​Mozambik ve Zimbabve’deki Idai Kasırgası’nda 676 kişi öldü

​Mozambik ve Zimbabve’deki Idai Kasırgası’nda 676 kişi öldü
TT

​Mozambik ve Zimbabve’deki Idai Kasırgası’nda 676 kişi öldü

​Mozambik ve Zimbabve’deki Idai Kasırgası’nda 676 kişi öldü

Mozambik ve komşu Zimbabve’de yıkıcı sellere ve toprak kaymalarına sebep olan kasırga, en az 676 kişinin hayatını kaybetmesine yol açarken, BM zarar görenlere daha fazla yardımda bulunulmasına yönelik çağrısını iki katına çıkardı. Temizlik seviyesinde, salgın hastalık korkusuna neden olan insani kriz baş gösterdi.
Uluslararası Kızıl Haç Komitesi (ICRC) tarafından konuya hakkında yapılan açıklamada, Beira’da koleranın ve sularla hapsolmuş insanlar arasında sıtmanın olduğuna dair haberler geldiğini söyledi. Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü ise kurtulanların zatürree gibi solunum yolu enfeksiyonları riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Binlerce kilometrelik bir alanı etkileyen sel felaketlerinden sonra Mozambik’teki ölü sayısı 417’ye yükseldi. Fırtınanın eşlik ettiği şiddetli yağmur, Buzi ve Pungwe nehirlerinin su seviyelerinin yükselmesine ve taşmasına neden oldu. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) dün yaptığı açıklamada, nehirlerin tekrar taşma tehlikesinin bulunduğunu kaydetti. Ofis Koordinatörü Sebastian Rhodes Stampa şunları söyledi: “Mozambik’te ölenlerle ilgili nihai sayıyı öğrenmemiz için sel suları geri çekilene kadar beklememiz gerekecek.” Yardım örgütlerine göre, kasırga nedeniyle Zimbabve’de 259 ve Malavi’de ise kasırgadan önce meydana gelen şiddetli yağışlar sonucu 56 kişi hayatını kaybetti. Zimbabve’deki bir askeri yetkili, Alman Haber Ajansı’na (DPA)  Mozambik sınırına yakın bir bölgede 145 cesedin çıkarıldığını açıkladı.
Şiddetli rüzgar ve yağmurların eşlik ettiği Idai Kasırgası, Mozambik’in merkez kıyılarına vurdu ve iç bölgelerde sellere ve ülkenin doğusunda büyük hasarlara yol açtı.
BM, sıkıntıların artmasına karşı uyararak, uluslararası kuruluşların Afrika Kıtası’nın güneyine vuran en güçlü kasırgalardan biri nedeniyle zarar gören on binlerce kişiye yardım etmeye çalıştığı bir zamanda Mozambik’e yardım çağrısını iki katına çıkardı.
Öte yandan Kanada Uluslararası Kalkınma Bakanı Meryem Monsef ülkesinin insani yardım kuruluşlarının çabalarını desteklemek için yaklaşık 3,5 milyon dolarlık acil ilk yardım sağlayacağını duyurdu. Kasırgadan bir hafta sonra, kurtulanlar trajik koşullarda yaşıyorlar, bazıları hala evlerin çatılarında mahsur durumda. Kurtarılanlar ayrıca yiyecek yardımına muhtaç ve kolera gibi ciddi salgın hastalıkların tehlikesiyle karşı karşıya.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Başkanı Henrietta Fore, dün durumların iyileşmeden önce daha da kötüye gideceği konusunda uyardı. “Yardım kuruluşları, hasarın büyüklüğünü şimdi fark etmeye başladılar. Bütün köyler sular altında kaldı, binalar ve okullar yerle bir oldu ve sağlık merkezleri harap oldu” dedi. Kasırga üçüncü derece olarak sınıflandırıldı. Fırtınanın 60 kişinin ölmesine, yaklaşık bir milyon kişinin yerinden olmasına ve büyük sellere neden olan tropikal bir depresyon gibi başladığı Mozambik, Zimbabve ve Malavi’de 2 milyondan fazla insan zarar gördü. Yüzlerce kişi hala kayıp. İnsani yardım kuruluşları, çoğu günlerdir öğle yemeği yemeyen mağdurlara yardım etmek için zamanla yarıştı. Mozambik Çevre Bakanı Celso Correia, bunun benzeri görülmemiş bir doğal afet ve büyük bir felaket olduğunu söyledi.
Beira’nın batısı bir iç göl gibi görünüyor ve binlerce kişi hala çatılarda ve sellerden kaçmak için tırmandıkları ağaçlarda mahsur kalmış durumda. Uluslararası Kızıl Haç Komitesi (ICRC), Beira’nın güneybatısındaki nehirlerin ağzında bulunan Buzi kentinin ortadan kaybolduğunu ve su seviyesinin yüksekliğinin palmiye ağaçlarının yüksekliğiyle eşdeğer olduğunu bildirdi. Başbakan Carlos Agostinho do Rosario, “Bu bir felaket” ifadelerini kullandı. Hükümetin su seviyesinin yavaş yavaş azalmakta olduğunu söylemesine rağmen, Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA)  yağmurun devam etmesi halinde yeni sellerin meydana gelmesi riskine karşı uyardı. Ofis Koordinatörü Sebastian Stampa “Zambezi Nehri taşma halinde ve su seviyesi çok yüksek. Yüksek bölgelerde şiddetli yağışlar var” diyerek bu suların Zambezi Nehri’ne akmasının, taşma riskini arttırması ve ikinci bir acil duruma neden olmasına karşı uyarıda bulundu.



Biden İsrail-Hizbullah ateşkesinin bu sabahtan itibaren geçerli olacağını açıkladı

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Biden İsrail-Hizbullah ateşkesinin bu sabahtan itibaren geçerli olacağını açıkladı

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden dün yaptığı açıklamada Lübnan'da İsrail ile Hizbullah arasında ateşkes anlaşmasına varılmasının ‘iyi bir haber ve Lübnan için yeni bir başlangıç’ olduğunu söyledi.

Tel Aviv'in anlaşmayı duyurmasının ardından Beyaz Saray'da bir konuşma yapan ve ABD'nin İsrail'i savunma konusundaki kararlılığını bir kez daha vurgulayan Biden, İsrail ile Hizbullah arasında Lübnan-İsrail sınırı boyunca devam eden çatışmaların yerel saatle 16.00'dan (02.00 GMT) itibaren sona ereceğini belirtti. Çatışmaların kalıcı olarak durdurulmasını hedeflediğini ifade eden Biden, ‘Hizbullah ve diğer terör örgütlerinden geriye kalanların İsrail'in güvenliğini tehdit etmesine ve Hizbullah'ın terörist altyapısının yeniden inşa edilmesine izin verilmeyeceğini ve önümüzdeki 60 gün içinde Lübnan ordusu ve devlet güvenlik güçlerinin konuşlandırılacağını ve kendi bölgelerini kontrol altına alacaklarını’ aktardı.

İsrail'in güçlerini önümüzdeki kademeli olarak geri çekeceğini belirten ABD Başkanı, “Bu da benim Amerikan halkına verdiğim, Amerikan birliklerinin bu çatışmada yer almayacağı sözüyle de uyumlu. Bunun yerine, Fransa ve diğerleriyle birlikte, bu anlaşmanın tam ve etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak için gerekli yardımı sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

Biden ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a ‘ateşkese ulaşılmasındaki ortaklığı’ için teşekkür etti.

Gazze Şeridi ile ilgili olarak ABD'nin önümüzdeki günlerde İsrail ve Hamas Hareketi arasında ateşkes sağlanması için çaba sarf edeceğini söyleyen Biden, “Önümüzdeki günlerde Türkiye, Katar ve diğerleriyle birlikte Gazze'de ateşkes sağlanması ve Hamas'ın rehineleri serbest bırakması için baskı yapacağız” dedi.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Biden’ın konuşmasından önce yaptığı açıklamada, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını uygulamaya hazır olduklarını ve Hizbullah'ın ‘herhangi bir ihlaline güçlü bir şekilde karşılık vereceklerini’ söyledi.

Netanyahu, İsrail'in ABD ile koordinasyon halinde ‘tam bir askeri hareket özgürlüğüne’ sahip olacağını duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın aldığı bilgiye göre yetkililer Lübnan'da varılacak bir ateşkes anlaşmasının İsrail güçlerinin Lübnan'ın güneyinden çekilmesini ve Lübnan ordusunun bölgeye konuşlanmasını gerektirdiğini söylediler. Bu da Hizbullah’ın Litani Nehri'nin güneyindeki sınır boyunca silahlı varlığını sona erdirecek.

Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib, İsrail güçleri çekilirken Lübnan ordusunun Lübnan'ın güneyine en az 5 bin asker göndermeye hazır olduğunu ve ABD'nin İsrail’in saldırıları nedeniyle tahrip olan altyapının yeniden inşasında rol oynayabileceğini söyledi.