arasındaki aşırı yağışlar bitki örtüsünün genişlemesine neden olarak yangınlara yakıt sağladı.

3) İklim krizi Santa Ana rüzgarlarını nasıl etkiliyor?

Uzmanlar hava sıcaklıklarının artmasının, daha büyük yangınlara zemin hazırladığını ifade ediyor.  

İklim krizinin etkisiyle Kaliforniya'nın daha az yağış alması da rüzgarların daha kuru olmasına yol açıyor ve ortamı orman yangınlarına daha uygun hale getiriyor.

Ancak Hall, çölün okyanustan daha fazla ısınması durumunda ikisi arasındaki basınç farkının zalacağını ifade ediyor. Bu durumunda Santa Ana rüzgarlarının şiddetinin azalması bekleniyor.

Hall "Bu rüzgarları basınç farkı harekete geçiriyor" diye açıklıyor. 

Bu nedenle iklim krizinin bu rüzgarlar üzerindeki etkisine dair henüz fikir birliği sağlandığı söylenemez.

Keeley de Kaliforniya'da artık daha şiddetli orman yangınları görülmesinin, iklim ve rüzgarlardaki değişimlerin yanı sıra nüfus artışından da kaynaklandığını belirtiyor.

Yerleşim alanının ormanlara yaklaşmasıyla birlikte elektrik şebekeleri de bu bölgelere kadar uzanıyor. 

Keeley bunun yangınlara zemin hazırlayabileceğini söyleyerek ekliyor: 

Aşırı hava koşullarında, elektrik iletim hatlarının düşme veya ağaç dallarına çarparak yangın çıkarma riski daha yüksek.

2021 tarihli bir araştırmada, son 10 yılda Santa Ana rüzgarları sonucu çıkan yangınlarda elektrik hattı arızalarının başlıca kaynak olduğu tespit edilmişti.

4) Yangın neden okyanus suyuyla söndürülmüyor?

Los Angeles yangınları kontrol altına alınmaya çalışılırken bazı itfaiye depolarında su kalmaması en büyük zorluklardan birini yaratıyor.

KTLA 5 News'un akardığı üzere çarşamba günü bazı itfaiyecilerin Büyük Okyanus'tan su aldığı görüldü.

Sosyal medya kullanıcıları da okyanus suyunun kullanılmasını söylerken, uzmanlar durumun daha karmaşık olduğunu belirtiyor.

Technology.org'a göre, tuzlu su yangın söndürmek için kullanılabilir ancak itfaiye ekipmanına zarar verme ihtimali var.

Ayrıca okyanus suyu, yüksek miktarda tuz içermesi nedeniyle ekosistemlere uzun süreli zarar verme ve bu bölgelerin yıllarca çorak kalmasına yol açma potansiyeline sahip.

Bu nedenle tuzlu suyun yangın söndürmede kullanılması için arıtılması gerekiyor. Ancak bu da verimsiz ve pahalı olduğu gerekçesiyle çevrecilerin önermediği bir yöntem.

Independent Türkçe, Conversation, New York Times, Washington Post, Reuters, CBS, KTLA 5 News, USA Today, Technology.org, Science Advances