​Eritre’den Türkiye ve Katar’a suçlama

​Eritre’den Türkiye ve Katar’a suçlama
TT

​Eritre’den Türkiye ve Katar’a suçlama

​Eritre’den Türkiye ve Katar’a suçlama

Eritre hükümeti, Türkiye ve Katar’ı Etiyopya ile varılan barış sürecini baltalamakla suçladı. Uzmanlar, Katar ve Türkiye’nin bu adımla bölgedeki etkilerini genişletme ve diğer ülkelerin etkisini kırmayı hedeflediğini ifade ediyor.
Eritre Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Türk hükümetinin aralıklı olarak gerçekleştirdiği bazı faaliyetleri çok iyi biliniyor. Bu faaliyetler Katar’ın mali desteği ile gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl açıkça ortaya çıkan genel anlamda Afrika Boynuzu’nda, özelde de Etiyopya ile mevcut barış sürecini zedeleyen eylemlerin şiddeti artış gösterdi" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Türk yetkililerin bu yılın başında ‘Eritre Âlimler Birliği’ adı altında ülkede bir Eritre Müslümanlar Birliği ofisi açtığı belirtildi. Ayrıca bu birliğin birkaç gün önce Hartum'da gerçekleştirdiği toplantı sonrasında Eritre ve Etiyopya'ya karşı kamuoyuna yapılan provokatif açıklamalarının sınır ve bağlamının ötesinde olduğuna dikkat çekildi.
El-Ehram Bölgesel ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Türkiye Direktörü Muhammed Abdulkadir, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Türkiye ve Katar’ın faaliyetlerinin, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır ile ilişkilerinin gerilemesinin ardından Afrika bölgesindeki etkisini genişletmeyi ve bu iki ülkenin Libya, Sudan ile Somali gibi ülkelerdeki kırılgan durumları kullanmayı hedeflediğini ifade etti.
Öte yandan el-Ehram Politik ve Stratejik Çalışmalar Merkezi'nde Afrika İşleri Uzmanı Dr. Eymen Abdulvehhab, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, özellikle Afrika Boynuzu ve Doğu Afrika’daki dengeler haritasında uluslararası bir rekabet olduğunun açık bir şekilde görüldüğünü belirtti. Bunun, kısmen Somali ve Kızıldeniz'deki limanlar konusundaki rekabet ile bağlantılı olduğunu ifade eden Abdulvehhab, Eritre’nin bu tepkisinin cesurca olduğunu söyledi.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, geçtiğimiz yıl 16 Eylül’de Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afewerki ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali arasında imzalanan bir barış anlaşmasına öncülük etmişti. Afrikalı iki lider, Kral Selman’a yürütmüş olduğu bu üstün çabadan ötürü bir madalya vermişti.



Pakistan, 10 Mayıs'ı "zafer günü" ilan etti

Pakistan yönetimindeki Keşmir'de yer alan Neelum Vadisi'nin Jura bölgesindeki insanlar 10 Mayıs 2025'te, Hindistan bombardımanı nedeniyle hasar gören evlerinin enkazını kaldırıyor (AFP)
Pakistan yönetimindeki Keşmir'de yer alan Neelum Vadisi'nin Jura bölgesindeki insanlar 10 Mayıs 2025'te, Hindistan bombardımanı nedeniyle hasar gören evlerinin enkazını kaldırıyor (AFP)
TT

Pakistan, 10 Mayıs'ı "zafer günü" ilan etti

Pakistan yönetimindeki Keşmir'de yer alan Neelum Vadisi'nin Jura bölgesindeki insanlar 10 Mayıs 2025'te, Hindistan bombardımanı nedeniyle hasar gören evlerinin enkazını kaldırıyor (AFP)
Pakistan yönetimindeki Keşmir'de yer alan Neelum Vadisi'nin Jura bölgesindeki insanlar 10 Mayıs 2025'te, Hindistan bombardımanı nedeniyle hasar gören evlerinin enkazını kaldırıyor (AFP)

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, ülkenin Hindistan'a karşı yürüttüğü son askeri operasyonun "başarısının" her yıl 10 Mayıs'ta kutlanacağını açıkladı.

Yerel medyanın aktardığına göre Şerif, Youm-e-Marka-e-Hak ya da Hakikat Savaşı Günü'nün ülke genelinde "ulusal dayanışma coşkusu ve tutkusuyla" kutlanacağını söyledi.

Cuma günü Pakistan'ın, "savunma cephesinde muhteşem başarılar elde eden" silahlı kuvvetlere saygılarını sunacağını ve "Allah'ın önünde şükranla eğileceğini" söyleyen başbakan, ülkenin ilerlemesi için o gün özel dualar edileceğini de ekledi.

Hindistan ve Pakistan geçen hafta 4 gün boyunca, onlarca yıldır yaşanan en yoğun çatışmalara girmiş ve hafta sonu ateşkes sağlanmadan önce en az 70 kişi hayatını kaybetmişti.

Çatışma, Hindistan'ın geçen çarşamba günü Pakistan'daki militanlara ait olduğu iddia edilen 9 sığınağı bir gecede vurmasının ardından başlamıştı. "Sindoor Operasyonu" diye adlandırılan hava saldırıları, 22 Nisan'da Keşmir'de düzenlenen bir terör saldırısında çoğu Hindu turistler olmak üzere 26 kişinin öldürülmesine misilleme amacıyla gerçekleştirilmişti.

Yeni Delhi, Pakistan'ı katliamı gerçekleştiren silahlı kişileri desteklemekle suçlamıştı. İslamabad ise suçlamaları reddederek bağımsız bir soruşturma istemişti.

Saldırının ardından iki ülke birbirlerinin diplomatlarını sınır dışı etmiş, vizeleri askıya almış ve hava sahalarıyla kara sınırlarını kapatmıştı. Hindistan ayrıca nehir sularının paylaşımına ilişkin kritik bir anlaşmayı da askıya almıştı.

Hindistan'ın saldırıları gerilimi askeri bir çatışmaya dönüştürürken, iki taraf da huzursuz Keşmir bölgesindeki fiili sınır boyunca karşılıklı yoğun ateş açmış ve askeri tesislere füze ve drone saldırıları düzenlemişti.

Hindistan ordusu gece gerçekleştirdiği saldırılarda 100'e yakın militanı ve fiili sınır boyunca devam eden operasyonlarda da Pakistan silahlı kuvvetlerinden 35-40 personeli öldürdüğünü iddia etmişti.

Pakistan ordusu salı günü yaptığı açıklamada Hindistan'la yaşanan çatışmada 11 asker ve 40 sivilin öldüğünü duyurdu. Pakistanlı bir bakan geçen hafta, silahlı kuvvetlerinin 40-50 Hint askerini öldürdüğünü öne sürmüştü.

Görsel kaldırıldı.
Keşmir'in Kotmaira köyündeki bir köylü, Pakistan topçu ateşi nedeniyle hasar gören bir evin önünde duruyor (AFP)

Hem Hindistan hem de Pakistan, 125'ten fazla uçağın katıldığı ve II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük hava muharebesi olduğu bildirilen it dalaşında birbirlerinin savaş uçaklarını düşürdüklerini iddia etmişti.

Ayrıca iki ülke de ABD Başkanı Donald Trump'ın cumartesi öğleden sonra ateşkes ilan etmesinin ardından durdurulan çatışmalarda zafer kazandığını savunmuştu.

Pakistan ordusu pazar günü yaptığı açıklamada Hindistan'ın iddia ettiği gibi ateşkes talebinde bulunmadıklarını ve ateşkes isteyen tarafın Hindistan olduğunu dile getirmişti.

Pakistan, Hindistan'ın sınır ötesine drone'lar göndererek ateşkesi ihlal ettiği suçlamasını da reddetmişti. İslamabad pazartesi günü yaptığı açıklamada Hindistan'ın Keşmir sınırında "kışkırtılmadan" bombardımana başvurarak ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini ve bir sivili öldürdüğünü söylemişti.

Independent Türkçe