Geçmeyen öksürüklere dikkat

Geçmeyen öksürüklere dikkat
TT

Geçmeyen öksürüklere dikkat

Geçmeyen öksürüklere dikkat

Eskişehir Özel Ümit Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Büşra Filiz Genç, çocuklarda geçmeyen öksürük ve astım konularında önemli bilgiler paylaştı. 
Öksürüğü bir savunma mekanizması olarak tanımlayan Dr. Genç, “Öksürük koruyucu bir reflekstir, solunum yollarına giren yabancı cisimleri, mikropları atmak için bir savunma mekanizmasıdır. Öksürük her zaman bir sorun değildir, araştırmalara göre normal sağlıklı bir çocuk günde ortalama 11 kez öksürebilir” dedi. Öksürüğün en sık nedeninin; geçirilen bir gribal enfeksiyon, yani üst solunum yolu enfeksiyonları olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Doktoru Dr. Büşra Filiz Genç, “Bu tip öksürüklere akut öksürük adı verilir ve iki hafta kadar sürer” diye konuştu. Öksürük türlerini anlatmayı sürdüren Dr. Genç, "Subakut öksürük, 2 ile 4 hafta süren öksürük tipidir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra geniz akıntısı devam edebiliyor ve öksürük uzayabiliyor, genellikle kendiliğinden geçiyor. Kronik öksürük ise; 4 haftanın üzerinde olan geçmeyen öksürüklerdir. Altında yatan başka bir hastalık var mı, öncelikle bunun araştırılması gerekiyor. Solunum yolları enfeksiyonları 4 haftanın üzerinde öksürüğe neden olur ama bunun yanında reflü, astım, zatürre, bronşit, sigara dumanına maruz kalmak gibi durumlar da uzamış öksürüğe neden olabilir. Kuru öksürük, balgamın eşlik etmediği, tekrarlayan ve geceleri artan bir öksürük tipidir. Geçirilen üst solunum enfeksiyonları, astım, reflü gibi hastalıklar bunun nedenlerinden olabilir. Balgamlı öksürükte yanında ateş, hırıltı, nefes darlığı eşlik ediyor mu, mutlaka değerlendirilmesi gerekir. Zatürre balgamlı öksürükte akla gelebilir. Bir diğer öksürük tipi de havlar tarzda öksürük, halk arasında at öksürüğü ya da köpek öksürüğü deniliyor. Borudan çıkıyormuş gibi kapa bir sesle öksürük olur genellikle geceleri artar ve nefes darlığına sebep olur. Bunu da viral enfeksiyon tetikler, ses tellerindeki ödem ile ilişkili olur, eğer nefes darlığı çok fazla olursa, mutlaka doktorun değerlendirmesi ve hastanede tedavi edilmesi gerekir. Soğuk buhar ve adrenalin tedavisi, ağızdan verdiğimiz kortizon, ses tellerindeki ödemi azaltmaya yarar ve kişiyi biraz olsun rahatlatır. Boğmaca benzeri öksürük, boğulur tarzda bir öksürük tipidir. Üst üste 10 veya 15 kez tekrar eden kızarmak ve morarmakla biten bir öksürüktür genellikle aileleri tedirgin eder. Muhakkak bir doktorun görmesi değerlendirilmesi gereken öksürük tipidir” dedi. 
Kronik öksürüğün nedenleri 
Kronik öksürüğün altında yatan sebeplerden de söz eden Dr. Büşra Filiz Genç, şöyle konuştu: 
"İlk akla gelen ve en sık görülen nedenlerden birincisi astım, ikinci olarak reflü ve geniz akıntısıdır. Uzamış bakteriyel bronşit 4 haftadan uzun süren balgamlı bir öksürüğe neden olur. Doğuştan gelen kalp hastalıklarında tekrarlayan öksürükler görülebilir. Bağışıklık sistemi düşük bebeklerde aynı şekilde tekrarlayan enfeksiyonlara bağlı uzamış öksürükler olabilir. Bal öksürük reseptörlerini kapatarak öksürüğe iyi geldiği kanıtlanmış doğal besin kaynağıdır. 1 yaş üstü ve allerjisi olmayan çocuklarımızda kullanılabilir. Ihlamur, adaçayı gibi bitki çayları verilebilir. Bitkisel çaylar ve besinler 1 yaştan önce kullanılmamalıdır ve fazla miktarlarda tüketilmemelidir. Aktardan alınan bitkisel karışımların içerik ve dozları bilinmediği için kullanılmasını önermiyoruz. Bitkisel takviye edici gıdaları vermeden önce muhakkak doktorunuza danışmalısınız” ifadelerini kullandı. 
Öksürüğün tedavisi 
Öksürüğün tedavi yöntemlerini anlatan Çocuk Doktoru Genç, “Öksürüğün tedavi yöntemleri altta yatan nedenine göre değişmektedir, öksürük bir semptomdur o yüzden öksürüğü, tedavi etmiyoruz, altta yatan nedeni tedavi etmeye çalışıyoruz. Bu yüzden öksürük baskılayıcı öksürük şuruplarını kullanmayı istemiyoruz" şeklinde konuştu. 
“Geçmeyen öksürük bize astımı düşündürür mü?” sorusuna yanıt veren Dr. Genç, “Geçmeyen öksürükte astım akla kesinlikle gelmeli ama her geçmeyen öksürük astım değildir. Astım olabilme ihtimali nasıl düşünürüz? ailede astım öyküsü var ise küçük yaşta tekrarlayan bronşiolit geçirmişse, son 6 ayda doktor tanılı hırıltılı bir hastalık geçirmişse buhar içeren tedavi alması gerekmişse, bebeklik döneminde atopik egzeması varsa astım açısından risk altında çocuklardır, uzamış öksürük ile başvurduklarında astıma daha yatkın çocuklar olarak değerlendirilir” dedi. 
Çocukluk dönemi astımı geçebiliyor 
“Astım öksürükleri kurudur, uzun sürer, özellikle geceleri rahatsız eder, gece yattıktan 2 saat sonra veya sabaha karşı öksürük atakları ile uyandırır. Eforla gelir, çocuk arkadaşları ile koşup oynarken öksürükleri olur. Öksürük; gülerken konuşurken, ağlarken öksürür yani efor katan durumlarda öksürük olur. Astım, ataklar ile giden bir hastalıktır. Belli dönemlerde olur belli dönemlerde atak olmaz” diye konuşan Dr. Genç, çocukluk çağında geçirilen astımın ilerleyen yaşlarda geçebildiğini, düzenli takip ve tedaviyle bunun değerlendirilebileceğini kaydetti. Astım tedavisindeki amacın hastanın çok az veya hiç şikayetinin olmaması, spor dahil yaşamının sürdürebilmesi, atak geçirmemesi ve solunum fonksiyon testinin normal olmasını belirten Özel Ümit Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Büşra Filiz Genç, sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Astım tedavisinde düzenli takip gerekiyor, tedavinin temelini oluşturan şey; alerjenlerden kaçınma, astım ataklarını oluşturan durumlardan, enfeksiyonlardan uzaklaşma, hava kirliliği, sigara dumanı, yoğun keskin kokulardan uzak durmaktır. Astım tedavisinin ikinci aşaması ise ilaç tedavisi; atak sırasında kullandığımız rahatlatıcı ilaçlar ve ataklar olmasın diye kullandığımız koruyucu ilaçlarımız var.” 



Fare deneyinden çarpıcı sonuç: Uzayda sağlıklı nesiller mümkün mü?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Fare deneyinden çarpıcı sonuç: Uzayda sağlıklı nesiller mümkün mü?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Bilim insanlarının "uzay faresi yavruları" yaratması, evreni keşfetme planlarımıza umut veriyor.

Uzay turizmi ve Mars gibi gezegenlerin keşfiyle birlikte pek çok kişi, gelecek yıllarda insanların Dünya'dan uzakta çok daha fazla vakit geçireceğini umuyor. Ancak bu görevler, kas erimesi ve kemik yoğunluğu kaybı gibi, uzay uçuşlarının vücut üzerindeki tehlikeli etkileri nedeniyle sınırlanabilir veya hatta tamamen iptal edilebilir.

Uzaya uzun süreli görevler yapmayı ümit edenleri uzun süredir endişelendiren bir başka korkuysa, uzay uçuşlarının sağlıklı çocuk sahibi olma yeteneğimizi sınırlayabileceği tehlikesi. Bu nedenle uzay uçuşlarının, yumurta ve sperm haline gelen germ hücrelerinde nasıl bir etki yaratabileceğini araştırmak önemli çünkü bu hücrelere gelecek herhangi bir zarar, gelecek nesiller için geri dönülmez sorunlara yol açabilir.

Daha önceki araştırmalar, bu hücrelerin uzay uçuşuna maruz kaldığında anormalliklerin ortaya çıkabileceğini saptamıştı. Ancak bilim insanları bunun nasıl olabileceğini hâlâ bilmiyor.

Yeni bir çalışma, bu soruna çözüm ararken yeni bir tür hayvan yarattı: uzay faresi yavruları.

Kyoto Üniversitesi'nden araştırmacılar, farelerden kök hücreler alarak bunları muhafaza etmek için dondurdu. Ardından Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) gönderilen hücreler burada 6 ay boyunca dondurucuda saklandı.

Ekip, hücreler Kyoto'ya geri döndüğünde onları inceleyerek herhangi bir anormallik olup olmadığını kontrol etti ancak böyle bir şey bulamadı. Ancak daha ayrıntılı testler yapmak için bu hücreleri bir fareye enjekte ettiler ve fareler çiftleştikten sonra yavrular doğdu.

Farelerin sağlıklı göründüğünü ve genlerin normal şekilde çalıştığını tespit ettiler. Araştırmacılar, dondurulmuş germ hücrelerinin uzayda en az 6 ay boyunca üreme yeteneğini koruduğunu öne sürüyor.

Çalışmanın başyazarı Mito Kanatsu-Shinohara yaptığı açıklamada şöyle diyor: 

Gelecekteki insanlı uzay uçuşlarındaki depolama sınırlarını daha iyi anlamak için germ hücrelerini UUİ'de ne kadar süreyle saklayabileceğimizi incelemek önemli.

Araştırma, gelecekteki uzay uçuşlarında benzer hücrelerin dondurulabileceğine işaret ediyor. Ancak farelerin ömürleri boyunca izlenmesi ve yavrularında görülebilecek değişikliklerin takip edilmesi gibi daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Çalışma, hakemli dergi Stem Cell Reports'ta yayımlanan "Germline transmission of cryopreserved mouse spermatogonial stem cells maintained on the International Space Station" (Uluslararası Uzay İstasyonunda kriyoprezervasyonla muhafaza edilen fare spermatogonial kök hücrelerin germ hattı iletimi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

Independent Türkçe