Magazin dünyasının en çok konuşulan isimleri belirlendi

Magazin dünyasının en çok konuşulan isimleri belirlendi
TT

Magazin dünyasının en çok konuşulan isimleri belirlendi

Magazin dünyasının en çok konuşulan isimleri belirlendi

Medya Takip Merkezi (MTM), Magazin Gazetecileri Derneği için hazırladığı Mart ayı magazin raporu açıklandı. 
MTM, Mart ayı boyunca ünlülerin yaşadığı olayları ve konuşulan başlıkları ele aldı. Magazin Gazetecileri Derneği için hazırladığı rapora göre; 20 senelik eşi Zafer Çika’yı geçirdiği trafik kazası sonucu kaybeden Demet Akbağ, medyada hakkında en çok haberin bulunduğu isim oldu. Acun Ilıcalı, en çok konuşulan ünlü isimler listesinin ikinci sırasında yer alırken, onu Ahmet Kural ile süren davası ve Hazer Amani ile kafaları karıştıran yakınlaşmasıyla gündemden düşmeyen Sıla Gençoğlu takip etti. 
Demet Akbağ’ın acı kaybı medyada geniş yankı buldu 
Geçtiğimiz ay sanat, magazin ve spor camiası, ünlü oyuncu Demet Akbağ'ın eşi Zafer Çika’nın ölüm haberiyle sarsıldı. İzmir'in Güzelbahçe ilçesinde meydana gelen trafik kazasında ağır yaralanan Demet Akbağ'ın eşi Zafer Çika, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Zafer Çika'nın vefatı yakın dostlarını ve sevenlerini üzüntüye boğdu. Ünlü isimler sosyal medya hesaplarından yayınladıkları mesajlarla Çika'ya veda etti. 20 senelik eşini kaybetmenin acısını yaşayan usta oyuncu Demet Akbağ, Mart ayında 6 bin 694 haberin konusu oldu. 

Sıla ile Hazer Amani arasındaki yakınlaşma konuşulmaya devam ediyor 
Rapora göre, Hazer Amani ile Sıla Gençoğlu, 17 Ocak'ta şarkıcının otomobilinin içinde samimi bir halde görüntülenmişti. Amani, Sıla ile arasında bir şey olmadığını ve bir proje için görüştüklerini söylemişti. İki tarafın da üstü kapalı cevaplar vererek olaya açıklık getirmemesiyle büyüyen iddialara göre, 5 yıllık eşi Deniz Mumcuoğlu'ndan boşanan Hazer Amani şarkıcı Sıla ile aynı evde yaşamaya başladı. Özel hayatındaki çarpıcı gelişmelerle konuşulan Sıla, geçtiğimiz ayın 5 bin 81 haberle medyada en çok haberi bulunan isimlerinden oldu. 
Beren Saat ile Kenan Doğulu boşanma iddialarıyla gündemdeydi 
Rapora göre, 2014 yılında Amerika'da evlenen şarkıcı Kenan Doğulu ile Beren Saat'in evliliğinde uzun süredir kriz yaşandığı iddia ediliyordu. İkili arasındaki son boşanma söylentisi ise magazin gündemine düştü. Çift konuyla ilgili sessizliğini korurken, Saat'in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar dedikoduları alevlendiriyordu. Beren Saat’in Instagram’da yaptığı ''En hüzünlü doğum günüm'' paylaşımı, Beren Saat-Kenan Doğulu evliliğinde sona gelindiği dedikodularına yol açmıştı. Önce Kenan Doğulu, ardından Beren Saat’ten iddialara yalanlama geldi. Öte yandan Netflix’in yeni dizisinde Urfa Göbeklitepe’de yaşayan 'Atiye' adlı özel güçleri olan bir kadını canlandıracağı öğrenilen Beren Saat, raporuna göre medyada 4 bin 329 haberle konuşuldu. 
Mart ayında konuşulan diğer ünlü isimler 
Rapora göre, oyuncu Ahmet Kural, şarkıcı Sıla Gençoğlu'na yönelik 'hakaret, tehdit ve kasten yaralama' suçlarından hakim karşısına çıktı. Sıla Gençoğlu'nu darp ettiği gerekçesiyle yargılanan Ahmet Kural, "Sıla Hanım'ın arkadaşlarıma ve inançlarıma yönelik saygısızlığı nedeniyle ayrıldık" ifadesine açıklık getirdi. Yaptığı açıklamayla dikkatleri üzerine çeken Kural, ayrılık açıklamasında inanç kelimesinin cımbızlandığını belirterek yanlış anlaşıldığını söyledi. Verilen ifadeler sonrası duruşma 22 Nisan’a ertelenirken Ahmet Kural’ın 5 yıla kadar hapsinin istendiği öğrenildi. Kural, Mart ayında 3 bin 995 haberle konuşuldu., 
Cem Yılmaz, prömiyerini İngiltere'de yaptığı 'Diamond Elite Platinum Plus' adlı yeni stand-up gösterisini Tim Show Center’da sergiledi. 3 saat sahnede kalan komedyeni izleyenler arasında sevgilisi Defne Samyeli’nin yanı sıra Aslışah Alkoçlar, Tolga Çevik, Seda Güven ve Özkan Uğur da vardı. Yıllar sonra stand-up şovlarına start veren komedyen Cem Yılmaz, 3 bin 670 haberle adından söz ettirdi. 



Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
TT

Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre depresyon, ağızda bulunan bakterilerin çeşitliliğinin azlığıyla bağlantılı olabilir.

Siz bu haberi okurken ağzınızda 500 milyar ila 1 trilyon bakteri bulunuyor. Bağırsak mikrobiyomundan sonra ağız, insan vücudundaki en büyük ikinci mikroorganizma topluluğunu barındırıyor.

New York Üniversitesi'ndeki (NYU) araştırmacılar, bu mikropların yapısının depresyonun teşhis ve tedavisinde işe yarayabileceğini söylüyor. Yeni çalışmada, ağızda mikropların çeşitliliğinin azalmasının ruh sağlığıyla ilişkili olduğunu buldular.

NYU Rory Meyers Hemşirelik Okulu'nda araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı Dr. Bei Wu, "Ağız mikrobiyomunun, iltihaplanma veya bağışıklık sistemindeki değişiklikler yoluyla depresif semptomları etkilemesi mümkün. Tersine, depresyon beslenme alışkanlıkları, kötü ağız hijyeni, sigara ve alkol kullanımının artması veya ilaç kullanımı gibi değişikliklere yol açabilir ve bunların tümü ağız mikrobiyomunu değiştirebilir" dedi.

Bu ilişkinin hangi yönde işlediğini ve altında yatan mekanizmaları anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.

Wu, bu hafta BMC Oral Health adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın kıdemli yazarı.

Bu sonuçlara ulaşmak için yazarlar, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'nden elde edilen verileri inceledi. 2009'la 2012 arasında 15 binden fazla yetişkinden toplanan anket verilerini kullanarak depresyon belirtilerini tükürük örnekleriyle karşılaştırdılar.

Ayrıca, tükürükteki mikropları tanımlamak ve ağız mikrobiyomunun çeşitliliğini ölçmek için gen dizileme kullandılar. Böylece, mikrobiyal çeşitliliği daha az olan kişilerin depresyon belirtileri gösterme ihtimalinin daha yüksek olduğunu keşfettiler.

Ek analizler, sigara içme, alkol tüketimi ve diş bakımı gibi alışkanlıkların ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkiyi etkilediğini ortaya koydu. Bunların tümü ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor.

Antidepresanlar ve diğer psikotropik ilaçların, tükürük miktarını azaltan ve ağız mikro ortamını değiştiren yan etkileri olduğunu belirttiler.

"Dolayısıyla ilaçlar sadece depresif semptomları hafifletmekle kalmıyor, aynı zamanda ağız sağlığı üzerinde düzenleyici bir etkiye de sahip" dediler.

cdsfvgh
Önceki araştırmalar, ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu göstermişti. İçki içme ve diş bakımı gibi alışkanlıklar ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor (AFP)

Yine de ağızdaki mikropların çeşitliliğinin depresyonu etkileyip etkilemediği, depresyonun ağız mikrobiyomunda değişikliklere yol açıp açmadığı veya simbiyotik bir ilişki olup olmadığı hâlâ belirsiz.

Araştırmacılar, yakın zamanda yapılan bir çalışmanın depresyonla bağırsaktaki bakteri çeşitliliği arasında olası bir bağlantı bulduğunu belirtti. Ayrıca giderek artan sayıda araştırmanın ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu gösterdiğini eklediler. Bunun nedeninin iltihaplanma ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar olduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar, bu bulguların konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağını umuyorlar. 2021'de, tahmini 21 milyon yetişkinin geçen yıl en az bir kez majör depresif nöbet yaşadığı tahmin ediliyor.

Wu, "Ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması, sadece depresyonun altında yatan mekanizmaları öğrenmemize yardımcı olmakla kalmayıp, duygudurum bozuklukları için yeni biyolojik işaretler veya tedaviler geliştirilmesine de katkıda bulunabilir" dedi.

Independent Türkçe