ABD, DEAŞ’ın medya kolunu da terör listesine ekledi

ABD, DEAŞ’ın medya kolunu da terör listesine ekledi
TT

ABD, DEAŞ’ın medya kolunu da terör listesine ekledi

ABD, DEAŞ’ın medya kolunu da terör listesine ekledi

ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ABD anayasası doğrultusunda DEAŞ’ın medya ayağının yabancı terör örgütleri listesine dâhil edildiği belirtildi.
Söz konusu karar doğrultusunda A’mak Haber Ajansı, Medya Yaşam Merkezi ve örgüt ile bağlantısı olan diğer medya organları terör listesine eklendi. ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada “ABD Anayasası Göç ve Vatandaşlık Kanunu 219. Maddesinin 13224 sayılı kararı gereğince A’mak, Dâmık ve Medya Yaşam Merkezi de aralarında olmak üzere birçok yeni medya organı terör listesine eklenmiştir” denildi.
A’mak ve Medya Yaşam Merkezi’nin DEAŞ’ın medyadaki iki ayağı ve örgütün propaganda araçlarının bir parçası olduğu ifade edilen açıklamada söz konusu iki ajansın Suriye ve Irak’ta faaliyet gösterdiği ve internet üzerinden terör mesajları yayarak örgüte destek verdiği ifade edildi. Medya Yaşam Merkezi’nin birçok farklı dilde yayın yaptığı belirtilen açıklamada “ABD Dışişleri Bakanlığı birçok medya organını terör listesine dâhil ederek ABD halkı ile uluslararası topluma A’mak ile Medya Yaşam Merkezi’nin DEAŞ’ın müsteare isimlerinden olduğunu açıklamayı hedefliyor” denildi.
Açıklama söz konusu medya organlarının ifşa edilmeye başlandığı, örgüte bağlı kurum ve kişilerin ABD maliyesi ile ilişkisinin kesildiği ve ülkedeki hizmetlerden mahrum bırakıldığı ifade edildi. Açıklamada ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığının kanunların uygulanması konusunda taviz vermediği ve hükümet personeli veya ABD hükümeti ile işbirliği içerisinde olan diğer hükümetlerin söz konusu örgüt medyası ile bağlantısının kalmamasına önem verdiği belirtildi. Bu planın örgütle mücadelede büyük ilerleme kaydedilmesini kolaylaştırdığının ifade edildiği açıklamada, ABD tarafından harcanan tüm bu çabaların DEAŞ’ı savaşçı ve terörist kazanma gücünden yoksun bırakacağı, mali olarak dar bir boğaza sokacağı ve sosyal medya üzerinden yaptığı yalan propagandaya engel olacağı belirtildi.
ABD Terörle Mücadele Ofisi, belirli şartlara bağlı olarak kişi ve kurumları terör listesine ekliyor. Bir grubun veya kuruluşun terörist olarak ilan edilebilmesi için, terör faaliyetlerine katılmış olması,  terör faaliyetlerine katılma gücü veya niyeti olması ve terör faaliyetinin ABD’nin güvenliğini tehdit etmesi şartlarının tahakkuk etmesi gerekiyor.
2001 yılındaki 11 Eylül saldırılarından 18 yıl sonra kurulan terörle mücadele ofisi 182’den fazla kişi kuruluşu terör listesine ekledi. Terör listesine eklenilen kişi ve kurumlar ile ilişki kesilirken onlarla hiçbir mali ilişkilerde bulunulmuyor ve ABD’ye girişleri yasaklanıyor.



Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor

Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
TT

Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor

Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)

Çin yapay zeka yarışında öne geçmek için milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor.

Çinli firmalar, 10 yılı aşkın süredir yapay zeka, elektrikli araç ve güneş panelleri gibi stratejik sektörlerde yerli üretimi artırmaya çalışıyor.

New York Times, Çinli şirketlerin Pekin yönetiminin sağladığı fonlarla özellikle yapay zeka alanında ABD’li firmaları geçmek için yatırımları artırdığını yazıyor. 

ABD’de yapay zeka altyapısının büyük ölçüde özel sektör yatırımlarıyla geliştiğine, Çin’deyse veri merkezleri, sunucular ve yarı iletkenler gibi kritik altyapıların devlet tarafından finanse edildiğine dikkat çekiliyor.

Pekin yönetimi, 2014’ten bu yana sadece yarı iletken sanayisine 100 milyar dolar yatırım yaptı. 

Bu yıl nisanda alınan kararla, yeni yapay zeka girişimlerine destek için 8,5 milyar dolarlık fon ayrıldı. 

Bunlara ek olarak ABD merkezli OpenAI ve Google ücretli, kapalı sistemler sunarken, Çinli firmalar açık kaynak sistemlerle dünya genelindeki mühendislerin ilgisini çekmeyi hedefliyor.

Alibaba, ByteDance, Huawei ve Baidu gibi büyük Çinli şirketler, son bir yılda üst düzey açık kaynak modeller yayımladı. Bu stratejiyle sadece teknik ilerleme değil, küresel nüfuz artışı da hedefliyor.

Yapay zeka teknolojilerine yatırım yapan ABD merkezli serbest yatırım fonu Interconnected Capital'in kurucusu Kevin Xu, şunları söylüyor: 

Açık kaynak, teknolojik anlamda yumuşak güçtür. Teknolojinin Hollywood’u veya Big Mac'i gibidir.

Diğer yandan analizde, devlet yönlendirmesinin baskın olması nedeniyle yapay zeka sektörünün bazı teknolojik değişimlere adaptasyonunun geciktiğine dikkat çekiliyor. Çinli şirketlerin uzun süre yüz tanıma gibi geleneksel yapay zeka sistemlerine odaklandığı, üretken yapay zeka modellerindeki sıçramalara ilk etapta yetişemediği aktarılıyor. 

Analizde, iki ülke arasındaki rekabetin ideolojik bir boyutu olduğu değerlendirmesi de paylaşılıyor. Popüler yapay zeka destekli sohbet botlarından ChatGPT’yi tasarlayan OpenAI’ın kurucusu Sam Altman, Amerikan ve Çinli şirketler arasındaki rekabeti “demokratik ve otoriter yapay zeka” mücadelesi gibi gördüğünü söylemişti. 

Independent Türkçe, New York Times, Washington Post