Irak Başbakanı: Suudi Arabistan ile iyi ilişkiler kurmaya istekliyiz

Suudi-Irak heyetinin Bağdat’taki toplantılarından bir kısım (Reuters)
Suudi-Irak heyetinin Bağdat’taki toplantılarından bir kısım (Reuters)
TT

Irak Başbakanı: Suudi Arabistan ile iyi ilişkiler kurmaya istekliyiz

Suudi-Irak heyetinin Bağdat’taki toplantılarından bir kısım (Reuters)
Suudi-Irak heyetinin Bağdat’taki toplantılarından bir kısım (Reuters)

Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, Bağdat’ın Suudi Arabistan ile iyi ilişkiler kurma konusunda kararlılığını dile getirdi.
Irak Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, Suudi Arabistan Ticaret ve Yatırım Bakanı Macid bin Abdullah el-Kasabi’nin, iki ülke arasındaki işbirliğinin bölgedeki ilişkilerin temel taşı olduğu sözleri aktarıldı. Açıklamada, “Irak’ın Arap ve bölgesel çevre ile ilişkilerini genişletme konusundaki isteklilik, tüm alanlarda gerçekleştirilebilecek geniş işbirliği ile mevcut olacaktır. İyi ilişkileri hedefe alan bir politika benimseme ile Bağdat ve Riyad eski günlerinden çok daha iyi günlere ulaşacaktır” denildi.
Irak’ı ziyaret eden Suudi heyetinin başkanı, kendisine eşlik eden heyet ve Suudi Arabistan-Irak Koordinasyon Konseyi’nin toplanmasından duyduğu mutluluğu dile getirmişti. Bu ziyaretin önemli olduğunu belirten Suudi Bakan Abdullah el-Kasabi, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Irak Başbakanı’na yolladığı selamı iletti. Bakan, Suudi liderliğinin Irak’ın sadece komşu bir ülke olmadığını, halkın fedakârlık ve onlarla işbirliği yapmaya istekli kardeş bir ülke olduğunu iletti.
Irak Elektrik Bakanı Luey el-Hatib, iki ülke arasında Suudi Arabistan Enerji Bakanı Halid el Falih ile elektrik bağlantısı ile ilgili toplantının sona erdiğini, Suudi Arabistan’ın önümüzdeki dönemlerde mutabakat zaptı imzalanması için hazırlık aşamasında olduğunu aktardı. Iraklı Bakan açıklamasında, Suudi Arabistan-Irak Koordinasyon Konseyi’nin elektrik enerjisi alanındaki ikili ve teknik işbirliği avantajlarının, iki ülke arasındaki mevcut dostluk ilişkilerine değiştireceğine işaret etti. El-Hatip ayrıca, toplantıda her şeyden önce iki ülke arasındaki elektrik bağlantısı noktasında bir mutabakat zaptı imzalanacağını belirterek, elektrik enerjisi alanında çalışan Suudi şirketleri elektrik ekipman ve ürünlerin talebini karşılamak adına Irak ile işbirliği yapmaya davet etti.
Öte yandan Gençlik Spor Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Suudi Arabistan’ın Bağdat’ta geniş kapasiteli bir stadyum inşa edeceğini duyurdu. Bakan yardımcısı dün konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan’ın bu adımının yalnızca Irak futbolu için değil, Gençlik ve Spor Bakanlığı içinde önemli bir değişime katkı sağlayacağının altını çizdi. Riyad tarafından yapılacak spor kentinde yüzme havuzlarının yanı sıra, çeşitli büyüklüklerde spor salonlarını içeren bir alan planlanıyor. Bakan yardımcısı ayrıca, inşa edilecek tesisin Irak’ta spor ve kültürün en önemli sembollerinden biri olacağını, inşaatın tamamlandıktan sonra ise yerel ve bölgesel olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yağmak için fırsat sağlayacağına değindi.
Irak parlamentosundaki Ulusal Eksen Bloğu Başkanı Muhammed Karboli Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Irak’ın açılım yaşadığını söyleyerek, Suudi Arabistan’ın tüm diplomatik, ekonomik, kültürel ve toplumsal ilişkileri normalleştirmek için ekonomik entegrasyonun iki kardeş ülke adına değerli fırsat olduğunu açıkladı. Karboli açıklamasında, Arar Sınır Kapısı’nın yeniden açılmasının Irak için umut vaat eden yatırımların yanı sıra,  Arap ve bölgedeki ülkelerle dengeli geçişler için ılımlı bir atmosfer yaratacağına değindi.



Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu ve Şeba Çiftlikleri sınır bölgesi üzerindeki anlaşmazlığın çözümünün daha sonraki bir aşamaya ertelenebileceğini duyurdu.

Bir basın heyetiyle yaptığı görüşme sırasında yöneltilen bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Fransa bize Suriye ile olan sınırın haritalarını verdi ve onlar karar verdiklerinde sınırı belirlemeye hazırız. Lübnan komitesi hazır. Deniz sınırının belirlenmesi için bir komite ve kara sınırının belirlenmesi için başka bir komite kurabiliriz.” Sözlerine şöyle devam etti: “Suriye ile ilişkiler yavaş ama iyileşiyor ve en iyisini umuyoruz.”

İsrail ile müzakereler konusunda ise Avn şunları söyledi: “Topraklarımızı işgal eden, her gün bizi hedef alan ve oğullarımızı esir tutan bir güç var. Bunu müzakereden başka nasıl çözebiliriz?” “Herhangi bir ordu savaşa girdiğinde ve çıkmaza girdiğinde, müzakere seçeneği değerlendirilir” ifadelerini kullandı.

Lübnan heyetine Mekanizma Komitesi başkanlığına Büyükelçi Simon Karam'ı seçtiğini açıkladı; bunun nedeninin "kendisinin daha önce Amerika Birleşik Devletleri'nde büyükelçilik yapmış ve Madrid'deki önceki müzakerelere katılmış olması" olduğunu belirtti.

Amerikan elçisi Tom Barrack'ın son açıklamalarına ilişkin olarak Avn, "bu açıklamalar tüm Lübnanlılar tarafından reddedilmektedir" dedi.

Bazı milletvekillerinin Kıbrıs ile deniz sınırlarının belirlenme yönteminden duydukları memnuniyetsizliğe ilişkin olarak, “2011 yılında Cumhurbaşkanı (Necib) Mikati hükümeti sınır belirleme kurallarını koydu ve biz de bu kuralları onayladık. Bu anlaşmanın Meclise gitmesinin gerekli olup olmadığı konusunda Yasama ve Konular Kurulu'na danıştık ve cevap hayır oldu” şeklinde açıklama yaptı.

Bir soruya cevaben, “Kutsal Baba'nın (Papa'nın) altı ay önceki seçiminden bu yana ilk ziyareti ve Güvenlik Konseyi üyelerinin ziyareti, (Mekanizma) Komitesine bir sivilin atanmasıyla eş zamanlı olarak geldi ve bunların hepsi olumlu işaretlerdir” dedi.

Hannibal Kaddafi'nin serbest bırakılmasının ardından Libya ile diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi hakkındaki bir soruya cevaben Cumhurbaşkanı Avn, “İmam Musa el-Sadr'ın kaybolması meselesi çözülmelidir. Bu meşru bir meseledir ve Lübnan halkı onun ve iki arkadaşının akıbetini bilme hakkına sahiptir” ifadesini kullandı.

ABD'nin Lübnan ordusuna yaptığı yardımla ilgili olarak, "birkaç yardım programı var" diyen Avn, "Önemli olan, ilk defa resmi bir kararda Lübnan ordusuna yardım etmenin gerekliliğinden bahsedilmesi ve bunun bizim için olumlu ve temel bir gelişme olmasıdır" şeklinde konuştu.

Bir soruya cevaben, Hizbullah milletvekillerinden oluşan bir grubun, cumhurbaşkanı seçilmeden önce partiye silahsızlanmadan bahsetmeyen bir savunma stratejisi konusunda söz verdiğine dair iddialarını ve medyada bu sözle ilgili olarak imzaladığı bir belgenin varlığına dair çıkan haberleri yalanlayarak, "Eğer varsa, şimdi yayınlasınlar" dedi.


Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.