​Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı: Zirve, Arap uyumu ve siyasi krizleri çözmek için fırsat

Hussam Zeki (Şarku'l Avsat)
Hussam Zeki (Şarku'l Avsat)
TT

​Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı: Zirve, Arap uyumu ve siyasi krizleri çözmek için fırsat

Hussam Zeki (Şarku'l Avsat)
Hussam Zeki (Şarku'l Avsat)

Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Husam Zeki, Tunus’ta ay sonu düzenlenecek Arap Birliği Zirvesi arifesinden önce Şarku’l Avsat’a konuştu. Zeki, Suriye ile normalleşmeden Cezayir’deki protestolara bölge ülkelerinde yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.
Tunus’ta düzenlenecek Arap Birliği Zirvesi’nin bölge ülkelerinin içinde bulunduğu mevcut krizlere çözüm olabileceğini düşünüyor musunuz? 
Araplar, malum ülkelerde yaşanan yıkım ve kriz sebebiyle son birkaç yıldır bir sürü problemle boğuşuyor. Bu krizler bölge istikrarını olumsuz etkiledi ve bölgedeki kalkınmanın yavaşlamasına yol açtı. Bu nedenle, Arap Birliği Zirvesi’nin toplanması, Arap uyumunu geri kazanmanın ve mevcut siyasi krizlerle başa çıkma konusunda önemli fırsat olacaktır. Hepimiz bu zirvenin ciddi çalışmalara sahne olmasını ümit ediyoruz. Zaten tüm göstergeler de bu yönde.
Arap olmayan ülkelerin bölge ülkelerin içişlerine karışması bahsettiğiniz krizlerin daha da karmaşıklaşmasında ne ölçüde etkili oldu? 
Söz konusu krizlerin karmaşıklık düzeyi, Arap olmayan tarafların olumsuz ve normal sınırları aşan müdahaleleri sebebiyle en üst seviyede. Böylece, kendimizi krizlere yol açan çeşitli hesaplarla karşı karşıya buluyoruz ve çözüm hakkında konuşmak daha da zorlaşıyor.
Ancak bölgeyi daha fazla riske sokmamak adına söz konusu taraflarla yapılması gereken diyaloglar ne olacak? 
Diyalog haddi zatında daima iyi bir fikirdir. Arap Birliği de aldığı tüm kararlarda bu yönde çağrılar yapıyor. Ancak bazen bu girişimler “Sağır Diyaloglar”la sonuçlanıyor. Yani tüm taraflar söylemek istediğini ifade etmek için katılıyor bu çağrılara. Bu durum gerçek anlamda diyaloğun ilerlemesini sağlamadığı gibi karşı tarafın ikna olma amacı taşımadığını da gösteriyor.
Sizce hangi taraflarla diyalog başlatılmalı veya sürdürülmelidir? İran, Türkiye, Rusya yoksa ABD mi? 
Halihazırda Rusya ve ABD gibi etkili güçlerle diyaloğumuz devam ediyor. Ayrıca Nisan ayında Moskova’da düzenlenmesi kararlaştırılan Rusya-Arap Forumu’nu hatırlatmak gerekir. Bunun yanı sıra bölge ülkeleriyle de görüşmelerimiz sürüyor. Ancak diğer bölgesel güçlerle söz konusu durum farklılık arz ediyor. Örneğin İran’la ilişkiler konusunda çekincelerini dile getirenler olduğu gibi, Tahran’ın bölgede izlediği istikrarı sarsıcı politikaları ve kendi çıkarları için bölgeyi ateşe vermesini gerekçe göstererek bu ilişkilerin kurulmasını tamamen reddeden üye ülkeler de var. Söz konusu durum Türkiye için de geçerli. Bu iki devletin Araplarla diyalogu; siyasi yöntemlerini değiştirip iyi komşuluk ilişkileri gereği diğer ülkelerin içişlerine karışmayı bırakana kadar askıda kalacak.
Zirvede, ABD’nin daha önce Kudüs şimdi de Golan Tepeleri ile ilgili tutumuna yönelik hangi kararların alınması bekleniyor?  
Bu konuyu Arap Dışişleri Bakanlarıyla yapacağım toplantıda derinlemesine ele alacağım. Genel Sekreter Ahmed Ebu Gayt da bakanlarla yapacağı görüşmede ABD Başkanı Donald Trump’ın Golan Tepeleri’nin ‘İsrail toprağı’ olarak tanıyacağına dair açıklamasını değerlendirecek. En nihayetinde bakanların bu konuya nasıl yaklaşacaklarını görmemiz gerekiyor. Genel Sekreter daha önce ‘tanıma’ hususunun Ortadoğu’nun tamamında barış sürecini tehlikeye atacağı uyarısında bulunmuştu.
ABD’nin son zamanlarda yaptığı hamleler Suriye’nin Arap Birliği’ne yeniden katılmasına herhangi bir etkide bulundu mu? 
Suriye’deki kriz 8 yıldır sürüyor. Mevcut ABD yönetimi ise iki buçuk yıldır başta. Ben ikisi arasında herhangi bir bağlantı göremiyorum. Ayrıca Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönüşüyle ilgili yeni bir gelişme yok ve şu ana kadar hiçbir Arap ülkesinden resmi olarak bu yönde bir talep iletmedi.
Zirvenin çalışma planında Cezayir’in güvenliği ve istikrarına destek mesajının yayınlanması bulunuyor mu? 
Cezayir’den böyle bir talep gelmedi. Arap Birliği de Cezayir’in içişlerine karışmayacak. Cezayir’deki durumu takip ediyoruz. Cezayirlilerin ferasetine güveniyoruz. Tüm Arap ülkelerinin istikrarını destekliyoruz.



Beyaz Saray: Trump, Kuzey Kore lideriyle diyaloğa açık

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un kız kardeşi Kim Yo Jong (Arşiv- Reuters)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un kız kardeşi Kim Yo Jong (Arşiv- Reuters)
TT

Beyaz Saray: Trump, Kuzey Kore lideriyle diyaloğa açık

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un kız kardeşi Kim Yo Jong (Arşiv- Reuters)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un kız kardeşi Kim Yo Jong (Arşiv- Reuters)

Beyaz Saray'dan bir yetkili dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile Kuzey Kore'nin nükleer programını tamamen durdurmak için iletişime açık olduğunu söyledi. Bu açıklama, Pyongyang'ın nükleer statüsünü yok etmeye yönelik her türlü girişimi reddettiğini açıklamasının ardından geldi.

Kore Merkez Haber Ajansı (KCNA), Kuzey Kore'nin bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin iki ülke arasında geçmişte yapılan zirve toplantılarından bu yana gerçeklerin değiştiğini kabul etmesi gerektiğini ve gelecekte yapılacak herhangi bir diyalogun nükleer programını durdurmayacağını söylediğini bildirdi.

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un nüfuzlu kız kardeşi Kim Yo-jong, kardeşi adına konuştuğu düşünülen bir açıklamada, Kim ile ABD Başkanı'nın kişisel ilişkilerinin “kötü olmadığını” kabul etti. Ancak ajansın aktardığı açıklamada, Washington'ın kişisel ilişkileri Kuzey Kore'nin nükleer silah programını sonlandırmak için bir araç olarak kullanmayı planlıyorsa, bu çabaların “alay konusu” olmaktan öteye gitmeyeceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın KCNA’dan aktardığına göre şöyle devam etti: “ABD değişen gerçeği kabul etmez ve başarısız geçmişte ısrar ederse, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ile ABD arasındaki toplantılar ABD tarafı için bir umut olmaya devam edecektir.” Kim ve Trump'ın ABD başkanının ilk döneminde üç kez görüşme yapmasından beri Kuzey Kore'nin nükleer gücü ve jeopolitik ortamının kökten değiştiğini belirtti.

 "Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin nükleer devlet statüsünü yok etmeye yönelik her türlü girişim... kesinlikle reddedilecektir” ifadesini kullandı. Trump ise Kim ile “harika bir ilişkisi" olduğunu söylemişti.