​Moskova metrosunda saldırı düzenleyen şahıs yıllar sonra yakalandı

​Moskova metrosunda saldırı düzenleyen şahıs yıllar sonra yakalandı
TT

​Moskova metrosunda saldırı düzenleyen şahıs yıllar sonra yakalandı

​Moskova metrosunda saldırı düzenleyen şahıs yıllar sonra yakalandı

Rus güvenlik güçleri, ülkenin farklı noktalarında operasyonlar yapıldığını belirterek, çeşitli incelemeler ve baskınlar sonunda terör eylemlerine katılmak ve radikal gruplarda faaliyet göstermekle suçlanan 2 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.
Rusya Federal Güvenlik Servisi’nin (FSB) Halkla İlişkiler Merkezi dün, Dağıstan Cumhuriyeti’ndeki Rus güvenlik güçlerinin Kafkasya’da bir silahlı örgütün üyesi olan Muhammed Ali Vagabov'u gözaltına aldığını açıkladı. Rus güvenliği, Vagabov’un 2010 yılında düzenlenen Moskova’daki metro saldırısının azmettiricisi olduğunu belirtti.
Resmi açıklamalara göre, Federal Güvenlik Servisi, Federal Soruşturma Komisyonu ile işbirliği içinde, Dağıstan'ın Hasavyurt bölgesinde özel bir operasyon gerçekleştirdi. Operasyonda Vagabov tutuklandı ve soruşturmanın tamamlanması için Moskova’ya gönderildi.
Rusya Soruşturma Komitesi Sözcüsü Svetlana Petrenko, güvenlik birimlerinin yargıdan sanığın gözetim altına alınması için bir karar çıkarmalarını talep edeceğini ifade etti.
Rus güvenliği, Vagabov’un Dağıstan'da aktif olan ve 2013'te güvenlik operasyonu sırasında ortadan kaldırılan terörist grubun liderlerinden biri olduğunu ifade ederek, 2010 yılında Moskova metrosuna intihar saldırısı düzenlemekle suçlandığını aktardı. Saldırıda 38 kişi hayatını kaybetmişti. 1982 doğumlu Meryem Sharipova, Federal Güvenlik Servisi ve Kremlin'e yakın Lubyanka metro istasyonunda durduğu sırada kendini havaya uçurmuştu. 2. saldırı ise 1992 doğumlu Janet Abdurrahmanov tarafından, ilk saldırıdan yaklaşık 1 saat sonra  Park Kulturi metro istasyonunda yapıldı. Savcılık yaptığı açıklamada, iki intihar bombacısının Kuzey Kafkasya'da faaliyet gösteren terör gruplarıyla bağlantılı olduğunu söyledi.
Öte yandan Kırım'daki Rus güvenlik güçleri, çok sayıda ülkenin terör örgütü listesinde bulunan Hizb ut-Tahrir hücresine operasyon düzenlediklerini açıkladı. Rus güvenlik kuruluşu Çarşamba günü yaptığı resmi açıklamada, Kırım’da aralarında liderinin de bulunduğu 20 Hizb ut-Tahrir üyesinin yakalandığını belirterek, uluslararası terör örgütü Hizb ut-Tahrir’in faaliyetlerini engellediklerini bildirdi. Güvenlik güçleri örgütün, anayasaya karşı faaliyetlerde bulunmak, sözde hilafet kurmak, laik toplumu yıkmak ve yönetimi hedef almakla suçlandığını belirtti. Operasyon sırasında örgütü tanıtan materyaller, elektronik araçlar ve iletişim araçları bulundu.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24