Ortadoğu’da havacılık güvenliği için uluslararası eylem planı görüşüldü

Riyad, Uluslararası Sivil Havacılık Konferansı’na ev sahipliği yaptı. (Fotoğraf: Beşir Salih)
Riyad, Uluslararası Sivil Havacılık Konferansı’na ev sahipliği yaptı. (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Ortadoğu’da havacılık güvenliği için uluslararası eylem planı görüşüldü

Riyad, Uluslararası Sivil Havacılık Konferansı’na ev sahipliği yaptı. (Fotoğraf: Beşir Salih)
Riyad, Uluslararası Sivil Havacılık Konferansı’na ev sahipliği yaptı. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), Ortadoğu’daki hava trafiği düzenlemelerinin yanı sıra kapasite geliştirmedeki güvenliği sağlamak için yeni bir eylem planı ortaya koydu. Yapılan açıklamada ilerleyen yıllarda yolcu sayısında oldukça fazla artış gözlemlenebileceği ifade edildi.
Riyad’da düzenlenen ve 2 gün boyunca sürecek olan Uluslararası Sivil Havacılık Konferansı, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) ilerleyen yıllarda yaşanacak yolcu artış nedeniyle, 2019 ve 2033 yılları arasında uçak kabinlerinde 2 binden fazla teknisyene ihtiyaç duyulacağı kaydedildi.
ICAO Ortadoğu Ofisi Bölgesel Direktörü Muhammed Halife Rahme, konferans sırasında havacılık sektörünün gayri safi yurtiçi hasılaya yüzde 50 oranında katkı sağladığını söyledi. Arap bölgelerinde yolcu sayısının 2018 yılında 310 milyona ulaştığı ve büyüme oranının yüzde 4,6 artış gösterdiği belirtilirken Suudi Arabistan’daki büyüme oranının da yüzde 8,6 olduğu vurgulandı.
Dünya Turizm Örgütü tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre Ortadoğu’da yıllık yolcu sayısı yüzde 6 ila 8 oranında artış gösterdi. Asya bölgelerinde ise bu oran yüzde 20 ila 30 arasında seyretti.
Turizm Örgütü’nün İtalya heyeti başkanı Salvador Chiquinato, Uluslararası kuruluşların havacılık sektörünün geleceğine ilişkin güvenlik kültürü geliştirme rolüne değindi. Chiquinato, konunun, sektörün karşı karşıya kaldığı zorluklar çerçevesinde bölgesel ve uluslararası kuruluşların bu alandaki rollerinin güçlendirilmesini gerektiren karmaşık bir mesele olduğuna dikkat çekti.
Hava trafiğinde artış yaşandığını vurgulayan Chiquinato, yeni teknoloji alanında ivme oranının artması konusunda 2011 yılında yapılan çalışmalara göre yolcu sayısında artış gözlemlendiğini ve ivme oranındaki artışın, yolcuların hareketlerini kolaylaştırmada önemli bir rol oynadığını belirtti.
İtalyan yetkili, bölgesel ve uluslararası kuruluşların hava trafiğinin büyümesindeki rolüne atıfta bulunurken, farklı ülkelere dair girişimlerin başlatılmasında önemli bir rol oynayan ICAO’nun desteğini gerektiren bazı güvenlik zorluklarıyla da karşı karşıya olunduğunu vurguladı.
Arap Hava Taşımacılığı Birliği Genel Sekreteri Abdul Vahab Tafaha da hava trafiği yönetiminde teknolojinin kullanımı ve desteklenmesi halinde bu faaliyetin kullanılmasının son derece akıllıca olacağını, bunun yolcuların deneyimlerini daha hızlı ve kolay hale getireceğini ve alt yapıyı iyileştireceğini söyledi.
Arap Sivil Havacılık Örgütü Genel Müdürü Mühendis Abdul Nebi Manar konuya dair şu açıklamalarda bulundu: 
“Bölgemizdeki hava trafiği ekonomiye büyük bir katkı sağlamasından dolayı son derece önemlidir. Havacılık sektörü, GSYİH’ye yüzde 50 oranında katkı sağlıyor. Arap bölgelerinde 2018 yılında 310 milyon yolcuya ulaştık. Büyüme yüzde 4,6 arttı. Bu oran Suudi Arabistan’da yüzde 8,6 civarında.”
Manar ayrıca Ortadoğu’nun Avrupa ve Asya arasındaki bağlantı noktası olması dolayısıyla seçkin bir konumda bulunduğuna dikkat çekti.
Abdul Nebi Manar, “Amacımız, ICAO’nun kapasite geliştirmede emniyet ve güvenliği sağlamak için ofisleri aracılığıyla uyguladığı plan uyarınca çalışmaktır. Aynı şekilde bölge için önemli olan güvenlik operasyonlarına katkıda bulunmak için hava trafiğini düzenlemektir” dedi.
Kuruluşların teknolojiyi desteklemeye ve yolcuların sayısındaki artışın yönetimini kolaylaştırmaya yardımcı fikirleri olduğu belirten yetkili, sadece sivil havacılık açısından değil, aynı zamanda ekonomik olarak da fayda sağlamaya çalışıldığını kaydetti.
ICAO’nun Doğu ve Güney Afrika Bölge Ofisi Direktörü Barry Kashambo, ICAO’nun tüm bölge ofisleri arasında politika değerlendirmesi yaptığını ve karşılıklı anlayış sağladığını söyledi. Başta Afrika olmak üzere birçok bölgede havacılık sektöründeki büyümede artış yaşandığını vurguladı.



Katar: Gazze halkı topraklarını terk etmek istemiyor, kimsenin onları zorlamaya hakkı yok

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)
TT

Katar: Gazze halkı topraklarını terk etmek istemiyor, kimsenin onları zorlamaya hakkı yok

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)

Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, ülkesinin Filistin halkına desteğinin süreceğini ancak Doha’nın “başkalarının yıktığını yeniden inşa etmeyeceğini” söyledi. Bakan, İsrail’in iki yılı aşkın süredir Gazze Şeridi’nde yol açtığı yıkıma işaret etti.

Doha Forumu’nda konuşan Al Sani, Gazze’de yaşayanların topraklarını terk etmek istemediğini vurgulayarak “Hiçbir tarafın onları göçe zorlamaya ya da başka bir yere taşımaya hakkı yok” dedi.

İsrail güçlerinin Gazze içinde kalmaya devam etmesinin ve ihlallerin sürmesinin çatışmayı yeniden tırmandırabileceğini belirten Katar Dışişleri Bakanı, Filistin meselesine çözüm bulunmamasının bölgesel gerginlikleri derinleştirdiğini ifade etti. “İki devletli çözüm”ün tek çıkış yolu olduğunu vurgulayan Al Sani, bölgenin “Filistinlilere yönelik etnik temizliği amaçlayan aşırılıkçı ajandalara” bırakılamayacağını söyledi.

İran’ın nükleer programına ilişkin diplomatik girişimlerin yokluğuna da dikkat çeken Al Sani, Tahran’a karşı atılacak her adımın bölge ülkeleri için sonuçlar doğuracağını belirtti.

Katar Dışişleri Bakanı ayrıca, ABD’nin Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine yönelik çabalarının başarılı olmasını umduklarını dile getirdi.


Suudi Arabistan'ın Suriye'deki beslenme durumunu iyileştirme programı

Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Suriye'deki beslenme durumunu iyileştirme programı

Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)

Kral Selman İnsani Yardım ve Destek Merkezi (KSRelief), dün Suriye genelindeki ihtiyaç bölgelerinde ve yerinden edilmiş topluluklarda beş yaş altı çocuklar, hamile kadınlar ve emziren anneler de dahil olmak üzere en savunmasız grupların beslenme durumlarını iyileştirmek için bir yönetim programı imzaladı.

Program, eğitimli ve kalifiye ekipler aracılığıyla kapsamlı koruyucu ve tedavi edici beslenme hizmetleri sunarak hayat kurtarmaya ve sürdürülebilir iyileşmeyi sağlamaya katkıda bulunacak. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre program Deyrizor, Hama, Humus ve Halep vilayetlerinde 645 bin kişiye doğrudan ve dolaylı olarak fayda sağlayacak.

Bu program, sağlık tesislerindeki beslenme kliniklerinin iyileştirilmesini, mobilya, tıbbi ekipman ve diğer ihtiyaçlarla donatılmasını, kliniklerin işletilmesini, personel kapasitesinin artırılmasını ve toplum bilinçlendirme programlarının sağlanmasını kapsamaktadır.

Program, Suudi Arabistan'ın insani yardım kolu olan KSRelief aracılığıyla sağlık sektörünü desteklemek ve Suriye halkının acılarını hafifletmek için yürüttüğü çabaların bir parçasıdır.


Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
TT

Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkelerinin liderleri, dün Bahreyn'in başkenti Manama'da bir araya gelerek, KİK'in güvenliğinin bölünmez olduğunu vurguladılar. Altı üye ülkenin ve bölgedeki diğer tüm ülkelerin egemenliğine saygı gösterme, içişlerine karışmama ve güç kullanımını veya güç kullanımı tehdidini reddetme taahhütlerini teyit ettiler.

"Sakhir Deklarasyonu", Körfez ülkelerinin ortak güvenliği güçlendirme, Filistin devletinin kurulmasını ilerletme ve Arap dünyasındaki savaşları sona erdirme yönündeki yönelimini yansıtan çeşitli mesajlar içeriyordu.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi, Körfez Sivil Havacılık Otoritesi'nin kurulduğunu, Katma Değer Vergisi ve Seçici Vergi Birleşik Anlaşması'nın bazı maddelerinde değişiklik yapıldığını, Körfez Sanayi Platformu'nun başlatıldığını, Dördüncü Sanayi Devrimi için Körfez Merkezi'nin uygulanmaya başlandığını ve Gümrük Veri Değişim Platformu 2026'nın işletilmesiyle Gümrük Birliği projesinde ilerleme sağlandığını duyurdu.

Öte yandan Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz ile Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Selman bin Hamad, dün Manama'da iki ülke arasındaki Koordinasyon Konseyi'nin dördüncü toplantısına başkanlık etti.