Kuzey yarım kürenin ilk kirazı 15 gün sonra sofralarda

Kuzey yarım kürenin ilk kirazı 15 gün sonra sofralarda
TT

Kuzey yarım kürenin ilk kirazı 15 gün sonra sofralarda

Kuzey yarım kürenin ilk kirazı 15 gün sonra sofralarda

Kuzey yarım kürede ilk kiraz hasadının yapıldığı Manisa'da erkenci kirazlar 15 gün sonra hem tezgahlarda hem de sofralardaki yerini alacak. Bir yandan kiraz ağaçlarındaki verim bir yandan da Türk kirazının Çin pazarına girecek olması üreticilerin yüzünü şimdiden güldürdü.
Mikroklima iklimine sahip Manisa'nın Şehzadeler ilçesine bağlı Sancaklıbozköy Mahallesi, kuzey yarım kürenin ilk kirazının hasadına hazırlanıyor. İklim özelliğinden dolayı erkenci kirazlarını 15-20 gün sonra hasat ederek piyasaya sürmeye hazırlanan üreticiler bu sene hem verimin oldukça iyi olduğunu hem de Çin gibi yeni pazarlar sayesinde fiyatların da kendilerini mutlu edeceklerini söyledi. Manisa Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün 2018 verilerine göre Manisa'dan başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Rusya, Kanada ve Uzakdoğu'ya 32 bin 808 ton kiraz ihraç edildiği öğrenildi. Yeni sezonda bu rakamın daha da artması bekleniyor.
Manisa Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ, nisan ayında başlayacak olan kiraz hasadı için Sancaklıbozköy'deki üreticileri ziyaret ederek kiraz ağaçlarını inceleyerek açıklamalarda bulundu.
'Bu sene bereketli bir yıla benziyor'
Kuzey yarım kürenin ilk kirazının Sancaklıbozköy'den çıktığına dikkat çeken Altındağ, "Kirazlarımız çiçek dönemini atlatmış ve taneye dönmüş durumda. Bu kirazlar en yakın 15-20 gün sonra vatandaşın sofrasına düşecek. Bu arada inşallah bundan sonra, yağmur, dolu, don gibi olaylar olmazsa inşallah sağ salim çiftçimiz bu sene bu mahsulünü 15-20 gün sonra kaldırmaya başlayacak. Bunun yanında tüm çiftçilerimizi de uyaralım. Çiftçilerimiz bu 15-20 gün içerisinde mahsulüne daha iyi bakıp, itina göstermeli. Hastalıklara karşı bizlerden ve odamızın ziraat mühendislerinden, tarım müdürlüklerinden, dışarıdan özel sektördeki ziraat mühendislerinden mutlaka bilgi alıp bunları kaliteli bir şekilde ilaç kalıntısı kalmayacak şekilde ruhsatlı ilaçları kullanmaları gerekiyor. Bu sene biraz daha bereketli bir yıla benziyor. Şu anda dondan, yağmurdan herhangi bir çiçek hasarı olmadı. Bu yönden verimler iyi olacak. Verim iyi olacak da satışların da iyi olması gerekiyor. Biliyorsunuz bu sene dolar kurunun yüksek olmasından maliyetler yükseldi. Bu kurlara karşı üreticimizin mağdur olmaması gerekiyor. İhracatçılarımızın buralara teşvik edilmesi gerekiyor. Burada yetişen ürünler genelde ihracat ürünü. Bunları ihracatta iyi değerlendirmek lazım. Üreticimizin bir senelik emeği 15-20 gün sonra çıkıyor ve bir ay sürüyor. Bir ay içinde heba edilmemeli" dedi.
'Fiyatlarda artış bekleniyor'
Fiyatlarda bir artış beklediklerini de kaydeden Altındağ, "Yaptığımız masraflar geçen seneye göre ikiye katladı. Bu sene ilk turfanda tabi herkesin yüzünü güldürür. Bunda bir sıkıntımız yok ama ilerleyen günlerde kiraz sezonu girdikten sonra, her yerde kiraz çıkmaya başlayınca bu sefer fiyatlar düşmeye başlıyor. Bu arada bu fiyatların düşmemesi, üreticilerimizin mağdur olmaması gerekiyor. İhracatçıların, devletin üreticiye sahip çıkması lazım. Devletin ihracatçıya gereken yerde destek ve prim verip kiraz bollaşınca üreticinin ezdirilmemesi gerekiyor" diye konuştu.
Belli bölgelerde açılan tanzim satış noktaları hakkında da açıklamalarda bulunan Altındağ, tanzim satışlarının sadece tüketiciye yönelik değil, üreticiye de yönelik olması gerektiğini söyledi. Altındağ, kirazın bollandığı zaman maliyetinin altına düşmemek kaydıyla, üreticinin zarar etmeyeceği bir şekilde tanzim satışlarda yer alabileceğini söyledi. 
Şehzadeler Ziraat Odasının da desteğiyle bu sene kirazda kalitenin çok daha iyi olduğunu kaydeden Sancaklıbozköy'deki kiraz üreticilerinden Özgür Azılı, "Bu sene başkanımızın da desteğiyle kirazda kalite oldukça iyi. 15 Nisan gibi kuzey yarım kürenin ilk kirazının hasadını yapacağız. İnşallah hem verim hem fiyatlar güzel olur çiftçinin para kazanması için. Temennimiz bu. Ziraat Odamızın desteğiyle inşallah bunun üstesinden geleceğiz. Verim, geçen yıllara göre bu dönem daha fazla. İlaçlamalarımızı yapıyoruz, tabi bunlar katkısız ilaçlar. Kesinlikle hormon yok. İhracat pazarımız olduğu takdirde üreticinin yüzü güler. Bütün beklentimiz bu. Kirazda oldukça fazla çeşidimiz var. Sapı kısa, karabodur, Salihli, Napolyon gibi çeşitlerimiz var. Geçen yıl 100 dönüm kiraz bahçemden 100 ton kiraz ürettim. Bunun 60 tonunu yurtdışına ihraç ettik. Ne kadar alıcı çok olursa o kadar iyi olur. Biz de Rus pazarına kiraz gidiyor. Çin Pazarı da girerse, Arap ülkelerine de ihracat yapılırsa ki bunlar devlet büyüklerinin yapacağı katkılar, önümüzü açarlarsa memlekete de hayırlı olur" diye konuştu. 



Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
TT

Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)

Neandertallerin soyu tükenirken modern insanların hayatta kalmasının arkasında güneş kremi yatıyor olabilir. 

Modern insanların (Homo sapiens) en yakın akrabalarından Neandertaller, onbinlerce yıl Avrupa'da yaşadıktan sonra yaklaşık 40 bin yıl önce yok olmuştu. 

Bilim insanları türün sonunu neyin getirdiğini saptamaya çalışırken, yeni bir araştırma Dünya'nın manyetik alanındaki değişimlere işaret etti.

Gezegeni Güneş'in zararlı ışınlarından koruyan manyetik alanın kutupları genellikle kuzey ve güney kutuplarıyla aynı hizada ancak çekirdekteki değişiklikler sonucu zaman zaman yer değiştiriyor.

Yaklaşık 41 bin yıl önce de böyle bir olay yaşandı ve manyetik alan zayıflayarak daha yüksek seviyede radyasyonun yeryüzüne ulaşmasına izin verdi.

Michigan Üniversitesi liderliğindeki bir araştırma ekibi, volkanik kayaç ve tortularda korunan manyetik imzaları inceleyerek Laschamps olayı diye bilinen bu dönemde manyetik alanının detaylı bir modelini oluşturdu. 

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta dün (16 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre 41 bin yıl önce manyetik kutuplar ekvatora doğru kaydı ve alanın gücü, bugünkü seviyelerin yüzde 10'una kadar düştü.

Bilim insanları bu dönemde, normalde kutuplarda görülen kuzey ışıklarının ekvatora çok daha yakın yerlere yaklaştığını tahmin ediyor.

Bunun yanı sıra artan ultraviyole ışın oranı, insanları cilt kanseri gibi hastalıklara karşı epey savunmasız bırakmış olmalı.

Araştırmacılar bu dönemde modern insanlar arasında kişinin ölçülerine göre hazırlanmış kıyafetlerin yaygınlaştığını söylüyor. Ayrıca ultraviyole ışınlara karşı koruma sağlayan aşıboyasına da sanat eserlerinde sıkça rastlanırken, Homo sapiens bunu vücuduna da sürmüş olabilir. 

Ekip bu nedenle Homo sapiens'in, Neandertallere karşı daha avantajlı bir konumda olabileceğini düşünüyor. Kişiye özel kıyafetler de vücudu daha iyi örtebildiğinden güneş ışınlarına karşı korumada etki sağlıyor. 

Makalenin başyazarı Dr. Agnit Mukhopadhyay "Çalışmada, manyetik alanın bağlı olmadığı ve kozmik radyasyonun veya Güneş'ten gelen her türlü enerjik parçacığın toprağa kadar sızmasına izin veren tüm bölgeleri birleştirdik" diyerek ekliyor:

Bu bölgelerin birçoğunun aslında 41 bin yıl önceki erken insan faaliyetleriyle, özellikle de mağara kullanımı ve tarih öncesi güneş kremi kullanımındaki artışla epey yakından eşleştiğini gördük.

Diğer yandan bazı uzmanlar, modern insanların aşıboyasını güneş kremi olarak kullanıp kullanmadığının bilinmediğini ve tek başına onları kurtarmış olmayabileceğini söylüyor.

Çek Cumhuriyeti'ndeki JCMM'den (Güney Moravya Uluslararası Hareketlilik Merkezi) Ladislav Nejman, aynı dönemde çok soğuk koşullar olduğuna dikkat çekerek ekliyor:

Homo sapiens'in Neandertallere kıyasla sahip olduğu en büyük avantaj, Afrika'da ve başka yerlerde yaşayan başka büyük popülasyonların olmasıydı. Bu nedenle yeni Homo sapiensler bu olaylardan sonra Avrupa'ya taşınabilirdi. 

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Science Advances